15.1.19

Replicas / Replikalar


Bir trafik kazasında ailesini travmatik bir şekilde kaybeden bilim adamı olan William Foster (Keanu Reeves), onları geri getirmek için elinden geleni yapacaktır.
İnsan bilincini bilgisayarlara aktarabilme ve insan klonlama çalışmaları yapan William, her şeye rağmen ailesini kurtarmaya çalışacaktır.

Çekimleri Porto Rico’da yapılan, Passenger ve Transformers’ın yapımcılarına ait olan filmin oyuncu kadrosunda Keanu Reeves, Alice Eve, Thomas Middleditch ve Emily Alyn Lind rol alıyor.
Yönetmen koltuğunda ise Jeffrey Nachmanoff oturuyor.

Replicas, seyirciler için çok güncel bir film. Keanu Reeves hayranları için, onu aksiyon dışında bir rolde görmek için bir fırsat.
Bu film, özünde bir aile filmi ama aynı zamanda bir bilim kurgu gerilim filmi de.
Bilimin kendi içinde ne iyi ne de kötü olduğuna dair biraz farklı bir bakış açısı getiriyor.
Daha ziyade insan doğasıyla ilgili klasik bir hikâye ve bizi şu soruyu sormaya zorluyor: William'ın yerinde olsanız siz ne yapardınız? Kim kendi ailesini kurtarmaya çalışmaz?




YAPIM HAKKINDA

Replicas'ın ardındaki hikâye, yapım ortağı Stephen Hamel'ın Keanu Reeves'le paylaştığı bir fikirle hayat buldu.
İkisi de ilginç sorular ortaya atan bir hikâye anlatmayı, ama aynı zamanda hayranı olduğu bu film türünde bir şey yapmayı istiyordu.

Replicas’ın hikayesi, temel insani sınırlamaların üstesinden gelen yeni teknolojilerin faydalarına ve tehlikelerine ve aynı zamanda da bu gibi teknolojileri kullanmanın etik sınırlamalarına duyulan ilgiden ortaya çıkıyor.
Özellikle de insanların nihayetinde bilinçlerini bir bedenden diğerine aktarabilme becerisi.
Burada amaç, kahramanın (Keanu Reeves) aynı anda muazzam entelektüel ve duygusal risklerle karşı karşıya kalacağı bir dinamik yaratmaktı.
Hamel bu yakınsamada derinden etkileyici ve tedirgin edici bir şey olduğunu düşünmüş. Hikâye yazıldığında, projeyi daha da geliştirmek ve filmin yapımına yardımcı olmak için, bu film türünün sembolleşmiş yapımcısı Lorenzo Di Bonaventura'nın da dâhil olduğu çekirdek bir ekip bir araya getirilmiş. 




Aynı düşüncelere sahip ve yapımcılarla hemfikir olan (bilim ve ahlak kurallarının kıyaslandığı bir hikâye) yazar Chad St. John da filme dahil edildikten sonra, hikâye çok geçmeden senaryoya dönüştürülmüş.
Lorenzo Di Bonaventura'nın, bilim kurgu ve Keanu'yla, The Matrix ve Constantine'e dayanan uzun bir geçmişi var. Bu tür filmlerin nasıl yapılacağına dair güçlü bir anlayışa sahip, hikâyeyi şekillendirmede, özellikle de senaryo ve kurgu aşamasında farklılık yaratan bir yer olmuş. 

Yönetmen Nachmanoff’a göre, "Ayakları yere basan bir bilim kurgu hayranı olarak, bu hikâye çok ilgimi çekti. Ciddi bir fikri alıp onu ticari bir eğlenceye dönüştürmek her zaman çok ilgimi çekmiştir. Bence yakın gelecekte, beynin nasıl işlediğine dair bazı gizemlerini çözeceğiz. Bu da çok çetrefilli ahlaki ikilemler ortaya çıkaracak. Yapay zekâ ve insan bilinci arasındaki çizgi nerede? İnsan hayatını uzatmanın bir eşiği var mıdır? Olmalı mıdır? Altta yatan bu sorular bana çok kışkırtıcı geliyor ama en çok karakterleri ve hikâyeyi sevdim, bunu anlatmak için çok heyecanlıydım. Filmin, Frankenstein mitinin modern bir hâle getirilmiş hâli olduğu da söylenebilir. Bir bilim adamı, doğa kanunlarına karşı çıkmak için becerilerini kullanıyor ve ortaya istenmeyen sonuçlar çıkıyor." 

Setin biraz daha dramatik olması için bazı cesurca riskler alınmış. Özellikle de William'ın kabinleri yetiştirdiği bodrumda.
Ana karakter William'ın dünyasının biraz dağınık ve kaotik olması için düzenlemeler yapılarak bodrumda yapılan bir kimya deneyi hissi aktarılmak istenmiş. Bunun büyük kısmını da klon kabinlerinin tasarımı ve yapımı oluşturmuş.
Ana çekimleri Porto Riko'da yapılan filmde birkaç kişi dışında sette çalışan hemen herkes oranın yerlisi olduğundan sette İngilizce-İspanyolca karışık konuşulmuş.




LOKASYONLAR VE TASARIM

Yoğun araştırmaların ardından prodüksiyon, terk edilmiş bir ofis binasında çekim yapmaya karar vermiş. Fakat çatının aktığı anlaşılınca, prodüksiyonun çekimler sırasında bir çatı tamircisi tutması gerekmiş.
Altı haftalık prodüksiyon hazırlığı süresi olduğundan, çekimler başladığında laboratuvarı bitirmek için yeterli zaman kalmamış. Bu yüzden sanat departmanı seti tamamlamak için durmadan çalışmak zorunda kalmış, yapım da o sahneleri çekimlerin sonuna almak zorunda kalmış.
Görsel efekt ekibe ve Jeffrey Nachmanoff'a en çok hitap eden, eğlenceli görsel fırsat, tamamen CGI'la yapılmış bir robot geliştirmek olmuş.
Robot, filmde temel bir karaktere dönüşmüş ve ayırt edici görünmesi gerekiyormuş.
Ex Machina filminden ilham alınarak birçok çizim ve çok sayıda ressam sayesinde gelişen, tam CGI bir model yaratılmış.




KEANU REEVES (WILLIAM FOSTER) 

Hollywood'un en çok aranan erkek başrollerinden biri. Kendisi hit gişe filmleri John Wick, Speed ve Matrix üçlemesinin yanı sıra, popüler Bill & Ted's Excellent Adventure gibi komedilerden, My Own Private Idaho gibi birçok bağımsız filmde rol aldı.
Keanu Reeves, eleştirmenlerin ve izleyicilerin büyük beğenisini kazanan John Wick filminde oynadı. Aynı rolü, John Wick: Chapter 2'de tekrar canlandırdı ve bu sembolleşmiş karakter, gösterime girdiğinde bir öncekinden daha fazla gişe elde etti.
Mayıs ayında vizyona girecek John Wick: Chapter 3’de yeniden izleyiciyle buluşacak.
Ayrıca Neon Demons'da oynadı ve Warner Brothers'da seslendirme yaptı.
Reeves'in yönetmenliğini yaptığı ilk film, tamamını Çin'de çektiği Man of Tai Chi.
Reeves filmde hem yönetmenlik yaptı, hem de başrolü oynadı.
Kısa süre önce aynı zamanda yapımcılığını üstlendiği Siberia ve Winona Ryder'la birlikte oynadığı Destination Wedding filmlerinde karşımıza çıktı.

Oyuncunun yer aldığı önde gelen filmlerden bazıları: Cate Blanchett ile The Gift, Al Pacino ve Charlize Theron ile Devil's Advocate, Kathryn Bigelow'un yönetmenliğini üstlendiği Patrick Swayze’ın da rol aldığı Point Break, The Whole Truth, To The Bone, Knock Knock, Hardball, Generation Um, Thumbsucker, Sweet November, The Replacements, A Walk in the Clouds, Little Buddha, Much Ado about Nothing, Bram Stoker's Dracula, Johnny Mnemonic, Chain Reaction ve Feeling Minnesota.




JEFFREY NACHMANOFF (Yönetmen)

Senarist ve yönetmen olan Jeffrey Nachmanoff’un, 2004 yılında ekolojik felaket konulu The Day After Tomorrow senaryosu hit bir gişe filmi oldu.
İlk yönetmenlik denemesini, yine kendi senaryosundan uyarlanan, Don Cheadle ve Guy Pearce'ın oynadığı uluslararası siyasi gerilim Traitor filmi ile yaptı.
Nachmanoff televizyonda da birçok işe imza attı. Detroit 187 ve Chicago Fire dizilerinin pilot bölümlerini, Homeland'in birçok bölümünde yönetmenli yaptı. Ayrıca Legends'ın pilot bölümünün ortak senaristliğini yaptı.
Dylan McDermott ve Toni Collette'in başrollerini paylaştığı mini dizi Hostages'ın da ortak yaratıcısı, yönetmeni ve yapımcısıdır.




Filmin mmknmrtb notu ::

Bu konuda fazla bi laf etmek istemiyorum, şunu söyleyeyim: Sırf isimleriyle bile ortalığı sarsabilecek ünlü mü ünlü, koca koca adamlar ve kadınlar hiç üşenmeden -ciddi ciddi- bir araya gelmişler ve biz seyircilerden bu gördüklerimiz karşısında acayip şaşırmamızı, duygulanıp hüzünlenmemizi falan istemişler; ama, ortaya koyacakları bu şeyle -en fazla- komik olabileceklerini ise hiç düşünmemişler.. Yazık lan!.

3   /10