Crossing the Bridge: The Sound of Istanbul / İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek

5.6.20

Crossing the Bridge: The Sound of Istanbul / İstanbul Hatırası: Köprüyü Geçmek

Alexander Hacke adındaki müzisyen, kültür karmasının yansıdığı müzik türlerini anlamak ve şehirdeki ahenkli tınlamaları kaydetmek için, hiç Türkçe bilmediği halde, İstanbul’a gelir.
Burada Selim Sesler’le tanışır.
Aralarındaki diyaloglar müzik diliyle gelişmeye başlar.

Ardından bir çok müzisyen ve şarkıcı onların bu serüvenine katılır ve ortaya İstanbul’un çok sesli korosu çıkar.
Tarzların farklılığı ortak amaçlarının en birleştirici özelliği oluverir.

Hedefleri, İstanbul’un şarkısını yapmaktır.

Belgeseli Altın Ayı ödüllü yönetmen Fatih Akın çekti.

Orhan Gencebay’dan Mercan Dede’ye uzanan geniş yelpazesiyle, seyretmesi ve dinlenmesi keyifli bir belgesel..

Belli ki belgesel, Fatih Akın'ın bildiği ve tanıdığı, haliyle de beğendiği müzikler ve müzisyenlerle oluşturulmuş..

Bu nedenle, filmi izlerken akla bir sürü isim düşüyor; örneğin, İstanbul'un Rock`ından bahsederken Bulutsuzluk Özlemi olmadan olur mu yahu!. ya da Müslüm Gürses olmadan Arabesk!.

Yine de, bu gibi -bana göre- eksikleri öne sürerek, göze ve kulağa tam anlamıyla ziyafet çeken bu şahane belgeseli kötüleyecek değilim..

Öte yandan bu filmin, şöyle en az dört-beş saat sürecek, mümkün olduğu kadar eksiksiz kotarılmış bir müzik belgeselimizin yokluğunu bize hissettirdiği de bir başka gerçek..

O değil de, Sezen Aksu`nun, şarkısını bitirdikten sonra kadrajdan çıkmayarak, uzunca bir süre kameraya baka kalması beni öylesine etkiledi ki, o an, o bakışlara gark olan 'şanslı' kameramanın yerinde olmayı çok istedim doğrusu..