17.9.22

Ticket to Paradise / Cennete Bilet



Akademi® ödüllü George Clooney ve Julia Roberts, kendilerini aşka tutulan kızlarına engel olmak için ortak bir görevde bulan eski bir karı koca olarak beyaz perdede yeniden bir araya geliyor. 

Working Title, Smokehouse Pictures ve Red Om Films’den Ticket to Paradise / Cennete Bilet, ikinci şansların tatlı sürprizini konu alan bir romantik komedi. 



Yönetmeni Ol Parker (Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz, yazar - Hayatımın Tatili filmleri), senaryo yazarı Daniel Pipski olan Cennete Bilet filminin yapımcıları Working Title adına Tim Bevan (En Karanlık Saat, Danimarkalı Kız) ve Eric Fellner (Her Şeyin Teorisi, Sefiller) Smokehouse Pictures adına Sarah Harvey (Hayatımın Tatili, ortak yapımcı- In Bruges), Deborah Balderstone (Palm Beach, Kayıp Kız), George Clooney ve Oscar® ödüllü Grant Heslov (Operasyon Argo, The Midnight Sky ) ve Red Om Films adına Julia Roberts ve Lisa Roberts Gillan ve Marisa Yeres Gill (ikisi de ortak yönetmen, Homecoming serisi).

Cennete Bilet, Avustralya federal devletinin ve Screen Queensland Production Attraction Strategy’nin teşvikleriyle Queensland, Avustralya’da çekilmiştir.




İyi günde kötü günde… George Clooney ve Julia Roberts  Cennete Bilet filminde..


Ticket to Paradise / Cennete Bilet filmi 16 Eylül’de sinemalarda!


HİKÂYE


Son yıllarda büyük stüdyoların romantik komediler giderek azaldı. 1930’lara uzanan, o günlerdeki absürt romantik komedi türü 2000’lerde gelişmeye başladı. Ama kısa süre sonra romantik komediler yavaş yavaş beyaz ekranda sönmeye başladı. Ama yönetmen Ol Parker, son birkaç yıldaki küresel kollektif deneyimin izleyicilerin romantik komedinin yeniden doğuşu için heveslenmesine neden olduğunu düşünmüş. “Pandemi olduğunda o dönemde yazdığım projeler bir anda tamamen ilgisiz göründü. Dünya tamamen değişti. Bundan sonra ne hakkında yazmak istediğimi düşündüm ve insanları mutlu edecek, neşeli ve iyimser bir şey yazmak istediğime karar verdim. Romantik komediler büyük bir izleyici kitlesini bir araya getirerek birlikte gülmelerine sebep olur. Birkaç zorlu yıldan sonra bu beyaz perdeye taşımak için güzel göründü.”

Parker, kısa bir süre sonra yapımcı Sarah Harvey’e bir öğle yemeğinde, boşanmış arkadaşlarının deneyimlerinden ilham aldığı hikayesini sunmuş. Parker şunları söylüyor; “Konuşurken aklıma bir fikir geldi ve ‘Bunun ne olduğunu ve hangi yöne gitmesi gerektiğini biliyorum. George Clooney ve Julia Roberts rol almalı.’ dedim.” Uzun zaman önce boşanmış ve kızlarının dürtüsel evliliğini önlemeye çalışan ve yıllar önce kendi ilişkilerini tutuşturan kıvılcımın belki de tamamen sönmediğini keşfeden bir çifti konu alıyor.

Daha önce Hayatımın Tatili filminde Parker’la çalışan Harvey, hikayeyi işleyecekleri için heyecanlıymış. “Ol ile tekrar bir projede çalışmak istiyordum. O yüzden bu fikri bulduktan sonra ortak tanıdığımız olan Daniel Pipski’yle bağlantı kurduk. Senaryo hazır olduktan sonra Universal’e sunmadan önce Working Title’a götürdük.”

Workin Title, 1990’larda ve 2000’lerde Dört Nikah Bir Cenaze, Aşk Engel Tanımaz, Bridget Jones’un Günlüğü, Aşk Her Yerde gibi filmlerde dahil olmak üzere dönemin en ikonik gişe rekortmeni romantik komedilerini yapmıştı. Bu proje için daha uygun bir şirket olamazdı. Working Title Yönetim Kurulu Eş Başkanı Tim Bevan şunları söylüyor; “Cennete Bilet, Working Title için bir geri dönüş filmiydi. Romantik komediler bir süre için eski moda oldu. Ol ve Sarah bize bu projeyi sunduğunda ‘Evet, bu bir süredir görmediğimiz bir şey ve yeniden değerlendirmeye değeceğini düşündük. Çünkü bu tarz bir film için büyük bir izleyici kitlesi var.’ diye düşündük. Son dönemde çevrim içi platformlar için düşük bütçeli birkaç romantik komedi yapıldı. Ama genelde yazım, yönetim ve performans kalitesi, hatırladığımız romantik komedilerin seviyesinde değiller. Bizim uzmanlığımızla, Ol’un bilgisiyle, iki muhteşem oyuncuyla ve ürünün kendisiyle de gerçekten özel bir iş yapabileceğimizi düşündük.”

Ortak yazarlar Parker ve Pipski için senaryoyu geliştirirlerken bir fikir hep önemli olmuş. “Dan’le konuştuğumda ona bir alıntı yaparak ‘sevginin zıddı nefret değildir, ilgisizliktir.’ demiştim. İki ana karakterimizi yazma biçimimiz de hiçbir zaman ilgisiz olmamalarıydı. Sürekli kavga ediyorlar, birbirlerinden hoşlanmama enerjileri hala tutku dolu. O tutku öldüğünde aşk da ölür. Projeyi Universal’e sunduğumuzda hiç yapılmamış bir filmin devamı gibi hissedilmesi gerektiğini düşündük. Daha önceden çift olarak tanıdığımız bir çift olmalıydı.”

Parker ve Pipski’nin yazma sürecinde aklında olan çift George Clooney ve Julia Roberts’mış. İki yıldız sadece Clooney’nin yönettiği Tehlikeli Aklın İtirafları ile Para Tuzağı, Ocean’s 11 ve Ocean’s 12 gibi az sayıda filmde bir arada rol almış olsa da kamera önündeki uyumları inkar edilemez ve unutulmaz. Hatta senaryonun ilk taslağında karakterlere iki Oscar® ödüllü sanatçıya ithafen Julius ve Georgia isimleri verilmiş. Senaryo tamamlandığında yapımcılar hem Clooney’e hem de Roberts’a göndermiş. Parker şunları söylüyor; “Genel uygulama olarak bir oyuncuya senaryoyu gönderdiğinizde, diğer oyuncuyla anlaşamama ihtimaline karşın diğer oyuncunun ismini vermezsiniz. Ama bu durumda ikisine de yazdım ve onlara ikisini birlikte hayal ettiğimi söyledim. Bana göre onlar olmazsa yapılmayacağı çok açıktı. B planım yoktu.”



Bevan, ekibiyle birlikte bir filmi oluştururken dünyanın en ünlü film yıldızından ikisi için yazmalarının çok nadir olduğunu söylüyor. Bevan şunları söylüyor; “O iki film yıldızının yapmaya kara vermesi daha da nadirdir ama birçok sebepten ötürü gerçek oldu. Bir romantik komedi yapacaksanız iki baş rolü dünyanın en iyi oyuncularının oynaması oldukça iyi bir başlangıçtır. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar, birlikte çok rahatlar ve çok eğlenceliler. Aralarındaki enerjiyi ve neşeli ilişkiyi çok iyi kullanmayı başardık.”

Film öncelikli olarak komedi olsa da aşkın, pişmanlığın ve yetişkinliğe ilk adımını atan çocuklara ebeveynlik yapmanın karmaşık duygularının daha derin ve evrensel temalarına da dokunuyor. Öncelikli olarak 20’li yaşlarında ya da 30’lu yaşlarının başında olan insanlar hakkında olsa da Cennete Bilet, aşkı daha olgun bir bakış açısıyla tüm permütasyonlarıyla birlikte ele alıyor. Bevan şunları söylüyor; “Şu anda dünyada insanların komik ve rahatlatıcı bir şeyler izlemek istedikleri bir yerdeyiz. Romantik komedilerin öngörülebilir bir yanı vardır ama bu filmde beklenmedik olan aile içinde izleyicilerin etkilenecekleri çeşitli ilişkiler ve duygular olması.” 

Yapımcılar senaryoyu geliştirmeye, kadroyu oluşturmaya devam etmiş ve aynı anda filmi en iyi nerede çekecekleri konusunda strateji geliştirmeye devam etmiş. O dönemde COVID-19’dan dolayı Bali’de çekim yapmak imkansızmış. O yüzden Working Title’la uzun soluklu bir ilişkisi olan yapımcı Deborah Balderstone’un ülkesi olan Avustralya’daki en uygun mekanları bulmaya yönelmiş. Balderstone şunları söylüyor; “Bu filmi çekmemiz için çok iyi bir zamandı çünkü Avustralya’da o dönemde COVID-19 sayıları çok sınırlıydı. Ayrıca hem federal ve eyalet indirimleriyle inanılmaz vergi teşvikleri vardı. Yani yardımı oldu. En büyük zorluk yapım tarhilerini onaylatmaktı ama tarihlerin kesinleşmesini beklerken muhteşem bir yerel ekip kuracak kadar şanslıydık.” Daha sonra Bali’deki COVIC kısıtlamaları hafiflediğinde yapım ekibi oradaki yetenekli Bali ekibiyle manzaraları çekebilmiş.

Queensland, Avustralya kıyılarında, Whitsunday Adaları’ndaki çekimler başladığında Clooney ve Roberts, neden bu boşanmış çifti oynayabilecek tek ikili olduklarını hemen kanıtlamış. Parker şunları söylüyor; “George ve Julia ile ilgili muhteşem olan, yaptıkları işte dahi olmaları dışında onları kamera önünde görmemiz ve kamera arkasında da çok iyi arkadaş olmaları. Onları herkes sever ve tanır. O yüzden izleyici olarak yıllardır çift olduklarını hissediyoruz ve onları çift olarak anlıyoruz. Bu da bu yeni karakterlere bir geçmiş ve özgünlük katıyor. En iyi senaryoyu yazmayı, en güzel yerde geçmesini ve kamerayı doğru açıda tutmayı deneyebilirsiniz ama sonunda iki baş rol oyuncusunun arasındaki etkileşime bağlı olarak başarılı olacaktır. George ile Julia’nın durumunda ise aralarındaki etkileşim benzersiz. Benim için en büyük hediye oldu. Kamerayı çalıştırıp çekimi yapabildik.”

Aslında iki yıldız çekimlere başlamadan herhangi bir prova yapmamış. Bevan şunları söylüyor; “George ve Julia, her gün o gün çekeceğimiz sahneye geliyordu. Bir sahnenin üzerinden geçtiğimiz ilk seferde sadece okuyorlardı. Sonra neredeyse hemen çekime geçiyorduk ve neredeyse hiç üç kereden fazla çekmedik. Çünkü repliklerin tazeliğinin ancak gerçekten tazeyse etkili olacağını biliyorlardı. Komedi oyunculuğundan tam bir usta sınıfıydı.”



KARAKTERLER


David & Georgia : George Clooney & Julia Roberts


Cennete Bilet’te George Clooney ile Julia Roberts, 2016 yılının Para Tuzağı filminden sonra beyaz perdede ilk kez bir araya geliyorlar. Sadece tek bir konuda, kızları Lily’ye (Kaitlyn Dever) duydukları sevgi konusunda anlaşıyor gibi görünen boşanmış bir çift olan David ve Georgia’yı canlandırıyorlar. Lily, Bali’ye yaptığı mezuniyet gezisinde yosun yetiştiricisi olan Gede’e aşık olduğunda ve ebeveynlerine onunla evleneceğini söylediğinde yapabilecekleri tek bir şey vardır: kızlarının, kendilerinin yıllar önce yaptıkları hatanın aynısını yapmasına engel olmak.

Clooney ve Roberts için zengin bir komedi malzemesiymiş ve neyse ki ikisi de potansiyeli görmüş. Clooney şunları söylüyor; “Julia ve ben birlikte çalışacağımız bir proje aramıyorduk. Ama tabii ki onunla bir projede yer alma fırsatını kabul etmek çok kolay oldu. Ol Parker, senaryoyu ikimize de aynı anda gönderdi ve rolleri Julia ile benim için yazdığını söyledi. O yüzden okuduktan hemen sonra Julia’yı aradım ve ona ‘Sen yaparsan ben de yapacağım.’ dedim. O da ‘Sen yapacaksan yaparım.’ dedi. Kısa bir süre sonra da Avustralya’ya doğru yola çıktık.

Roberts ve Clooney’nin geçmişi ve arkadaşlıkları çok eskiye dayanıyor ve bu arkadaşlık işlerine de taşınmış. Roberts şunları söylüyor; “George’la benim arkadaş olarak her zaman iyi olduk. İşimiz de benzer şekillerde yaklaşırız. Sanırım aynı zamanda birbirimizi güldürmekten de çok keyif alıyoruz. O yüzden her gün benim için George’u nasıl güldüreceğimi bulmakla geçti. İkimiz de insanların yaratıcı hissettikleri ve işte mutlu oldukları bir ortam yaratmak için çok özen gösterdik. Herkesin en iyi halini ortaya çıkardı.”

Clooney şunları ekliyor; “Bence Julia ile birlikte çok iyi çalışmamızın nedeni birbirimizi nasıl güldüreceğimizi iyi bilmemiz. Mizah anlayışlarımız benzer ve birbirimizi anlıyoruz. Yani aramızdaki iletişim hep böyle oldu. Güzel Bir Gün filminden beri romantik komedi yapmamıştım o yüzden bu senaryoyu aldığımda kusursuz bir fırsat olduğunu düşündüm.”

İkilinin Parker’la çalışmaları müthiş bir deneyim olmuş. Roberts şunları söylüyor; “Çok iyi iki arkadaşı yönetmeye kalkmak ne büyük bir cesaret! Her zaman açık ve kibardı ve bizden yaptığımızdan farklı bir şey isteyeceği zaman söylemekten hiç çekinmedi ve buna her zaman saygı duyuyorum. Bir çekimin sonunda Ol’un güldüğünü duyarsam çok mutlu oluyordum.” 

David ve Georgia, ortak amaçları olan kızlarını durdurmak amacıyla Bali’de ekip olduklarında David, Georgia konusunu göründüğü gibi atlatamadığını fark etmeye başlar. Clooney şunları söylüyor; “David, hayatındaki birçok şey konusunda kendinden emin ama emin olmadığı tek şey Georgia’yla geldiği nokta konusunda emin değil. Ama Georgia’nın hayatına devam ettiğine ve bu konuyu kabullenmesi gerektiği konusundan emin. Georgia’nın yeni bir sevgilisi ve onunla yeni bir hayatı var. Dışlanmanın acısını veya işleri olduklarından daha karmaşık bir duruma getirmek istemiyor ve her şeyden çok kızı Lily’yle ilişkisini tehlikeye atmak istemiyor.”

Georgia’nın Bali’ye geldiğinde asıl amacı kızının kendi yaptığı hataları yapmamasıdır. Lily’nin içgüdüsel bir kararla fırsatları kaçırmasını istemez. Georgia, eski kocasıyla da zaman geçirdikten sonra yeni genç sevgilisi Paul (Lucas Bravo) ile olan ilişkisini sorgulamaya başlar. 

Özellikle hatırlanmaya değer bir sahnede David ve Georgia sarhoş olur ve pazar yerindeki barda dans ederler. Dans kısa sürede eski moda ve abartılı bir hal alır. Roberts şunları söylüyor; “İçki içme sahnesi herkesin merakla beklediği bir sahne. Kalabalık bir kadronun yer aldığı, büyük, eğlenceli bir sahne. Dansı daha önceden konuşmuştuk ama o gün o anda aklımıza geleni yaptık. Her çekimde farklı olduğunu söyleyebiliriz. O gecenin sonunda çok sıcaklayıp terlediğimi ve yorulduğumu hatırlıyorum. Yanaklarım George’a gülmekten ağrıyordu!”

Parker şunları ekliyor; “Çekim, hayatımın en eğlenceli gecelerinden bir oldu. Beyaz perdede ikisini de o kadar rahat ve özgür gördüğümüzü hatırlamıyorum. O sahnede sanki üniversitedeymiş gibi dans ediyorlardı. George ve Julia çok uzun zamandır arkadaş oldukları için hayatları boyunca arkadaş olduklarını düşünmek çok kolaydı. Muhtemelen gençken de öyle dans edip takılıyorlardı ve bu durumu daha eğlenceli ve özgün kıldı.”

Ama baş rol oyuncularını güldüren sadece dans değilmiş. Yönetmen ikilinin birbirlerine sürekli şaka yaptıklarını söylüyor. “Ayrıca birbirlerini sürekli kızdırıyorlardı ve bunu kamera önünde yapmayı da gerçekten seviyorlar.”



Lily : Kaitlyn Dever


Lily, David ile Georgia’nın hukuk fakültesinden yeni mezun olmuş kızı. Kariyerine başlamadan önce en yakın arkadaşıyla Bali’ye tatile gider ve orada Gede (Maxime Bouttier) adındaki Balili bir yosun yetiştiricisiyle tanışıp aşık olur. Cennete Bilet’te sadece anne ve baba rolü Clooney ve Roberts’a özel olarak yazılmamış. Lily de Kaitlyn Dever düşünülerek yazılmış. Parker şunları söylüyor; “Kaitlyn’le birkaç yıl önce tanışmıştım ve çok parlak bir oyuncu ve çok iyi biri olduğunu düşünmüştüm. Duygusal bir oyuncu olduğu için karakterin hayatının en kötü dönemini geçiren çok sayıda rolde oynadı. Justified’dan Dopesick’e kadar bu karakterleri çok muhteşem bir şekilde canlandırıyor. Ama çok neşeli, özgür olduğu ve hayatının en iyi zamanlarından birini yaşadığı bu rolü ona vermek benim için gerçekten mutluluktu.” 

Dever, hikayeyi okuduğu anda çok sevmiş. “Beni etkileyen Lily’nin hikayesi ve içgüdülerini dinlemeyi ve kendine güvenmeyi öğrenmesiydi. Lily, her zaman kafasına bir şey koyan biri. Çok çalışmayı ve okulda başarılı olmayı ve sonunda da avukat olmayı planlamış. Bali’ye gelip Gede’yle tanışınca hayatta sadece evindeki yeni işten ve sürekli başka insanların ne düşündüğü hakkında endişe etmekten daha fazlası olduğunu anlar. Aşık olur ve hayatını nasıl yaşadığını fark eder ve karşılığında kendisi ve gerçek kişiliği hakkında çok şey keşfeder.”

Lily’nin fark edemediği şey ise bunca zamandır ne istediğine odaklanmak yerine ebeveynlerinin onun hayat kararlarına nasıl baktığına odaklanması olmuş. “Bir şeyleri kendi için değil de ebeveynleri için, onları memnun etmek ve etkilemek için yapmaya çalışıyor. Bali’ye gidince istediğini sandığı şeylerin aslında ebeveynlerinin onun için istediği şeyler olduğunu fark ediyor. Kim olduğunu ve istediği kişi olmak için ne yapması gerektiğini anlıyor.”

Dever şunları ekliyor; “Lily’nin üzerinde her zaman biraz baskı oluyor çünkü bence hep ebeveynlerinin gurur duymasını istemiş. Sonunda yavaş yavaş bunun kısmen kendine yaptığı baskıya ve ebeveynlerinin kendisinden beklediğini düşündüğü şeyler yüzünden olduğunu anlıyoruz. İkisini de çok seviyor.”

Dever, Roberts ve Clooney ile çalışmanın bir rüya olduğunu söylüyor. “Sette olmayı ve film yapmayı çok seven oyuncularla bir arada olmayı çok sevdim. Onlarla birlikte olmak, şakalaşıp gülüşmek çok eğlenceliydi. İkisi çok iyi arkadaş ve birbirlerine duydukları bu tür bir sevgiye ve nezakete tanık olmak çok güzeldi.”


Wren : Billie Lourd


Wren, Lily’nin çocukluk kankası, onunla birlikte üniversiteden mezun olmuş ve mezuniyetten sonra Lily’yle birlikte Bali’ye gidiyor. Rolü Billie Lourd canlandırıyor. Parker şunları söylüyor; “Kaitlyn, Lily rolünü kabul ettiğinde ona ‘En yakın arkadaşını kimin oynamasını istersin’ diye sorum. O da hiç tereddütsüz Billie, dedi. Bizim için de mükemmeldi çünkü Billie çok komik ve çok eğlencelidir. Hangi gün olursa olsun Billie’yle Kaitlyn’i sette birlikte gülerken bulabiliyorduk.”

Oyuncu, rol teklifini aldığında söyleyecek söz bulamamış. “Ol rolü teklif ettiğinde kesinlikle çok şaşırmıştım. Böyle eğlenceli, ikonik, çılgın bir filmde yer alma fırsatını bulduğum için ağzım açık kalmıştı ve George Clooney ile Julia Roberts’la birlikte mi rol alacaktım. Sanırım Zoom’da çığlık atmıştım. Kaitlyn’le yeniden birlikte çalışacağım için çok heyecanlıydım. Booksmart'ta kısa sürede arkadaş olmuştuk ama bunda kardeş gibi olduk. O artık benim için aileden biri gibi ve ona çok hayranım. Ne kadar harika biri olduğunu anlatamam. Birçok romantik komedinin anlatımı çok doğrudandır ama bu filmin alaycı, iğneleyici ve eleştirel olmasını çok sevdim. Sanırım onu bu kadar komik yapan ve bir parçası olduğum için beni bu kadar heyecanlandıran yanı da bu.”

Dever da onunla çalışmayı çok sevmiş. “Billie, her yönden mükemmel. Müthiş bir Wren oldu ve onu bence çok özel bir biçimde hayat verdi. Filmde en yakın arkadaşımı oynadığı için çok mutluyum. Şakalaşmak çok kolaydı çünkü gerçek hayatta da çok yakınız.”

Wren, Lily’nin sadık ve vefalı bir arkadaşı ve onları Bali’de bekleyen maceralar ve ötesi için hazır. Lourd şunları söylüyor; “Wren, çılgın bir karakter. Havalı, eğlenceli ve özgür bir ruh. Biraz bana benziyor ama daha havalı. Hayatın kendini nereye götüreceğini görmeyi bekliyor ve şu anda onu en yakın arkadaşıyla birlikte Bali’ye götürüyor. Kim bilir bundan sonra nereye götürecek?”




Gede : Maxime Bouttier


Gede, Balili bir yosun yetiştiricisi ve Lily’nin tatili sırasında ona aşık oluyor. Doğru oyuncuyu bulmak çok önemliymiş ve yapımcılar Endonezyalı oyuncu Maxime Bouttier’yi bulmuş. Parker şunları söylüyor; “Gede rolü zor bir rol çünkü onların ilişkilerine ve Lily’nin hayatını tamamen değiştirmesine değdiğine inanmalıyız. Ayrıca geldikleri zaman Lily’nin ebeveynleri için de iyi bir rakip olduğuna inanmalıyız. Yine de o ebeveynleri George ve Julia oynadığında tamamen çılgına dönemeyecek birine ihtiyacımız vardı. Max’in videosu geldiğinde rahatladık. Bir repliği gördüm ve ‘İşte o' dedim. Sonra Kaitlyn’le Zoom üzerinden bir etkileşim okuması yaptık ve bu biraz zor olabiliyor.”

Yapımcılar, George ve Julia’nın birlikte çok iyi olacaklarını biliyordu çünkü onları daha önce o şekilde izlemiştik. Yapımcı Tim Bevan şunları söylüyor; “Kaitlyn için doğru partneri bulmak daha zor bir süreçti. Çünkü COVID yüzünden kimseyle yüz yüze görüşemiyorduk. Max’le Zoom’dayken başarılı olacağa benziyordu çünkü ikisi de çok iyi oyuncular. Ama setteyken ve onları bir arada gördüğümüzde aralarındaki elektriğin gerçekten ne kadar iyi olduğunu da gördük.”

Gede’nin ailesinden gelen yosun yetiştiriciliği işine holistik, neredeyse spiritüel bir bakış açısı var. Hayatı rahat ve sakin bir tavırla günlük yaşıyor. Parker şunları söylüyor; “Lily’nin zıddı olarak Gede, kim olduğunu ve ne istediğini çok iyi biliyor. Hayat ona çok kolay geliyor. Yosun yetiştiriciliği gibi bir kariyerle insanlar Gede’nin iş konusunda daha basit bir fikri olacağını düşünebilir ama gerçekte çok gelişmiş bir operasyon. Çok başarılı bir genç iş adamı ama para onun için önemli değil. Onun için önemli olan ekolojik olarak güçlü, başarılı ve uyumlu bir iş yapması. Çok iyi bir hayat yaşıyor ve bu Lily için inanılmaz çekici.” Bir şey daha var; “Aynı zamanda anlamsızca yakışıklı ve bunun da yardımı oluyor.”

Bouttier, karakterin hem açık görüşlü olup hem de geleneklerine kültürel olarak bağlı olmasını çok sevmiş. “Gede, yosun yetiştiricisi olarak çalışıyor çünkü doğayla bir alışveriş anlaşması olduğunu biliyor. Bunun bir Bali yaşam tarzı olduğunu düşünüyorum. Bence Ol’un izleyiciye vermek istediği mesaj da buydu. Doğayla yeniden bağ kurmaları. Bali’deki büyük pazara rağmen yosun yetiştiriciliği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ol, bana yetiştiricilik ve önemi konusunda bilgi verdi ama en çok faydası olan David Attennborough’nun Planet Earth’ünü izlemek oldu.”

Oyuncu sadece Clooney’le birlikte çalıştığı için değil aynı zamanda birçok sahneyi de paylaştığı için çok etkilenmiş. “George’la çalıştığım için birçok gün nutkum tutuldu. Yedi yaşından beri yaptığı işleri takip ediyorum ve beni bugün olduğum oyuncu yapan odur. O yüzden onunla aynı filmde oynamanın mümkün olacağını hiç düşünmemiştim. Onunla çalışmak büyük bir onurdu.” 

Film Bali’de geçtiği için Bouttier, turistlere Bali kültürünün güzelliğini de hatırlatacağını düşünüyor. “Çok neşeli bir senaryo, dünyada ihtiyacımız olan bir şey. COVID’den beri Bali’nin turizmi tamamen durma noktasına geldi. Şimdi bile Bali turizmi geri kazanmak için uğraşıyor. O yüzden romantik komedi formatında olan ve Bali’de geçen böyle bir filmin dünyayı Bali’ye tekrar davet edeceğini umuyorum.”


Paul : Lucas Bravo


Lucas Bravo’nun canlandırdığı Paul, Georgia’nın genç sevgilisi. Ticari havayolu pilotu olan Paul, Georgia’nın tatlı ve kibar sevgilisi. Ama Georgia, kendisini daha çok zorlayan birine ihtiyacı olup olmadığını sorgulamaya başlıyor. Bravo şunları söylüyor; “Oyuncu olarak konfor alanımızdan çıkma fırsatı verilmesi her zaman motive edicidir. Daha önce hiç komedi yapmadım ve Paul’un rahatsız fizikselliğine girmek eğlenceli bir zorluktu. Sanırım zorlayıcı dönemler yaşıyoruz ve bizim kaçışa ihtiyacımız var. Senaryo beni kahkahalarla güldürdü ve hemen hikaye anlatımının parçası olmak istedim. Paul’e birlikte şekil verirken Ol beni her zaman sohbete dahil etti. Sevgiyle çalışan ve hep bir bölümü kaçırmış gibi görünen bir karakter inşa etmeye çalıştık. Sevgi dolu, tutkulu, sakar bir adam ve dünyanın tüm rahatsızlıklarını omzunda taşırken insanlara sahte egosunu yansıtmaya çalışan biri.”  

Yönetmen Ol Parker, George’un David karakterinin rakibini canlandırmanın zor bir iş olma potansiyeli olduğunu belirtiyor. Parker şunları söylüyor; “Gerçek çiftin kimler olması gerektiğini bildiğiniz halde David’e de de gerçek bir rakip olmasını istiyorsunuz. Paul rolü için uzun bir arayış oldu. Lucas’la Mrs. Harris Goes to Paris’te birlikte çalışan bir arkadaşım vardı ve çok başarılı olduğunu söyledi. Ben filmi izlememiş olsam da  onu duymuştum ve hemen ilgilendim. Onunla tanışmaya gittim ve çok hoş ve tatlı biri olduğunu gördüm. Rolü okudu ve çok komikti. Kaydını Julia’ya gönderdik ve beni hemen arayıp “İşte bu!” dedi.

Bravo’nun kaydı, yapımcıların Julia’ya gönderdikleri ilk kayıt değilmiş ama Julia’nın dikkatini çeken ilk kayıt olmuş. Yapımcı Tim Bevan şunları söylüyor; “David’i gerçekten sinirlendireceğini düşündüğümüz birini bulmak istedik. Julia’ya birkaç kayıt gösterdik ve ‘George’u en çok sinirlendirebilecek olanı istiyorum.’ Dedi. Lucas’ın kaydını gördüğünde ise biliyordu.”

Bravo, Clooney ile Roberts’la birlikte çalışma fırsatı için de çok memnun olmuş. “George ve Julia’yla çalışmak sıra dışıydı. Seti benim bir şeyler denemem ve çok fazla doğaçlama yapmam için güvenli bir yer haline getirdiler. Onların rehberliği ve koruması, komedideki zeminimi bulmama yardım etti ve beni daha iyi bir oyuncu yaptı. Günün sonunda eğlence sunuyoruz ve eğlenceli, düşünceli, sempatik olması gerekiyor ve ben onlarda bunu buldum.” 




BALİ KÜLTÜRÜ


Film, Bali’de geçtiği için yapımcılar filmin görünümünün ve duygusunun doğru olması ve Bali halkını ve kültürünü yakalayabilmesi için geniş bir araştırma, planlama ve danışmanlık yatırımı yapmış. Yapımcı Tim Bevan şunları söylüyor; “Balili karakterleri sadece doğru yapmak değil aynı zamanda Bali arka planını, yerel kültürü ve ritüellerini de doğru yapmak bizim için son derece önemliydi. Senaryo aşamasında kültür danışmanlarımız oldu ve daha önemlisi olabildiğince doğru olmamız için Avustralya’da sette de danışmanlarımız vardı.”

Yönetmen Ol Parker şunları söylüyor; “Düğünü doğru yapmak önemliydi. Agung Pindha adında bir kültür danışmanımız vardı ve çekimlere başlamadan önce bir noktada bana düğünlerden ve törenin farklı bölümlerinden bahsetti. Bana anlatırken ne kadar karizmatik olduğuna şaşırmıştım. O noktada hâlâ filmde Gede’nin babasını oynayacak birini arıyorduk. Çok sayıda kişiyle tanışmıştım ve henüz tam aradığımı bulamamıştım. O yüzden o sohbetten sonra rol için okuma yapabilir mi diye sordum. Üç satır okuduktan sonra çok şaşırmıştım ve rolü orada aldı. Yani son derece önemliydi. Sadece filmde olduğu için değil, kamera arkasında da son derece önemliydi.

Agung Pindha, filmin yapımındaki neredeyse tüm kararlara dahil olmuş. Düğünde yapılan ritüellerin detaylarından, heykellere ve dekorasyonlara, geleneksel Babi Guling ziyafetinden, diş doldurma törenine kadar her kararda. Her şeye olabildiğince doğru yer verilmesini sağlamak için her detay yakından ele alınmış. 

Yapım tasarımı ekibi, işlerindeki unsurlar için kültür danışmanlarıyla çalışmış. Yapım tasarımcı Owen Paterson, planlama sürecinde Bali hakkındaki birçok görüntüyü ve turizm kitaplarını referans almış. Süpervizör sanat yönetmeni Richard Hobbs, birkaç yıl Bali’de yaşadığı için filmdeki çalışmalarında da bölge hakkındaki bilgisi varmış.


MEKANLAR VE YAPIM TASARIMI


Filimin süpervizör lokasyon sorumlusu Lauren Cooper’La ilk sohbetlerinde Ol Parker, insanların filmi izledikleri anda bir uçuş ayarlayıp çantalarını toplamak istedikleri yerler bulmak istediğini söylemiş. Cooper, Bali’nin ünlü olduğu güzel, tropik yaşam tarzını anlatan mekanlar bulmak için işe koyulmuş. Daha önce Bali’ye gitmiş ve yoğun araştırmaları sorasında çok faydalı olmuş. Avustralya’da çekime ek olarak yapımcılar Covid kısıtlamaları bittiğinde Bali’ye girebilmiş ve film için manzaraları yetenekli Bali ekibiyle birlikte çekmişler. 

Cennete Bilet, öncelikle Queensland açıklarındaki Whitsunday Adaları’nda ve civarında çekilmiş. 

Önemli bir mekan da Long Island’daki Palm Bay Resort’da, Gede’nin yosun çiftliğiymiş. Ama pandemi sırasında kapalı olduğu için küçük beldeye tekneyle ulaşmak imkansızmış. O yüzden Cooper, bir jet ski bulmuş ve yerlileri kendisini oraya götürmesi için ikna etmiş. Ol Parker şunları söylüyor; “Lauren jet skiyle her yere gitti. O kadar müthiş biri ki mekanlar aramak için adalarda dolaşıp durdu. Oldukça ücra yerlere gidip bana fotoğraflarını gösterdi. Ona çok fazla güvenmem gerekti çünkü çekimlere kadar Avustralya’ya gitmedim. Keşif tamamen Lauren’ın iPhone’uyla sanal olarak yapıldı. Ben de her şeyin nasıl göründüğünü o şekilde anlamaya çalıştım. Tahmin edilen şekilde en ücra yerler en güzel olanlardı. Jet skisiyle bulabildiği en uzak alanlar en sevdiğim yerler oldu.”

Yapım, Palm Bay Resort’ta oteldeki mevcut yapıları kullanabilmiş ama yapım tasarımcı Owen Paterson ve ekibi Bali yapılarını temsil etmesi için süslemelere detaylar eklemiş.

Filmin yaklaşık yarısı Whistsundays’da bir ada olan Hamilton adasında çekilmiş. Arabanın olmadığı bir ada olduğu için ekip ve oyuncular golf arabalarını kullanmış. Golf arabasıyla adada bir uçtan diğerine gitmek yaklaşık 8 dakika sürmüş.

Plajdaki geliş gidişlerin olduğu ana mekana Balayı Koyu deniyor. Bu mekanda hiç elektrik olmadığı için yapımcılar, orada çekim yapmak için ortamı tamamen düzenlemek zorunda kalmış. 



SİNEMATOGRAFİ


Yapımcılar filmin görünümü için absürt romantik komedinin modern bir versiyonunu yapmak istemiş. Tekrarlayan kullanımı olan bir referans da Howard Hawks’ın His Girl Friday filmi olmuş.

Oyuncuların ne kadar muhteşem olduğunu bilen görüntü yönetmeni Ole Birkeland ve ekibi, kameranın oyuncuların daima birbirleriyle etkileşimlerine izin vermesini istemiş. Bu yüzden de sonunda el kamerası kullanmak zorunda kalmışlar.

Birkeland, filmin modern ama aynı zamanda klasik bir duygusu olmasını istemiş. Bu yüzden Panavision Primo Artiste lensleriyle geniş ekran çekmeyi tercih etmiş.

Görseller, sadece dış hikaye için değil aynı zamanda başrol oyuncularının karakter hikayelerini de yansıtmak için tasarlanmış.


Filmin mmknmrtb notu:   54   /100