2.2.24

Argylle / Argylle : Gizli Casus

 



Casus ne kadar iyiyse, yalan da o kadar büyük olur.

Matthew Vaughn'un (Kingsman Serisi, Göster Gününü) çılgın zihninden, keskin zekâlı, gerçekliğe meydan okuyan, dünyayı kasıp kavuran bir casus gerilim filmi olan Argylle ortaya çıkıyor. 

Bryce Dallas Howard (Jurassic World Serisi), çok satan casusluk romanları serisinin münzevi yazarı ve mutluluğu evde bilgisayarı ve kedisi Alfie ile geçirdiği bir gece olarak gören Elly Conway'i canlandırıyor. Fakat Elly'nin kurgu kitaplarındaki gizli ajan Argylle ve onun küresel bir casus örgütünü çözme görevine odaklanan olay örgüsü, gerçek hayattaki bir casus örgütünün gizli eylemlerini aydınlatmaya başladığında evdeki sakin akşamlar geçmişte kalır. 



Elly'nin hayalî kitap karakterleri olarak karşımıza çıkan bu üst sınıf kadroda, ajan Argylle rolünde Henry Cavill (The Witcher); Argylle'ın en iyi arkadaşı Wyatt rolünde John Cena (Fast X); korkusuz saha teknisyeni Keira rolünde Oscar® ödüllü Ariana DeBose (West Side Story); ajan Argylle'ın örgütünün kıdemli üyesi Fowler rolünde Oscar® adayı Richard E. Grant (Can You Ever Forgive Me?) ve Argylle'ın zarif, ölümcül düşmanı Lagrange rolünde Grammy ödüllü süperstar Dua Lipa (Barbie) bulunuyor. 

Filmin gerçek dünya karakterleri arasında The Division olarak bilinen karanlık casus örgütünün yöneticisi Ritter rolünde Emmy ödüllü ve Oscar® adayı Bryan Cranston (Breaking Bad); Elly'nin annesi Ruth rolünde Emmy ödüllü ve komedi ikonu Catherine O'Hara (Schitt's Creek); gizemli "Sırların Koruyucusu" Saba Al-Badr rolünde Sofia Boutella (Kingsman: The Secret Service) ve eski CIA başkan yardımcısı Alfred Solomon rolünde efsane isim Samuel L. Jackson yer alıyor.  Alfie, süper model Claudia Vaughn'un (önceki soyadı Schiffer) gerçek hayattaki kedisi Chip tarafından canlandırılıyor. 




Argylle filminin yönetmen koltuğunda Mathew Vaughn oturuyor ve senaryosu Jason Fuchs’a (Wonder Woman) ait. Filmin yapımcılığını Mathew Vaughn P.G.A., Adam Bohling P.G.A. (Kingsman serisi), David Reid P.G.A. (Kingsman serisi) ve Jason Fuchs P.G.A. üstleniyor. Uygulayıcı yapımcılar ise Claudia Vaughn, Carlos Peres, Adam Fishbach ve Zygi Kamasa.

Apple Original Films’den, MARV iş birliğiyle, bir Cloudy yapımı. Argylle filminin dağıtımını Universal Pictures ve Apple Original Films üstlenmektedir.

Argylle / Argylle : Gizli Casus 2 Şubat'ta sinemalarda!



Argylle filminin görüntü yönetmeni GEORGE RICHMOND BSC (Kingsman: The Golden Circle, Kingsman: The Secret Service); kostüm tasarımcısı STEPHANIE COLLIE (London Has Fallen, The Hitman's Bodyguard) ve prodüksiyon tasarımcıları arasında DANIEL TAYLOR (Tetris, sanat yönetmeni Mr. Turner) ve RUSSELL DE ROZARIO (Kick-Ass film serisi, The Hitman's Bodyguard) yer alıyor. Filmin kurgusunu Akademi Ödülü® sahibi LEE SMITH ace (Dunkirk, The Dark Knight), TOM HARRISON-READ BFE (2018 yapımı Tomb Raider) ve COL GOUDIE BFE (Rogue One: A Star Wars Story, Tetris) üstleniyor. Filmin müzikleri Grammy ödüllü LORNE BALFE'ye (Mission: Impossible - Dead Reckoning Part One, Black Widow) ait, oyuncu kadrosuysa REGINALD POERSCOUT-EDGERTON CSA/CDG (The Kingsman serisi, Rocketman) ve LILLIE JEFFREY'e (Tetris) tarafından oluşturuldu. 

 Filmin saç ve makyaj tasarımcısı MY ALEHAMMAR (Bodyguard, Silent Night); görsel efekt sorumlusu ise MARTIN WATERS (Kingsman: The Golden Circle, Tetris). Müzik yapımcıları ise Emmy ve Grammy ödüllü GILES MARTIN (The Beatles: Get Back, Rocketman) ve Grammy ödüllü STUART PRICE (W.E., X-Men: First Class). Ortak yapımcılar arasında IAIN MACKENZIE (Tetris ve The King's Man filmlerinde Birim Prodüksiyon Yöneticisi) ve TOBY HEFFERMAN (Dune: Part Two, The Batman filmlerinde Birinci Yönetmen Yardımcısı) yer alıyor.  



ARKA PLAN


Kingsman, Kick-Ass, Stardust ve Layer Cake filmlerinin yönetmeni ve yapımcısı, Snatch; Lock, Stock and Two Smoking Barrels; Rocketman ve Tetris filmlerinin yapımcısı olan başarılı film yapımcısı Matthew Vaughn, 2020 yılında dünya karantinadayken Londra kırsalındaki evinde oturup eşi Claudia Vaughn (önceki soyadı Schiffer) ve o sırada 10 ve 15 yaşlarında olan iki kızı için bir sinema dersi vermeye karar verdi. Vaughn, "Karantina olduğu için onlara sürekli film izletme fırsatım oldu," diyor. Ailesine John Hughes'un 1986 yapımı lise komedisi Ferris Bueller's Day Off gibi filmler izletti ama onları en çok etkileyen, başrollerini Michael Douglas ve Kathleen Turner'ın paylaştığı 1984 yapımı Robert Zemeckis komedi-macera filmi Romancing the Stone oldu. Vaughn, "Kesinlikle çok sevdiler," diyor. 

Ardından Alfred Hitchcock'un 1959 yapımı, sıradan bir adamın (Cary Grant'a benzese de) casuslukla bağlantılı olağanüstü bir maceraya sürüklendiği klasik North by Northwest filmini izletti. Kızları filme bayılmıştı. "Ben de kızlarım için böyle bir film yapmak istiyorum diye düşündüm" sözleriyle anlatıyor Vaughn. 

Daha sonra cevap, daha doğrusu cevabın doğuşu, çok geçmeden bilinmeyen bir yazarın yayınlanmamış bir casus romanı taslağı olarak masasına gelecekti. Vaughn'a göre Elly Conway'in Argylle adlı kitabı o güne kadar okuduğu en iyi casus gerilim romanıydı. Fakat Argylle adında genç bir gizli ajana odaklanan romanın yapısı basitti ve Vaughn basit bir film yapımcısı değil. Vaughn, kariyeri boyunca kaynak malzemeyi cesur, çoğu zaman nefes kesici, yaratıcı ve anlatı sıçramaları yapabileceği bir uçurum olarak kullandı ve Argylle filmi de buna bir istisna olmayacak. Geleneksel bir uyarlamadan oldukça farklı olan Argylle filmi, kitabın dünyasını ve karakterlerini sadece ilham kaynağı olarak kullanacak ve tamamen yeni, orijinal bir film için bir sıçrama tahtası işlevi görecek. 

Vaughn'un sözleri şöyle: İnsanların casus gerilim filmlerinden beklentilerini yeniden şekillendirmeye çalıştım ve devam ettirdiğim için suçlu olduğum bazı klişelere meydan okumak için doğru zaman olduğunu hissettim. Çocuklarımla birlikte izlediğim 80'ler filmleri harika hikâye anlatımını saf bir kaçış hissiyle birleştiriyordu. COVID sonrası dünyanın insanları gülümsetecek ve heyecan verici bir yolculukta olduklarını hissettirecek bir şeye ihtiyacı olacağını düşündüm.

Vaughn ve senarist Jason Fuchs, Argylle romanının gerçek hayattaki yazarı Elly Conway'in kurgu halinin filmin ana karakteri olacağı, büyük bir meta kayması içeren bir senaryo geliştirmeye başlar. Argylle bir casus filmi olmaktan ziyade, kitaplarındaki olay örgüsü, tehlikeli bir casus örgütünün faaliyetlerine biraz fazla yaklaşınca gerçek dünya casusluğuna sürüklenen münzevi bir casus romanı yazarı hakkında bir film olacaktı. Vaughn, "Öncelikli amacım ilgi çekici bir anlatı oluşturmak," diyor. "Amacım türü yeniden keşfetmek değil, yeni bir bakış açısı sunmak. Sanki bir izleyiciymişim gibi yönetmenlik yapıyorum, ne görmek istediğimi ya da yeni hissettirmek için hangi beklenmedik unsurları dahil edebileceğimi düşünüyorum."

Senaryo yazım sürecinin başlarında Vaughn ve Fuchs, filmde Elly Conway'in Aidan'la birlikte kaçak olduğu gerçek dünyayı, durdurulması mümkün olmayan gizli ajan Argylle'ın hüküm sürdüğü kendi yarattığı dünya ile birleştirmeye karar verdi. Elly için tehlike arttıkça hayal dünyası ile gerçek dünya arasındaki çizgiler gittikçe hızlanarak bulanıklaşır. Sonuç olarak seyirci, gelenek ve beklentilerin sürekli değiştiği sinematik bir yolculuğa sürükleniyor. Vaughn, "Kaçış deneyimi yaşatan, ihtişam ve cesareti bir arada sunan filmleri tercih ediyorum," diyor. "Benim için güzellik esastır. Çocukken Bond filmlerini izlediğimde kendimi bir macerada hissederdim; hiç gitmediğim yerlere gider, hiç görmediğim insanları görürdüm. Hayranlık uyandıran bir duyguydu ve bu filmle o duyguyu yeniden yaratmaya çalıştım."

Fuchs için, dünya COVID karantinasındayken dünyayı dolaşan bir casusluk gerilimi yazma deneyimi ona da bir kaçış fırsatı verdi. Fuchs, "Uzun zamandır özgün bir senaryo yazmamıştım, bu yüzden Argylle benim küçük tutku projem oldu," diyor. " Rahatlatıcıydı ve evimdeki ofisten kaçıp Argylle ile bir Yunan adasında dünyayı dolaşmama ya da Elly ve Aidan ile Avrupa'yı keşfetmeme olanak sağladı."

Fuchs ve Vaughn, senaryonun her yönüyle olabildiğince çarpıcı, beklenmedik, esprili ve heyecan verici olmasını sağlamak için saatlerce sıkı bir iş birliği içinde çalıştılar. Fuchs, "Matthew'un gelişim konusuna öz güvenli ve kendinden emin yaklaşmasına hayranım," diyor. "Başından beri, hikâyede beni heyecanlandıran unsurlarla onu heyecanlandıran unsurların aynı olduğu belliydi. Notlarımız ve geliştirme sürecimiz organik olarak ilerledi. Matthew'un bir hikâye anlatıcısı olarak korkusuzluğu, beni konfor alanımın dışına itse bile daha cesur ve alışılmadık yollara girmeye teşvik etti."

Vaughn'un kendini gösterdiği ve izleyicileri taşımayı sevdiği yer tam da konfor alanının dışıdır. Vaughn, "Sinema, toplum olarak derin bir insani düzeyde bağlantı kurabildiğimiz son yerlerden biri olmaya devam ediyor" diyor. "Burası bir araya gelebileceğimiz ve duyguların iniş çıkışlarını kolektif olarak yaşayabileceğimiz bir yer. Özellikle bu film, beyaz perde için yapıldı. Görkemli ve tahmin edemeyeceğiniz beklenmedik anlarla dolu. Sinema salonundayken, etrafınız seyircilerle çevriliyken ve o anlar yaşandığında, verilen tepkiler unutulmaz bir deneyim yaratır. Daha eğlenceli ve daha sürükleyicidir. Saf bir kaçış sanatı sunuyor ve her zaman güneşli olmayan bir dünyada hepimizin buna ihtiyacı var. Karanlık bir odada bile küçük bir güneş ışığı iyi bir fikirdir."




KARAKTERLER


Elly Conway
Bryce Dallas Howard

Gündüzleri roman yazarı, geceleri kedi annesi olan Elly Conway, yazdığı karakterlere karşı sağlıksız bir saplantıyla sakin bir hayat yaşar. Bryce Dallas Howard tarafından canlandırılan Elly, kendi yarattığı bir dünyada yaşayan münzevi bir kadındır, ta ki Aidan (Oscar® ödüllü Sam Rockwell) adında bir ajan trende ona yaklaşıp The Division olarak bilinen tehlikeli bir casus örgütünün hedefi olduğunu söyleyene; ve Elly kendi kafasının içine hapsolmuş bir gizemi çözmek ve kendi hayatını kurtarmak için zamana karşı tehlikeli, büyüleyici ve küresel bir yarışın içine sürüklenene kadar. 

Yönetmen Matthew Vaughn şöyle diyor: The Division esasen gizli bir casus örgütü ama operasyonları CIA gibi standart bir istihbarat teşkilatından beklenenin çok ötesinde. The Division kara operasyonlarında uzmanlaşmıştır, genellikle kamuoyundan gizlenen görevler yürütür ve ortaya çıkarılması halinde hükümet, herhangi bir ilişkisi olduğunu inkâr eder. Beklentilere meydan okuyan bir şekilde hareket ederler ve bu da hikâyede önemli bir düğüm noktası haline gelir. Elly'nin kitabı onların sıra dışı eylemlerini ortaya çıkarınca, bu durum onları ifşa olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakır ve CIA'in, faaliyetlerinden haberdar olmasıyla birlikte hikâye örgüsünü yönlendiren bir olaylar zinciri başlar.

Ne Howard ne de Rockwell, "casus gerilimi" dendiğinde akla gelen ilk yıldızlar değil ve Vaughn da tam olarak bunu amaçlıyordu. Vaughn, "Bu rollerde beklemeyeceğiniz kişilerin oynamasını istedim," diyor. "Aynı şeyleri gördükten sonra yeni bir his veriyor. İnsanlar Colin Firth'ün Kingsman The Secret Service filminde bir barda insanları dövdüğünü gördüklerinde çok sevindiler. Ama durum değişti."  

Vaughn, iki Kingsman filmi ve onların öncesindeki The King's Man ile bir dizi casus gerilim filmi çekmiş olsa da; yeni bir casuslar ve ihanetler dünyası ve tamamen yeni bir atmosfer oluşturma fırsatını yakaladı. Vaughn şöyle diyor: Yıllardır pek çok filmde yansıttığım, casuslardan oluşan bir fantezi dünyası var. Burada komik olan, bunun gerçek dünya olması ve Aidan ile Elly'nin normal ve sıradan insanlar olması.

Vaughn, Howard ile daha önce bir kez, Vaughn'un yapımcılığını üstlendiği Rocketman filminde Elton John'un annesini canlandırırken çalışmıştı. Ancak yolları ilk kez yıllar önce, aile filmi Stardust'ta bir yıldızı canlandıracak birini ararken kesişmişti. "Bryce, Stardust için seçmelere katılan ilk kişiydi," diyor Vaughn. "Olağanüstü bir seçmeden geçti ama sonra Spider-Man 3'te rol aldı. Stardust seçmelerinden, onun Elly'yi oynayabileceğini biliyordum. Tatlı, çekici ve çılgın bir karakteri oynayabilirdi. Üstelik annesi de bir yazar, dolayısıyla olaya gerçekçi bir hava katıyor. Tam bir Elly Conway'di."

Howard senaryodan hemen etkilendi. Howard, "Bu daha önce hiç görmediğiniz türden bir casus gerilim filmi ve okurken buna inanamadım," diyor. "Kendi kendime 'Sanırım bu karakteri oynayabilirim' diye düşündüm. Sonra dedim ki, 'Bir saniye, sanırım bu karakter benim.’ 40 yaşında bir kadın olarak, böyle bir rolün size gönderilmesi her gün rastlanan bir şey değil. Küçük bir mucize gibi hissettiriyor. Güç verici, tatmin edici ve eğlenceli. Bu şimdiye kadar okuduğum en iyi senaryo ve oynadığım en iyi rol."

Matthew Vaughn ile çalışma fırsatı karşı konulmazdı. Howard, "Matthew seçimlerini bir stüdyo yöneticisini ya da ajansı memnun etmek için yapmıyor," diyor. "Seçimleri içgüdüsel, saf yaratıcılıktan geliyor ve bu çok nadir görülen bir şey. Matthew'un filmleri Hollywood'da yapılan filmlere benzemiyor."

Vaughn'un filmleri, aksiyon sahnelerinin ustalığı ve zekâsıyla da ayrı bir sınıfta yer alıyor. "Bir Matthew Vaughn filmine imza attığınızda çok fazla aksiyon olacağını bilirsiniz," diyor Howard. "Ayrıca bunun inanılmaz derecede yeni bir şekilde tasarlanacağını da biliyorsunuz. Bu filmde aksiyon sahneleri dans ve dövüş sanatlarının bir karışımıydı." Howard'ın rol arkadaşı Sam Rockwell, Howard'ın her düzeyde bu göreve fazlasıyla uygun olduğunu söylüyor. Rockwell, "Kimse Bryce'tan daha fazla çalışamaz; kimse Bryce'tan daha erken gelemez," diyor. "Onun iş etiğini başka yerde bulamazsınız." 

Elly Conway'in imzası niteliğindeki saç ve makyaj görünümü için Aryglle'ın saç ve makyaj tasarımcısı My Alehammar (Bodyguard, Silent Night) ve ekibi, Howard'ın etkileyici kızıl saçlarını vurgulayarak yüz hatlarını zenginleştiren, ışıltılı ve abartısız bir görünüm sunan doğal bir stil üzerinde yoğunlaştı. 



Aidan 
Sam Rockwell 

Elly Conway'in hayali gizli ajanı Argylle her ne kadar düzgün ve kendinden emin olsa da Oscar® ödüllü Sam Rockwell'in canlandırdığı gerçek hayattaki gizli ajan Aidan biraz zorludur. Yönetmen Matthew Vaughn şöyle diyor: Elly ve Aidan, Aidan'ın birinci sınıf bileti olması pek mümkün olmayan bir yolcu gibi göründüğü bir trende tanışırlar. Elly kendini, aslında kılık değiştirmiş, uzun saçlı ve etkileyici bir sakalı olan, Sam'in aslında iki yıl boyunca uzattığı, Aidan ile yüz yüze bulur. Aidan ile Henry Cavill'in Argylle'ı arasındaki çarpıcı zıtlık çok bariz. Aidan yıllardır çamaşır yıkamamış ya da aynada kendine bakmamış gibi görünüyor. Elly isteksizce de olsa bu adamla, normalde kimsenin eşlik etmeyi tercih etmeyeceği bir maceraya atılmayı kabul eder.

Bryce Dallas Howard'ı Elly Conway rolünde oynatma kararında olduğu gibi Vaughn, Aidan'ı da bir casusun nasıl görünmesi gerektiğine dair kolektif fikirlerimizi altüst edecek bir aktörle oynamak istedi. Vaughn, "Sam Rockwell'in bir casus olduğunu hemen düşünmezsiniz ve casusluğun özü de tam olarak budur," diyor. "Kingsman ya da Bond gibi filmlerde casuslar genellikle şık giyinirler ama bizim filmimizde Sam'in karakteri kasıtlı olarak bu normlara karşı çıkıyor. Göze çarpmayarak kusursuz bir şekilde uyum sağlaması gereken türden bir casus. Ian Fleming asla Sam Rockwell'e casus rolü vermezdi ama John le Carré verebilirdi."

Rockwell, Vaughn'un çalışmalarına uzun zamandır hayranlık duyuyordu. "Matthew klasik temaları seviyor" diyor Rockwell, "Pygmalion ve Cinderella gibi hikayeler anlatıyor ama bunu harika bir kara mizah kullanarak yapıyor."

Aktör, Aidan rolüne farklı ve büyüleyici enerjisini taşıyor. Vaughn, "Sam doğaçlama yapmayı çok seviyor ve ona birkaç saniye verirseniz sırası gelse de gelmese de dans etmeye başlıyor," diyor. 

Rockwell, Aidan'ın dünyasına dalıp gitmekten mutluydu. Rockwell, "Senaryoyu ilk okuduğumda çok heyecanlandım," diyor. "Aidan'a biraz Han Solo mizahı kattık. Bill Murray, Jack Nicholson, Richard Pryor ve hatta Mercutio da dahil olmak üzere yıllar boyunca izlediğim anti kahramanların bir karışımı. Biraz serseri gibi davranıyor ama sadece Mercutio rolü yapıyor. Kendisi özünde tam bir Romeo." 

Tüm bu analizler sette işe yaradı ve Rockwell ile Vaughn arasında bir bağ oluşturdu. Rockwell, "İnek sinefiller olarak birbirimize bağlandık, karşılıklı referans alışverişinde bulunduk," diyor. "Matthew sette 'Daha fazla Bill Murray' ya da 'Daha fazla Jack Nicholson' derdi, bu da hakkında konuştuğumuz filmlerin kısaltmasıydı." Rockwell ayrıca Vaughn'un karakterleri ve bu karakterlerin oyuncu seçimini alışılmadık şekillerde düşünmeye açık olmasını da takdir etti. Rockwell, "Matthew'un oyuncu seçimi tam bir punk rock tarzı," diyor. "Şansını denemeye, kalıpların dışına çıkmaya istekli, sanırım ben de bu yüzden katıldım."  

Bryce Dallas Howard, Vaughn ve Rockwell'i sohbet ederken izlemeyi çok sevdi. Howard, bunun Sam'in sihri olduğunu söylüyor. "Sam çok canlı ve çok doğal. Asıl süper güç, Sam ve Matthew'un bir şeyleri zorladığını, biraz tehlikeli hissettiren yerlere gittiklerini görmekti. Sam bir şekilde aynı anda hem savunmasız hem de cesur biri.”

Filmin sıra dışı aksiyon sahneleri Rockwell'in vücudunu biraz zorladı ve dublörlerin çalışmalarına duyduğu hayranlığı daha da artırdı. Rockwell, "Bu kadınlar ve erkekler olağanüstü insanlar," diyor. "Sahnelerden birinde bacağımı kestim, küçük ve önemsiz bir şeydi ama günlerce acıdı. Dublörlerden birine yakınıyordum ve o da 'Evet, bir keresinde Game of Thrones'u çekerken boğulmuştum' dedi. Üç dakika boyunca ölü kalmış. O olaydan sonra şikâyet etmeyi bıraktım." 

Aryglle'ın saç ve makyaj tasarımcısı My Alehammar ve ekibi, film ilerledikçe Aidan için birden fazla görünüm yarattı. Aidan'ın ilk gizli görev sahnesinde görünüşü kasıtlı olarak dağınık, uzun saçlı ve kirli sakallıdır. Bu dönüşüm, ardından gelen şaşırtıcı olaylara zemin hazırlar. "Kahraman" görünümü için Aidan orijinal haline geri dönüyor. Sahneler arasında kusursuz saç dönüşümleri gerekliydi ve çoğu durumda Rockwell'in saçının ağartılması gerekiyordu. Bunu başarmak için saç rengini kahraman görünümüne ve ardından gelen önemli açıklamaya uyarlamak üzere özel bir köpük kullanıldı. Son olarak ekibin Aidan'ın "havalı" görünümü olarak adlandırdığı şey için Aidan'ın saç tasarımı, Dolph Lundgren'in 1985 yapımı Rocky IV'teki Ivan Drago rolündeki ikonik düz kesim saçlarından esinlenerek cesur ve güçlü bir duruşu yansıtıyor.



Ritter
Bryan Cranston 

Emmy ödüllü ve Oscar® adayı Bryan Cranston'ın canlandırdığı Ritter, The Division olarak bilinen karanlık bir casus örgütünün lideridir ve sırlarını saklamak için her şeyi göze almıştır. Sinsi ve tehlikeli Ritter, Elly Conway'in ne bildiğini ve nasıl bildiğini öğrenmek ister; bilmiyor olsa bile. Yönetmen Matthew Vaughn, "Seinfeld ve Malcolm in the Middle'da ilk gördüğümden beri Cranston'ın büyük bir hayranıyım" diyor. "Ardından Breaking Bad çıkış yaptı ve onun aynı adam olduğuna inanamadım. Bryan, dramada eşi benzeri olmayan bir ustalığa sahip ve komediyi de aynı incelikle ele alabilen nadir bir yetenek. Onun üstesinden gelemeyeceği bir tür ya da karakter yok."

Vaughn ile çalışma fırsatı bulduğu için Cranston çok mutluydu. Cranston, "Bir aktör olarak ilk başladığınızda her şeye 'evet' dersiniz çünkü işe ihtiyacınız vardır," diyor. "Eğer şanslıysanız seçim yapabileceğiniz bir noktaya gelirsiniz. O noktaya geldiğinizde de vizyon sahibi insanların yönettiği projeleri ararsınız. Matthew vizyonlu bir yönetmen. Yönetmeninizin Matthew'un sahip olduğu güven düzeyine sahip olması da rahatlatıcı oluyor."

Cranston, Fuchs'un senaryosundan da aynı derecede etkilenmişti. Cranston şöyle diyor: Matthew, Jason Fuchs'un işine inanılmaz derecede güveniyordu ve senaryoyu okuduğumda hikâyenin cesareti karşısında şaşkına döndüm ama aynı zamanda çok da eğlendim. Sette ne zaman biri senaryodaki bir satırı ya da tanımı sorgulasa Matthew 'Fuchs!' diye bağırırdı. Yaygın olarak kullanılan bir küfürle olan benzerliği beni her seferinde güldürdü!

Cranston, Ritter'ın çok sevdiği av tüfeği Clementine hakkında akılda kalıcı bir konuşma yaptığı sahnede senaryoya kişisel bir unsur kattı. "Büyükbabamın aile yadigârı bir tüfeği olduğuna dair hikâyeler aklıma geldi. Eskiydi ve muhtemelen ateşlense patlayacaktı" diyor Cranston. "Ritter'ın tüfeğine annesi Clementine'in adını vermesi fikrini ortaya attım. Bu bizim Rosebud versiyonumuz, deyim yerindeyse bir saygı gösterisi. Tüfek onun için özellikle önemli ve bu işe yaradı!" 



Ruth
Catherine O’Hara

Elly Conway'in cefakâr annesi ve fiili kitap editörü, Emmy ödüllü ve komedi ikonu Catherine O'Hara'nın canlandırdığı Ruth, kızının başarısıyla gurur duyar ancak Elly'nin kurgusal dünyasına olan saplantılı bağlılığı konusunda endişelidir. "Ruth, Elly'nin sevgi dolu annesi," diyor O'Hara. "Aynı zamanda çok kontrolcü, kızının hayatını katı bir şekilde yönlendiriyor, onu eve kapanmaya ve casus romanları üzerinde çalışmaya yönlendiriyor."  

Yönetmen Matthew Vaughn, O'Hara'nın hayalindeki oyuncu seçimi olduğunu söylüyor. Vaughn şöyle diyor: Home Alone filmindeki Catherine O'Hara'yı çok severdim ve bir 80'ler çocuğu olarak bu filmin tüm film etkilerine bir saygı duruşu niteliğinde olacağını düşündüm. Kendisi sadece çok komik değil, aynı zamanda inanılmaz yetenekli bir oyuncu. Bu filmde aynı sahnede mizah ve ciddiyet arasında kusursuz bir geçiş yapabilecek oyunculara ihtiyacım vardı. Bunu yapabilecek ya da tek bir sahnede bile yaşanan çok tonlu değişimlerin üstesinden gelebilecek çok fazla oyuncu yok. Catherine bu konuda olağanüstü bir performans sergiledi ve sürece güvenerek bu rol için mükemmel bir seçim oldu.

O'Hara filmin tonunun ve seyircinin karakterlerden beklentilerinin senaryo boyunca sürekli değişip gelişmesini çok sevdi. "Her yirmi sayfada bir olağanüstü bir durum yaşanıyor," diyor O'Hara. "Gerçekten heyecan vericiydi ve okumayı bırakamadım." Vaughn ile çalışma fırsatının ona enerji verdiğini ifade ediyor. O'Hara şöyle diyor: "Matthew Vaughn'un filmleri heyecan verici, yaratıcı ve harika bir şekilde uygulanmış aksiyon sahneleriyle dolu. Matthew'u iş başında, özellikle de muhteşem dublörlerini yönlendirirken izlemek gerçekten çok eğlenceliydi." 


Argylle
Henry Cavill

Yakışıklı, çekici ve düz kesimli saçlarıyla Argylle, Elly Conway'in romanlarında hayal ettiği gibi, hak edenlere adaleti getirmek için hiçbir şeyden kaçınmayacak birinci sınıf bir casustur. Casusluk dünyasının en havalı karakteri. Yönetmen Matthew Vaughn'un inandırıcı bir şekilde cesur, asil, hayatın ötesinde ve rolün hem dramatik hem de aksiyon gerekliliklerini yerine getirebilecek bir oyuncu seçmesi gerekiyordu. 

Tek bir seçenek vardı: Henry Cavill, Cavill'in Humphrey rolünü oynadığı Stardust'tan bu yana ilk kez Vaughn ile yeniden bir araya geliyor. Vaughn, "Henry'nin bana tüm klasik casusluk öğelerini sunabileceğini hissettim," diyor. "Bana göz kırpabilir; bir casustan istediğim her şeyi yapabilir." Ve düz kesim saçlarıyla harika görünüyor. Vaughn şöyle diyor: Ajan Argylle'ın görünümü 80'lere cesur ve ikonik bir geri dönüş niteliğinde. Rocky IV'teki Ivan Drago rolündeki Dolph Lundgren ve dönemin simgesi olan düztaban ayakkabılar da dahil olmak üzere o dönemin tarzına karşı daimî bir takıntım var. Bu yüzden Argylle karakterinin tarzını bu şekilde belirledik. Henry'nin canlandırması harika. James Bond tipi bir karakterin özünü yansıtabilecek birine ihtiyacım vardı ama bir değişiklik yaparak. James Bond'u kim oynarsa oynasın 'Ona düz bir şapka ve Nehru ceketi vereceğim' diye düşündüm. Bu görünümü yakalamak oldukça zor ama Henry bunu mükemmel bir şekilde başardı. Henry de muhteşem bir Bond olabilirdi ve bu yüzden onu seçtik.

Cavill'in rol arkadaşları da aynı derecede etkilenmişti. Argylle'ın ekürisi Wyatt'ı canlandıran John Cena, "Henry bir başrol oyuncusundan isteyeceğiniz her şeye sahip," diyor. "Duruş, karizma, profesyonellik. Fıstık gibi bir adam.” Görünüşe bakılırsa gerçekten de öyle. 

Vaughn saç kesimi konusunda Cavill'i daha filmin senaryosunu okumadan ikna etmiş. Cavill şöyle diyor: Matthew dedi ki, 'Dinle, saçın düz kesim olacak. Kulağa çılgınca geldiğini biliyorum, belki de öyle ama sana söz veriyorum işe yarayacak. Belki de yaramayacak. Ama yine de eğlenmene bak ve bana güven.' Ben de güvendim. Matthew harika bir hikâye anlatıcısı. Ne istediğini biliyor ve detaylara olan bakışı olağanüstü. Onunla aramızda harika bir iletişim var; birbirimizi yıllardır tanıyoruz ve çalıştığı her şeye her zaman benzersiz bir eğlence duygusu katıyor. İyi ve açık sözlü iletişim kurabilen biri ve bir oyuncu olarak benim ihtiyacım olan da bu. Günün sonunda, konu yönetmeninize ve liderinize güvenmektir ve Matthew güvenebileceğiniz biri.

Cavill filmin senaryosunu okuduğunda, hikâyenin daha önce okuduğu her şeyden farklı olduğunu fark etti. "Kendi alanında benzersizdi" diyor Cavill. "Yeni, cesur ve risk almaya istekli bir şey görmek heyecan vericiydi. Bugünlerde iyi bir ürünün ortaya çıkması ve sonraki on yıl boyunca her şeyin o ürüne benzemesi ama tam olarak benzememesi gibi bir eğilim var. Matthew'un projeleri asla böyle değil. Argylle sıradanlıktan olabildiğince uzak.”

Seyirciler Cavill'in ajanı Argylle ile Argylle'ın zorlu düşmanı Lagrange'ın (Dua Lipa) açılış sahnesinde karşı karşıya gelmesiyle tanışacak ve bu karşılaşma bir dans sekansına dönüşecek. Vaughn şöyle diyor: Filmi Henry Cavill ve Dua Lipa'nın Whirly Bird dansıyla açma tercihim biraz muzip zihnimden kaynaklanıyor. Filmin ilerleyen bölümlerinde tekrar dönebileceğimiz unutulmaz bir dans sekansıyla başlamak istedim. Koreografi konusunda bir deneyimim yok ama kendimi 70'lerin disko filmlerine kaptırdım ve bu dans hareketini orada keşfettim. Whirly Bird olarak bilinmiyordu; bu ismi biz bulduk. Bunu heyecan verici buldum çünkü neredeyse herkes beni bundan vazgeçirmeye çalıştı. Fakat bu tür tepkiler genellikle benzersiz ve eşi benzeri görülmemiş bir şey ortaya koyduğumu gösterir. Geleneksel filmlerde karakterler yavaşça dans edip sahneyi unutabilirdi. Ama ben normlara meydan okumak istiyorum. Whirly Bird dansı filme beklenmedik bir tat katıyor. Bu unutulmaması gereken bir seçim.



Lagrange
Dua Lipa

Zarif, baştan çıkarıcı, ölümcül ve Argylle'ın baş düşmanı olan, Grammy ödüllü süperstar Dua Lipa'nın canlandırdığı Lagrange, en yüksek teklifi veren için çalışan uluslararası çapta bir teröristtir. Lipa resmi olarak ilk film çıkışını 2023 yazında Barbie'de yaptı ancak yönetmen Matthew Vaughn onu önce Argylle'da oynattı ve filme aldı, böylece Argylle teknik olarak onun beyaz perdedeki ilk filmi oldu. "Bir noktada bir filmde oynamak istediğimi hissettirmeye başlamıştım ve Matthew benimle temasa geçti," diyor Lipa. "Heyecanlıydım ama gergindim çünkü daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım."

Lipa tam da rolün gerektirdiği ve Vaughn'un seksi ve sinsi Lagrange rolü için aradığı kişiydi. Vaughn şöyle diyor: “Henry Cavill'in karşısında durabilecek ve klasik casus dünyasını yansıtabilecek birini arıyordum. Bu rol için anında tanınabilecek ve göz alıcı biri gerekiyordu. Çocuklarım beni müziği sayesinde Dua Lipa ile tanıştırdı ve sonra onu bir sohbet programında Valentino marka, pek çok kişinin taşıyamayacağı güzel bir elbise giyerken gördüm. Yanlış ellerde bir Noel ağacı süsüne benzeyebilirdi ama o göz alıcı görünüyordu ve tam da rol için aradığımız gibiydi. Sete gelir gelmez gerçek bir profesyonel olduğunu kanıtladı, birlikte çalışmak bir zevkti, dakikti ve kendini işine adamıştı. Harika bir iş çıkardı.”

Lipa, Lagrange karakterini oynamayı çok sevdi. "Karakterin kesinlikle benim ikinci kişiliğim olduğunu hissediyorum," diyor Lipa. "Bundan sonra nereye gidersem gideyim onu da yanımda götüreceğim.” Vaughn ile casus gerilim türüne böylesine yeni ve yenilikçi bir yaklaşım getirecekleri için çok heyecanlıydı. Lipa, "Matthew'un en sevdiğim yanı her zaman sınırları zorlaması," diyor. "Filmde harika bir tezatlık var.

 İnanılmaz dublörler ve dövüş sahneleri var ama aynı zamanda iç içe geçmiş bir disko unsuru da var. Ben de tezatları çok severim."


Wyatt
John Cena

Kendini 'kas gücü' olarak tanımlayan John Cena'nın canlandırdığı Wyatt, ajan Argylle'ın en iyi arkadaşı ve baş suç ortağıdır. Yönetmen Matthew Vaughn, "John bana ulaşarak filmlerimde kendisi için uygun olabilecek herhangi bir rolle ilgilendiğini ifade etti" diyor. "Hollywood'da bunu sık sık duyarsınız ama John bunu içtenlikle yaptı. Ona küçük bir rol teklif ettim, sadece iki haftalık bir anlaşmaydı ve hevesle kabul etti. Çok hoş bir insan ve tanıdığım en etkileyici adamlardan biri. Sporcu geçmişinden gelen odaklanma yeteneği olağanüstü. Çok güçlü bir başarma arzusu var ve herkese karşı inanılmaz kibar. Filme sıcak bir katkı sağladı.”

Cena, Vaughn'un kendisinden evet cevabı almak için uzun süre beklemek zorunda kalmadığını söylüyor. "Zaten satın almak isteyen birine satış yapıyordu," diyor Cena. "Kingsman serisini ne kadar sevdiğimi anlatamam. Matthew benden sadece bu filmin arka planında durmamı isteseydi bunu yapardım. Matthew'un sıfırdan bir evren yaratma becerisi inanılmaz derecede nadir görülür. Hiç yoktan yeni bir fikri mülkiyet yaratabiliyor.”

Cena, Argylle'ın insanların aklını başından alacağını düşünüyor. "İzleyicilerin sadece daha büyük ve daha gösterişli şeyler aradığını düşünmüyorum," diyor Cena. "Bence aynı zamanda bir amaca, anlatıya ve ilgi duyacakları karakterlere de ihtiyaçları var ve Argylle'da bunlar fazlasıyla var."



Alfred Solomon
Samuel L. Jackson 

Efsane oyuncu Samuel L. Jackson, CIA'in eski başkan yardımcısı, şimdi sürgünde yaşayan ve casusluk dünyasından dışlanmış Alfred Solomon'un kilit rolünü oynuyor. Samuel L. Jackson, "Alfred bir nevi perdenin arkasındaki usta," diyor. "Pek çok iskeletin nerede gömülü olduğunu biliyor, bu yüzden çok fazla bilgiye erişimi var ya da bilgi edinme yolları var." Yönetmen Matthew Vaughn, Jackson'ın bu rol için ideal oyuncu olduğunu hemen anlamış. Sözleri şu şekilde: Sam'le aramızda onun yönetilemez olduğuna dair bir espri var; o kadar yetenekli ki herhangi bir yönlendirmeye ihtiyaç duymuyor. Sam ile harika bir çalışma ilişkimiz var. İlk Kingsman filminde onunla birlikte çalışarak hayatımın en güzel anlarını yaşadım ve o zamandan beri onunla yeniden iş birliği yapmak istedim. Bu filmdeki rolü benim için yeterince uzun olmasa da filmlerimde uygun olduğu herhangi bir rol için onu her zaman listenin başında değerlendireceğim.

Jackson için Vaughn'la çalışmak her zaman canlandırıcı ve keyifli bir deneyim olmuş. "Matthew bana güveniyor ve karakterle ilgili fikirlerimi ona sunmama izin veriyor, karakterin nasıl göründüğü, giyindiği, konuştuğu gibi" diye ifade ediyor Jackson. "Anlatacağı hikâyenin içinde işe yarayacak bir karakter yaratma içgüdülerime güveniyor. Bu filmde çalışmak benim için biraz oyun oynamak gibiydi çünkü sete gitmeden önce çok çalışıyorum. Matthew'la işe gitmeden önce konuşuruz, böylece ne yapmak üzere olduğumu bilir. Her ayrıntıya titizlikle dikkat eder ve tam bir teknik dehadır ama bir film yapımcısı olarak en güçlü yanlarından biri oyuncularına güvenmesidir."  


Keira
Ariana DeBose

Akademi Ödülü® sahibi Ariana DeBose, Elly Conway'in Argylle romanlarının hayali dünyasında, genellikle ajan Argylle ve Wyatt ile birlikte çalışarak onları beladan kurtaran bir teknik asistan olan Keira'yı canlandırıyor. Vaughn, DeBose'u West Side Story ile Oscar® kazanmasından önce kadrosuna katmıştı. 

Sözleri şu şekilde: Ariana'ya rol verdiğimde henüz bu kadar tanınmıyordu. Onunla tanıştığımda aklımı başımdan aldı ve bir fenomen haline geleceğini hissettim. Bu rol için mükemmeldi. Aslında, West Side Story'nin ardından gelen yeni şöhreti bazı kurgu zorlukları yarattı çünkü başlangıçta rolün tanıdık olmayan bir yüz tarafından oynanmasını planlamıştım. İnsanlar onu tanımaya başladılar ve "Bu Ariana DeBose!" dediler. Bu da hikayedeki sürpriz unsurları korumak için yeniden düzenleme yapmamı gerektirdi. Hem can sıkıcı hem de şanslı bir durumdu çünkü artık filmimizde Oscar® ödüllü, parlak bir oyuncumuz daha vardı. Ve bu rolde olağanüstü bir performans sergiledi.

DeBose bir Matthew Vaughn filminde çalışacağı için çok mutlu. "Onunlayken her zaman zarafete yöneliyorum," diyor DeBose. "Bob Fosse'den bir şey izlediğinizi her zaman anlarsınız ya? Matthew için de böyle hissediyorum. Bir Matthew Vaughn filmi izlediğinizi her zaman anlarsınız.” Bu özel kadroyla perdeyi paylaşmak tüm beklentilerini aşmıştı. DeBose, "Bu, yaşadığıma inanamadığım anlardan biriydi" diyor. "Bu evrenin küçük bir parçası olmaktan bile onur duyuyorum."  



Saba Al-Badr - Sofia Boutella 
Fowler - Richard E. Grant

Argylle'ın olağanüstü oyuncu kadrosunu iki esrarengiz ve önemli figür tamamlıyor. Elly Conway'in romanlarının dünyasında, Oscar® adayı Richard E. Grant tarafından canlandırılan Fowler, ajan Argylle'ın Washington D.C.'de bulunan casus örgütünün kıdemli bir üyesidir. 

Elly ve Aidan'ın Elly'yi The Division'dan korumak için dünya çapında verdikleri yarışın gerçek dünyasında, Sofia Boutella tarafından canlandırılan Saba Al-Badr, kale gibi bir sarayda yaşayan gizemli "Sırların Koruyucusu "dur. 

 

Alfie
Chip

Alfie, Elly Conway'in kedisi ve en yakın arkadaşıdır. Onsuz asla evden çıkmaz. Elly'nin ve dünyanın geleceğinin tehlikede olduğu bir ölüm kalım yarışında Aidan Elly'yi dünyanın dört bir yanına sürüklediğinde, Alfie de Elly'nin sırtında, kubbeli bir izleme penceresi olan özel bir sırt çantasında taşınmaktadır. 

Ancak Alfie filmde her zaman bu kadar ön planda değildi. Yönetmen Matthew Vaughn, "Senaryonun ilk taslağında, kedi Alfie sadece bir kez göründü ve Elly kediyi geride bırakarak macerasına atıldı" diyor. 

"Dramaya biraz çatışma ve gerilim katmak için kedinin de ona katılması gerektiğini fark ettim. Bana Taylor Swift'in bir belgeselini izleten çocuklarımdan ilham aldım ve Taylor'ın bir kedi çantası taktığını gördüm. Gelecekte bunu kullanmak için aklıma bir not aldım. Sonra sürpriz bir şekilde, eşim eve yavru kediler getirdi, birine Chip adını verdik. Özellikle kedi seven biri olmadığım için alışmam biraz zaman aldı."

Vaughn ailesine katılan bu kedi hem Vaughn hem de Chip için büyük bir şans oldu. "Argylle'ın çekimlerinin ilk gününde, kiraladığımız profesyonel oyunculuk kedisi masraflı çıktı ve hiç yardımcı olmadı," diyor Vaughn. "Ben de kızımın odasına gidip Chip'i aldım ve önümüzdeki üç aylık çalışma boyunca bana katılacağını söyledim. Sete arabada bir kediyle gitmek alışılmadık bir deneyimdi ve Chip çekimler sırasında karavanımda yaşadı. Zamanla beni etkiledi ve filmdeki performansı mükemmeldi. Karakterler arasında mükemmel bir çekişme kaynağı oldu ve şaşırtıcı bir şekilde büyüleyici, eğlenceli ve olay yaratan bir karakterdi."

Klasik bir torpilli çocuk olan Chip ise bazı rol arkadaşları arasında o kadar popüler değildi. 

"Bu lanet kedi tam bir kâbus oldu" diye espri yapıyor Sam Rockwell.

 "Her zaman ışığıma müdahale ediyor, içecek istemek için sahnenin ortasında duruyor, karavanına kapanıyor. Eğer bir devam filmi çekilecekse sözleşmeme şöyle yazacağım: Chip'in gözlerimin içine bakmasına izin verilmeyecek.




DUBLÖRLER


İster Kick-Ass filmindeki tek plan Nicolas Cage saldırı sekansı olsun, ister Kingsman: The Secret Service filminde Colin Firth'ün yerel bir barın kapılarını kilitlediği ve bazı yerli serserilere 'görgü kurallarının adam ettiğini' öğrettiği ikonik an olsun, Matthew Vaughn'un filmlerindeki aksiyon sekansları her zaman cesur, şaşırtıcı ve daha önce ekranda görülen hiçbir şeye benzemiyor.  Argylle ile Vaughn, müzik ve kargaşayı, mizah ve farklı tarzı bir araya getiren üstün, baleye benzeyen şiddet sahneleriyle önceki tüm başarılarını aşıyor. 

Filmin aksiyon sahneleri, Vaughn'un Kick-Ass'ten başlayarak tüm filmlerinde dublör koordinatörü olarak görev yapan ve Kingsman filmlerinde görevini ikinci birim yönetmenliğine kadar yükselten efsanevi dublör koordinatörü BRADLEY JAMES ALLAN'a bir teşekkür niteliğinde. 48 yaşındaki Allan, Ağustos 2021'de hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğinde Argylle için dublör sekansları tasarlamaya başlamıştı. "Brad benim gerçek suç ortağımdı" diyor Vaughn. "Şirketim MARV'ın bir parçası olmuştu. Daha fazla genci ikinci birim yönetmeni olarak yetiştirmemiz gerekiyordu, ben de Brad'e 'Gel, genç yönetmenlere sekanslar vermeye başlayalım, biz de denetleyelim' dedim."

ROY TAYLOR (Barbie, Solo A Star Wars Story), Vaughn'un Kick-Ass ve Kingsman: The Secret Service filmlerinde çalışmıştı ve Argylle'da dublör koordinatörü olarak görev aldı.

İkisi de Brad Allan'la yakından çalışmış olan ikinci birim yönetmeni DAMIEN WALTERS (Kingsman serisi, Jurassic World Dominion) ve dövüş koordinatörü GUILLERMO GRISPO (Kingsman serisi, Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings), Allan'ın ölümünden önce başladığı aksiyon sekanslarını tamamladılar ve filmin geri kalan dublör tasarımının oluşturulmasına yardımcı oldular. 

Vaughn için Allan'ın üzerinde çalıştığı sekansların hayata geçirilmesi çok önemliydi. "Bu Brad Allan'ın koreografisini yaptığı son aksiyon olacak ve onu gururlandırmalıyız" diyor Vaughn. "Brad pes etmeme konusunda çok iyiydi. Çektiğimiz aksiyon sahneleri için çok tutkuluydu. O bir dâhiydi. Onu özlüyorum.”

Filmin en muhteşem dublör sekansları arasında aşağıdaki isimler de yer alıyor:


Amtrak Tren Kavgası  

Bu sahnede Aidan (Sam Rockwell) bir trende Elly Conway (Bryce Dallas Howard) ile karşılaşır ve onu The Division ajanları tarafından arandığı konusunda uyarır. Elbette Aidan'la birlikte saldırıya uğrayana kadar ona inanmaz. Aidan onlarla mücadele ederken Elly, kurgusal casus kahramanı Argylle'ın (Henry Cavill) Aidan'ın yerine savaştığını hayal etmeye başlar. Sahne gerçek dünya ile Elly'nin hayali dünyası arasında gidip gelir. 

Rockwell ve Cavill dar tren alanında geçen önemli sahne için uyumlu koreografiler öğrenirken, dublör ekibi fiziksel darbelere katlandı ve taklalar attı. Dublörler ve kameralar için sınırlı alan olması nedeniyle lojistik zorluklarla karşılaştılar. "İlk çektiğimiz sekans trendi," diyor Vaughn. "Trende aksiyon sahnesi çekmekten endişeliydim ama kısıtlı alan bir bakıma işi kolaylaştırıyor çünkü daha az seçeneğiniz oluyor."

Titiz bir planlama ve dövüş koreografisi gerektiren bu sekans, iki dünyası ilk kez çarpışan Elly'nin zihninin durumunu ortaya koymak açısından kritik önem taşıyor. Vaughn şöyle diyor: Benim için aksiyon, olay örgüsü, hikâye ve karakterle ilgilidir ve insanların birbirlerini pataklamasından daha fazlası vardır. Düz dövüşleri sıkıcı buluyorum. Aksiyonun yeni bir şekilde yapıldığını görmüyorsam ya da riskleri anlamıyorsam ilgilenmiyorum.

Howard için bunu izlemek heyecan vericiydi. "Herkes aylardır prova yapıyordu," diyor Howard. "Benim için çok eğlenceliydi çünkü önce Henry Cavill'in, sonra da Sam'in yaptığını gördüm ve sanki hepsi benim için oynuyormuş gibi hissettim ve bu gerçekten harikaydı. Gerçekten çok titiz bir iş çünkü Henry ve Sam'in aynı hareketleri aynı hızda yapmaları gerekiyor."

Rockwell'in dublör ekibinin becerisi karşısında gözleri kamaştı. "Daha önce biraz boks ve biraz da dans yapmıştım ama bana karşı çok sabırlıydılar" diyor Rockwell. "Tren dövüşü üzerinde gerçekten çok çalıştım ama sete gittiğimizde ve bu insanların hareketlerini izlediğinizde işin bambaşka bir boyuta geçtiğini görüyorsunuz. Kendine özgü bir tarz; çok etkileyici ve izlemesi çok keyifli. Tam bir Jackie Chan havası var." 


Bakunin Daire Kavgası

Bu sahnede, daire koridorlarında tek bir kesintisiz çekim, duvar patlamaları için özel efektler ve Sam Rockwell ile Henry Cavill'in mükemmel göz kırpma geçişinin elde edilebilmesi için aynı vücut pozisyonunda bir kablo aracılığıyla geriye doğru itilmesi yer alıyor. 

Cinayet Balesi Sekansı 

Bu sekans, romantik dans hareketlerini taktiksel savaşla harmanlıyor ve koreografisi müzikle kusursuz bir şekilde eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyordu. "Brad Allan'a, 'Duman kullandıkları ve dumanın kalplere dönüştüğü bir aşk dansı yapmak istiyorum' dedim ve Brad de 'Tamam, tamam, anladım' dedi" diyor Vaughn. "Gitti ve bununla geri geldi. Aramızda inanılmaz bir uyum vardı. Benim aklıma çılgın aksiyon fikirleri geliyordu ve o gözlerini bile kırpmıyordu."

Yağlı Paten Sekansı

Brad Allan, Argylle için ölümcül bir yağlı paten sahnesi de dahil olmak üzere efsanevi aksiyon sahneleri hazırladı. Ekibin yenilikçi yaklaşımı, zarif dans benzeri aksiyonu yağ üzerinde kayma illüzyonuyla senkronize etti.

Vaughn ve ekibi bunu zemine bol miktarda yağ dökerek başardılar. 

Yağ pateni sekansları sırasında, dublör ekibi yağ kaplı yüzeyde hareket ederken zorluklarla karşılaştı. Sahne için yağla kaplı zeminde güvenli bir şekilde ilerleyebilecek yetenekli buz patencileri gerekiyordu.



PRODÜKSİYON TASARIMI


Yönetmen Matthew Vaughn'un Argylle filminin görünümü ve tarzı, filmin karakterleri ve konusu kadar önemli ve tamamlayıcıydı. Vaughn şöyle diyor: Markalaşmaya kesinlikle inanıyorum ve film söz konusu olduğunda Argylle'ın ne anlama geldiğini araştırdım. Sos teknesine atıfta bulunan eski bir kelimeydi ve anlatmak istediklerimize pek uymuyordu. Bu yüzden Argylle markasını yeniden tanımlamaya ve çağdaşlaştırmaya karar verdik. Havalı, popüler ve dünyanın herhangi bir yerinde baklava (arglye) desenini gördüğünüzde aklınıza gelen ilk şey olmasını istedik. Bu deseni filmin tamamına entegre ederek Argylle için canlı, cesur ve renkli bir görsel kimlik yarattık. Bana göre Kingsman daha sakin, daha zarif bir marka, Argylle ise coşkulu ve cüretkâr. Bu iki evren birbirini dengeliyor. Artık elimizde her biri kendi karakterine ve çekiciliğine sahip bu iki farklı marka var. Belki bir gün kesişirler ama şimdilik birbirlerinden ayrı ve uzak duruyorlar.

Argylle'ın prodüksiyonu boyunca, yapım tasarımcıları Daniel Taylor ve Russell De Rozario dinamik bir iş birliği sergilediler. Belirli konularda birlikte çalışarak birbirlerinin güçlü yanlarından yararlandılar ve aynı zamanda belirli görevleri bağımsız olarak ele aldılar.

Argylle'ın benzersiz ortamlarını yaratmak için Taylor ve Rozario'nun ekipleri gerçek dünya ile dijital olarak yaratılmış ortamları harmanladı. Bu süreçte gerçek mekanlar tarandı, dijital setler tasarlandı ve çekimler için sorunsuz bir şekilde birleştirildi.

Prodüksiyon tasarım ekibi, filmin fiziksel setlerini dijital ortamlarla sorunsuz bir şekilde harmanlamak için Lidar tarama ve dijital set entegrasyonunu kullandı. Bu teknoloji Vaughn'un setlerin filmin daha geniş dünyasına nasıl uyum sağlayacağını görselleştirmesini sağladı.

Taylor ve Rozario setleri tasarlarken filmin görsel stilinde tutarlılık ve bütünlük sağlamak için kostüm, ışık, kamera, dijital grafik ve mekân ekipleri dahil olmak üzere çeşitli birimlerle iş birliği yaptılar.

Filmde Yunanistan, Colorado, Londra, Fransa, Hong Kong ve Arap Yarımadası da dahil olmak üzere çeşitli ülke ve kıtalarda geçen sahneler yer alıyor.

Her set için renk paleti ve tasarım seçimleri, ilgili mekanların gerçek dünya özelliklerinden ve sahnelerin özel ihtiyaçlarından etkilendi.

Taylor'ın ekibi için en zorlu setlerden ikisi, doğrudan gerçek dünya referansı olmayan bir ortam olan The Division'ın genel merkezi ve yoğun mavi ışıklandırmayla çarpıcı, Kubrick benzeri bir estetiğe sahip olan sunucu odasıydı. 

Rozario'nun ekibi için en zorlu iki set, her ikisinde de ayrıntılara titizlikle dikkat edilmesi gereken gece kulübü seti ve Orta Doğu avlusu setiydi.

Harry Potter filmlerindeki çalışmalarıyla tanınan görsel tasarım şirketi MinaLima, Elly Conway'in kitapçısının iç mekanını tasarlamak için prodüksiyon tasarım ekibiyle iş birliği yaptı. Kitapçıda sayısız eşyanın üzerinde Argylle elmas deseni belirgin bir şekilde yer alıyor. 

Samuel L. Jackson'ın canlandırdığı Alfred Solomon karakterinin vernikli şarap kutularından yapılmış özel bir erkek mağarası masası bulunuyor. Jackson masayı o kadar beğenmiş ki prodüksiyon tasarım ekibi aynı yöntemi kullanarak bir de bar tasarlamış.




KOSTÜM TASARIMI


Kostüm tasarımcısı Stephanie Collie, 2021 yapımı Silent Night ve 2004 yapımı Layer Cake gibi daha önceki projelerde yönetmen Matthew Vaughn'la iş birliği yapmış ve ayrıca daha önce oyuncular Sam Rockwell, Bryan Cranston ve Samuel L. Jackson'la çalışmıştı.

Vaughn kostüm detayları konusunda oldukça titizdir, hatta hassas ölçülere kadar inerek kostümlerin oyunculara tam oturmasını sağladı. Tedarik zincirindeki aksamalar nedeniyle ürünler kısıtlı hale geldiğinden pandemi, kostüm tedarikinde zorluklar yarattı. Bazı durumlarda kostümlerin ısmarlama yapılması gerekti. 

Yapımcı Claudia Vaughn, başta filmdeki elbiseler olmak üzere kostümler konusunda yardımcı olmak için geniş moda bilgisini ve moda bağlantılarını kullandı. Dua Lipa'nın filmin ikonik açılış sahnesindeki Lagrange Versace elbisesi Collie, Claudia Vaughn ve Lipa'nın stilisti LORENZO POSOCCO tarafından geliştirildi. Dua Lipa, "Lagrange, göz alıcı, sofistike ama çok eğlenceli ve havalı olan bu altın Versace elbiseyle 80'lerin Debbie Harry görünümüne sahip" diyor. Versace ayrıca Bryce Dallas Howard tarafından canlandırılan Elly Conway için de özel elbiseler hazırladı ve hatta bazı durumlarda filmin gereksinimlerini karşılamak için kumaşı kendisi üretti. 

Bu büyüklükte bir filmin kostüm departmanı oldukça kapsamlı olabiliyor; yaklaşık otuz kişi figüranlardan kostüm yaşlandırma uzmanlarına kadar çeşitli görevlerde yer alıyor.

Filmin prodüksiyonunun ilk aşamalarında Collie ve ekibi, kostümlerin set tasarımını tamamlamasını sağlamak için özellikle setlerin renkleri konusunda prodüksiyon tasarım ekibiyle yakın iş birliği içinde çalıştı.

Collie, SWAT ekipleri ve askeri personel gibi karakterler için kostüm tasarlarken, gerçekçilik ile benzersiz, stilize bir görünüm arasında bir denge kurmayı amaçladı. Kostümlerin gerçeğe uygun görünmesini isterken bu kısıtlamalar içinde yaratıcılığa da yer vardı.


Elly Conway (Bryce Dallas Howard)

Elly Conway'in kostümlerinde, sıradan, küçük kasaba yaşamından daha aksiyon odaklı bir role geçişini yansıtması amaçlandı ve aksiyon sahneleri için pratikliğe vurgu yapıldı.


Aidan (Sam Rockwell)

Aidan, kendisini öne çıkarmak için tasarlanmış bir deri ceket giyiyor ve filmin büyük bölümünde bu ceketi kullanıyor.


Argylle (Henry Cavill)

Argylle için dikkat çekici ve anında tanınabilir bir görünüm gerekiyordu; bu da özel olarak dikilmiş Nehru ceketiyle sağlandı.


Alfred Solomon (Samuel L. Jackson)

Alfred Solomon rolünde, kıyafetlere olan düşkünlüğü ve etkileyici tarzıyla tanınan Samuel L. Jackson, kruvaze, Nehru ve tek düğmeli modeller de dahil olmak üzere küçük farklılıklar gösteren takım elbiseler giyiyor.


Wyatt (John Cena), Keira (Ariana DeBose) ve Lagrange (Dua Lipa)

Tıpkı Argylle gibi Wyatt, Keira ve Lagrange da Elly Conway'in romanlarının dünyasında var olduklarından, göze çarpmalarını sağlamak için parlak renkler ve göz alıcı tasarımlarla biraz abartılı kıyafetler giyiyor.



MÜZİK


Matthew Vaughn'un filmlerinde müzik; olay örgüsü, karakter ve tasarım kadar önemli ve vazgeçilmezdir. Filmin müziğinden partisyonuna kadar her türlü müzikal unsur hikâye anlatımına anlatısal ve duygusal açıdan hizmet eder. Bu durum Argylle filminin coşkulu, cesur ve heyecan verici müzikal manzarası için hiç bu kadar doğru olmamıştı. Vaughn şöyle diyor: Bu filmde 'iyi hissettiren' bir duygu yakalamak için aklıma gelen en iyi müziğe yöneldim ki bu da benim için disko oldu. "Bu öyle bir müzik ki, ne zaman çalınsa sizi gülümsetip ayaklarınızı yere vurmanızı sağlamaması neredeyse imkânsız. Filme klasikler ve hatta dönemin özünü gerçekten yakalayan orijinal bir disko parçası da dahil olmak üzere bir dizi disko parçası dahil ettik.

Argylle ile Vaughn, karantina sırasında eşi ve kızlarıyla birlikte izlediği filmlerden esintiler taşıyan, şakalaşmalar ve kimyayla harmanlanmış bir romantizm yaratmaya hevesliydi. Elly Conway ve Aidan kaçarken tüm tehlikelere rağmen kendilerini yavaş yavaş birbirlerine doğru çekilirken bulurlar. "Bu derinlerde bir aşk hikâyesi," diyor Vaughn. "Tuhaf bir hikâye ama öyle."

İlişkileri derinleştikçe özellikle bir şarkı onlar ve hikâyeleri için giderek daha önemli hale geliyor. Vaughn, "Üç kez çalabileceğimiz ve her seferinde anlamı değişecek bir aşk şarkısına ihtiyacımız vardı," diyor. Vaughn birden fazla şarkı denedi ama sonunda seçtiği şarkı başlı başına küçük bir müzik tarihi parçası. Argylle'ın film müziği ve partisyonunun kalbinde The Beatles'ın yeni ve son şarkısı "Now and Then" yer alıyor. Vaughn bu şarkıyı duyduğunda henüz yayınlanmamıştı. Argylle, şarkının sinemadaki ilk çıkışını yapacak ve bu şarkının varlığı bile bir mucize. 

Ünlü Beatles yapımcısı George Martin'in oğlu Giles Martin, filmde bir Beatles parçası kullanmak için Vaughn'a ulaşmıştı. Sıkı bir Beatles hayranı olan Vaughn bunu düşünmüştü ama önünde engeller vardı. Vaughn şöyle diyor: Güldüm ve Giles'a, birincisi bunu karşılayamayız, ikincisi bunu karşılayamayız, üçüncüsü de bunu karşılayamayız dedim. Giles da dedi ki, 'Peki dördüncü seçeneğe ne dersin? İşe yarayabilecek yeni bir Beatles parçası var.

"Now and Then" John Lennon'ın 1978'de kaba demolarını kaydettiği ama hiçbir zaman tamamlayamadığı çok sayıda şarkıdan biri. Lennon'ın 1980'deki ölümünden yıllar sonra eşi Yoko Ono, Lennon'ın eski söz yazarı ortağı Paul McCartney'e şarkıları içeren bir kaset verir. Kasetin üzerinde "Paul için" yazar. Kasetteki dört şarkıdan biri olan "Grow Old with Me" çoktan piyasaya sürülmüştü. Şarkılardan ikisi "Free as a Bird" ve "Real Love" için yaşayan Beatles üyeleri çalıştı ve bir dönüm noktası olan The Beatles: Anthology eserinde yer aldı.  

Elde kalan son yayınlanmamış şarkı olan "Now and Then" için Beatles'a uyarlanması planlanıyordu ancak üzerinde çalışmaktan vazgeçilmişti. Daha sonra Oscar® ödüllü film yapımcısı Peter Jackson'ın Get Back oturumlarını tüm zamanların en şaşırtıcı müzik belgesel dizilerinden biri olan 2021 yapımı The Beatles: Get Back'e dönüştürmek için kullandığı en son teknolojiyi kullanan Giles Martin ve yapım ekibi, "Now and Then" şarkısındaki kaset cızırtısını ve elektrik akımı sesini giderme şansı olduğunu fark etti.  Hayatta kalan Beatles üyeleri McCartney ve Ringo Starr'ın da katılımıyla, şarkıyı Lennon'ın ağlamaklı ve duygusal vokaliyle desteklenen tam teşekküllü bir grup şarkısına dönüştürebilirlerdi. 

Martin bitmiş parçayı Vaughn'a çaldığında çok şaşırdı. Vaughn, "Test etmek için filme koyduk ve tek bir düzenlemeyi bile değiştirmek zorunda kalmadan her şeye uydu," diyor. "Sanki Lennon filmi izlemiş ve şarkıyı bizim için yazmış gibiydi.  Temel ilişkiyi anlatan sözler var.

Vaughn bu şarkıyı filmde kullanması gerektiğini biliyordu, hatta filmin bestecisi Lorne Balfe'ın melodiyi filmin müziğine dahil etmesini sağlayacak kadar ileri gitti. Şarkı sayesinde kahramanlarından biriyle tanışan Vaughn, "Orkestrayla çok iyi uyuşuyor" diyor. "Paul McCartney ile tanışıp şarkı hakkında konuştuğumda inanılmaz derecede etkilenmiştim." "Filmin miksajını yaparken, Aidan ve Elly'nin dans ettiği sırada, 'orkestrayı bırakın ve bana Lennon ve McCartney'i verin' dedim ve 'Vay canına, tüm zamanların en büyük iki şarkı yazarıyla birlikte çalıyorum' diye düşündüm. Bu büyük bir onur."

Filmde, şarkının klasik, zaman ötesindeki melodisi Elly Conway için bir anlatı tetikleyicisi görevi görerek geçmişiyle canlı ve dokunaklı bir bağlantı sunuyor. "Filmde 'Now and Then' 10 dakika boyunca çalıyor; işte bu kadar iyi" diyor Vaughn. "The Beatles'la son şarkılarında çalışmak hayatımda uçuk bir hayal olarak görebileceğim bir şeydi ama şimdi bir yönetmen olarak yolculuğumda gerçeküstü bir deneyim haline geldi."

Ayrıca Argylle için iki yeni şarkı da yazıldı. Vaughn, Bakunin'in dairesindeki aksiyon sekansına uyacak bir şarkı bulmakta zorlanıyordu.  Sylvester'ın "Do You Wanna Funk?" parçasının tren sekansında çok iyi yaptığı "iyi hissettiren" disko havasını devam ettirmesi gerekiyordu ama sekansta kullanmaya çalıştığı hiçbir şey tam oturmuyordu. Vaughn bir ekip kurmaya ve şarkıyı kendileri yazmaya karar verdi. Sonuç olarak "Electric Energy" ortaya çıktı. Ardından yeni parça için doğru sesleri bulmaya karar veren Vaughn, kısa sürede Ariana DeBose ve BOY GEORGE'u buldu. 

İlk şarkının başarısı üzerine Vaughn ve ekibi bir şarkı daha yazmaya karar verdi. "Get Up and Start Again" adlı bu yeni parça da Ariana DeBose tarafından seslendirilecek ve James Bond temalarına bir gönderme olarak filmin bitiş jeneriğinde çalınacaktı. 

Filmin partisyonu ve müzikleri hakkında ek ayrıntılar şunlardır: 

Casusluk ve tehlikeli entrikalar dünyasında müzik genellikle aksiyonun gerisinde kalır fakat Argylle alışılmışın dışına çıkıyor. Vaughn'un filmleri anlatıyı yönlendirmek için modern pop şarkılarını kullanmasıyla bilinirken, Argylle bunu bir adım öteye taşıyor. Mission Impossible-Dead Reckoning Part One ve Top Gun: Maverick gibi gişe rekorları kıran filmlerdeki çalışmalarıyla tanınan besteci Lorne Balfe, "Bilinen şarkılara yeni bir yorum kattık ve tamamen yeni şarkılar ekledik" diyor.   "Amacımız film müziği ile partisyonu kusursuz bir şekilde harmanlamak, disko parçaları, orkestra kompozisyonları ve ikonik şarkılar arasındaki geçişlerin akıcı ve izleyici tarafından neredeyse fark edilmeyecek şekilde olmasını sağlamaktı. Disko şarkılarının eski kayıtlarını keşfettik ve bunları yeniden hayata geçirmek için GARY BARLOW, Stuart Price ve Boy George ile birlikte çalıştık ve film müziğindeki temaları baştan sona somutlaştırmanın yollarını bulduk. Stüdyo tam bir yaratıcılık havuzu gibiydi!"

Argylle, casusluk türünün klişeleri yerine duygusal derinliğe odaklanarak klasik casus filmlerinden ayrılıyor. Balfe şöyle diyor: Bunun sıradan bir öykünme ya da casusluk türüne bir gönderme olmadığından emin olmaya çalıştık. "Bunun yerine karakterlerin duygusal derinliğine ve arka planlarına odaklandık; partisyon gerçekten de karakterlerin müzikal bir temsili.

Argylle'ın partisyonu diskonun canlı dünyasına cesur bir adım atıyor ve film müziğine bu türü tanımlayan bulaşıcı enerji ve ritmik dinamizmi aşılıyor. Balfe disko dünyasına girerek klasik müzik repertuvarından uzaklaştı ama ortaya filme ekstra bir heyecan katan, heyecan verici ve dinamik bir müzik çıktı. "Matthew disko müziğinden bahsettiğinde bunun yeni ve eğlenceli bir meydan okuma olacağını biliyordum," diyor Balfe. "Amacımız üst düzey orkestralı aksiyon sekanslarını diskonun bulaşıcı enerjisiyle birleştirmekti."

Argylle'ın müzik ve hikâye anlatımına yenilikçi yaklaşımı, başka hiçbir şeye benzemeyen bir casus gerilim filmi vaat ediyor. Balfe ve Vaughn arasındaki iş birliği filmi zirveye taşıyarak mutlaka görülmesi gereken bir sinema ve müzik deneyimi haline getiriyor. 


Filmin mmknmrtb notu:   63   /100