karlar uçuşurken dışarıda
camdaki buğuya çizdiğim evin
illaki tütmelidir bacası
minicik parmaklarımda birikiyor
ıpıslak bir soğuk ve fonda
cami duvarının kirli sarısı
penceredeki evin penceresinde
ışıktan bir elle aralandı perde
ve çıkıntısında beliriverdi
ürkek bir serçe
omuzlarına düşmüş tülbenti
annem mutfakta ağlıyor
sımsıkılı avucunda mendili
için için kanıyor
korkuyorum ki öyle böyle değil
içim ürperiyor yokluğuna
anne n'olursun ya
n'olursun ki anne
sakın ha ölme..