19.1.23

M3GAN / MEGAN

 


O, bir oyuncaktan daha fazlası. O, ailenin bir parçası.

Korkunun üretken zihinleri; Testere, Ruhlar Bölgesi ve Korku Seansı serilerinin arkasındaki yapımcı James Wan’dan ve Cadılar Bayramı, Siyah Telefon ve Görünmez Adam filmlerinin yapımcısı Blumhouse’dan dehşetin yeni bir yüzü geliyor.



MEGAN, bir yapay zekâ mucizesi, bir çocuğun en iyi dostu ve bir ebeveynin en büyük müttefiki olmak üzere programlanmış gerçek gibi bir oyuncak bebektir. Oyuncak şirketinin zeki robotikçisi Gemma (Kapan filmindeki Allison Williams) tarafından tasarlanan MEGAN, bağlandığı çocuğun dostu, öğretmeni, oyun arkadaşı, koruyucusu olurken dinleyebilir, izleyebilir ve öğrenebilir.

Gemma 8 yaşındaki bir anda yetim kalan yeğeni Cady’nin (Violet McGraw, The Haunting of Hill House) bakımını üstlendiğinde ebeveyn olmak için hazırlıksız ve güvensizdir. Gemma, işinin yoğun baskısı altında iki sorunu birden çözme çabasıyla MEGAN prototipini Cady ile eşleştirmeye karar verir. Bu akıl almaz sonuçlar doğuracak bir karar olacaktır.



Yapımcılığını Jason Blum ve James Wan’ın yaptığı, MEGAN’ın yönetmeni ödüllü yapımcı Gerard Johnstone (Housebound), senaryo yazarı Akela Cooper (Habis, The Nun 2), uyarlanan hikâyenin yazarları Akela Cooper ve James Wan.

Filmde ayrıca Ronny Chieng (Shang-Chi ve On Halka Efsanesi), Brian Jordan Alvarez (Will & Grace), Jen Van Epps (Cowboy Bebop), Lori Dungey (Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği, genişletilmiş versiyon) ve Stephane Garneau-Monten (Straight Forward) rol alıyor.




MEGAN’ı yaratan sanatçılar arasında görüntü yönetmeni Simon Raby (Ölümcül Makineler), yapım tasarımcı Kim Sinclair (Akademi® ödüllü Avatar’ın denetleyici sanat yönetmeni), editor Jeff McEvoy (Oyun), kostüm tasarımcı Daniel Cruden (kostüm tasarımcı yardımcısı, Avatar: Suyun Yolu) ve besteci Anthony Willis (Yetenekli Genç Kadın) bulunuyor. 

Filmin oyuncu seçimi Terri Taylor, CSA (Kapan) ve Sarah Domeier Lindo CSA (Crazy Rich Asians). 

Universal Pictures ve Blumhouse, Divide/Conquer iş birliğiyle bir Atomic Monster yapımını sunar.



MEGAN, 13 Ocak 2023'te vizyona girecek. 


HİKAYE


Katil Bebekler ve Yapay Zeka Dehşetleri


Birkaç yıl önce MEGAN’ın idari yapımcıları Michael Clear ve Judson Scott, yapımcı James Wan ve meslektaşı Rob Hackett ile birlikte Atomic Monster’ın ofisinde şakalaşıyormuş. James Wan şunları söylüyor; “Hepimiz film bağımlısıyız ve yeterince katil bebek filmleri yapmadığımızdan bahsediyorduk. Ben de “Çok komik. O tür filmler yaptığıma dair bir algı var. Tuhaf ama benim oyuncak bebeklerim kimseyi öldürmez. Doğa üstü bir varlığın kanalıdırlar veya içlerinde şeytani bir güç yaşar. Mesela Testere Jigsaw Efsanesi’nde konuşan bir kukla var.” 

Sohbet ilerledikçe bir fikre varmışlar; Wan şöyle diyor; “Annabelle’in Terminatör’le buluştuğu bir katil bebek filmi yapsak hoş olmaz mı? Doğa üstü bir film yerine “ters giden teknoloji” versiyonu olmasının harika olacağını düşündük.”

Bu öncülü hayata geçirecek ideal senaryo yazarı için de Marvel’ın Luke Cage’inden American Horror Story ve Star Trek: Strange New World’e kadar tüm bölümlerin yazarı hikayeci Akela Cooper’a gitmişler. Wan, hikaye için güçlü bir kadın bakış açısına ihtiyacı olduğunu biliyormuş ve Cooper da bu iş için kusursuzmuş. Wan şunları söylüyor; “Annabelle’den kızlar tarafından ne kadar sevildiğini öğrenmiş. Korku izleyicisinin bu kısmının bizim için çok önemli olduğunu biliyorduk. O yüzden MEGAN’da feminen bir enerjiye ve bakış açısına ihtiyacımız olduğunu biliyorduk. Akela çok zeki, bilgili ve yapılandırma konusunda çok iyi. Yapmak istediğim filmi çok iyi biliyordu. Başkalarının saçma ya da abartılı olarak gördüğü şeyleri yapmaktan korkmuyor. Son dönem korku filmlerinden ayrışmak için biraz daha abartılı konseptlere yönelmek gerektiğini anlıyor.” 

MEGAN, Cooper’ın Wan’in Atomic Monster’ı için yazdığı ilk senaryosu olacaktı ama ardından Wan için 2021’in Habis’ini ve gelecek yılın Nun 2 filmini yazacaktı. Atomic Monster’la ilk toplantı unutulmazmış. Cooper şunları söylüyor; “Hepimiz korku hayranıydık. ‘Bu fikri denemek ister misiniz, dediler ve benim yaklaşımımı beğendiler. Bu da bana kapıyı açtı ve bizi bu verimli ilişkiye götürdü.” Korku yazarı olan siyahi bir kadın olarak Cooper, ayrıca kendi kapılarını da açıyor. “Birkaç yıl önce Austin Film Festivali’nde korku panelindeydim. Ön sırada oturan birkaç siyahi kadın vardı. Ben Habis ile Nun 2’nin yazarı olarak tanıtılmıştım. Daha sonra yanıma gelip ‘Siyahi kadınların korku yazabileceğini bilmiyorduk.’ Dediler. Ben de ‘Biz her şeyi yazabiliriz.’ Dedim.  



Cooper, filmin öncülünü inşa etmeye başladığında MEGAN için kendi korkularına da dokunmuş. Kariyer sahibi bir kadın olan Gemma, yeni yetim kalan yeğeninin bakımı için hazırlıksız yakalanır. Şunları söylüyor; “Yeğenlerime bakıcılık yapardım ve bir anda küçük bir çocuğun bakımını üstenmek zorunda kalırsam diye ne kadar korktuğumu fark ettim. Kahramanımız Gemma’yı yetişkinliğe sert geçişi vermek için zorlamamız gerekiyordu. İçine itildiği bu rolle nasıl başa çıkacağını bilmiyor. O yüzden kariyerini de işin içine katıyor. O da MEGAN. Gemma’nın güvencesi “Şimdi yeğenime gerçekten bakmak zorunda kalmadan bakabilirim. Ben çocukluk travmasıyla nasıl başa çıkacağımı bilmiyorum ama bu robot yapabilir.”

Cooper, Gemma’nın sadece vasilik sorumluluklarından kaçtığını değil aynı zamanda yeğeni Cady’nin yanında duygusal olarak yer alacak bir yetişkin olmayı reddederek daha büyük bir sorun yarattığı gerçeğini de vurguluyor.

Copper şöyle anlatıyor; “Gemma’ya yeğeninin bu robotla bir bağ kuracağını ve bunun iyi olmayacağını söyleyen bir terapist var. Gemma’nın Cady için tam sorumluluğu almak için olabilecek en rahatsız edici noktada olmasını sağlamamız gerekiyordu.”

Gemma’nın suçluluk duygusu daha sonra MEGAN’ın en korkunç eylemlerinin Gemma’nın yarattığı bir programlama kararından kaynakladığını fark ettiğinde artacaktır. Şunları söylüyor; “Bu James’in isteğiydi. Bu Gemma için işleri daha da kötüleştiriyor ve üzücü yapıyor çünkü MEGAN’a ne pahasına olursa olsun Cady’yi korumasını söylüyor ve oyuncak bunu ciddiye alıyor.” 

Film, daha geniş bir kültürel düzeyde hayatımızı yönetmesi için teknolojiye giderek daha çok bağımlı oluşumuzu ve kontrolden çıkmaya başlarsa potansiyel bir tehdit oluşturacağını ele alıyor. Wan şunları söylüyor; “Bilim ve Yapay Zeka kısmıyla oynamak müthişti çünkü günümüz dünyasıyla ilgililer. Yaptığımız her şeyde teknolojiye çok güveniyoruz. Bu aygıtların dönüp bize saldırması korkunç olurdu. MEGAN’da yakalamak istediğimiz bu.”



Jason Blum ve James Wan Yapımcılar 

Yönetmen Gerard Johnstone Kontrole Geçiyor


Jason Blum’un Blumhouse’ı ve James Wan’ın Atomic Monster’ı uzun zamandır modern korkunun en verimli ve ikonik yaratıcılarından. MEGAN, Blum ve Wan’ın ikinci iş birliği. Birincisi ise Ruhlar Bölgesi serisi. Blum ve Wan, filmi yönetmesi için 2014 yılının korku komedisi Housebond’un yönetmeni Yeni Zelanda’lı Gerard Johnstone’u görevlendirmiş. Blum şunları söylüyor; “MEGAN’ın ulaşılması zor olan özel bir havası var. Gerard’ın ilk filmi Housebond’a bayılmıştım. Bir perili ev hikayesinin dehşetiyle alışılmadık bir mizah arasında güzel bir dengeydi. MEGAN için bir robot arkadaşın katil bebeğe dönüşmesi fikri dehşet verici. Ama bu fikrin altında bir kara mizah var. Bunu benimsemeyen bir yönetmeniniz olursa film asla başarılı olamaz ve Gerard bunu rahatlıkla anlıyor.” 

MEGAN, klasik, korkunç, çığlıklar attıran bir korku filmi ama Wan ve Blum çok ciddi bir biçimde ele alınması gereken bir film olmadığını biliyormuş. Wan şunları söylüyor; “Gerard, bu ince çizgide yürüyen bir hava getirdi. Bir yöne fazla ağırlık verirsen film çökecekti. İhtiyacımız olduğunda bize nasıl çığlık attıracağını, nasıl güldüreceğini ve MEGAN’ın yaptığı tuhaflıklara nasıl kıkırdatacağını biliyor.”

Örneğin MEGAN’ın şiddet uygularken dans ettiği unutulmaz sahne (ve hemen meme olan) Johnstone’ın fikriydi. Akela Cooper şunları söylüyor; “Gerard’ın eklediği komik ve abartılı duyguyu veren çok absürt anlar var. Ben MEGAN’ın dansını yazmadım. Onun bir cinayet işlediğini yazdım. Onu görünce bu çok tuhaf ama işe yarıyor. Bu ölümü daha da rahatsız edici yapıyor.”

Johnstone, Housebound’un bir Wan ve Blumhouse korku klasiğinden etkilendiğini söylüyor. Bu yüzden MEGAN’ı yönetmesini istediklerinde rahatlamış. Johnstone şunları söylüyor; “Bu benim filmdeki korkularımı yaratmak için Habis’ten çok şey çaldığım için daha az suçluluk hissetmeme sebep oldu. İlginç bir ilk buluşmaydı ama James ürkütücü oyuncak bebek filmlerinin tartışmasız bir ustası olsa da o bebeklerin hiçbiri gerçekten hareket etmiyor, hatta konuşmuyordu bile. O yüzden MEGAN’ı hayata nasıl geçireceğimizi çözmek hepimiz için heyecanlı, yeni bir alandı.”



Yönetmen, Akela Cooper’ın ilk senaryosunu okuduğunda modern dünyada teknoloji ile ebeveynlik arasındaki etkileşime çekilmiş. “Child’s Play’e açık bir kıyaslama vardı ama beni bu projeye çeken 21. Yüzyılda ebeveynlik hakkında modern bir ahlak hikayesi yapma fırsatı oldu. Yeni bir baba olarak akıllı telefonların ve tabletlerin o kadar yaygınlaşması beni rahatsız ediyordu ve MEGAN da bunu hicvetmek için bir fırsattı.”

Söz konusu modern teknoloji olduğunda Johnstone da mesafeliymiş. Wan şunları söylüyor; “Herard sosyal medyada yok. Bu iş için mükemmel bir yönetmen çünkü o açıdan hiç hoşlanmıyor. Teknolojinin yanlış gitmesi hakkında bir filmi doğru bakış açısıyla yapabilir.

Fakat bu Johnstone’un yapay zekanın üstün teknolojisinin neler yapabileceği konusunda keskin bir öğrenme eğrisi yaşadığı anlamına gelmiş. Karısı paha biçilmez bir kaynak ve gayrı resmi teknoloji danışmanı olmuş. Johnstone şunları söylüyor; “Bana sürekli Yapay Zeka ve siber psikoloji hakkında New Yorker makaleleri verip ben ne zaman okumayı atlasam beni uyandırıyordu. Ayrıca senaryoda fikir Google’dan Alex Kauffman gibi veren zeki insanlar da vardı. O süreçte bu makinelerin nasıl çalıştığını anlayabildik, sahnelerde benzersiz bir bakış açısı ve mantık sunan konuşmalara ve görsellere yer verdik.”

Johnstone, Kayıp Kız ve Beşikteki El gibi tehlikeli kadın anti kahramanların yer aldığı kara mizah suç filmlerinden ve başka beklenmedik etkilerden ilham almış. Belli bir düzeye kadar ben de The Omen’den etkilendim. Bu açıdan MEGAN da biraz bir Yapay Zeka Anti-Hıristiyan gibi. Ayrıca MEGAN’ın DNA’sında biraz da Pinokyo olduğunu ve Gemma’nın da modern zaman Gepetto’su olduğunu düşündüm.”

Johnstone, insani boyutta da modern çağdaki ebeveynler olarak sorumluluklarımızı ve hırslarımızı nasıl yönettiğimize de yer vermek istemiş. Şunları söylüyor; “Kariyerlerimizi, finans durumumuzu vs. gibi her şeyi kontrol altına aldığımızda çocuklarımızla birlikte zaman geçirebileceğimizi düşünerek kendimizi kandırıyoruz. Ama sonra onlar artık çocuk olmuyor. Ebeveynliğin zor olduğunu kanıtlayabilirim. MEGAN’ın belli hayali bir arzu giderme yönü var. Yapmak istemediğiniz her türlü sıkıcı işi yapabiliyor. Ama olumsuz yanı çocuğunuzu MEGAN gibi bir makineye teslim ederseniz onları geri almak konusunda size iyi şanslar.”



KARAKTERLER


Gemma : Allison Williams


Funki’nin Purrpetual Pet bölümünde bir robotikçi olan Gemma, parlak zekasını global bir oyuncak şirketinin kurumsal hissedarlarını zengin etmek için kullanmaktan yorulmuştur. Eşsiz yeteneğini teknolojik gelişme için kullanmayı hayal eder. Kız kardeşinin ve eniştesinin bir trafik kazasında ölümünden sonra beklenmedik bir şekilde vasi olma rolünü üstlendiğinde bunu, yapay zeka tutkusunu travma yaşamış yeğeni Cady’yle bağ kurma ihtiyacıyla birleştirme fırsatı olarak görür.

James Wan, Gemma rolünü zorlanmadan üstlenebilecek bir sanatçı bulmanın zor olduğunu söylüyor. Sonunda bu rol, yeteneğini ilk olarak Blumhouse’da Jordan Peel’ın Kapan filmindeki Allison Williams’a gidecekmiş. Wan şunları söylüyor; “Kariyer hırsıyla hareket eden ve robotikçi olabilecek inandırıcılıktaki birine ihtiyacımız vardı. Gemma bir oyuncak şirketinde çalışsa bile bir bilim insanı. Aynı zamanda hassasiyeti var ve vasi olmak için kendi sorunlarıyla mücadele etmesi gerekiyor. Bizim için Allison Williams büyük bir kazançtı.” 

Filmin idari yapımcısı olan Williams, filmin teknolojiyle insanlığın kesişimini konu almasına çekilmiş. Şunları söylüyor; “İnsanlığı bir tür teknolojiyle veya insanlığın taklit versiyonuyla değiştirdiğimizde anlaşılmaz unsurlar başlıyor. ”Film, tam olarak insanların birbirlerine sağlayabilecekleri üzerine bir meditasyon.”

Yönetmen Gerard Johnstone’a göre Williams yolculukta ideal bir partner olduğunu kanıtlamış. Şunları söylüyor: “Allison çok komik, çok zeki ve çok iyi bir iş birlikçi. Bir yıl boyunca filmin gelişimini etkileyen çok sayıda uzun konuşmalar yaptık. Bir janr filmi yaptığını anladı ama aynı zamanda hikayeyi her yönüyle ele almak ve Gemma’nın karakterini olabildiğince özgün göstermek için yapay zeka dünyasına girmek istedi.” 



David : Ronny Chieng


Gemma’nın şirketi Funki’nin C.E.O.’su olan David’i Shang-Chi ve On Halka Efsanesi’ndeki Ronny Chieng’i canlandırıyor. David, işini küçük bir şirketten global bir imparatorluğa dönüştürmüş olan bir dahi. Gemma’da büyük bir potansiyel görüyor ama MEGAN’da dolar işaretleri görüyor. MEGAN oyuncak bebeklerinin çocuk testleri ve onayları olmadan üretilmesi için zorlamak isteyen David, yıldız bilim insanının icadının sonuçlarını düşünmeden edemiyor. Chieng şunları söylüyor; “Çocuklarımızı yetiştirmek için giderek daha çok algoritmadan destek alıyoruz. Biz aynı zamanda hayatı kolaylaştırmanın ve sonuçlarının anlamıyla da başa çıkmak zorunda kalan ilk insan nesliyiz.” 


Cady : Violet McGraw


Cady, ebeveynleri bir trafik kazasında öldükten sonra Gemma teyzesinin yanına gönderilir. Gemma, Cady ile MEGAN prototipini eşleştirdiğinde travma geçirmiş olan Cady kısa süre içinde robotla derin bir bağ kurar. Bu bağ sonunda kendisini yaratılmış olan aile üyesiyle gerçek ailesi Gemma arasında bir seçim yapmak zorunda bırakacak.

Rol için olağanüstü derinliğe ve yeteneğe sahip olan bir çocuk oyuncu gerekiyordu. Yapımcılar karakteri Tepedeki Ev, Doctor Sleep ve Black Widow’da rol almış Violet McGraw’da bulmuş. Yönetmen Gerar Johnstone şunları söylüyor; “Bu filmin gerekliliklerini karşılayan 10 yaşındaki bir çocuğu bulmak zordu. Ama Violet süreci kolaylaştırdı. Son derece profesyonel ve bir kez bile sözlerini unutmadı. Ayrıca aynı anda hem ağlayıp hem uyuyabilen tek oyuncu olabilir.”

Sette onun oyunculuğunun ve kara mizahının en büyük hayranı Allison Williams olmuş. Williams şunları söylüyor; “Bayan Violet McGraw’u anlatmaya nereden başlayayım? Violet beni hazırlıksız yakalayan bir mizah anlayışına sahip. Esprilere, şakalara ve fıkralara inanamıyordum. Başından itibaren bana takılıyordu. Onlara alışmam biraz zaman aldı. Sonra bu filmin yapılması için bu kızın bana takılmasına izin vereceğim çünkü bu bizim sevgi dilimiz oldu, diye düşündüm. Birlikte çok eğlendik.”

McGraw da iş arkadaşı için aynı samimi duygulara sahip. Şunları söylüyor; “Allison’ı seviyorum. Benim için gerçek bir anne gibi. Son derece muhteşem biri ve çok iyi bir oyuncu.” Ekip arkadaşlarına olan sevgisini de ifade ediyor. “Yeni Zelandalılar çok iyiler. Gerard’ı da seviyorum. Öyle müthiş bir yönetmenle çalıştığım için şanslıydım.”

McGraw’ın sahneleri tabii ki MEGAN’la birlikte ve McGraw’ı her düzeyde hayrette bırakan sıra dışı bir rol arkadaşı olmuş. “Çok havalı olduğunu düşündüm çünkü insana benziyor ama bir oyuncak bebek. İnanılmazdı. Onun gibi bir şey görmedim. Özellikle biri bana onun göz hareketlerini nasıl kontrol edeceğimi gösterdiğinde inanılmazdı. MEGAN bazen çok ürkütücü olabilir. Ama bana şarkı söylediğinde robot veya katil olmayan çok tatlı, küçük, masum bir kızdı.”



MEGAN’IN YARATIMI


Film için Model 3 Üretken Android’i, kısaca MEGAN’ı yaratmak bir insan oyuncu, görsel efektler, animatroniks ve kuklacılık dahil farklı disiplinlerden çok sayıda ekibin birlikte çalışmasını gerektirmiş. Uyumlu bir şekilde çalışarak son teknoloji, eşsiz, yeni bir korku ikonu yaratmışlar. Yönetmen Gerard Johnstone ve yapımcı James Wan MEGAN üzerinde çalışırken bir oyuncak bebeği neyin korkunç yaptığını konuşmuşlar. Öncelikle bir çocuğun canlanmış bir oyuncağı gibi olması gerektiğine karar vermişler. Wan şunları söylüyor; “Tobe Hooper, Kötü Ruh’taki palyaçoyla bunu çok iyi yapmıştı. Kötü bir şey olacağı beklentisini inşa etmişti ama ne zaman ve nasıl olacağını bilmiyorsunuz. Tasarım konusunda çok fazla değişiklik yapıldıktan ve Gerard’la konuştuktan sonra sonunda MEGAN’ı fiziki olarak daha gerçekçi bir şekilde yapmaya başladık. “Tuhaf bir Vadi”nin MEGAN’ın ürkütücülüğünü arttırdığı nadir bir durum.”

Karakteri hayata geçirenler Johnstone’un ekip liderleri. Kukla süpervizörü ADRIEN MOROT (X-Men: Geçmiş Günler Gelecek); kukla yönetmeni KATHY TSE (Uzun Kabus); animatronik teknisyeni DEVIN SEAMAN (Beast of the Water) ve ekibi; görsel efektler süpervizörleri RHYS DIPPIE (The Luminaries) ve DAMON DUNCAN (The Luminaries); sanat yönetmeni ve kıdemli konsept sanatçısı JEREMY HANNA (Dune Çöl Gezegeni), VFX yapımcısı MELISSA BROCKMAN (They/Them) ve ekibi; WETA Workshop’ın SPFX süpervizörü TALEI SEARELL (Dune Çöl Gezegeni) ve SPFX yapım müdürü RITA MAXIM (Blade Runner 2049 Bıçak Sırtı); dublör koordinatörü ISAAC “IKE” HAMON (Black Adam) ve ekibi; MOROT FX STUDIOS’daki SFX saç ve makyaj ekibi; makyaj ve saç tasarımından STEFAN KNIGHT (Zamanda Kıvrılma) ve ekibi; hareket koçları LUKE HAWKER (I Am Mother) ve JED BROPHY (Yüzüklerin Efendisi Güç Yüzükleri); dans eğitmeni KYLIE NORRIS ve genç dansçı AMIE DONALD. 



İlk rehberliğini insan olmayan ana karakterlerle çalışma konusunda deneyimi olan James Wan’dan alan Johnstone ve iş arkadaşları MEGAN ile tüm beklentileri aşmış. Wan şunları söylüyor; “Gerard ona hayat verme konusunda müthiş bir iş çıkardı. Bir karakter olarak öne çıkıyor ve insan değil. Bunu bir anda sevecen ve tatlı olurken birden tehditkar ve çok tehlikeli olabileceği şekilde yapabildiğini görmek mutluluk vericiydi. Bu Gerard’ın ve film yapımı yaklaşımının göstergesi.” 

Johnstone, MEGAN’ın görsel etkisini özellikle korkutucu yapmış. Ona uzaktan baktığınızda gerçek olduğunu düşünüyorsunuz. Yakından oranları ve mikro ifadeleri biraz kötü ve oyuncak bebeğe benziyor. Ama cilt rengi, dokusu, saçı, gözleri, kaşları ve kirpikleri daha önce gördüklerinize benzemiyor. Bu gerçek bir insan mı yoksa değil mi?

Johnstone, uzak ve geniş planlar için bir insan oyuncuyu görevlendirmeyi düşünmüş. Ama bu rolü oynayabilecek yetenekte olan, Cady (Violet McGraw) boylarında bir oyuncu bulmak imkansız bir işmiş. Johnstone şunları söylüyor; “Gerekeni yapabilecek birini bulacağımızı düşünmemiştim. Robot gibi hareket edebilecek, dans edebilecek, dövüşebilecek ve dört beş sayfalık diyalog sahnelerini yapabilecek ve baş oyuncularımızla başa baş gelebilecek biri. Yeni Zelandalı oyuncu seçimi direktörümüz Miranda Rivers, Amie Donald’ı bulduğunda hepimiz çok şaşırdık. Bu Amie’nin ilk oyunculuk işi olmasına rağmen bunların hepsini ve daha fazlasını yapabildi.”

Hareket koçu Luke Hawker ve dublör koordinatörü Issac “Ike” Hamon, Donald’a “makine” adını vermiş. Johnstone şunları söylüyor; “Donanım gerekeceğini düşündükleri birçok önemli tehlikeli sahneyi Amie, birkaç dakikalık çalışmayla başardı. Mucizevi bir buluştu. Onsuz MEGAN olmazdı demek abartılı olmaz. Üstüne daha tatlı olamazdı ama ürkütücü ve katil işlerini yapmayı da çok sevdi.”

MEGAN’ın Cady’ye zorbalık yapan Brandon’ı ormanda kovaladığı sahnelerden Cady’yle samimi olduğu sahnelere kadar animatronik MEGAN ile Amie Donald’ın fiziksel performansı arasında pürüzsüz bir geçiş olması önemliydi. MEGAN’ın yüz ifadelerini ve diyaloglarını altı yedi kuklacıdan oluşan muhteşem bir ekip ele almış. Daha geniş sahnelerde Donald, daha sonra anime edilmek üzere protez bir yüz kullanmış. Wan şunları söylüyor; “Yakın planların büyük çoğunluğu için MEGAN’ın animatronik bir oyuncak bebek gibi olmasını Yakın plan çekimleri için bize MEGAN’ın gerçekçi bir versiyonunu veren Morot adında bir şirket vardı. Onu hayata başarılı bir şekilde getiren ise teknikler ve yöntemler kombinasyonu.”

Filmin önemli bir sahnesi de filmin ilk fragmanı çıktığı andan itibaren MEGAN’ın avını sinsice izlediği koridordaki akrobasi dansı internette yayılan bir video olmuş. Johnstone, dansı beyaz perdeye taşımak için hareket koçu Jed Brophy ve dans eğitmeni Kylie Morris ile birlikte çalışmış. Ike Hammon şunları söylüyor; “Detaylıca ele alınan çok eğlenceli bir sahneydi. Amie, çok yetenekli bir sanatçı ve çok ilginç, masum bir anı dehşete dönüştürmenin bir yolunu bulduk. Bu dansın kurbanını avlaması için bir adım olması gerekiyordu. Kısa sürede son derece şiddetli bir hal alıyor ve sakin bir durumdan şiddete dönüşüyor.



MEKANLAR VE YAPIM TASARIMI


MEGAN, Seattle Washington’da geçiyor ve Kanada’da Montreal ile Yeni Zelanda’da Auckland ve civarında çekilmiş. 

Oscar® ödüllü sanat yönetmeni Kim Sinclair, MEGAN’ın yapım tasarımında görev almak üzere emekliliğini bırakmış.

Gemma’nın evi, Auckland’ın doğusunda bir banliyö olan Sunnyhills’de çekilmiş. Sinclair ve ekibi doğru evi bulmak için 100’ün üzerinde eve bakmış ve Meanda Greens adındaki bir çıkmaz sokakta bulmuş. Ev, 1970 yılında Yeni Zelandalı mimar John Cooper tarafından yapılmış.

Yapım sırasında ev renovasyondan geçtiği için Sinclair ve ekibinin ev sahibinin sınırlamaları olmadan çekim için çok sayıda uyarlama yapabilmesini sağlamış.

Yapımcılar, Gemma’nın evinin büyüklüğünün ve tarzının sade olmasını istemiş. Gemma bekar, kariyer sahibi bir kadın. İyi bir kazanca sahip ama geleneksel bir ev hanımı değil ve evin iç tasarımı da bunu yansıtıyor. Estetik 1950’lere ait ama birkaç ufak rötuş yapılmış. Mobilyaların çoğu yeni. Gemma, işinde çok yoğun ve bu yüzden de evin dekoruna fazla odaklanmamış. 

Yapım ekibi dış mekanı ve evin seçilen alanlarını, girişi, yemek odasını, mutfağı ve salonu çekimler için kullanmış. Evin diğer bölümlerinde geçen başka sahneler stüdyoda çekilmiş. 

Funki oyuncak şirketinin lobisi Auckland Teknoloji Üniversitesi’nin kampüsünde çekilmiş.


Filmin mmknmrtb notu:   65   /100