'Bakanlık' yapan adamlarla isim benzerliği dışında pek bir ilgisi olmayan adamlardır bakan adamlar..
Uyumadıkları sürece, etraflarındaki her şeye, herkese devamlı bakan bu adamların baktığı ama pek görmediği, yadsınamaz bir gerçektir..
Evde televizyona, elinde telefonuna, metrobüse ya da metroya monte edilmiş ekrana, vapurda denize, takside taksimetreye, sokakta inşaat mahalline ve diğer yerlerde diğer bakılası yerlere sürekli ve de sadece bakan bu adamların; baktıkları şeyler ve buralarda olan bitenler hakkında pek bilgi sahibi olmadıkları, bu hususta bir girişimde dahi bulunmadıkları bilinmektedir..
Hımm..
Pardon, hemen düzeltiyorum: Bakan adamlar, bakanlık yapan adamların ta kendisidir!.
Bildiğimiz ve hemen yukarıda notunu verdiğimiz Bakan Adam'dan tamamen farklı olarak, gördüğü şeyin halini -geçmişini ve geleceğini de dahil- ayaküstü irdeleme ve bundan sonuçlar çıkarabilme yeteneğine sahip bir tiptir Gören Adam..
İyidir hoştur da pek tavsiye edilesi bir insan türü değildir bu adam; herkesi, her şeyi eleştirmeye hevesli, ne olursa olsun doğruyu söylemeye teşne oluşuyla çevresindekileri kırarken, kendisini de epeyi bir sinir sahibi yapar..
Kendini -nadiren- bi dereceye kadar kontrol edebilirse de istem dışı olarak her an mutad faaliyetine geri dönebilir..
Eleştirilmekten / kırılmaktan / gücenmekten korkmuyorsanız eğer (ki böylesine 'üstün' bir insanla henüz tanışmadım) bi sorun yok; ancak hemen herkes gibi 'normal' bir insansanız eğer -mümkün olduğu kadar- bu gören adamlardan uzak durmalısınız..
'Hey gidi hey!' Köşesi
50-60 yıl önce belki de 70-80 yıl önce milli, dini her bayramda görev alan gençler, küçük bir sepet içindeki Türk Hava Kurumu'nun veya Kızılay'ın ya da Çocuk Esirgeme Kurumu'nun kağıttan rozetlerini insanların yakasına toplu iğneyle iliştirir, yanlarında taşıdıkları metalden bağış kumbaralarına para atılmasını beklerlerdi..
Böylece, devlet katkısının yanı sıra vatandaşın gönlünden kopan bu kuruşlarla böylesi kurumlar ayakta kalırken; yardımsever vatandaşlar da, bayram boyunca giysisinde takılı bu rozetlerle sokak ve caddelerde gururla dolaşırlardı..
Hey gidi hey!!
