3.8.14

Wish I Was Here / Keşke Burada Olsam


Aidan (Zach Braff), sürekli seçmelere katılmasına rağmen rol bulmakta zorlanan bir aktör ve yetişkin sorumluluğunu pek de taşıyamayan iki çocuklu bir aile babasıdır.

35 yaşına gelmiş olmasına rağmen hayattaki yönünü bulamamıştır.
Çocukluğundan beri uzay şövalyesi olmanın hayalini kurmuştur fakat bu rüya artık çok uzaktır.

Güzel karısı Sarah (Kate Hudson), çok sevdiği kocasının aklı beş karış havada hallerine sinirlense de aileyi bir arada tutmaya çalışır.
Hasta babası torunlarının okul masraflarını artık ödeyemeyince, Aidan çocuklarını kendi eğitmeye karar verir.
Aidan onlara bildiklerini aktarmaya çalışırken, aslında kendisinin de hayata dair pek az şey bildiğini fark edecektir.

Scrubs dizisiyle tanıdığımız Zach Braff, yönetmenliğiyle övgü topladığı Eve Dönüş (Garden State) filminden tam 10 yıl sonra “Keşke Burada Olsam” ile yeniden yönetmen koltuğuna oturuyor ve filmin başrollerini Kate Hudson, Josh Gad, Jim Parsons, Ashhley Greene gibi isimlerle paylaşıyor.



PRODÜKSİYON HAKKINDA

Sundance Film Festivali’nde ses getiren Garden State’ten tam 10 yıl sonra, Zach Braff yeni filmiyle bu önemli festivale, Utah - Park City’ye döndü: “WISH I WAS HERE / KEŞKE BURADA OLSAM”.

Garden State’in başrollerinde Braff’la beraber Natalie Portman ve Peter Sarsgaard vardı.
20’li yaşlardaki bir aktörün, annesinin ölümü sonrası eve dönüş hikayesi, sinemaseverler tarafından çok sevilmiş, sinema tutkunlarında duygusal izler bırakmıştı.

“WISH I WAS HERE / KEŞKE BURADA OLSAM”, bir “devam filmi” değil. Başlı başına bağımsız bir hikaye.

Ama bu defa da Los Angeles’ta yaşayan 30’lu yaşlarda, evli ve iki çocuklu bir aktörün biraz gecikmiş olgunlaşma, hayatı tanıma sürecine tanıklık ediyoruz.

Braff, senaryoyu kardeşi Adam Braff’la beraber 1 yılda yazdı.
Adam Braff süreci şöyle anlatıyor: “2 haftalık bir sürede beraber taslağı oluşturduk. Sonra farklı yerlere gittik. İnternet üzerinden haberleşerek senaryoyu yazdık. Bir şeyler yazıp, akşam senarist partnerinden görüş almayı, üzerinde konuşmayı seviyorum. Bunu yapamayınca kendi değerlendirmelerinizle baş başa kalıyorsunuz. Farklı bir ses duymak çok hoş”


En başta ortada küçük bir hikaye vardı: “Ben ya da kardeşim gibi bir adam, çocuklarına evde eğitim vermek istiyor. Önceleri bu işte çok kötü ama zamanla kavrıyor. İkimiz adına da hikayeye giriş için iyi bir temeldi” diyor Zach Braff.

Bu çekirdek fikir, hayatlarını bir sonraki aşamaya taşımanın dönüm noktasındaki bir aileyi anlatan bir senaryoya doğru ilerledi.

“Bildiğimiz bir konu hakkında yazıyorduk.” diye anlatıyor Zach Braff.
“Bakmanız gereken çocuklarınız varken hayallerinize tutunmaya çalışma fikri iyi bir temel. Evin ekmeğini kazanan, ailede tüm parayı kazanmak zorunda olan bir anne ve eş fikri de öyle.”

“WISH I WAS HERE / KEŞKE BURADA OLSAM”ın senaryosu kişisel bir dramı temel alsa da, hikayede tamamen başkarakter Aidan’ın hayal gücünde var olan gerçeküstü bir unsur da mevcut.

“Çocukluğumda çok vahşi bir hayal gücüm vardı” diye ekliyor Zach Braff.
“Aidan’ın hayal dünyasındaki fikre göre, yetişkin bir insan çocukluğunda yarattığı sürreal ortamda yaşamaya devam edebilir. Orada Aidan’a değer veriliyor, ihtiyaç duyuluyor ve kahramanca roller yükleniyor. Ve o da bunun maneviyatın bir türü olduğunu keşfediyor.”

Babasının sağlık problemleri sonrasında Aidan, din kavramıyla olan ilişkisini sorgulamaya başlıyor.
“Çocukluğumda din kavramıyla aram pek iyi değildi. Ama şimdi 38 yaşında biraz maneviyat arıyorum.” diyor Zach Braff.

Senaryonun şekillenmesinin ardından, Braff ile filmin yapımcıları Stacey Sher ve Michael Shamberg, maddi fon arayışına girdiler.
Yapılan toplantılar biraz kaygı vericiydi, zira finansörler, nihai kurgunun tamamen Braff’in eline bırakılmasına pek sıcak bakmıyorlardı.
Los Angeles’ta geçen bir hikayeyi Atlanta ya da Vancouver’da çekmek zorunda kalmaları, oyuncu seçimlerinde özgür olamamaları gibi riskler doğmuştu.

Braff, Sher ve Shamberg, yaratıcı alternatiflere yöneldi.
Sher’in çabalarıyla senaryo, sinemaseverlerin film projelerine bağış yapabildiği internet sitesi Kickstarter’a girdi.
“Film için para bulmakta büyük zorluk çekiyorduk. Filmi çekemeyecektik ya da çeksek bile ortaya düzgün bir şey çıkmayacaktı. Dolayısıyla bu yeni paradigmayı denesek de denemesek de büyük risk söz konusuydu.” sözleriyle anlatıyor Sher.


“Rob Thomas ve Kristen Bell,  Veronica Mars’ı çekerken Kickstarter’da büyük başarı yakaladılar.” diye ekliyor Braff.
“Bu tür yenilikleri sevdiğim için, Kickstarter’ı zaten yakından takip ediyordum. Denemeye değeceğini düşündük. İnsanlara projenizi sunuyorsunuz, evet ya da hayır diyorlar.”

Braff, Shamberg ve Sher bu düşüncelerle fon için İnternet’e yöneldi. Kampanya, inanılmaz ilgi gördü.
Yalnızca 48 saat içerisinde gereken tüm para toplandı!
Braff, bu parayı iyi bir yatırıma dönüştürmeye kararlıydı.
Yatırım yapan insanların beklentilerini karşılamak istiyordu.
Kickstarter kampanyası beklentileri aştı ve hedefin de 1 milyon dolar üzerine çıkılarak 3,1 milyon dolar para toplandı.

Braff, Hudson’la olan dostluğunun da rahat bir ilişki olarak beyazperdeye yansıyacağının farkındaymış.
“Yıllardır yakın arkadaşız. Kate’i seviyorum ve beni hakikaten güldürüyor. Bu durumun karakterlerin ilişkisine de yansıyacağını biliyordum.”

Aidan ve Sarah’nın filmdeki ilişkisini Hudson şöyle anlatıyor: “Bir şeyleri yaşatmaya çalışırken, bu mücadele sizi zorlamaya ve aşağı doğru çekmeye başlıyor. Birbirinize fazla vakit ayıramıyorsunuz. Birbirinize yeterince bağlanmanızı sağlayacak fırsatları bulamıyorsunuz. Sarah, Aidan’a destek oluyor ve ipleri onun ele almasına izin veriyor. Böylece, bir baba olarak çocukların tüm sorumluluğunu aldığında neler yapacağını görmek istiyor. Her anne-baba, bu hikayede kendine yakın bir şeyler bulacak. Bu filmde, gerçek bir aile versiyonuyla karşılaşacaklar.”

Mandy Patinkin, filmde “Aidan’ın hastalıkla boğuşan babası Saul Bloom” rolünde karşımıza çıkıyor.
Braff, New York’ta bir mekanda tesadüfen karşılaşıp tanışmalarının ardından rolü Patinkin’e emanet etmeye karar vermiş.
Daha önceden tanışmıyorlarmış. Ama Braff, Patinkin’in sıkı bir hayranıymış ve
gördüğünde gidip merhaba demek istemiş.
Kickstarter’da gerekli fonun toplanmasının ve filme yeşil ışık verilmesinin ardından, Braff senaryoyu Mandy’ye göndermiş.

Mandy Patinkin anlatıyor: “Okuduğum anda aşık oldum! Sonuna geldiğimde ağlıyordum. İnanılmaz derecede güzel bir senaryoydu. Fakat Homeland’deki rolümden dolayı bu filmde oynamamın imkansız olacağını düşünerek üzüldüm.”

Neyse ki yapımcı Stacey Sher devreye girdi ve Homeland yapımcılarıyla görüşerek, aktörün iki projeyi de çekmeye devam edebileceği bir program yaptı.
Mandy, setin son dört gününde Los Angeles’a gelip sahnelerini çekti.
Sher, Patinkin’in oyunculuğunu şöyle anlatıyor: “Mandy Patinkin’le çalışmak harikaydı. Oyunculuk performansında öyle duygu yüklü seçimler yapıyor ki, monitöre bakarken bir anda kendinizi ağlarken buluyorsunuz.”

“Bloom Ailesi”nin diğer üyeleri ise Joey King ve Pierce Gagnon’un canlandırdığı çocuklar Grace ve Tucker. “Joey ve Pierce’la çalışmak bizim için ilham vericiydi. Oyunculuk yeteneklerinizi sorgulamanızı sağlıyorlar. Çünkü yeni seçimler konusunda yetişkinlerden daha cesaretliler. Onları izlemek heyecan verici.” diyor filmde Aidan’ın erkek kardeşi Noah olarak karşımıza çıkan Josh Gad.


Braff, Pierce Gagnon’u ilk gördüğü anı şöyle anlatıyor: “Looper filminde Pierce’ı izliyordum. Bir an duraksadım ve kardeşimi aradım. “Tucker’ı buldum!” dedim. Başka hiçbir çocuk oyuncuyla görüşmemize gerek kalmadı.

Aidan - Sarah çiftinin büyük çocukları Grace rolündeki Joey King de ilk görüştükleri andan itibaren rolü kapmış.
“Joey King güzel bir genç kız. Müthiş bir doğaçlama yeteneği var.” diye anlatıyor Hudson.
“Filmdeki en güzel yüz. “Dramayı çok iyi anlıyor. Duyarlılığı üst seviyede.”
Braff’in “Scrubs”ta birlikte rol aldığı Donald Faison, filmde araba satış temsilcisi olarak bir ‘cameo’ rol üstlenmiş.
“Zach’in Garden State sonrası iyi bir film daha çekeceğini duyduğumda çok sevindim. Gittiğimiz gece kulüplerini saymazsak, bu film Scrubs’tan beri birlikte yaptığımız ilk ve tek şey oldu.” diyerek esprili bir dille anlatıyor Faison…

Faison, kısa da olsa bu “Scrubs” birleşiminden büyük keyif almış. “En iyi dostunuzla beraber iş yapmak her zaman eğlencelidir. Mizah anlayışlarımız birbirinin aynısı. Birbirimizi kolayca güldürebiliyoruz. Beraber yaptığımız işlerin gideceği yeri, sonuçları önceden tahmin edebiliyoruz.” diyor Faison.

Garden State’ten sonra Zach’ın yeni projesinde yine yer alan bir diğer isim de Jim Parsons. Garden State’te ilginç “şövalye” rolüyle izleyenleri güldüren Parsons, WISH I WAS HERE / KEŞKE BURADA OLSAM”da bu kez “Aidan’ın aktör arkadaşı Paul” olarak karşımıza çıkıyor.

Parsons, projeye henüz finansman bile bulunmamışken dahil olmuş, hatta Kickstarter için hazırlanan tanıtım videosunda da rol almıştı.
Parsons, dostu Braff için şunları söylüyor: “Zach’ın vizyonu öyle güçlü ve eşsiz ki, planladığı şeyi tam olarak gerçeğe dönüştürmeyi başarabiliyor.”
Zach’la ikinci kez çalışmaktan dolayı büyük heyecan duyduğunu ifade eden Parsons, “Zach’ın iyi film yapma konusundaki motivasyonu, insanları mutlu etme kavramıyla sıkı sıkıya bağlantılı. Ve bence bu film de insanları mutlu edecek. Zach’la yeni bir film daha yapma fırsatı bulduğum için kendisine minnettarım.”

“WISH I WAS HERE / KEŞKE BURADA OLSAM” Los Angeles’ta 5 haftalık bir sürede ve nispeten düşük bir bütçeyle çekildi.
Film tarihinin en büyük ‘franchise’larından “Alacakaranlık” serisinde de rol almış olan Ashley Greene şunları söylüyor: “‘Franchise’lar eğlenceli ve büyük. Fakat bağımsız filmlerde rol almak bambaşka bir his. Bunun parayla ilgisi yok. Ben ve filmde görev alan herkes, projeye tutkuyla bağlıydık. Bu film, özellikle Zach’ın bebeği gibi.”
 Zach’in, sinemanın ve Garden State’in hayranları, filme büyük bir maddi fon sağladılar. Sette bulaşıcı bir heyecan hissi vardı.”

Zaten sınırlı olan bütçenin bir cent’i bile israf edilmedi.
Örneğin Atlanta’da yaşayan Gagnon, çekimler esnasında annesiyle beraber bir otelde değil Braff’in evinde kaldılar.
Oyuncuların pek çoğu, kostümlerini kendi gardıroplarından getirdiler.
Özellikle de Kate Hudson. “Kostüm tasarımcımız Betsy Heimann’la beraber kendi elbise dolabımda alışverişe çıktık. Filmde giyeceğim tüm kıyafetleri 1 saat içerisinde seçmiştik.” diyor Braff.
Ayrıca fon kısıtlı olduğu için, sette çekimler çok hızlı yapıldı.
Boşa zaman harcanmadı.
“Oyuncu olarak bizim için büyük fırsattı. Oyalanacak vakit yoktu. Sahneleri ardı ardına çektik. Daima hazırlıklı gelmeniz gerekiyordu.” diye anlatıyor Josh Gad.

“Bağımsız filmlerin ritmini daha çok seviyorum. Her işte olduğu gibi oyunculukta da tempo çok önemli. Sette boş boş oturmak sizi biraz tembelleştiriyor. Düşük bütçeli bir film çekerken ise  gerçekten hızlı hareket ediyorsunuz. Öylece bekleyen onlarca boş insan yok. Sette herhangi bir ‘diva’nız da yok!” diyor Hudson.

Kate Hudson, yakın dostu Braff’in filmin yönetmenliğini üstlenmesine de çok sevinmiş:
“Arkadaşlarımın hayallerini ve arzularını gerçeğe dönüştürdüklerini görmek çok hoşuma gidiyor. Özellikle de yaratıcı işler yaptıklarında. Size birkaç yıl önce anlattıkları şeyi gerçekten yapıyorlar ve siz de bunun bir parçası olma imkanı yakalıyorsunuz. Arkadaşlarınız adına gurur duyuyorsunuz.”


Filmin Los Angeles’ta çekilmesi de tüm oyuncuları ve teknik ekibi memnun etmiş. “İnsanlar Los Angeles’ta aileleriyle beraberken çalışmaktan dolayı mutluydular. Filmi izlediğinizde göreceksiniz. Bu filmde Los Angeles’a da bir karakter olarak yer vermeye çalıştık. Hikayeyi, bir L.A. hikayesi olarak anlattık.” diyor Braff.

Kate Hudson ise ekliyor: “Almost Famous’tan beri Los Angeles’ta film çekememiştim. Hollywood burada ve zaten burada olması gerekiyor. Tüm çekim ekibi mutluydu. Herkes evindeydi. Bunun nasıl bir his olduğunu unutmuşum. Ben hiçbir zaman L.A.’de olamıyorum! Evde olmak çok güzel!”


Yönetmen: Zach Braff
Oyuncular: Zach Braff, Kate Hudson, Mandy Patinkin, Pierce Gagnon, Joey King
Yapımcı: Stacey Sher, Michael Shamberg, Zach Braff, Adam Braff
Senaryo: Adam Braff, Zach Braff
Görüntü Yönetmeni: Lawrence Sher
Kurgu: Myron I. Kerstein
Müzik: Rob Simonsen
Yapım Yılı: 2014
Ülke: A.B.D.
Süre: 120 dk.

Filmin mümkünmertebe notu: 2.5/5