2.2.14

The Broken Circle Breakdown :: Bir Çocuğun Avcundaki Ölü Bir Kuştur Hayat


Vücudu dövmelerle süslü 'Dövmeci Elise' ile bir nevi 'Country Müzik' türü olan Bluegrass grubunda banjo çalıp şarkı söyleyen Didier, minik kızları Maybelle kanser olmadan yedi yıl önce tanışmış, aşık olmuşlardır..

Neresinden baksan üç kuruşluk değeri olmayan 'resmi nikâh' palavrası yerine, gönüllerinin nikahıyla evlenen bu güzel ikili, hayranı olduğu Amerika'nın her şeyine öykünen, Vahşi Batı'nın kovboylarının yaptığı 'dağlı' müziğin de özellikle hastası olan Belçikalı Didier'nin henüz yapım aşamasındaki çiftliğinde yaşamaya başlarlar..

Adam sevgilisine, yaptığı müziğin her şeyini, her yönünü anlatır belletir..
Sonuçta pek yetenekli çıkan kız da gruba katılarak, şarkı söylemeye başlar..

Didier çok mutludur; harika bir sevgilisi ve ona sahnede şahane sesiyle eşlik eden mükemmel bir partneri vardır..

Bir gün kız hamile olduğunu söylediğinde, her şeyden habersiz Didier'nin bu sürprize tepkisi biraz sert olur..



Dünyaya bir canlı getirmenin sorumluluğunu almak istemeyen 'hassas' dostumuz neyse ki bu konuda fazla ısrarcı olmayacak ve Elise, bir kız çocuğu doğuracaktır..

Adamın başlardaki tepkisi, dünyalar güzeli bu bebeğin varlığıyla sıfıra inecek ve ortaya çıkan üç kişilik 'mutluluk tablosu' dostları memnun ederken, düşmanları da tam ortalarından çatlatacaktır..

Son kısım lafın gelişiydi..
Aslında ortada düşman falan görünmemektedir..




Ancak düşmana ne gerek var a dostlar..
Her mutluluğu kısa sürede bitirmeye kararlı, hatta görevli olan 'Kahpe Felek' ne güne duruyor..

Şeytan'ın bile dokunmaya yüreğinin dayanamayacağı masumlukta bir yavru meleğe, ölümcül bir hastalıkla saldırmakta hiçbir sakınca görmez bu gücü her şeye yeten 'Felek' hazretleri..

Bu acımasız darbeye dayanmak pek güçtür valla..
İyi kalpli, naif yürekli bu iki güzel insan nasıl dayansın ki..




Bundan önceki filmi De helaasheidder dingen (2009) ile dikkatleri üstünde toplayan yönetmen Felix Van Groeningen'in, mevcut sinema kalitesini daha da ileri taşıdığı bir gerçek..

Akışı lineer olmadığı gibi, oldukça da karmaşık bir biçimde düzenlenen kurgu, az önce geride bırakılan, hissiyatı farklı her sürece tekrar tekrar dönüşler yaparak, seyircinin algısında adeta duygusal bir türbülans yaratıyor..

Bu kurguya eşlik eden ve bazıları, grubun 'konser' görüntülerinden derlenen müzik parçalarıyla birlikte gerçekleştirilen özgün sahne geçişleri de, zorlayıcı olabilecek bu teknik tercihin etkisini birazcık hafifletme işlevi görüyor..




Ölümün -başka bir evrende dahi olsa- geri dönüşü olmayan bir yok oluş olduğuna inandığından, bu hususta içini rahatlatacak herhangi bir dayanaktan yoksun 'ateist' bir adam ile öyle pek 'dindar' görünmese bile, dine -dolayısıyla da- ölümden sonraki Cennet'in varlığına iman ederek, 'aldatıcı' bir iç huzurun varlığıyla avunmaya çabalayan bir kadının ilişkisi..

Filmin asıl derdi, çevresindeki -müzik başta olmak üzere- bazı güzelliklerin ortasında duran bu ilişkinin makus kaderini gözlemlemektir..

Bu tepkimeyi başlatıp hızlandıracak olan etken ise hemen kapıdadır..

Her şey yolunda giderken, yani 'aşkla sevişmek' başta olmak üzere, dünyevi zevklerin had safhada yaşandığı bir dönemde hiç de mesele haline gelmeyen bu farklılık, işler bozulduğunda, asla dokunulmaz gibi duran o aşk billurunu dahi paramparça edecek olan büyük kavgaların müsebbibi haline dönüşecektir..




Yine de siz enseyi karartmayın, sevgili 'aşktan yana' yanan dostlarım..

Billur parçalansa, aşıklar kahrolsa bile yine de onların içlerinde için için yanan bir kor misali, o cevher kendini hep hatırlatacaktır sevgili muhatabına..

Zira, hüzün de, acı da hep aşka dair değil midir..
Hoşçakalın, aşkla kalın..

Ben Cezmi -pardon!- Numan..
His böceğiniz..


The Broken Circle Breakdown / Kırık Çember

Yönetmen: Felix Van Groeningen
Oyuncular: Veerle Baetens, Johan Heldenbergh, Nell Cattrysse
Ülke: Belçika, Hollanda
Dağıtım: M3 Film
İthalat: Kurmaca Film

8  /10