15.3.24

Night Swim / Gece Yüzüşü

 



Koşmak yok. 

Dalmak yok. 

Cankurtaran yok. 

Hava karardıktan sonra yüzmek yok.

Megan filminin yapımcıları Atomic Monster ve Blumhouse, doğaüstü yeni gerilim filmi Gece Yüzüşü (Night Swim) ile korkunun en derin noktasına dalıyor.

Rod Blackhurst ve Bryce McGuire'ın çok beğeni toplayan 2014 yapımı kısa filminden uyarlanan Gece Yüzüşü’nde, dejeneratif bir hastalık nedeniyle erken emekliliğe zorlanan eski bir birinci lig beyzbol oyuncusu olan Ray Waller (Wyatt Russell, The Falcon and the Winter Soldier), endişeli eşi Eve (Oscar® adayı Kerry Condon, Inisherin'in Ölüm Perileri), genç kızı Izzy (Amélie Hoeferle, Açlık Oyunları: Kuşların ve Yılanların Şarkısı) ve küçük oğlu Elliot (Gavin Warren, Fear the Walking Dead) ile yeni bir eve taşınır.



Her şeye rağmen gizlice profesyonel spor hayatına dönmeyi ümit eden Ray, Eve'i yeni evin arka bahçesindeki ışıltılı yüzme havuzunun çocuklar için eğlenceli olacağına ve onun fizik tedavisine katkı sağlayacağına ikna eder. Ancak evin geçmişindeki karanlık bir sır, aileyi kaçınılmaz dehşetin derinliklerine sürükleyecek, kötü niyetli bir gücü açığa çıkaracaktır.


Yönetmen ve ekibi


Gece Yüzüşü (Night Swim), Bryce McGuire (yakında çıkacak Baghead filminin yazarı) tarafından yazılıp yönetiliyor. 

Filmin yapımcılığını Testere, Ruhlar Bölgesi ve Korku Seansı serilerinin yapımcısı James Wan ve Cadılar Bayramı filmleri, Siyah Telefon ve Görünmez Adam’ın yapımcısı Jason Blum üstleniyor. 

Filmin idari yapımcılığını James Wan’ın Atomic Monster yapım şirketi için Michael Clear ve Judson Scott, Jason Blum'un yapım şirketi Blumhouse için ise Ryan Turek üstleniyor.



Yönetmen/Yazar: Bryce McGuire

Oyuncular: Wyatt Russell, Kerry Condon, Amélie Hoeferle, Gavin Warren

Yapımcı: Jason Blum

Yapımcı: James Wan

İdari Yapımcı: Michael Clear

İdari Yapımcı: Judson Scott

İdari Yapımcı: Ryan Turek 


Night Swim / Gece Yüzüşü 15 Mart'ta sinemalarda!



ARKA PLAN

Arka bahçede bir yüzme havuzu. 

Gençliğin, statünün ve dileklerin yerine getirilmesinin sembolü, özünde Amerikanvari ama ışıltılı cazibesiyle evrensel. Maliyeti karşılayabilenler için yaşam kalitesini artıran bir lüks, cehennem gibi sıcak yerlerde yaşayan zavallı ruhlar için ise mutlak bir gereklilik. Her yaştan insan için cennet gibi bir oyun alanı. Serin, gök mavisi sularının cazibesine kapılan ancak en derin, en karanlık kısımlarına adım atma becerisinden yoksun olanlar içinse ölümcül bir tehlike. 

Özellikle de geceleri.

Bryce McGuire'ın kendi senaryosundan yönettiği Night Swim, banliyö hayatının sıradan zevklerini filmde şeytani bir kötülük kaynağına dönüştürüyor. Bu film, izleyicilerin korku filmlerinin güçlü isimleri Jason Blum ve James Wan'dan beklediği tarzı, çılgınlığı ve şeytani dünya kurgusunu, Poltergeist ve Pet Sematary gibi seksenler dönemi klasik korku filmlerinin ürkütücü atmosferi ve duygusal rezonansıyla birleştiriyor. Seksenlerin popüler kültürüne dair imalar ve yankılar McGuire'ın ilham kaynaklarına gönderme yapmakla kalmıyor, aynı zamanda tematik bir amaç da taşıyor. McGuire şöyle diyor: Filmin açılışını kısmen seksenli yıllarda yaptık çünkü Poltergeist, Christine, Burnt Offerings ya da Jaws gibi Night Swim'e ilham veren eski filmlerdeki nostalji hissini uyandırmak istedim. Filmin büyük bir kısmı belirsiz bir zamanda geçiyor ama film pek çok açıdan geçmişi geride bırakmakla ilgili, dolayısıyla başlangıçta bu nostalji hissine kapılmak doğru geldi.

Film, McGuire'ın kendi çocukluk ve ergenlik dönemiyle bağlantılı ve belki de hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde Night Swim'in ilham kaynağı su fobisidir. McGuire, "Su, aklımdan çıkmazdı," diyor. "Florida'da üç tarafı okyanusla çevrili sadece su ritüellerine katılarak hayatta kalınabilecek bir iklimde, boğulan arkadaşlar; evleri sular altında bırakan kasırgalar, tekne kazaları, köpekbalığı saldırıları arasında büyüdüğünüzde suya karşı bir tür korku ve saygı duymaya başlıyorsunuz."

McGuire'ın çocukken filmlere olan ilgisi arttıkça suya olan temkinli bakış açısı doğal olarak kıyı gerilim filmlerine olan ilgisine dönüştü. "Muhtemelen izlediğim ilk korku filmi Creature from the Black Lagoon'du ve o zamandan beri aklımdan çıkmıyor. Sağ pazumda bir Creature dövmesi var" diyen McGuire, Night of the Hunter ve The Abyss'in de kendisini şekillendiren deneyimler olduğunu belirtiyor. "Ve tabii bir de Jaws vardı." O filmi 10 yaşımdayken izlemiştim. O zamanlar bir yüzme havuzumuz vardı ve küçük kardeşim ışıkları söndürdüğünde geceleri tek başıma suya girdiğimi hatırlıyorum. Havuzun sadece 2,5 metre derinliğinde ve 5 metre genişliğinde olduğunu bilmeme rağmen suyun bir uçurum olduğundan ve derinliklerden korkunç bir şeyin bana doğru yükseldiğinden şüphesiz emindim." 

The Shining, The Sixth Sense ve The Exorcist gibi korku türünün diğer klasikleri de onun gelişmekte olan tarzını etkiledi. McGuire, "Bu filmler korkutucu, yüksek konseptli hikâyeler ancak özlerinde çok insani bir nokta var," diyor. Stephen King'in romanları da önemli bir iz bıraktı, özellikle de günlük yaşamın sıradan ögelerini (bir aile köpeği, bir araba, bir oyuncak) doğaüstü kötülüğün simgesi ve aracı haline getiren romanlar. "Cansız bir nesnenin ya da mekânın gizem ve dehşet kaynağı olması, birinin en içten arzuları için bir potansiyel olması fikri hayal gücümde yer etti. Bize en çok zarar verebilecek şeyler her zaman dışarıdan en güzel görünen şeylerdir."


Bryce McGuire


McGuire'ın tüm korkuları ve zevkleri Night Swim'de güçlü ve dokunaklı bir anlatıma kavuşuyor. McGuire, "Havuz; statüyü, farklılığı ve eğlenceyi temsil ediyor," diyor. "Çekici ve baştan çıkarıcı. Onu ölümcül yapan da bu. Renkler zengin ve canlı; serin, ışıltılı turkuaz su bizi adeta bir siren çağrısı gibi kendisine çekiyor. Ama suyun içinde, ışıklar söndüğünde daha da fazlası var. Ayrıca hepimizin çocukluğunda havuzla ilgili sahip olduğu tahliye kapağına uzanmak, yüzeydeki ölü böcekleri sıyırmak, bacağınızı havuz temizleyici borusuna kaptırmak, 'Marco Polo' oynamak gibi evrensel anılardan yararlanma ve bu anıları benzersiz korkulara dönüştürme fikrini de sevdim. Sette her zaman 'Klor kokusu almak istiyorum' derdim. Umarım insanlar bu filmi büyük ekranda izlediklerinde klor kokusunu alırlar." 

Bazıları Night Swim'in korkuya dair keskin yaklaşımının ipuçlarını çoktan yakaladı: McGuire, 2014 yılında yakın arkadaşı film yapımcısı Rod Blackhurst (Blood for Dust; Emmy adayı Netflix belgeseli Amanda Knox) ile birlikte "Night Swim" adlı beş dakikalık bir kısa film çekmişti. Grammy ödüllü müzisyen Michelle Branch'ın arka bahçesinde çekilen ve oyuncu Megalyn Echikunwoke'un (Fox'dan Almost Family) akşam saatlerinde yüzerken ürkütücü bir şeyle karşılaşınca kendi havuzunda kaybolan genç bir kadını canlandırdığı kısa film YouTube'da büyük ses getirdi ve McGuire'ın başarılı bir senaryo yazarlığı kariyerine başlamasına yardımcı oldu. Kısa filmin birçok hayranı arasında Atomic Monster'ın idari başkan yardımcısı Judson Scott ve kısa filmi Atomic Monster'ın kurucusu James Wan'a tavsiye eden bir Night Swim uygulayıcı yapımcısı vardı. James Wan şöyle diyor: Kısa filmi izlerken Bryce'ın usta bir sinemacı olduğu, zanaat ve üslup konusunda ne kadar yetenekli olduğu açıkça belliydi. "Anlattığı hikâye çok gizemli ve etkileyiciydi ve Bryce'ın bu hikâyenin nasıl daha büyük, daha tuhaf ve daha korkutucu bir şeye dönüştürülebileceğine ve aynı zamanda duygusal olarak yankı uyandırabileceğine dair etkileyici bir vizyonu vardı."  

Kısa filmi uzun metrajlı bir filme dönüştürmek, hikâyenin uğursuz yüzme havuzu için gotik bir peri masalı akımı ile epik, doğaüstü bir mitoloji yaratmayı gerektirdi. McGuire, bu kötü su birikintisine hem mecazi hem de gerçek anlamda boyut katmanları kazandırmış. Elbette daha da önemlisi, onları meşhur cehennem havuzunda yüzmeye devam ettirebilecek inandırıcı motivasyonlara ve cazibelere sahip karakterler yaratmaktı. Filmin merkezinde Waller ailesi yer alıyor: Profesyonel beyzbol oyunculuğu kariyeri nedeniyle evlilik hayatlarının çoğunu şehirden şehre taşınarak geçiren fedakâr çift Ray ve Eve; ve lise birinci sınıf öğrencisi ve rekabetçi bir yüzücü olan çocukları Izzy ile zeki, hassas, beceriksiz bir ortaokul öğrencisi olan küçük kardeşi Elliot. Beyzbolu bırakmasına neden olan dejeneratif bir hastalık teşhisi konan Ray'in ardından Waller'lar, büyük bir arka bahçesi olan iki katlı basit bir ev satın alarak buraya yerleşirler. Uzun yıllardır gizemli bir şekilde kullanılmayan, kaynakla beslenen yüzme havuzunu düzgün bir şekilde temizleyebildikleri sürece burası canlandırıcı bir vaha olma potansiyeline sahiptir. 

McGuire, "İkonik arka bahçe havuzunu merkezi bir mekân ve antagonist olarak kullanmaya başladığınız anda zaten belirli fikirler ve imgelerle çevrelenmiş oluyorsunuz," diyor. "Havuz neyi temsil ediyor? Kültürel olarak anlamı neydi? Benim için ne ifade ediyor? Diğer filmlerde nasıl kullanıldı? Havuz, Amerikan rüyasının en ikonik sembollerinden olabilir. Böylece biz de bu ailenin kim olduğunu ve hayallerinin ne olduğunu düşünmeye başladık. Bu, hastalanan ve tüm kimliğini yeniden düşünmek zorunda kalan profesyonel bir beyzbol oyuncusunun hikâyesi olsa da ailenin bu eve taşındığında istediği şey evrensel niteliktedir. Sağlık, istikrar, birliktelik, mutluluk arayışı. Havuz da bunu aile üyelerinin her birine farklı şekillerde vaat ediyor. Her bir karakter, yaşamın her bir evresinde (çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve son olarak tıbbi olarak yaşlılığı temsil eden biri) temel bir arzuyu ya da isteği temsil edecek şekilde seçilmiştir. Ölüme daha yakındırlar ve gençlik, güç ve sağlık arzuları ise en güçlü arzudur. Amerikan rüyasının kendisi gibi film de aynı soruyu soruyor: Mutlu olmak için neye ihtiyacınız var ve bunu elde etmek için ne yapmaya hazırsınız?

McGuire'ın Atomic Monster'daki ortakları McGuire'ın senaryosundan çok etkilendiler.  Scott, "Yapmayı sevdiğimiz türden filmler için tüm koşulları sağlıyordu," diyor. Night Swim'in potansiyeli konusunda hayal gücünü harekete geçiren pek çok sahne arasında McGuire'ın bir "Marco Polo" oyununun gerilimli ve tekinsiz hâle geldiği bir sekans yazması da vardı. "Bu sahne bana herkesin çıldıracağı ikonik bir korku filmi sahnesi gibi geldi" diyen Scott, bu sahneyi James Wan'ın The Conjuring filmindeki ünlü 'saklan ve alkışla' sahnesine benzetiyor. "Neredeyse herkesin bildiği bu çocukluk oyununu alıp izleyicilerin daha önce hiçbir korku filminde görmediği bir şeye dönüştürmesini çok sevdim."

Night Swim'in yapım aşamasına geçmesine yardımcı olan bir başka kısa film de McGuire'ın yazıp yönettiği "Every House Is Haunted" oldu. Sorunlu bir geçmişi olan bir evi satın alan genç bir çifti konu alan bu film, McGuire'ın yönetmenlik yeteneğinin ve Night Swim'in esas konseptlerinin bir başka kanıtı olan temalara ve tarza sahip. Ayrıca James Wan tarafından kurulan korku devi Atomic Monster ile Oscar® adayı yapımcı ve CEO Jason Blum tarafından kurulan Blumhouse'un ortak girişimi olan ve gişe rekorları kıran M3GAN da bu amaca katkıda bulunuyor. M3GAN'ın başarısını benzer bir ekip çalışmasıyla tekrarlamak isteyen şirketler, Night Swim'i 2023 baharında hayata geçirmek üzere yola çıktı. 

Jason Blum şöyle diyor: Bryce'ın senaryosunda hoşuma giden şey, 'ürkütücü yüzme havuzu' önermesini inandırıcı, bağdaştırılabilir, duygusal ve aynı zamanda çağdaş ve gerçekçi ama klasik bir şekilde ortaya koymasıydı. "Korkutucu ve duygusal. Sürekli olarak şu soruyu sorarak sizi meşgul ediyor: ‘Bu sizin başınıza gelseydi ne yapardınız?’



KARAKTERLER


EDİTÖR NOTU: Tüm oyuncu röportajları SAG-AFTRA grevinden önce yapılmıştır.


Ray Waller
WYATT RUSSELL

Georgia doğumlu ve çocukluk hayali olan profesyonel beyzbol oyunculuğunu gerçekleştiren doğuştan yetenekli atlet Ray Waller, çaylak sezonunda Büyük Ligler'de RBI rekoru kırdıktan sonra yıldızlaşacak gibi görünüyordu. Bunun yerine güçlü vuruşlara sahip bir dış saha oyuncusu olarak sağlam ancak muhteşem olmayan bir kariyere ulaştı. Multipl skleroz teşhisi konduğunda yeniden dirilişin eşiğinde gibi görünüyordu, bu da onun oyun günlerini ve Waller'ın gezici yaşam tarzını sona erdirdi. Karısı Eve'e sağlığına odaklanmaktan ve eşinin kariyerini desteklemekten memnun olduğunu söylese de; depresyonla, kimlik ve amaç sorunlarıyla mücadele eder. Doktorunun su terapisinin MS'in etkilerini hafifletmeye yardımcı olabileceğini söylemesinin ardından Ray, yeni yüzme havuzunda tur atmaya başlar. Kendini gizemli bir şekilde yeniden harika hissetmeye başladıkça parlayan bir takıntı yavaş yavaş onu ele geçirmeye çalışır: Belki de ihtişamlı günlerim geride kalmamıştır.

Ray rolünde Marvel Sinematik Evreni hayranlarının The Falcon and the Winter Soldier'daki başarısız Kaptan Amerika özentisi John Walker rolüyle tanıdığı ve popüler Godzilla film serisinin bir uzantısı olan Monarch, Legacy of Monsters'ın yıldızı Wyatt Russell yer alıyor. Hollywood'daki uzun soluklu kariyerinde (henüz küçük bir çocukken, anne ve babası Kurt Russell ve Goldie Hawn'ın başrollerini paylaştığı 1987 yapımı komedi Overboard'da rol aldı) 22 Jump Street ve Overlord filmlerinin yanı sıra Lodge 49 ve The Good Lord Bird gibi beğenilen TV dizileri de yer alıyor. Oyunculuk yeteneğinin yanı sıra Russell bu role atletik deneyimini de kattı. Sakatlanıp bırakmak zorunda kalana kadar altı yıl boyunca amatör ve profesyonel düzeyde hokey oynadı. Yönetmen Bryce McGuire, "İlk konuşmamızdan itibaren onun bir sporcunun psikolojisini ve bir sporcunun hayatının büyük bir kısmını adadığı sporu bırakma mücadelesini ne kadar derinden anladığını gördüm," diyor. "Wyatt ile çalışmak benim için bir zevkti çünkü tamamıyla korkusuz biriydi. Çok fazla bir şey söylemeden, filmde bazı ekstrem yerlerde bulunması gerekiyordu ve asla kendini beğenmişlik etmedi. Bir izleyici kitlesiyle nasıl bağlantı kurulacağını biliyor ve size seçenekler sunmak için bir şeyin beş farklı versiyonunu dener. Bu bir yönetmen için rüya gibi. Her şeye hazırdı, çok özveriliydi ve daima filmi düşünürdü." 

McGuire, Night Swim'i yazarken Amerikan Film Enstitüsü'nden sınıf arkadaşı ve filmin Birinci Yardımcı Editörü olan DANIEL MYERS'a danışarak Ray'in multipl sklerozla mücadelesini nasıl yansıtacağı konusunda fikir aldı. Myers'a okul günlerinde MS teşhisi kondu. McGuire, "Daniel senaryo üzerine yorumlar yaparken ve hastalıkla ilgili deneyimlerini anlatırken son derece nazik ve bütünleyici davrandı," diyor. 

Russell, McGuire'ın şeytani derecede basit yüzme havuzu önermesinden yola çıkarak kurduğu tematik açıdan zengin hikâye nedeniyle Night Swim'e kapıldığını söylüyor. "Yüzme havuzunun temsil ettiği her şeyi, hayat vermesini ve almasını; hem iyiliği hem de kötülüğü barındırmasını ve bir janra hikâyesine son derece farklı bir yaklaşım getirmesini çok sevdim," diyen Russell, Ray'in giderek karanlıklaşan gidişatını ve Ray ile ailesini tehdit eden gerçek kötülüğün doğaüstü değil kendi kusurları olmasını da takdir ettiğini sözlerine ekliyor. "Bencilliğinin ve MS hastalığının getirdiği her şeyle başa çıkmaya yönelik yanlış stratejilerinin onu harekete geçiren güçler haline gelmesini sevdim. Çok gerçek insani ikilemlerle uğraşan, normal bir ailesi olan iyi bir adam ancak onu ruhunu ele geçirebilecek yozlaşmaya karşı savunmasız bırakan küçük bir narsisizm çekirdeği var. Oynaması çok eğlenceli bir roldü." 

Bir sporcu olarak kendi deneyimlerinden yararlanabilmesi performansına yardımcı oldu. Russell, "Bu karakterin daha önce hissettiğim ya da tanıdığım insanlarda gördüğüm yönleri var. Sakatlanma nedeniyle yeteneğinizi ve kimlik duygunuzu kaybediyorsunuz" diyor. "Kendinize ya da ailenize zarar verecek olsa bile oynamaya devam etmek için her şeyi yapmak istemenin nasıl bir duygu olduğunu biliyorum, bırakması zor bir uyuşturucu. Bryce'ın istediğini bildiğim bir unsur vardı ve bunu yapmayı başarabildim çünkü o hayatın bazı yönlerini yaşadım." 

Ray'in eşi Eve'i canlandıran rol arkadaşı Kerry Condon ile başarılı bir uyum ve dostluk geliştirmesi de performansı açısından hayati önem taşıyor. Russell, "Kerry gibi harika ve nazik bir aktrisle iş birliği yapmak çok eğlenceliydi," diyor. "Çekimlerden önce onunla prova yapabilmek bir ilişki kurmamıza ve onu nasıl destekleyeceğimizi öğrenmemize yardımcı oldu çünkü Eve'in karakteri filmin merkezinde yer alıyor. Hikâye çoğunlukla onun bakış açısıyla gelişiyor. Kerry eğlenceli biri. Kendini çok iyi ifade ediyor.  Hikâye açısından çok zeki, açık ve sözünü sakınmıyor. Kerry Condon'ı hangi rolde izlerseniz izleyin, hayal ettiğiniz her şey onda var."



Eve Waller
KERRY CONDON

Yetenekli bir yüzücü olmadan önce sudan korkan bir bahriyeli olan Eve, yirmili yaşlarının başında büyükler ligine çıktığından beri Ray ile evli ve kariyerinin tamamı boyunca iki çocuğunu büyütme rolünü üstleniyor. Artık yerleşik hayata geçtiklerine göre bir okul yöneticisi olarak işe girmiş ve özel eğitim öğretmeni olma isteğinin peşinden gidiyor. Evlilikleri doğaüstü gibi görünen yüzme havuzlarının tuhaf özellikleri nedeniyle Ray'in sağlığının iyileşmesi ve kişiliğinin değişmesiyle sınanır ve cevap arayışı ailesini ve kocasını kurtarmak için bir mücadeleye dönüşen Eve, hikâyenin kahramanı olarak öne çıkar. 

McGuire, Eve rolü için ekrandaki çeşitli çalışmaları arasında yönetmen Paolo Sorrentino (This Must Be The Place) ve Martin McDonagh (Three Billboards Outside Ebbing, Missouri) ile iş birlikleri ve Better Call Saul'da bir rolü olan ünlü İrlandalı aktris Kerry Condon'ı seçti. McDonagh'ın ünlü 2022 draması The Banshees of Inisherin'deki performansı ona En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü® adaylığı da dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandırdı. Russell gibi o da Marvel Sinematik Evreni'nin emektarlarından. Iron Man'in sadık yapay zekâ asistanı F.R.I.D.A.Y. rolünü seslendirmişti. O da bu göreve benzersiz atletik deneyiminin katma değerini getirdi: Condon başarılı bir yüzücü ve çocukken de müsabakalarda yer almış.

 Yönetmen Bryce McGuire, "Kerry ile tanıştığım gün, Banshees of Inisherin filmiyle Altın Küre'ye aday gösterilmişti ve o sabah okyanusta bir buçuk kilometre yüzmüştü; hiç de fena bir gün değildi," diyor. "Özellikle filmin sonlarına doğru çoğu insanın yapamayacağı, gerçekten zorlu bir su altı çalışması yapmak zorunda kaldı. Son derece dayanıklı ve fizik gücü yüksek bir oyuncu. Kamera her kayda girdiğinde Kerry'de özel bir şeyler oluyor. Beni ve malzemeyi gerçekten zorladı ve filmde harika oynuyor." 

Gerçekten de Condon, suda oynama fırsatının Night Swim'e katılmak istemesinin en önemli nedenlerinden biri olduğunu söylüyor. "Kamera karşısında yüzmek ve bu iki büyük ilgi alanımı birleştirmek her zaman ilgimi çekmiştir" diyen Condon, gülerek Master and Commander: The Far Side of the World ve The Abyss de dahil olmak üzere denizde geçen filmlere, dalga içeren her filme, özellikle düşkün olduğunu ekliyor. "Ama bunun benim için harika bir fırsat olduğunu düşünmemin bir diğer önemli nedeni de daha önce hiç korku filminde oynamamış olmamdı ve her zaman her türde oyunculuk yapabileceğim bir kariyer istemiştim."

Eve rolü Condon'a Eve'in ayakları yere basan, bağ kurulabilir kahramanlığı nedeniyle cazip geldi. "Genellikle filmlerde kahraman güçlü, atletik bir süper insandır," diyor Condon. "Ama bazen kahramanlar sıradan insanlardır ve Eve de tam olarak öyle, sıradan bir kadın. Kocası çalışmadığı zamanlarda iki çocuk yetiştiriyor ki bu zor ve çoğu zaman nankör bir iş. Her zaman işleri bir arada tutan kişi olmuş ancak aile içinde tüm şanı elde edememiş. Evliliği de mükemmel değil ve bu da beni gerçekten cezbetti. Eve ve Ray arasında gerçek bir aşk var ama aralarında sürtüşme de var. Onun için tüm hayatları, kariyeri ve gezip tozmaktan ibaretti ve şimdi emekli olsa bile bu hayalden vazgeçmesine izin vermeyen bir narsisizm var çünkü kariyeri olmadan kendini bir hiçmiş gibi hissediyor. Böyle biriyle evli olmanın oldukça yalnız ve zorlukları olan bir şey olduğunu hayal edebiliyorum ve bunu oynamak gerçekten ilgimi çekti. Söylenmeden sürdürülen çok fazla düşünce, çok fazla sessizlik var. Eve ve çocuklar arasında var olan ebeveyn-çocuk dinamikleri ile birleştiğinde ayakları yere basan bir karakter ve aile elde ediyorsunuz ki bu da film için önemli. İzleyicinin buna inanabilmesi için dehşetin bir tür gerçekliğe dayanması gerekiyor." 

Condon, Wyatt Russell'ın karşısında oynamanın ve onunla aynı sahneyi paylaşmanın performansına büyük ölçüde yardımcı olduğunu söylüyor. Condon, "Korku filmlerinde büyük oynamaya, bir performansın en uç tonunu oluşturmaya, sonra da doğru olanı bulmak için onu geri çekmeye istekli olmalısınız," diyor. "Bazıları için bu zor olabilir. Ancak Wyatt performansının yüzde yüzünü vermekte, sonuna kadar gitmekte harika bir iş çıkarıyor. Bu da insanların ona çok özgün bir şekilde tepki vermesini kolaylaştırıyor. Ayrıca birbirimize çok güldük çünkü yapım sırasında bir karavanı paylaştık, ki bu hemen hemen bir tuvaleti paylaşmak gibi bir şey.  Başka bir deyişle karavanı paylaşırken evli bir çift gibi anlaştık, hem güldük hem de birbirimizi çıldırttık. Bu da filmdeki karakterlerimiz için mükemmeldi."



Izzy Waller
AMÉLIE HOEFERLE

Waller aile efsanesine göre 15 yaşındaki Izzy, Ray'in profesyonel beyzbol oyuncusu olarak geçirdiği görkemli günlerde tam da bir sayı vuruşu yaptığı anda doğdu. Babası gibi o da atletiktir (kahramanları: Serena Williams ve Jordan Larson) ve şimdi ailesi nihayet yerleşik bir düzene geçtiğine göre normal, istikrarlı bir ergenlik hayatını dört gözle beklemektedir. Arkadaşlarla dolu, belki bir erkek arkadaş, muhtemelen yüzme takımında yarıştığı bir hayat istiyor. Hiçbir şeyin de bunu bozmasını istemiyor, özellikle de endişeli küçük kardeşi Elliot'ın. Elliot geceleri arka bahçede dolaşan ve havuzun etrafında gizlenen korkunç yabancılar olduğunu iddia etmeye başladığında, Izzy onun rol yaptığını ve ailenin yeni ve güzel hayatını mahvetmeye çalıştığını düşünür. Öte yandan Elliot'ın hayal görmediği anlaşıldıkça, Izzy'nin daha iyi bir abla olduğu ortaya çıkmaya başlıyor.

Izzy'yi canlandıran genç aktris Amélie Hoeferle (The Hunger Games: The Ballad of Songbirds and Snakes), tıpkı filmin yönetmeni gibi, ödüllü kısa korku filmi "The Boogeywoman" ile Hollywood'un dikkatini çekmişti. Yönetmen Bryce McGuire, "Oyuncu seçimleri sırasında filmi izledim ve Amélie'nin filmde harika olduğunu düşündüm," diyor. " Daha sonra da tesadüfen Izzy rolü için çekimlere katıldığını öğrendim, bu yüzden kolay bir seçim oldu."

20 yaşındaki Hoeferle, korku duygusunun ona kolay geldiğin söylüyor. Hoeferle, "Bu korkunç hikâyelerin içine çekilip durmam çok komik, bunu eğlenceli buluyorum" diyor. "Eskiden kaygılı bir çocuktum. Bazı açılardan hâlâ öyleyim. Eskiden pek çok şeyden korkardım. Korku filmleri çekmek, bu korkuyu ortadan kaldırmanın ve onu kontrol altına almanın bir yolu." 

Ancak bu korku filmini yapmak için önce Night Swim'in senaryosunu okumak gerekiyordu ki bu da başlı başına tüyler ürpertici bir deneyim oldu. Hoeferle, "Senaryoyu ilk aldığımda okurken çok korkmuştum," diyor. "Geceydi, evimin ışıkları loştu, masamda senaryoyu okuduğumu ve arkamda biri varmış gibi hissettiğimi hatırlıyorum. Senaryo genel olarak gölgelerde gizlenen ve sizi avlayan bir şey olduğuna dair o korkutucu hissi yansıtıyor ve filme özgü olan şey ister okyanus ister havuz olsun, suyun içindeyken hissettiğiniz ve sizi merakta bırakan o korkuyu yakalıyor: Altımda bir şey mi var? Bu çok güçlü, ilkel bir korku ve bunu perdeye yansıtabilirsek çok eğlenceli, korkutucu bir film olacağını düşündüm."

Hoeferle, Izzy karakteriyle kolayca bağlantı kurabildiğini söylüyor. Hoeferle, "Bana 15 yaşımdaki hâlimi hatırlatıyor," diyor. "Ben de ailemin en büyük çocuğuyum, bu yüzden küçük kardeşlerinize karşı sorumluluk duygusunu, onlar için bir rol model olmayı biliyorum. Izzy sporcu biri ve ben de çocukken spor yaptım. Futbol oynadım, dövüş sanatlarıyla ilgilendim ve yüzmeyi çok severdim. Çocukken sürekli suyun içinde olmak isterdim. Onda birçok açıdan kendimi gördüm." 

Ayrıca, rol kardeşi Elliot'ı canlandıran Gavin Warren'da da kendi ailesinden bir şeyler görmüş. Hoeferle, "Gavin benim hiç sahip olmadığım küçük kardeşim," diyor. "Aramızda hemen bir kardeşlik bağı oluştu, o kadar ki şöyle düşündüm: Aman Tanrım, bu çocuk benim gerçek kardeşim olabilir. Gidip DNA testi yaptırmalıyım! Çok eğlenceli biriydi. İlk tanıştığımızda bana bir TikTok videosundan bahsetmişti. Neden bahsettiğini bilmiyordum ve benimle dalga geçmeye başladı, bana "meme" teriminin ne olduğunu bilip bilmediğimi sordu. Kardeşlik ilişkimiz o andan itibaren gelişti ve o noktadan sonra sürekli birbirimizle şakalaşmaya başladık. Harikaydı.”




Elliot Waller
GAVIN WARREN

12 yaşındaki Elliot, ailesine bağımlı küçük bir çocuk olmakla bağımsızlık isteyen bir ergen olmak arasındaki geçiş bölgesinde sıkışıp kalmış, tam bir ara çocuktur. Ailenin kedisi Cider'a bakıyor ve aksiyon figürleriyle oynamayı seviyor ama daha çok aksiyon kahramanı babasıyla bağlantı kurmak istiyor. Elliot bir beyzbol takımında yer almak ister, ancak hâlâ büyüme atağını, kendine güvenini ve aileden gelen doğal atletik yeteneğinin devreye girmesini beklemektedir. Aile yeni bir şehre taşındığında Elliot her zaman zorlanır, bu yüzden kendi arka bahçelerinde ona tehditkâr bir ilgi duyan uğursuz hayaletlerin biçiminde, zorbalığın en tuhaf halini yaşadığını iddia ettiğinde kimse ona inanmaz. 

Yönetmen Bryce McGuire, Elliot'ı canlandırması için 2019'da 11 yaşındayken Damien Chazelle'in First Man filmiyle ilk kez sinemaya adım atan Gavin Warren'ı (12 Mighty Orphans; Fear The Walking Dead) seçti. McGuire, "Elliot muhtemelen oyuncu seçmesi en zor olanıydı," diyor. "Çok sayıda çocuk gördük ve hiçbiri tam olarak uygun değildi. Elliot hassas, biraz kırılgan, babası gibi bir sporcunun tam tersi olmalıydı. Aralarındaki kopukluğa ihtiyacımız vardı. İlk seçmelerde Gavin'i gerçekten sevdim ama tasarladığım karakterden biraz büyüktü. Bu yüzden ona rol verebilmek için senaryoyu yeniden yazdım çünkü rol için doğru kişi olduğunu biliyordum. Bu karakterin hassas saflığını mükemmel bir şekilde yansıttı. Gavin'in tam bir balık gibi suyu çok seven harika bir yüzücü olması da cabasıydı. Onun sahnelerini çekmediğimiz zamanlarda bile onu havuzdan uzak tutamıyorduk." 

Warren'ın havuzda kalmak istemesinin iyi bir nedeni vardı. "Özellikle geceleri havuzdan çıkmaktan nefret ederdim çünkü çekimler arasında ıslanmaktan buz gibi olurdum!" Şu anda 15 yaşında olan Warren şöyle diyor: "Ama yüzmeyi seviyorum ve film sırasında ister sahne çekerken ister dublör ekibiyle takılırken olsun suda olmayı hep sevdim. Bana çok şey öğrettiler." 

Ancak suyla çalışmak onun için her zaman kolay değildi, özellikle de sahneler havuzun korkunç varlıklarıyla etkileşim içeriyorsa. Warren, "Elliot ne zaman havuza girse işler tüyler ürpertici bir hâl alıyor," diyor. "Havuza musallat olan ve kimsenin göremediği tuhaf, korkunç şeyleri görebiliyor. Ama benim için bu canavarları görmek oldukça korkutucuydu çünkü makyajları çok iyiydi. Onlarla birlikte suya girmek istemedim." Ancak Warren'ın The Walking Dead'in kıyamet sonrası dünyasındaki deneyimi ona çok yardımcı oldu. Warren, "Bu filmi yaparken harika vakit geçirdim," diyor. "Korku filmlerini ve TV dizilerini seviyorum ve ister canavarlarla sahneleri olsun ister onlar tarafından sürüklenmek olsun, bu filmleri yapmayı seviyorum. Bana izin verdiklerinde kendi dublör sahnelerimi yapmayı seviyorum." 

Warren, oyuncu arkadaşlarının desteği ve McGuire'ın net vizyonu ve liderliğinin işi daha da eğlenceli hale getirdiğini ekliyor. Warren, "Bryce harika bir yönetmen," diyor. "Çok iyi ve çok enerjik biri. Çocuklarla konuşma konusunda iyi olup bir şeyleri nasıl açıklayacağını ve nasıl daha kolay anlatacağını bilen birinin olması harika."




YÜZME HAVUZU

Night Swim'in en zorlu oyuncu seçimi, canavarını yani Waller ailesinin yüzme havuzunu bulmak oldu. Yönetmen Bryce McGuire ölümcül havuzunu bir Hollywood arka planına inşa etmek istiyordu, ancak 2022-2023 kış sezonunun alışılmadık derecede yağışlı geçmesi ve rekor düzeyde yağış alması bu planı suya düşürdü. Dolayısıyla Güney Kaliforniya'nın arka bahçelerinde destansı bir keşif başladı. McGuire, "Los Angeles'taki neredeyse her mahallede havuzlu ev aradık," diyor. "Etrafında çok fazla alanı olan büyük bir havuza ihtiyacımız vardı çünkü bir karakter suda tek başınayken karanlıkla çevrili bir adadaymışsınız gibi hissettirmesini istedim. Ayrıca arazide büyük ağaçlar olsun ama palmiyeler olmasın istedim. Filmin Amerika'da herhangi bir yerde geçiyormuş gibi hissettirmesini istedim. Ama Los Angeles'ta çekim yapıyoruz, o yüzden bunu bulmak kolay değil. Adeta bir evin önünü, diğerinin arkasını ve bir diğerinin havuzunu bir araya getirerek 'idare etmeye' çalıştığımız o kadar çok seçenek vardı ki. Ama bu çok büyük bir zamanlama sıkıntısına dönüştü."

McGuire, sonunda Pasadena yakınlarındaki Los Angeles'ın yaklaşık 20 kilometre kuzeydoğusunda etnik çeşitliliğe sahip orta sınıf bir banliyö topluluğu olan Altadena, California'da kendi sulu kâbus kaynağını buldu. McGuire, "Evde istediğimiz her şey vardı," diyor. "Avlu, sizi bütünüyle yutmak üzere olan bir ağız gibi hissettiren derinlikteki devasa, canlı meşe ağaçlarıyla sarılmıştı. Havuz 2 metre derinliğinde ve 13 metre uzunluğundaydı, bir dalış tahtası ve ilginç bir silueti vardı. İkinci katın penceresinden aşağıya bakıp havuzu gördüğümde nefesim kesildi. Hayal ettiğim her şey vardı." (Bazı sahneler daha derin su gerektiriyordu, bu yüzden McGuire dört gün boyunca Chatsworth, California'da yaklaşık 4 metre derinliğinde olimpik bir havuzda çekim yaptı).

McGuire bazı çekimler için mavi ekran kullanmış olsa da Night Swim çoğunlukla "ıslağa karşı kuru" yerine "ıslağa karşı ıslak" çekildi, yani su simülasyonu oluşturmak için bilgisayar animasyonuna güvenilmedi. McGuire ve görüntü yönetmeni Charlie Sarroff (Smile), havuzun doğaüstü duruma geçtiğinde okyanus kadar korkunç derecede geniş görünmesini sağlamak için daha eski, daha geniş lensler kullandılar. Sualtı sekansları için iki uzmanla iş birliği yaptılar: görüntü yönetmeni IAN TAKAHASHI (James Gunn'ın The Suicide Squad'ı; Beyonce'nin Lemonade'i) ve su altı ekibinde Avatar: The Way of Water'dan yeni çıkan oyuncuların yer aldığı dublör koordinatörü MARK RAYNER (Underwater, Inception, Baywatch). McGuire, "Suda çekim yapmak karada çekim yapmaktan iki kat daha yavaş, iki kat daha pahalı ve iki kat daha tehlikeli," diyor. "Lojistik açıdan büyük bir zorluktu. Suyu görüş sağlayacak kadar berrak tutmaktan doğru fenerlere sahip olmaya ve kişilerin nefeslerini güvenli bir şekilde tutabilecekleri süreye kadar her şey, Night Swim adında bir film yapana kadar aklınıza bile gelmeyecek özel problem çözme yetileri ve stratejiler gerektiriyordu." 

Bir kürek çekme hareketinden daha karmaşık olan yüzme hareketleri için oyuncular önce görsel senaryo taslağı sanatçısı JOHN McKEY (M3GAN, The Black Phone) tarafından hazırlanan aksiyon çizimlerini inceliyor, ardından Rayner'ın dalgıçlarının koreografiyi göstermesini izliyorlardı. Bu da bazen oyuncuların gözlük takmasını ve kendileri yapmadan önce onları gözlemlemek için su altında kalmalarını gerektiriyordu. Oyuncu kadrosunun her üyesi prodüksiyondan önce temel bir yüzme testinden geçmek zorundaydı ve yardıma muhtaç karakterlerinin aksine oyuncuların her çekim sırasında onları izleyen cankurtaranları vardı. 

Wallerların sonbahar yapraklarıyla dolu ve pis yosunlarla kaplı terk edilmiş havuzu keşfettikleri ilk sahneler (ve Ray'in yanlışlıkla içine düştüğü an) için, yapım tasarımcısı Hillary Gurtler (The Craft: Legacy) ve sanat departmanı ekibi, havuza zarar vermemek ve aktör Wyatt Russell'ı çamur içinde çırpınma tatsızlığından kurtarmak amacıyla kirli su illüzyonu yaratmak için havuzun dibine yerleştirilen büyük vinil baskılar hazırladı. Havuzun yeraltındaki tespit edilemeyen bölgelerinden baloncuklar çıkarması gerektiğinden, şeytani karanlık su püskürtmesi için gerçek havuzu modifiye etmek özel efekt ustası ZAK KNIGHT'a (The Forever Purge, Insidious: The Last Key) düştü. Bu etkiyi elde etmek için ekip, 27 bin galondan fazla suyu sokaktaki depolama tanklarına taşıdı ve ertesi gün havuza geri göndermek üzere sıcak tuttu. Özel efekt teknisyeni CADE FALL (Black Panther, Based on a True Story) daha sonra kötü varlıklarımızın içinden çıkıp geri dönecekleri çeşitli desen ve boyutlarda doğaüstü baloncukları süzebilecek özel hortumlar ve nozullar hazırladı. 



MEKANLAR, FX MAKYAJI VE MÜZİK 

Night Swim, 2023 yılında 34 gün boyunca Altadena, Kaliforniya ve Los Angeles bölgesinde çekildi.

Fractured FX'ten özel makyaj efektleri tasarımcısı JUSTIN RALEIGH, filmin suya batmış hortlaklarının protezlerini yaratmak için Aquaman filminde ve Swamp Thing dizisinde çalışırken geliştirdiği teknik ve malzemeleri kullandı ve suyu emebilen ve gerektiğinde oyuncuların giydiği tüplü kıyafetleri kurnazca saklayıp gizleyebilen parçalar yapmak zorunda kaldı.  

Müzikler Mark Korven tarafından bestelendi. Yönetmen Bryce McGuire, Korven'in The Witch, The Lighthouse ve The Black Phone için yaptığı müzikleri örnek göstererek "Mark, son on yılda en sevdiğim korku filmlerinden bazılarına imza attı," diyor. "Mark'a bir mektup yazarak müziğinin tüm şarkı listelerimde yer aldığını söyledim ve ona müziğin ancak sudan gelebilecek, boğulmuş bir koronun derinliklerden yükselişi gibi hissettirmesi konusundaki vizyonumu ilettim ve o da kabul etti. O çok tatlı ve yetenekli bir adam. Sadece Mark bu kadar tuhaf ve ürpertici sesler yaratabilirdi." 

Night Swim'in 80'ler film türleri klasiklerine gönderme yaptığı gibi, filmin müzikleri de aynı göndermeyi yapıyor. Wyatt Russell'ın canlandırdığı Ray Waller karakterinin 1980'lerin metaline bir ilgisi var. McGuire, "Seksenlerin Def Leppard, Poison, Quiet Riot, Sabbath, White Snake gibi pop şarkılarının film müzikleri hep Ray'in geçmişe çekilmesiyle ilgiliydi," diyor. "Muhtemelen çocukken beyzbol antrenmanına giderken babasıyla arabada dinlediği bir müzikti."  


Filmin mmknmrtb notu ::

Görüntü yönetimi başta olmak üzere sadece çekim kalitesi vasatı yakalayabilen, 'en saçma korku teması'nda liderliğe oynayacak berbatlıkta bir senaryoya sahip bu film; 'bilmediğin suya girme, aslında bildiğin suya da girme' diyerek insanları yüzme sporundan nefret ettirmeye yeminli görünürken, 'anneler için fedakar derler ama asıl fedakarlık yapanlar babalardır' mesajıyla da biz erkekleri kayırıyor..   

Sağol canım!. 


44   /100