7.8.21

Snake Eyes: G.I. Joe Origins



 

Snake Eyes: G.I. Joe Origins / G.I. Joe: Snake Eyes filminde Henry Golding, antik bir Japon klanının varislerinin hayatını kurtardıktan sonra klana kabul edilen azimli bir münzevi olan Snake Eyes rolünü canlandırıyor. 

Snake Eyes Japonya’ya geldiğinde Arashikage, kendisine ninja savaşçısı olma yöntemlerini öğretirken bir yandan da hep özlemini çektiği bir şeyi de sunar; bir yuva. 

Ama geçmişinden gelen sırlar ortaya çıktığında, Snake Eyes’ın onuru ve sadakati sınanacaktır. 

Bunun anlamı en yakınındaki kişinin kendisine olan güvenini kaybetmek demek olsa da. 

İkonik G.I. Joe karakterinden uyarlanan G.I. Joe Snake Eyes filminde ayrıca Storm Shadow rolünde Andrew Koji, Barones rolünde Úrsula Corberó, Scarlett rolünde Samara Weaving, Akiko rolünde Haruka Abe, Kenta rolünde Tahehiro Hira, Blind Master rolünde Peter Mensah ve Hard Master rolünde Iko Uwais yer alıyor.



Paramount Pictures ve Metro Goldwyn Mayer Pictures ve Skydance sunar,

Hasbro iş birliğiyle, bir di Bonaventura Pictures yapımı, bir Robert Schwentke filmi, G.I. Joe Snake Eyes

Yönetmen Robert Schwentke (RED, Uyumsuz Serisi: Yandaş), hikaye Evan Spiliotopoulos (Güzel ve Çirkin, Kutsal Olmayan), senaryo Evan Spiliotopoulos ve Joe Shrapnel (Rebecca, The Aftermath) ile Anna Waterhouse (Rebecca, The Aftermath), Hasbro’nun G.I. JOE® karakterlerinden esinlenilmiştir. 

Filmin oyuncuları Henry Golding (Çılgın Zengin Asyalılar, The Gentlemen), Andrew Koji (“Büyük Dövüş,” “Peaky Blinders”), Úrsula Corberó (“Money Heist,” “Paquita Salas”), Samara Weaving (Saklambaç), Haruka Abe (Cruella, 47 Ronin), Takehiro Hira (Kayıp Kızlar ve Aşk Otelleri, Sekigahara) ile Iko Uwais (Baskın, Mile 22). Yapımcılar Brian Goldner (Transformers, G.I Joe serisi), Erik Howsam (G.I. Joe serisi, Tetikçi) ve Lorenzo di Bonaventura (Transformers, G.I. Joe serisi).

Yapım tasarımcı Alec Hammond (RED, Yandaş). 

Görüntü yönetmeni Bojan Bazelli (Halka, Bay ve Bayan Smith). 

Kostüm tasarımcı Louise Mingenbach (X-Men, G.I. Joe: Misilleme). 

Orijinal müzik Martin Todsharow (Yüzbaşı, Yaramaz Çocuk). 

İdari yapımcılar; David Ellison (Top Gun: Maverick, The Tomorrow War), Dana Goldberg (Ben Efsaneyim, The Old Guard), Don Granger (Görevimiz Tehlike 5, The Old Guard), Jeff G. Waxman (Kardeşim İçin, Adalet Peşinde) ve Greg Mooradian (Alacakaranlık Efsanesi, Üvey Baba).



Snake Eyes: G.I. Joe Origins / G.I. Joe Snake Eyes, Dolby Cinema ve IMAX seçenekleriyle 6 Ağustos'ta sinemalarda gösterime girdi..




YAPIM HAKKINDA


G.I. Joe evrenine 1982 yılında giren sessiz, maskeli komando Snake Eyes, uzun süredir sadık hayranları için bile muammadır. 

12 farklı dövüş stili ve kesici silahlarla olan yeteneği siyah kuşak ve hafif silahlarla sergilediği uzmanlığı, esrarengiz Arashikage klanıyla geçirdiği zamanın sonucu olarak biliniyor ama onun ötesi çok az ortaya seriliyor. 

En iyi savaşçı olan Snake Eyes, ilk aksiyon figür markalarının birinde popüler bir karakterdi ve neredeyse 40 yıldır en iyi aksiyon oyuncağı serilerinden biri oldu. Ama gerçek hikayesi çok belirsizdi. Şu ana kadar..

Yapımcılar Lorenzo di Bonaventura ve Hasbro CEO’su Brian Goldner’a göre, Snake Eyes karakterinin yer aldığı bir film yapma kararı kolay olmamış. 

Di Bonaventura şunları söylüyor; “Sadece G.I. Joe evreninin en popüler karakteri olması nedeniyle değil. Çok havalı. Havalı olmak, bulunması ve tanımlanması zor bir özelliktir ama Snake Eyes kesinlikle çok havalı.” 

G.I. Joe mitolojisinde Snake Eyes’ın hiç konuşmamasının nedeni geçmiş hikayesinin bir versiyonunda ters giden bir görev sırasında ses tellerinin hasar görmesiydi. Bu durum başta yapımcıları zorlamış. 

Di Bonaventura şunları söylüyor; “Çözümümüz sesini kaybetmeden öncesine ait bir çıkış hikayesi yaratmak oldu. Bu da bir fırsatlar dünyasını açtı.”

Yapımcı Erik Howsam, 11 yaşından beri Snake Eyes filminin hayalini kurduğunu söylüyor. 

“Senaryo yazarı Evan Spiliotopoulos, hikaye fikrini sunduğunda 16 yıldır G.I. Joe’nun sinematik evreninin bir parçası olan Howsam “Aman tanrım, bu bir film.” Diye düşündüğünü hatırlıyor.

Howsam şöyle anlatıyor; “Snake Eyes’la küçük bir çocukken tanışıyoruz. Babası gözlerinin önünde öldürüldüğünde bir intikam yolculuğuna çıkıyor ve sonunda yolu Arashikage klanına düşüyor. Ona bir amaç ile aradığı intikamı almasına yarayacak ya da kendisini aydınlanmaya ve yeni bir hayata götürecek araçlar veriyorlar.”

Howsam, Spiliotopoulos’un karakter odaklı hikayesi, önceki G.I. Joe filmlerinden ayrılıyor ve karakteri tanımayan izleyiciler için de anlaşılır olduğunu söylüyor. 

"Çok güzel setlere, aksiyonlara sahip ve G.I. Joe dünyasını bilmeyen birinin kolaylıkla girmesine olanak veriyor.”

Orijinal kitaplarda Snake Eyes, beyaz olarak resmediliyor. G.I. Joe: A Real

American Hero çizgi roman dizisinin yazarı Larry Hama, genç, Asyalı bir hayranının “Neden dünyadaki en kötü Ninjalar hep beyaz oluyor?” diye sorduğunu hatırlıyor. Japon Amerikalı Hama, çizgi romanları okuyan tüm, her Asyalı çocuğun kendilerine aynı soruyu sorduğunu düşünmüş. 

Bu film için yapımcılar Snake Eyes’ı Asyalı Amerikalı yapmaya karar vermişler. 

di Bonaventura şunları söylüyor; “Türü ileri taşımayı umuyoruz. Amacımız 21. Yüzyıl görünümüne, duygusuna ve tutumuna geçerken, gelenekleri de onurlandırmak.”

Hama şunları ekliyor; “Yapımcıların götürdüğü noktayı gerçekten çok sevdim ve bunu büyük bir saygıyla yaptılar.”

Yönetmen Robert Schwentke için bu tercih, bu filmi önceki aksiyon hikayelerinden ayrıştırmak için ideal bir yol olmuş. “Artık birçok kültüre erişebildiğimiz bir dünyada yaşıyoruz ve bence bunu onurlandırmalıyız.”

Schwentke, hem İngilizce hem Almanca bağımsız ve büyük bütçeli filmleri yönetmiş. Aralarında Bruce Willis, Morgan Freeman ve Helen Mirren’ın rol aldığı, gişe rekortmeni, aksiyon filmi Red, Eric Bana ile Rachel McAdams’ın rol aldığı Zaman Yolcusunun Karısı ve Jeff Bridges ile Ryan Reynolds rol aldığı Ölümsüz Polisler filmleri yer alıyor. 

Almanya doğumlu yönetmen aynı zamanda Asya kültüründe ve sinemasında da uzman. Japon filmlerine özel ilgisi var.

Schwentke ile Red filminde birlikte çalışan di Bonaventura, G.I. Joe Snake Eyes filmi için doğru yapımcı olduğuna eminmiş. “Red, atmosfer dengesiydi. Bu filmin de dengeye ihtiyacı vardı. Dövüş sanatları kısmını Robert’ın başaracağına güveniyordum. Film onur, bir insanın neyi temsil ettiği, yanlış ellerde neler olabileceği konularındaki fikirleri ele alıyor. Bazı kısımları çok komik. Benim için başından itibaren mükemmel biriydi.”

Schwentke için G.I. Joe Snake Eyes, ninkyo eiga denilen yakuza filminin özel bir alt türünü hatırlatıyor. Geleneksel olarak 19. Yüzyıl ortalarında ve 20. Yüzyıl başlarında geçen ninkyo eiga’nın kahramanları bir aileye ya da klana olan sorumluluklarıyla kendi kişisel ihtiyaçları arasındaki çelişkili değerlerin arasında kalıyorlar. Schwentke şunları söylüyor; Bu ikilem filmde hem Snake Eyes’ın hem de Storm Shadow’un kaderlerin merkezinde yer alıyor. İkisi de zıt sonuçlara varıyor.”

Schwentke’nin vizyonundaki başarısının can alıcı noktası Kenji Tanigaki’nin tehlikeli sahneler ve dövüş koordinatörü olarak çalışmaları olmuş. Tehlikeli sahneler dünyasının efsanesi haline gelen Tanigaki, Jackie Chan'den Hong Kong’lu aksiyon yıldızı Donnie Yen’e kadar herkesle çalışmış. Orijinalliğini ve hızlı, tehlikeli kılıç kullanımını G.I. Joe Snake Eyes filmiyle de birleştirmiş. Şunları söylüyor; “Birçok filmde kılıç dövüşleri var. Birçok filmde muhteşem araba aksiyonları var. Birçok filmde şiddetli silah savaşları var. Bu filmde her şey var.”

Tanigaki, bir Kuzey Amerika filmindeki ilk deneyimini canlandırıcı bulduğunu söylüyor. Senaryo iyi ama Robert’ın bana ilk konuşmamızda söylediği şey bu filme olan ilgimi daha da arttırdı. Tipik bir modern Japon ya da Amerikan filmi olmayacağını söyledi. Robert'in estetiği daha çok Japon Akira Kurosawa, Kenji Mizoguchi ve Kenji Misumi’ye ait klasik filmler ekseninde.”

Schwentke’ye göre yönetmen ve dövüş koordinatörünün Japon dövüş sanatları hakkındaki ortak bilgisi iletişimi daha da kolaylaştırmış. “Ona bunu Kenji Misumi filmi gibi ya da daha çok Kinji Fukasaku filmi gibi yapmak istiyorum diyebilirdim. Demek istediğimi hemen anlardı.”




Snake Ortaya Çıkıyor


Stan Lee’nin döneminde Marvel’da editör olan ve Hasbro aksiyon figürlerine dayanan G.I. Joe: A Real American Hero çizgi roman serisini yazan Hama, çekim için hazırmış ve hatta filmde konuk oyuncu olarak da rol almış. Ekibini ve oyuncu kadrosunu süper kahraman çizgi romanlarının altın çağına ait hikayelerle eğlendirmiş. Hama, Hasbro ekibiyle birlikte Snake Eyes’ın karakter özelliklerini ve geçmiş hikayesini geliştirmiş. Howsam şunları söylüyor, “G.I. Joe’nun modern versiyonunu yaratan kişi o. Bütün o bilgiyi ve deneyimi Snake Eyes ve Storm Shadow’un evrenine getirdi.” 

40 yıldır insanların hayal gücündeki G.I. Joe’nun ve silah arkadaşlarının ne olduğu sorulduğunda Hama, tek bir şey söylemenin zor olduğunu söylüyor. “Ama bence çizgi romanı yaptığımda karakter odaklıydı. Yapmam gereken çok fazla karakter vardı. Sanırım başta 10 taneydi ve kim olduklarını takip etmenin bir yolunu bulmam gerekiyordu. Başarılı olursa Hasbro’nun 10 tane daha eklemek isteyeceğini biliyordum! O yüzden en iyisini yapmalıydım.”

Hama, karakterlerini, herkesin bildiği karakterlere dayandırdığını söylüyor. Buna kendi aile üyeleri de dahilmiş. “Sonra karakterleri bir duruma soktum ve kendime ‘Kuzenim Randy, bu durumda nasıl tepki verirdi?” diye sordum. Hiçbir şeyi gerçekten planlamadım. Bence karakter odaklı olması okuyucuların geri dönüp sevdikleri karakterlerle daha çok zaman geçirmesini sağladı.”

di Bonaventura, yazarın ve illüstratörün verimli hayal gücünün günün toplumsal kurallarıyla serbest kaldığını belirtiyor. Bence bu muhtemelen insanların mitolojiye neden bu kadar bağlı olduğunun da nedenidir. Sadece yeni değil ileri düşünceydi.”

Film, yepyeni bir hikayeyi anlatıyor olsa da Hama, Schwentke’nin yarattığı karakterlerin özünü yakalamasından dolayı memnunmuş. Hama şunları söylüyor; “Robert, gerçekten anlıyor. “Karakterlerin özü hakkında çok fazla şey görmek çok sevindiriciydi.. Kim oldukları ve nasıl etkileşime girdikleri konusu filmde bütünlüğünü koruyor.”

Schwentke, Hama’nın setteki varlığının ekip ve oyuncular için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu söylüyor. “Larry Hama’ya çok şaşırıyorduk çünkü tüm bunları yaratma konusunda kontrolü elindeydi. Özellikle hayranların favorisi olan ve benim de favorim haline gelen Snake Eyes’ın gelişimi konusunda destek verdi. O ve Hasbro’daki ekip, yaratımlarını alıp onunla oynamamıza izin verdi ve seçimlerimizi çok desteklediler.”




Silah Arkadaşlarının Seçimi


Schwentke ve geri kalan yapım ekibi için asıl amaç, çeşitli ve uluslararası bir oyuncu kadrosu oluşturmak olmuş. Kadroda kökleri Kuzey Amerika’da, Avrupa’da, Asya’da, Afrika’da ve Okyanusya’da olan oyuncularla filme 21. Yüzyıl duygusu veriyor. Howsam şunları söylüyor; “Hepimiz insanların farklı türde insanların yer aldığı filmler izlemek istiyoruz. O yüzden çok doğal. Zorlamamız gereken bir durum değildi. Malzeme bunun için çok uygun.”

Snake Eyes karakterini Malezya doğumlu, ailesi 8 yaşındayken İngiltere’ye taşınmış olan Henry Golding canlandırıyor. Başarılı bir model ve TV sunucusu olan Golding, 2018 yılında Çılgın Zengin Asyalılar adlı romantik komedide rol aldıktan sonra dünya çapında çok sevilmiş.

Di Bonaventura şunları söylüyor; “Henry kariyerinin başında ve gerçekten sağlam bir oyuncu olma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz. Çok iyi biri ve filme katkısı çok büyük. Geleneksel karakter, hiç konuşmayan bir adam ama muhteşem bir katkısı var. Henry ihtişamlı. Aynı zamanda çok yakışıklı ki bunun hiçbir zararı yok.”

Yapımcı şunları ekliyor; “Snake Eyes’ın en kolay versiyonu konuşmayan, gülümsemeyen biri. Daha ilginç versiyonunda mizah anlayışına yöneldik. Henry’nin de mizah ve ironi anlayışı çok iyi. Bu da çok katmanlı bir karakter yaratıyor.”

Golding, Çılgın Zengin Asyalılar ve 2018 suç gerilim filmi Küçük Bir Rica’daki rollerinden sonra birçok kast yönetmeninin listesinin başında yer almış. Daha önce hiç aksiyon filminde rol almamış ama kendini çevik ve ölümcül bir komandoya dönüştürme sürecine balıklama atlamış. Çekimler başlamadan iki ay önce kendini dövüş eğitimine, kılıç kullanımına ve Ninja tarihine yoğunlaştırmış ve çekim boyunca da bu düzeni zorlamaya devam etmiş.

Karakteri aynı zamanda film boyunca da yoğun bir dönüşüm yaşıyor. Oyuncu şunları söylüyor; “Filmin başında karakter kahraman değil. Çok kötü kararlar veriyor ve kendi gündemi var. Arashikage ona sadece kendi iyiliğinin tehlikede olmasından çok daha fazlası olduğunu öğretiyor. Başkalarıyla ilgilenmeyi, ailenin bir parçası olmayı ve sorumluluk almayı öğrenmesi gerekiyor. Arashikage yöntemiyle eğitilmesi hayatını değiştiriyor.  Bu ona bir devinirlik ve amaç kazandırıyor. Sonunda onu Snake Eyes yapan da bunlar oluyor. 

Snake Eyes. Arashikage klanına yabancının dikkat çekici dövüş yeteneklerine tanık olan Tommy Arashikage (nam-ı diğer Storm Shadow, klanın varisi) tarafından getiriliyor. Arashikage’nin Japonya’nın huzurunu ve güvenliğini koruma rolünü doldurmaya yardım etme rolüne yardım etmesini umuyor. Tommy, bütün klan üyelerinin ustalaşması gereken ritüel denemelerden geçmesini teklif ediyor.

Ama Snake Eyes’ın açıklanmamış geçmişi organizasyon içinde güven sorularını ortaya çıkarıyor. Golding şunları söylüyor; “Kimse niyetlerinin tam olarak ne olduğunu saptayamıyor. Gerçekte kim olduğu konusunda çok fazla merak içindeyiz. Nereli olduğu hakkında bile. Bu da filme entegre etmeye çalıştığımız bir şey.” 

Snake Eyes ve Storm Shadow, Hama’ya göre birçok yönden iki zıt uç. “Karmaşık bir ilişki. Kardeş hayali ve sadakat hayali bir arada.” Diyor.

Andrew Koji, Tommy/Storm Shadow’u canlandıran İngiliz oyuncu, “Warrior” adlı TV dizisindeki rolüyle biliniyor. “Ailem aslen Japon ama bu oynadığım ilk Japon karakteri. Robert bana Japon filmi hakkında hızlı bir eğitim verdi. Hazırlıkta çok fazla film izledim. Köklerimi çalışmak ve kültürümün aşina olmadığım bir bölümünü kucaklama fırsatını bulmak ilginçti.”

Arashikage’nin yönetimine geçecek olan Tommy, halkı için fedakarca yaşamış ve Japonya’yı korumak için kendini adamış. Koji şunları söylüyor; “Seçkin bir dünyadan olduğu için orada bir hak var. Kendisini küstah olarak görmüyor ama tahtı hak ettiğini düşünüyor. Los Angeles’ta kargaşaya girdiğinde Snake Eyes, hayatını kurtarıyor. Bence Tommy hep bir kardeş istemiş ve Snake Eyes’ın Los Angeles’ta kalırsa tehlikede olacağını görüyor. O yüzden onu eğitmek üzere Arashikage’ye getiriyor.”

Ama birçok kardeş gibi Snake Eyes ve Tommy de sonunda bir çatışmaya giriyor. Koji şunları söylüyor; “Bir şeyleri yapmak için farklı yöntemleri olan iki farklı kişiler. Snake Eyes sonunda neredeyse bir keşiş olurken Tommy, bir tür prens olmakla birlikte gelen tuzaklara alışık. Yeni ve farklı bir başlangıç hikayesi.” 




Gizli bir Topluluk


G.I. Joe Snake Eyes’da tanımlandığı gibi hayali Arashikage klanı, gizlice Japonya ve halkının hem içten hem de dıştan gelen tehlikelere karşı menfaatlerini koruyor. 500 yıldan uzun bir süredir gizli kalelerinde yeni ninjalar eğitiyorlar. Onur, sadakat ve aile, organizasyonun en önemli değerleri. 

Mevcut liderleri Sen’i Eri Ishida canlandırıyor. Tommy’nin büyükannesi ve onu bir gün kendi yerine geçmesi için yetiştirmiş. 

Oyuncu, kariyeri boyunca uluslararası bir filmde oynamayı hayal etmiş ve güçlü bir kadın lideri oynama fırsatı gelince heyecanlanmış. Şunları söylüyor; “Bu işte, bir Hollywood filminde oynamak başarı sembollerinden biridir. Bu fırsata sahip olduğum için minnettarım. Karakterim Sen, Fuji dağı gibi. Ölümsüz. Biliyor. Affediyor. Bazen de yok ediyor.”

Japonya’da doğup İngiltere’de büyüyen Haruka Abe, klanın güvenlik sorumlusu olan Akiko’yı canlandırıyor.

Şunları söylüyor; “Sert bir ninjayı canlandırmak her çocuğun hayalidir, değil mi? Akiko, sert, yetenekli bir dövüşçü. Derinlere gömdüğü hassas bir yanı var, çünkü klanda doğmamış. Çocukken Arashikage klanına getirilmiş ve Snake Eyes gibi oldukça acıklı bir geçmişi var. Ona karşı çok temkinli, çünkü klanın güvenliği onun için her şeyden önemli. Ayrıca ona karşı çok da ilgili, çünkü asında birbirlerine çok benzediklerini hissediyor.”

Di Bonaventura’ya göre Abe, filme bir ağırbaşlılık, karaktere zerafet getirmiş. “Sakinleştirici bir varlığı var ve görsel ve duygusal olarak ilginç. Bu klanı bir gün, Akiko  yönetebilir.”

Oyuncu, Schwentke’nin hem bağımsız filmlerde hem de Hollywood gişe rekortmeni filmlerindeki deneyimi G.I. Joe Snake Eyes filmi için ideal bir yönetmen olmasını sağladığını düşünüyor. “Bence izleyici için böyle gerçekçi bir dövüş sanatları filmini izlemek oldukça yenileyici olacak. Kesinlikle aksiyon yüklü ama aynı zamanda çok güzel karakter anları var. Herkesin keyif alabileceği bir film." 

Snake Eyes’ın savaşçı eğitiminin merkezinde Blind Master karakterini Peter Mensah, Hard Master’ı ise Iko Uwais canlandırıyor. Kendi özel yetenekleri olan, savaşa göğüs germiş bir çift savaşçı, klan öğrencilerinden sorumlu. Mensah da diğer birçok oyuncu gibi G.I. Joe’ya İngiltere’deki çocukluğundan aşinaymış. “Snake Eyes hep favorimdi. Çünkü çok sıra dışı ve muammalı bir karakter. Samuray hikayesi, klan ve Snake Eyes’ın onların korumasına nasıl girdiğine dair özel bir ilgim var.”

Mensah’ın karakteri tamamen görme engelli olsa da dövüş yetenekleri hala yerindeymiş. Oyuncu şunları söylüyor; “Görememesine rağmen Blind Master, birçok kişinin sır perdesini aralayabilme yeteneğine sahip. Snake Eyes’ın sadakatinin bölündüğünü ve belki de klana katılmaya hazır olmadığını ilk anlayan kişi olabilir. Ayrıca Snake Eyes’ın neler yaşadığını anlıyor ve ona Hard Master’dan daha nazik yaklaşıyor.”

Ödüllü Endonezya filmi Baskın’la bilinen efsanevi aksiyon yıldızı Uwais, filmin dövüş sahnelerini dövüş sanatları silsilesiyle daha da yükseğe taşımış. Filmdeki eğitim sahneleri sırasında Hard Master, Snake Eyes’ın yeteneklerini sınıyor ve Uwais’in türdeki geçmişiyle Snake Eyes’ın yeteneklerinin son onayı, karakterin gelişerek ninja savaşçıya dönüşümünün inanılırlığını sağlamış. Uwais, Schwentke’nin Hard Master’ı ilk tanımının tehlikeli ve sinirli biri olarak hatırlıyor. Oyuncu şunları söylüyor; “Ama şiddetli biri olmak zorunda değil. Gönülden öğretiyor ve öğrencilerine değer veriyor.”

Endonezya’da yaşayan Uwais için Japonya’da olmak, çok değerli bir öğrenme deneyimi olmuş. Şunları söylüyor; “Farklı bir aksiyon tarzımız var. Çok hızlı. Dövüş koordinatörümüz Kenji Tanigaki, bana yavaşlamamı söyledi çünkü çok hızlı hareket ettiğinizde gözler bulanabiliyor.”

GI. Joe Snake Eyes’ı bugüne kadar yaptığı en havalı iş olarak tanımlayan Uwais, izleyicileri sinemaya gidip patlamış mısır alarak bu filmin keyfini çıkarmalarını söylüyor. “Çünkü daha önce böyle bir şey izlemediniz!” diyor.




Kahramanlar, Kötüler ve Diğerleri  


Yapımcılar ayrıca G.I. Joe evreninden, kendi hikayelerinin olmasını hak eden birkaç ikonik karakteri dahil etmiş. Örneğin Avustralyalı oyuncu Samara Weaving’in canlandırdığı Scarlett seride önemli bir oyuncu. Japonya’ya Arashikage’nin uluslararası önemli bir konuda yardımını almak için geliyor. di Bonaventura şunları söylüyor; “Scarlett, kadın karakterlerin sunumu açısından hep zamanının ilerisinde olmuştur. Samara Weaving de şiddet konusunda beklenmedik bir şekilde iyi. Çok sağlıklı bir anne ve elmalı turta sahnesi var ama birilerine gününü gösterebiliyor. Bunu kötülüğün yapabileceğini bekliyorsunuz ama her zaman iyi bir kızın olacağını düşünmezsiniz. Seri ilerledikçe ele almak istediğimiz çok fazla derinliğe sahip bir karakter.” 

Weaving, G.I. Joe serisinin nostaljik yönünü ve ilk kez aksiyon kahramanını oynamayı gerçekten çekici bulmuş. “Hep istediğim bir roldü. Aksiyon figürü olmak heyecan verici. Scarlett orduda yer almış. Silahla ve yumruklarıyla savaşıyor ama emin ellerdeydi. Dövüş koreografımız Kenji muhteşem.”

Scarlett’in düşmanı Barones, Anastasia Cisarovna. Aristokrat Avrupalıların kızı olan Barones, Joe’ların baş düşmanı şiddet yanlısı terör örgütü Kobra’nın liderlerinden biri. Acımasız baştan çıkarıcı kadını Barcelona doğumlu Úrsula Corberó oynuyor. 

Weaving şunları söylüyor, “O ve Scarlett’ın okul günlerine uzanan bir geçmişi var. Bence birbirleriyle dövüşmekten keyif alıyorlar. Aralarında Voldermort ile Dumbledore arasındaki gibi bir sevgi ve nefret ilişkisi var. Bir zamanlar birbirlerini çok seviyorken şimdi birbirlerinin tam zıddı olmuşlar.”

İspanyolca filmlerdeki çalışmalarından dolayı bir raf dolusu ödüle sahip olan Corbero, ilk Hollywood filminde oynuyor. Karakteri çok güçlü bir kişiliği olan güçlü bir kadın olarak tanımlıyor. Barones her şeyi yapabiliyor. Film setinde Kobra adına Arashikage’den çok özel bir silahı çalma görevinde. Bu silahı ona getirmesi için Snake Eyes’a ihtiyacı var.”

di Bonaventura, Barones’in en sevdiği kötü karakterlerden biri olduğunu söylüyor. “Belalı biri, klas biri ve tehlikeli biri. Çok yönü var! Ben Ursula’nın baş rollerden birinde yer aldığı Money Heist dizisini biliyordum. Çok eğlenceli biri. Bu işi başaracağını biliyordum. İlginç bir kötü karakter çünkü bir bilinci var. Eminim seride büyük bir karakter olmaya devam edecek.”

Corbero, kötü karakteri canlandırmanın oldukça özgürleştirici olabildiğini söylüyor. “İstediğinizi yapma izniniz var. Dramatik olabilirsiniz. Komik olabilirsiniz. Alaycı olabilirsiniz. Her şeye izin var. Bunun eğlenceli olduğunu söylemeliyim.”

Barones, Takehiro Hira’nın oynadığı Kenta adındaki bir yakuza lideriyle gizli iş birliği yapıyor. Kenta’yla Snake’Eyes’ın da bir geçmişi var. “Corbero şunları söylüyor; “Kenta, bencil bir adam. Barones kadar kötü olabiliyor. Bazen iki kişiyi birbirine karıştırmak iyi bir fikir olmaz.”

Kenta, eski arkadaşı Tommy ve ailesinden intikamını almak için Barones ve Kobra’yla bir oluyor. Japonya’da doğum Rhode Island’da büyümüş olan Hira şunları söylüyor, “Kenta Arashikage’yle birlikte büyümüş ve atılmış. Artık her türlü konuda bir gangster ve onlardan daha iyi, daha güçlü ve daha akıllı olduğunu düşünüyor. 

Oyuncu, dövüş koreografı Tanigaki’nin hem heyecanlı hem de zorlayıcı olduğunu söylüyor. “Kenji her zaman gülümsüyor ama ben ilk birkaç hafta acılar içindeydim! Kılıç dövüşü çalıştık çünkü Kenja kılıçla dövüşüyor ama bu sıradan bir samuray kılıcı değil. Verdiği hasarı maksimuma çıkartmak için bıçağında uyarlamalar yapmış.”

Yapımcılar, Snake Eyes’ın hayat değiştiren, hiçbir kısıtlama olmayan boks maçındaki tehlikeli rakibi Bruiser’ı oynaması için sürpriz bir tanıdık yüzü getirmiş, eski WWE şampiyonu Mojo Rawley’yi. Howsam şunları söylüyor; “Dublör kullanacağımızı düşünürdünüz. Farklı bir dünyadan bir oyuncuya rol verme fırsatını gördük. Mojo hemen öne çıktı. Muhteşem bir enerji ve dövüş deneyimi getirdi.”

Rawley, kendisine rolü teklif eden mesajı, Orlando’daki evinde antrenman sırasında aldığını hatırlıyor. “İlk sinema filmimde rol alacağım için heyecanlıydım. Ne bekleyeceğimi tam olarak bilmiyordum. Koreografi, WWE’de yaptığımıza çok benziyor. Epey yoğundu ama benim için çok eğlenceli bir hayat deneyimi oldu.”

Hayranların, unutmayacakları bir deneyim yaşayacaklarını söylüyor; “Takipte kalın. O sahne çok fena, Bruiser oyun oynamıyor. Snake Eyes da arkasını kollasa iyi eder.”




Yükselen Güneş’in Ülkesi


Di Bonaventura’ya göre, G.I. Joe Snake Eyes’da yapımcıların gizli silahı, yapım tasarımcı Alec Hammond olmuş. Schwentke ile Yandaş ve RED gibi filmlerin de dahil olduğu altı filmde birlikte çalışan Hammond, senaryoyu okuduğunda ilk önce bunun bir gişe rekortmeni filmi olmasına rağmen aynı zamanda sıradan bir insanın bağ kurabileceği sadakat ve bencil olmama temalarını ele alan evrensel bir hikaye olduğunu anlamış. 

Şunları söylüyor; “Aile bulmak, geçmişin üstesinden gelmek ve size verilen şartlar içinde yeni bir yaşam yolu bulmayı konu alıyor. Bunu film boyunca ortamlar ve görsel stratejilerle vurgulamak istedim.” 

Yapımcılar önce setlerde birçok iç mekan sahnesini çektikleri Vancouver, British Columbia’ya gitmişler. Hammond şunları söylüyor; “Japonya’da yakıp, ateş edeceğiniz ve delikler açabileceğiniz tarihi tapınakları bulmak çok zordur. O yüzden set inşa edersiniz. Vancouver’da bu setleri inşa eden, tasarlayan, boyayan ve giydiren inanılmaz yetenekli ekipler var. Böyle kendini adamış zanaatkarlarla birlikte çalıştığımız için çok şanslıydık.”

Schwentke, Japonya’nın da nerede ve neyi çekebileceğiniz konusunda çok farklı kuralları var. “Japonya’da sokaklarda neyi çekebileceğiniz konusunda çok fazla kısıtlama vardır. İzin verecek bir devlet kurumu yoktur. Öyle bir yer yok. Yani sokaklarda tehlikeli sahneleri çekmek isterseniz bunu Japonya’da gerçekten yapamazsınız.”

Schwentke, Tokyo’da kompleks bir yakın dövüş seti inşa etmek istemiş. Hammond ve ekibi de Vancouver’da şehrin ünlü dar sokaklarından birinin aynısını yapmışlar. Şöyle anlatıyor; “Bazen bir metreler ama iki metreden fazla değiller. Her yerde duvardan çıkan klimalar, neon ışıkları, çıkartmalar var. Hangi tabelanın nereye gittiğini çözmek bile neredeyse anlaşılmaz. Bunu dövüş koordinatörü Kenji Tanigaki’nin görsel olarak benzersiz bir sette, muhteşem bir dövüşü sahnelemesine olanak verecek şekilde yeniden yarattık. Yağmur yağdırdık. Böylece kılıçları havada savururlarken samuray kılıçlarının uçlarında sular uçuşuyor. Bir sahnede hem karakter hem de aksiyon olaylarının detaylı, karmaşık bir sahnesi.”

Artık kapanmış olan Britannia madeni, bir zamanlar İngiliz İmparatorluğunun en büyük bakır madeniymiş ve Snake Eyes ile barbar Bruiser’ın arasındaki kanlı, çıplak yumruklu boks maçının mekanı olarak kullanılmış. Rawley şunları söylüyor; “aslında bir çukur içindeki ölümüne dövüş. Her yerde silahlar, bıçaklar, kırık şişeler ve çekiçler atan hayranlar var.”

Yapımcılar, birinci ekiple Japonya’nın bazı tarihi hazinelerinin içinde ve etrafında 30 gün çekim yapmış. Waxman şunları söylüyor, “Ülkenin sunduğu muhteşem mekanlardan gerçekten faydalanmaya çalıştık. Birçoğu daha önce hiç görülmemiş yerler. Kuzey Amerika filmlerinde kesin görülmemişler. Mekanlarımız gerçek ve canlı.”

Arashikage dünyasını hem Japonya’da hem de Vancouver’da yaratmak için yapımcılar bir zamanlar modern olan, Orta çağa ait, klanın uzun geçmişinin ülkeye ve halka bağlarını hatırlatan bir ortam inşa etmişler. Schwentke şunları söylüyor; “Arashikage yerleşkesinde zaman zaman fantastiğe geçen antik bir özellik var. Yarattığımız yerleşke içinde bunların gerçekten olabileceğine inanmak önemli. Gerçekliği biraz zorlama ve artırma ihtiyacı duyduk.”

Tasarımcı ve yönetmen, derin bir mekan taraması ve araştırması yapmış. Hammond şunları söylüyor; “Bu klanın tarih boyunca nasıl gelişmiş olabileceği hikayesini anlatabilmek için mimariden havalandırma sistemlerine, malzemelerden Japonya tarihine kadar her şeye baktık. Vancouver’da 300 yıllık sedir destekleri olan, 15 metre yükseklikte bir Buda ile çevrili bir tapınak inşa etmemiz mümkün değildi. Karakterlerin gerçek üstü deneyimlerden geçtiği böyle bir filmde inceleyip ölçeklendirmeniz gerekir. Bunun bulunabileceği tek yer Japon mimarisinin gerçekliğiydi.”

Klanın kalesi, özellikle zormuş. Tasarımcı, hayal ettiği ortamı yaratmak için birkaç mekandan farklı mimari parçaları birleştirmiş. Osaka’daki Kishiwada Kalesi, Arashikage’nin atalardan gelen evinin ilk ilham kaynağı olmuş. İlk olarak 1300’lerde inşa edilen yapı, en son 1954’te olmak üzere birkaç kaç kez değiştirilip restore edilmiş. Mevcut kale, üç kat yüksekliğinde, etrafında bir kale hendeği, etkileyici bir kulesi ve muhteşem bir orta kalesi var. İstihkamı güçlü yapı, geleneksel olarak saldırı durumundaki son sığınak olarak hizmet veriyormuş.

Schwentke şunları söylüyor; “Mekanlara saygılı olmamız gerekiyordu. Bazı kısıtlamalar vardı. Örneğin dua zamanlarında tapınaklara yaklaşamıyorduk. Ama bunları yeniden üretebilirsiniz.”

Osaka’nın 1600 km. uzağındaki Engyo-ji Tapınağı, filmde Arashikage’nin kutsal mekanı, tarihi mabedi olarak kullanılmış.  966’da Budist tapınağı olarak inşa edilen kompleks yapının samurayların kış sığınağı olduğu söyleniyor. Himeji şehri ufuk çizgisinde olsa da sessiz dağ ortamı ücra bir yer izlenimi veriyor. 

Hammond şunları söylüyor; “Engyo-ji Temple’ın mimarisi en kutsal yer için mükemmeldi. Etrafımız ölmüşleri temsil eden binlerce fenerle çevriliydi. Snake Eyes klana ihanet ettiğinde bu çok önemli oluyor ve alanın ihlalini görsel algıya olan güvenlerini anlıyorsunuz.”

Tasarımcıya göre Schwentke için izleyicinin Arashikage yerleşkesinin sihir ve mistisizmle dolu olduğuna inanması önemliymiş. “Engyo-ji Tapınağı’nı ilk gördüğümde sisli bir gündü. Zemin ıslaktı, her şeyin üstünde buğu vardı. Avlunun ortasında durup dev bir albino anakonda arıyorsan burada bulabilirsin, diye düşündüm.” 

Bunu görsel ilham olarak kullanarak, Snake Eyes’ın Arashikage’nin Ninja adaylarının gerçek karakterini ortaya çıkardığını düşündüğü bir dizi imtihan olan Savaşçı’nın Üç Düellosu’yla yüzleşmek zorunda kaldığı arenayı tasarlamış. Hammond şunları söylüyor; “Vancouver’da biraz teatral bir şey inşa etmek büyük bir fırsattı. Duvarların dışına dev bir duvar resmi yaptık. Delikleri vardı böylece arkasında hareket eden yılanları aradan görebiliyordunuz.”

Vancouver yakınındaki Robert Burnaby Parkı, Kishiwada Kalesi’nin yerine inanılmaz benziyor. Hammond, parkta, yılan çukurunun görkemli girişini inşa ederek benzerliklerini değerlendirmiş. Howsam şunları söylüyor; “Yeşillikler, ağaçlar, görünümü Japonya’ya çok iyi uydu.”




Bir Ninjanın Gelişimi  


Yapımcılar, adrenalin dolu aksiyon sahneleri için bir dizi uluslararası ünlü tehlikeli sahneler koordinatörlerini getirmiş. Aralarında dünyanın önde gelen dövüş koreografları da varmış. Birlikte orijinal ve canlandırıcı setler yapmışlar. Özenle inşa edilen mekanları ve setlerden yararlanmışlar.

Waxman şunları söylüyor; “Bu filmde en iyi dublörler yer alıyor. En iyi otomobil sürücülerinden olan Jeremy Fry var. İkinci ekip yönetmenimiz efsanevi dövüş koreografı Kenji Tanigaki ve her zaman Robert’la birlikte çalışan James Madigan’ı ekibe dahil etti. Dublör koordinatörü Kimani Ray Smith, muhteşem aksiyon sahneleriyle çok iyiydi.”

Schwentke’ye göre hayat boyu Asya film sektöründe çalışmak Tanigaki’yi bu filmin zorluklarına benzersiz ir şekilde hazırlamış. Yönetmen şunları söylüyor; “Dövüşlerden bahsederken hep karakterle başladık. Her şey karakterden geldi. Her biri için dövüş tarzını ayrıştırdık ve buna göre hepsine farklı silahlar verdik. Her şey içeriden geldi.”

Schwentke, genelde aksiyon sahneleri için geniş kareler seçerek daha geniş, daha pitoresk bir bakış açısı sunmuş. 

“İzleyiciye post prodüksiyonda koymadığımızı gösteriyor. Gördükleri şey gerçekten kamera önünde oldu. Kurguda yaratılmadı.”

Smith şunları ekliyor; “Dövüşlerde olabildiğince az donanım ve görsel efekt kullandık. Pratik tehlikeli sahne çalışmasının özgünlüğünü ve heyecanını istedik. Kenji, Asya’da tanrı gibi. Onunla çalışmak bir rüyanın gerçekleşmesiydi. Adamı yere çok sert seriyor. Kılıç kullanımı bugüne kadar gördüklerim arasında en iyisi ve rakipsiz. Son derece hassas.”

Aksesuar ustası David Dowling, film için bir depo kılıç üretmiş. Her kahramanın silahı eşsiz ve Japon Edo dönemindeki (1603–1868) samuray kılıçlarından ilham alınmış ve modern süslemeler eklenmiş. Dowling’e göre filmde kullanılan 45’ten fazla kılıcın üretimi için yakın çekimlerde keskinleştirilmiş uçları olan özgün metal versiyonları da dahil olmak üzere “özel mandreller kullanılmış ve çok fazla araştırma geliştirme yapılmış.”

Tanigaki’nin oyuncu eğitimine yaklaşımı iki bölümden oluşuyormuş. Şöyle anlatıyor; “Ne kadar güçlü ve esnek olduklarını görmek için onları izliyoruz. Aynı anda her oyuncuyu eşsiz kılanın ne olduğuna da bakıyoruz. Çünkü birçoğu eğitimli dövüş sanatları ustası değildi ve doğal yeteneklerini geliştirmek önemliydi.”

Koji, Abe ve Uwais, yapıma dövüş sanatlarında önemli bir deneyimle gelmişler. Bu da koordinatörlerin işini çok kolaylaştırmış. “Andrew’un bir tarzı var. Haruka’nın da. Iko’nun da. İzleyici onları görmeyi ve ayrıca yeni bir şeyleri tatmayı da bekleyebilir.”

Golding, sete fit ve kendisini romantik başrol oyuncusundan sert aksiyon kahramanına dönüşmeye istekli olarak gelmiş. Ama daha önce hiç resmi bir dövüşe katılmamış.  Madigan’a göre bu ona engel olmamış. İkinci ekip yönetmeni ve aksiyon gurusu şunları söylüyor, “Henry tam bir baş belası dövüşçüye dönüştü. Fiziksel olarak güçlü biri ve formunda. Ama yumruklar ve tekmeler atmaya başladığında Snake Eyes’ımız olduğunu fark ettik.”

Smith, oyuncunun temel eğitimi son derece hızlı öğrenen yetenekli bir öğrenci olduğunu söylüyor. “Geldi ve koreografiyi hemen yakaladı. Doğuştan yetenekli. Temelden öğrenmek konusunda da çok alçakgönüllüydü. Hep en iyisini yapmak istedi. Yani bu bizim için bir kazanç.”

Golding’e göre eğitim meşakkatliymiş ama sonuç tatmin edici olmuş. “Muhteşem bir ekibimiz vardı. Çekimlerden iki ay önce güç eğitimine başladık ve temel eğitimin üstünden geçtik. Sonra aynı anda yedi sekiz kişinin yer aldığı koreografi geldi. Herkesi yere serdi ama sonunda başardığımızda çok daha güçlendik.” 




Trafik Sıkışıklığı


Belki de G.I. Joe Snake Eyes filmindeki en nefes kesici, en orijinal ve en tehlikeli aksiyon seti can alıcı kovalamaca sahnesidir. Yapımcılar, Hyundai’nin i30N, Sonata N ve yeni Santa Fe SUV gibi en son ve en seçkin modelleriyle yüklü devasa bir araba taşıyıcısının üstünde geçen unutulmaz bir dövüş yaratmak için tüm güçleriyle çalışmışlar. 

İkinci ekip tehlikeli sahneler koordinatörü, e otomobil uzmanı Jeremy Fry şunları söylüyor; “Santa Fe SUV çok sık ve belirgin bir biçimde kullandığımız bir arabaydı. Çok emek harcandı ama son derece dayanıklı. Genelde bir arabaya çarptığınızda işleri biter. Bunu parçalayamadık. Tanıttığımız bir başka önemli şey de Energica’nın yeni elektrikli motosikletleri oldu. Başlangıçta çok güzellerdi. Ama Alec Hammond, kahramanlarımız için onları daha da havalı yaptı.” 

Araba taşıyıcısının sahnesi Snake Eyes’ın kamyondan arabayla inmesi ve başka bir arabayla burun buruna gelerek 180 derece dönüş yapması ve ateş açılınca ateş açmasıyla başlıyor. Sahne, Tanigaki, Smith, Madigan, Fry ve bir dublör ordusunun muazzam emekleriyle planlanıp çekilmiş. 

Smith şunları söylüyor; “Önce oyuncak arabalarla, çılgın, aksiyon yüklü duyguyu ayarlayarak hazırlandık. Ön canlandırma tamamlandıktan sonra yola çıktık. Tüm tehlikeli sahnelerimizi de yaptığımız gibi aksiyon sahnelerinin karakterler için gerçekten hayatlarına devam edecekleri şekilde olmasını sağlamaya çalıştık. Gerçekten yaşansa karakterleri öldürebilecek birçok fikir ortaya çıktı. Kimse kurtulamıyorsa yarıda kestik.” 

Sahneyi bilgisayarda üretilen görüntüler olmadan çekmek ekstra prova süresi ve güvenlik önlemleri anlamına geliyormuş. Şunları ekliyor; “Çok fazla hareket eden parça vardı. Arabalar, kameralar, motosikletli insanlar. Güvenli olduğundan emin olmak için çılgınlar gibi prova yaptık. Herkesin her zaman nereye gittiğini ve saatte 90-100 km. hızla giderken hangi noktalara gelmeleri gerektiğini bilmesi gerekiyordu. Belli bir şekilde dans etmesi gereken bir otoyol dolusu araba vardı. Jeremy her şeyin gerçekleşmesini sağladığı için şanslıydık.”


Sonuç


Di Bonaventura’ya göre G.I. Joe Snake Eyes, onur ve bencil olmamaya karşı bencilliği ve hırsı konu alıyor. Yapımcı şunları söylüyor; “Genç bir adamın hizmetin ve sadakatin değerini anlamayı öğrenmesini konu alıyor. Başlangıçta ne pahasına olursa olsun intikam peşinde olan biridir ama fedakarlığın değerini öğreniyor. Bu da çok ilginç bir karakter yolculuğu ve gerçekten ilginç bir filmi ortaya çıkarıyor.” 

Schwentke, G.I. Joe Snake Eyes filminin izleyicilere duygusal düzeyde bağ kurabilecekleri bir hikaye ve karakterler sunduğunu umuyor. 

“Onlara değer verebiliyorsunuz. Oyuncuları seviyorum. Yarattığımız dünyayı seviyorum. Aksiyonu seviyorum. Çok iyi vakit geçirdik ve setteki herkes filmi yapmak için heyecanlıydı.”




Paramount Pictures ve Metro Goldwyn Mayer Pictures ve Skydance Sunar

Hasbro İş Birliğiyle

Bir Bonaventura Pictures Yapımı

Bir Robert Schwentke Filmi


İdari Yapımcılar; David Ellison, Dana Goldberg, Don Granger, Jeff G. Waxman, Greg Mooradian

Yapımcılar; Brian Goldner, Erik Howsam, p.g.a., Lorenzo di Bonaventura, p.g.a.

Hasbro’nun G.I. JOE® Karakterlerinden Esinlenilmiştir

Hikâye Evan Spiliotopoulos

Senaryo; Evan Spiliotopoulos ve Joe Shrapnel & Anna Waterhouse

Yönetmen Robert Schwentke

Oyuncular: Henry Golding, Andrew Koji, Úrsula Corberó, Samara Weaving, Haruka Abe, Takehiro Hira, Peter

Mensah ile Iko Uwais

Süre: 122 dakika

“G.I. Joe Snake Eyes şiddet ve küfür içeren sahneler nedeniyle PG-13 olarak sınıflandırılmıştır.”


Filmin mmknmrtb notu:   5   /10