'Katil arılarla epeyi bi samimi
olma' ya da 'İnsan yiyen dev ayılarla hamamda bayılma' gibi abidik
gubidik haber peşinde koşan bir muhabirken, işe uyanan patronu
tarafından kovulan bir adamın, iki çocuğunu da yanına
alarak şehirden kaçma ve kırsal bir yerde -sevgili karısını
da hazır yeni kaybetmişken- yeniden ev kurma girişimi..
Ya da, “Babam sağolsun valla!. Ondan
bana kalan banka hesabı -maaşallah- epeyi bi kalın ve sağlam; ama
gelgelelim ki doğru dürüst bir baltaya da sap olamadım şu
ömr-ü hayatımda.. Üstelik, pek sevdiğim kaşık
düşmanını da kaybettim geçenlerde.. Ben de bâri çocukları
alıp, bir köye gidip yerleşeyim de oranın, 'kentli ve paralı'
kralı olayım, bi güzel havamı atayım." deyu düşünen
yakışıklı bir dulun macerası..
Hakkı verilerek yapılmadığı
sürece, sinemanın en sıkıcı türlerinin başında gelen
'Aile Filmi'nin bu son temsilcisi, gelecek her sahnesi aynen tahmin
edilebilecek denli klişe ve sıradan bir televizyon filmi
yavanlığında..
Birçok kez işlenmiş bir
konunun, oldukça 'yüzeysel' sinema anlayışıyla bir kez
daha çekilmiş sıkıcı bir versiyonu..
İhtiva ettiği çeşitli vahşi hayvanlar sebebiyle, on yaşlarındaki çocuklar için belki eğlenceli olabilir bu film; büyükler için de, 'yakışıklı' Matt Damon ve 'güzel' Scarlett Johansson'ın hayvanat bahçesinde geçen 'vahşi ve köylü' günlerini izlemek..
We Bought a Zoo / Düşler Bahçesi
Yönetmen: Cameron Crowe
Senaryo: Benjamin Mee (kitap), Cameron Crowe
Oyuncular: Matt Damon, Scarlett
Johansson,
Elle Fanning
Yapım: ABD, 2011, 124′
4 /10