15.2.20

Sonic the Hedgehog / Kirpi Sonic


Sega’nın dünya çapında satış rekorları kıran video oyununun filmi olan Kirpi Sonic, dünyanın en hızlı kirpisinin Dünya’daki yeni evini benimsemesinin hikayesini anlatıyor.

Canlı aksiyon, macera, komedi filminde Sonic ve yeni en yakın arkadaşı Tom (James Marsden) gezegeni kötü deha Dr. Robotnik’e (Jim Carrey) ve dünyaya hükmetme planlarına karşı savunmak üzere takım oluyorlar.

Aile dostu filmde ayrıca Tom'un karısını Tika Sumpter canlandırırken, Ben Schwartz da Sonic’i seslendiriyor.

Sonic the Hedgehog / Kirpi Sonic, 14 Şubat'ta vizyona girdi..

Yönetmen: Jeff Fowler
Yazar: Pat Casey & Josh Miller
Oyuncular: James Marsden, Ben Schwartz, Tika Sumpter ve Jim Carrey



Sega Video Oyununa Dayanmaktadır
Yapımcılar: Neal H. Moritz, p.g.a, Toby Ascher, Toru Nakahara, Takeshi Ito
İdari Yapımcılar: Hajime Satomi, Haruki Satomi, Masanao Maeda, Nan Morales, Tim Miller
Süre: 100'





Yapım Bilgisi

Kirpi Sonic, Sega’nın başka bir dünyadan ünlü, atılgan, mavi kirpinin yer aldığı, satış rekorları kıran global video oyunu serisine dayanan canlı aksiyon, macera komedi filmi.
Film, Sonic’in Dünya’daki yeni hayatının karmaşıklıklarını yeni bulduğu insan kankası Tom (JAMES MARSDEN) ile yönlendirirken yaşadığı talihsiz maceraları konu alıyor.
Sonic ve Tom, kötü Dr. Robotnik’in (JIM CARREY) Sonic’i yakalamasını ve sınırsız güçlerini dünya egemenliği için kullanmasını önlemek için güçlerini birleştirirler.
Filmde ayrıca Tom’un karısı rolünde TIKA SUMPTER ile Sonic’e sesini veren BEN SCHWARTZ da rol alıyor.

Yabancı Diyarda Bir Yabancı   


Sonic, süper enerjiyle ve hızla dolu küçük bir top. Kendi deyişiyle son derece yakışıklı bir paket. Tabii ki büyük güçle birlikte güce aç kötüler de geliyor.
Sonic’in koruyucusu ve dostu Uzun Pençe’nin ve sihirli bir altın halkanın yardımıyla uzaklardaki gezegeninden, Dünya denen gezegene hemen kaçması gerekmektedir.
Uzun Pençe’nin genç dostuna söylediği son bilge sözleri “Asla koşmayı bırakma” Sonic’in kulaklarında her zaman çınlayacaktır.

Sonic, gezegenimizde kendisine bir yuva kurar, iyi bir hayat yaşar.
Montana, Green Hills’in küçük bir kasabasındaki sıcak ve konforlu ininde, biz kirpi ininde diyelim, en sevdiği çizgi romanının (Tabii ki Flash) ve en sevdiği filminin (Speed) keyfini çıkarmaktadır.
Sonic, süpersonik hızını kullanarak insan komşularından gizlenmeyi başarır, çünkü bu dünya için çok fazladır. Yine de kasaba halkını her zaman gözetmekte, bir yandan da arkadaşlıklarını kazanmak için heveslenmektedir.
Özellikle sabah çöreklerine olan tutkusu Sonic’in kendisine Ponçik Bey demesine neden olan kasabanın şerifi Tom ve karısı Maddie, yani nam-ı diğer Simit Hanım (etkileyici yoga pratiklerinden dolayı) ile arkadaş olmak istemektedir.

Sonic, yerel bir beysbol maçını izledikten sonra sahaya tek başına iner ve tüm pozisyonları kendisi oynar. Süper hızı ve süper eğlenceyi olağanüstü bir şekilde sergiler ama bu, Sonic’in daha da yalnız hissetmesine yol açar.
Duygularını yıkıcı ve turbo yüklü bir koşuyla dışarı aktarır. Bölgeyi elektriksiz bırakır. Ani ve geniş bir alana yayılan elektrik kesintisi, ordunun ve CIA’in dikkatini çeker. Enerji kesintisinin kaynağını bulması için alışılmadık, manyak, mega dahi Dr. Robotnik’i görevlendirirler.

Robotnik, Jim Carrey için efsanevi komedi film köklerine dönmesi için bir fırsat sağlamış. Şunları söylüyor; “İnsanların sevdiği o absürd enerjiye ve Ace Ventura: Private Eye, Maske, ve Salak ile Avanak gibi filmlerin havasına girdim. Robotnik’i oynarken hiç sınır tanımadım!”

Bu arada Sonic ve Tom’un yolları, şerifin Sonic’i kulübesinde bulduğunda kazara sakinleştirici tabancayla vurmasından sonra nihayet kesişir. Ama Sonic, Tom’la sırrını paylaşınca ikili çok samimi olur ve Sonic’in artık San Francisco’daki Transamerica binasının üstünde bulunan sihirli altın halkalarını geri almak üzere bir yolculuğa çıkarlar.

James Marsden şunları söylüyor: “Tom, bu yaratıkla arkadaş olunca anlam buluyor. Epik, unutulmaz bir macera da cabası.”
Doğal olarak Robotnik sıkı bir takipte Sonic’i yakalamak ve güçlerini ele geçirmek istiyor. Ne için mi? Tüm dünyayı ve evreni kontrol altına almak için.




Sonic’in Beyaz Perdeye Yolculuğu


Oyuncuların ve yapımcıların Sega’nın simgesine ve kalıcı video oyunu serisini sinema filmine dönüştürürlerken şu öğeleri dahil etmeleri çok doğru olmuş; 1) Kamera önündeki atılgan tuhaflıklarıyla bilinen bir komedi ikonu olan JIM CARREY.
2) Gişe rekortmeni film serisi Hızlı ve Öfkeli’nin yapımcısı NEAL MORITZ.
3) Hızla yükselen, Oscar adaylığı olan ve Sonic oyununun ömür boyu hayranı olan yönetmen JEFF FOWLER.

Moritz, ekibiyle birlikte filme, hayranların Sonic hakkında sevdiklerini filme dahil etmek ve karakteri tanımayanlara erişebilmek gibi zorlu bir meydan okumayla karşı karşıya kalmışlar. Proje geliştirilirken ikinci izleyici grubunun düşündüğünden daha küçük olduğunu öğrenmiş. Şunları söylüyor; “Sonic’i Lego gibi diğer değerli pop kültür simgelerinden çok daha fazla kişinin bildiğini fark ettik. İnsanlar Sonic’in tavrından ve hızından keyif alıyor.”

Moritz şöyle devam ediyor; “Filmimizin amacı bütün bunları korumak ve bazı beklenmedik boyutlar eklemekti. Filmlerde sevdiğimiz şeyler olan olağanüstü aksiyon, komedi ve Sonic’in insan karakterlerle arkadaşlığından gelen bolca duygunun bir kombinasyonu oldu.”

Daha önce bir başka pop kültür simgesini konu alan Deadpool filminin yönetmenliğini yapan idari yapımcı Tim Miller şunları ekliyor; “Bu, Sonic’in bir canlı aksiyon dünyada ilk yer alışı. Bu da yapabileceklerine ve olabileceklerine heyecanlı, yeni olasılıklar getiriyor.”




Fowler’ın Sonic’le olan ilişkisi 13 yaşında oyunla tanışmasıyla başlamış. Şunları söylüyor; “O anda karakterin video oyunlarını sonsuza dek değiştireceğini biliyordum. Sonic’in davranışları benzersiz ve yeniydi. Daha önce onunki gibi bir karakteri deneyimlememiştim. Bir oyunda daha önce hiç yapılmamış olan dördüncü duvarı yıkmıştı. Bu da karakterine bir pencere açmış oldu. Sonic, bir genç gibi davranıyordu ve hemen bağ kurulabilmesini sağlıyordu. Öz güvenli, mizah anlayışı olan yaramaz bir karakter.”

Fowler, oyunun ruhunu onurlandırmak ve filmde hayranların tanıyacağı öğelere yer vermek istemiş.
Sonic’in uzayda ve zamanda kaçmasını sağlayan altın halkalar, hızı ve tabii ki Sonic’in kırmızı ayakkabıları ve ona yetenekler veren enerji zümrütleri.
Aynı zamanda Fowler ve senaryo yazarları Pat Casey ve Josh Miller oyunda olmayan özellikler de eklemek istemişler. Şunları söylüyor; “Sonic’e biraz hassasiyet kattık Böylece izleyiciler duygusallığını anlayacaktı. Bütün kinayeleriyle ve hızlı konuşmasıyla Sonic, bu yeni dünyaya nasıl uyum sağlayacağını çözmeye çalışıyor.”

Bu hassasiyet yönü karakterin merkezinde yer alıyor ama Moritz filmde yine de hayranların beklediği her şeyin ve daha fazlasının yer aldığını söylüyor. “Sonic ile Robotnik’in Green Hills’e dönmeden önce dakikalar içinde Paris’e, Çin Seddi’ne, Mısır Piramitlerine uzanan önemli bir sahnesi var. Daha önce böyle bir şey görmediniz.”
Moritz, Fowler’ın bu tür epik aksiyon sahnelerini sadece hayata geçirme yeteneğinden etkilenmemiş. Aynı zamanda Sonic’e ve onun etrafında geçen bir filme duyduğu inanılmaz tutkudan da etkilenmiş. “Jeff, gerçekten karakteri korumak istedi ve bu görülüyor. Filme beklediğiniz tüm macerayı ve eğlenceyi verirken bir yandan da özünde duygu yüklü bir hikaye sunuyor.”

Sonic’in kendisi de, ya da daha açık söylemek gerekirse rolü seslendiren Ben Schwartz da, yönetmenin Sonic’i sevdiğini ve o sevgiden ortaya çıkan tüm tercihlerini sevdiğini onaylıyor. “Sonic’i onun gözlerinden canlandırmak heyecan vericiydi.”



Ponçik Bey 


Sonic’in Dünya’daki yeni hayatına uyum sağlama çabaları, sakinlerden biriyle kurduğu ilk arkadaşlıkla örtüşüyor; Green Hills şerifi “Ponçik Bey” ya da herkesçe bilinen adıyla Tom’la.
Sonic, uyuyan kasabayı bir cennet, “Dünya’daki en iyi yer” olarak görüyor. Ama James Marsden şunları söylüyor, “Tom ise, kasaba halkını çok sevse de bir ördek ailesinin yoldan karşıdan karşıya geçmesine eşlik etmekten daha fazlasını istiyor.”
Tom, karısı Maddie’nin desteğiyle San Francisco polis gücüne katılmaya hazırlanıyor. Marsden şunları söylüyor; “Tom, ahlaki kuralları çok katı olan iyi bir adam. O yüzden Maddie ve onun için Green Hills’den ayrılmak hem acı hem tatlı bir durum. Ama bu, yapmak zorunda olduğunu hissettiği bir şey.”

Yapımcılara ve Marsden’in oyuncu arkadaşlarına göre “ahlaki kuralları olan iyi bir adam” tanımı Tom için çok uygun olmuş. Moritz şunları söylüyor; James, komik, samimi, içten ve her zaman başkalarını gözeten biri.” Marsden’in kamera önündeki eşi Tika Sumpter da şunları ekliyor; “Tatlı, cömert, komik biri. Tom ile Maddie arasındaki ilişki çok eğlenceli çünkü gerçekten iyi anlaştık.”

Tom ve Sonic sonunda tanıştığında Tom, Sonic’in belki de bir amaç arayışının yanıtı olabileceğini anlamaya başlıyor. Marsden şunları söylüyor; Sonic’teki bir şey, Tom’a ona bakması gerektiğini hissettiriyor. Arkadaşlıkları ikisi hakkında çok şey anlatıyor. Tom da Sonic de bir şeye ait olmak ve nereden geldikleriyle değil de kendi doğal halleriyle kabul edilmek istiyorlar.”

Fowler şunları ekliyor; “Sonic, içeri bakan bir yabancı, Tom ise dışarı bakan bir yerli. Bu da ikisini bir tür çarpışma rotasına okuyor ve büyük ve hayat değiştiren bir yolculuğa çıkmalarına neden oluyor.



Dr. Robotnik: Drone Kralı (ve Evrenin Efendisi Taklitçisi)


Tom ve Sonic’in, ikilinin talihsiz tanışması sırasında büyük bir gökdelenin tepesine nakledilen altın halkalarını geri almak için San Francisco’ya yaptıkları yolculuk sırasındaki arkadaşlığı güçlenmiş. Peşlerinde ise Dr. Robotnik, sorunlu yardımcısı Ajan Stone (Lee Majdoub) ve ileri teknoloji dronelardan oluşan mekanize bir ordu yer alıyor.

Yapımcılar, robot oyunundaki sevilen figürü oynaması için Jim Carrey’e yönelmiş. Oyuncu, pek de iyi olmayan doktoru canlandıracağı için mutlu olmuş.
Carrey şunları söylüyor; “Robotnik’in en güzel yanı sadece odadaki en zeki adam olmakla kalmaması, aynı zamanda gezegenin de en zeki adamı. IQ’su 300’ün üzerinde olan çılgın bir adam. Egoyla mahvedilmiş ve ruhsal aptallık dünyasına taşınmış saf zekayı temsil ediyor. Robotnik hiç sevilmemiş ve bakılmamış. O yüzden dünyadan nefret ediyor ve kendisini terk ettiğini düşünüyor. Robotnik, evreni kontrol eden mekanize bir hapishanenin gardiyanı olmak istiyor. Bu kötülüğü fizikselleştirmek ve sanki üzerinde hep bir spot ışığı varmış gibi yapma harikaydı.”

Bu fiziksellik, Robotnik’in kaçınılmaz bir tutsak ve yaratığın sınırsız gücünü ele geçirmek olarak gördüğü Sonik’in amansız takibini kutladığı vahşi ve gergin bir dansla artıyor. Kanadalı grup Poppy Family’den “Where Evil Grows şarkısı da eşlik ediyor. “Ben o şarkıyla büyüdüm.” Diyor Kanadalı oyuncu. “Robotnik için de mükemmel.”
Carrey şunları ekliyor; “O sahnede ve filmin tamamında çok eğlendim. Robotnik’in laboratuvarındaki tuhaf ve harika cihazlarla oynadım. Uzay gemisine ve vincine bindim.” Ayrıca kamera önündeki düşmanını çok sevdiğini de itiraf ediyor. “Sonic, masumiyetin ve oyunun gücünü temsil ediyor. Hayatını, her zaman eğlenilecek bir şeyler olduğu için seven saf bir ruh. Benim de felsefem budur. Her gün uyanıyorum ve tutku duyduğum işi yapıyorum.”

Fowler, küçük yaştan itibaren karaktere büyük bir sevgi geliştirmiş ve Carrey’nin filme katılmasından büyük heyecan duymuş. “Robotnik’in yeniden canlandırmak biraz zordu, çünkü o gerçekçi bir karakter değil. Jim ve ben Robotnik’i daha modern, inanılır ama hala abartılı yapmanın bir yolunu bulduk. Jim, seslendirmeleriyle ve hareketleriyle Robotnik’in şekillenmesine çok yardımcı oldu. Katkısı ve yaratıcılığı için minnettarım. Jim zeki, komik ve tamamen orijinal. Karakteri sahiplendi.”



Mit… Efsane… Kirpi


İsmi olup cismi olmayan kahramanımızı seslendirmek üzere komedi oyuncusu ve yazar Ben Schwatz’ın seçilmesi de kendi başına bir Hollywood hikayesi.
Moritz şöyle anlatıyor; “Ben’in çalışmalarını seviyoruz. Projenin gelişme aşamasında Sonic için konsept kanıtlama sesi olarak görevlendirdik. Yapıma başlayıp diğer oyuncuları denemeye başladığımızda hiçbiri Ben’in yaptıklarına yaklaşamadı. Sonic’in belli bir sahnedeki seslendirmelerinde çok müthiş varyasyonlar sunuyordu. Jeff Fowler gibi o da Sonic’in ve oyunun tanıdığım en büyük hayranlarından.”

Schwartz şunları ekliyor; “Konsept sürecinin bir parçası olduğum için heyecanlıydım. Sanırım yeterince iyi gitti ki filmde de Sonic’i canlandırdım.”
Marsden, kendisini Schwartz’ın çok sayıdaki hayranlarından biri olarak görüyor. “Ben, yaramaz, çocuksu bir özelliğe sahip. Sonic için mükemmel özellikler ve bunları çok insancıl bir şekilde sunuyor.”

Schwartz’ın simge figüre olan sevgisiyle film için yoğun ve uzun bir araştırma dönemi yaşaması hiç şaşırtıcı olmuyor. “Her iyi yöntem oyuncusu gibi ben de kendimi canlandırdığım rolün içine sokmaktan keyif alıyorum. O yüzden Sonic video oyununu oynadım… hem de çok.” Diyor gülümseyerek.
Ama o kadarla da kalmamış. “Kirpilerle birlikte, onları kucaklayarak zaman geçirdim. Fazladan para ve zaman harcamış oldum, ama buna değdi, değil mi?" diyerek de espri yapıyor.
Hazırlıklar karşılığını vermiş. “Sonic’in çok enerji dolu bir çocuk gibi hissedilmesini istedim. Sonic, bir şeyleri ilk kez öğrendiği için ve Dünya’da olduğu için gerçekten heyecanlı. O yüzden süper güçlü ve iyimser bir şekilde konuşuyor.”
Enerjik Carrey projeye katıldığında Schwartz çok mutlu olmuş. “Ben de birçok kişi gibi komediyi Jim’den öğrendim. Salak ile Avanak en sevdiğim filmdir. O bir efsane! Jim’in Kirpi Sonic’de yaptığı iş, ilk filmlerindeki enerjiyi yakalıyor. O tür bir komediyi yeniden oynadığını görmek heyecan verici.”



Simit Hanım


Tika Sumpter, ABC’deki ünlü Mixed-ish’in oyuncusu. Birçok oyuncu arkadaşı gibi o da Sonic oyunu hayranı. “Gençken oynardım. Benim için çok mutlu bir anıdır.” Diyor.
Sumpter, veteriner olan Maddie rolünde araştıracak çok şey bulmuş. Karakterin “akıllı, sıcak ve sevecen” olduğunu söylüyor. Dahası Maddie’nin Tom’un gerçek partneri olduğunu, San Francisco’da büyük şehirde polis olma amacını desteklediğini ve hatta kocasının yeni kankası Sonic’le ekip olmasını ve onu korumasını da desteklediğini belirtiyor. “Bunların hepsi evliliklerinin gücüne işaret ediyor. Tom, her konuda Maddie’ye gidebileceğini düşünüyor. Buna başka bir dünyadan gelen süper hızlı, mavi yaratık da dahil. İşte bu, güvendir!"
Sumpter ayrıca Sonic’de şaşırtıcı bir şekilde insancıllık da bulmuş. Sonic’in herkes gibi “sevgiyi ve bağlanmayı deneyimlemek isteyen özgür ruhlu bir çocuk” olduğunu söylüyor. “Yalnız ve bir ailesi olmasını istiyor.” Diyor.



Bitiş Çizgisi


Kirpi Sonic’in beyaz perdedeki ilk filmi oyuncular ve yapımcılar için unutulmaz bir deneyim olmuş. Miller aksiyon ve mizaha ek olarak izleyicilerin Sonic’in istekli karakterine de heyecan duyacaklarını söylüyor. “Gerçekten çok hızlı koşuyor. Harika, yeni arkadaşları var. Biraz sinirli, her zaman hazır cevap. Sonic gerçekten de her yaştan izleyicinin görmeyi dilediği tatlı noktalara dokunuyor.”
Moritz de şunları ekliyor; “Filmin havasından, enerjisinden ve duygusal mesajından gurur duyuyorum ama özünce Kirpi Sonic filmi önemli ve heyecanlı anlardan oluşuyor.”

Schwartz şöyle söylüyor; “Birkaç nesil boyunca milyonlarca kişinin neden Sonic’e aşık olduğunu anlayacaksınız.”

Carre, oyunu torunuyla birlikte oynamaya başladığı zamanda yaşadığı bir anıyı paylaşıyor; “Beni küçük gördü. Bu evrene ne kadar zeki ve farkındalıkla bağlandığını gördüm. Bu oyunlar çocukları jet pilotlarına dönüştürüyor. Bence izleyiciler de aynı deneyimi yaşayacaklar ve Sonic’in ilk sinema macerasına bağlanacaklar.”
Marsden şunları söylüyor; “Sonic, hepimizin içinde olan o genç insanı temsil ediyor. Çocuklar eğlenceye ve maceraya bayılacaklar. Ebeveynleri de sivri mizahtan, duygudan ve tabii ki büyük setlerden keyif alacaklar. Herkes için bütün dünyaların en iyisi ve eğlenceli bir yolculuk.

Son sözleri karakterin ilk aksiyon komedi sinema filmini yönetme fırsatını yaşayan yapımcı söylüyor. Fowler şöyle özetliyor “Mevcut hayranları eğlendirmek ve yeni bir Sonic hayranı nesli yaratmak istedim. Kirpi Sonic, bolca kahkaha ve duygu olan büyük bir film. Kesinlikle ölmeden önce yapmak istediklerim arasında olan bir şey. Oyuncu kadromuza ve teknik ekibimize minnettarım ve filmi izleyicilerle paylaşacağım için çok mutluyum.”

Filmin mmknmrtb notu:   6   /10