8.1.17

The Great Wall / Çin Seddi


Cesaretle korku arasında, canavarlarla insanlar arasında asla yıkılmaması gereken bir duvar duruyor.
Oscar ödüllü Matt Damon (The Martian, The Bourne serisi) Legendary ve Universal Pictures yapımı olan Çin Seddi filminde insanlığın en büyük hayatta kalma savaşının başrol oyuncusu. 

Paralı asker (Damon) Çin Seddi’ne hapsedildiğinde, dünyamızın harikalarından birinin ardındaki sırrı keşfeder.

Dünyayı yiyip bitirme niyetiyle yapılan akıncı canavar dalgaları büyük yapıyı ardarda kuşatırken, paralı askerin servet arayışı, hayal edilemez ve durdurulamaz gibi görünen bu güçle yüzleşmek üzere seçkin askerlerden oluşan büyük bir orduya katılmasıyla birlikte bir kahramanlık yolculuğuna dönüşür. 

Günümüzün en nefes kesen görsel stilistlerinden biri olan Zhang Yimou (Raise the Red Lantern, Hero, House of Flying Daggers) tarafından yönetilen aksiyon fantastik film, tamamı Çin’de çekilen en büyük film ve İngilizce dilindeki ilk yapımdır. 

Yimou, en büyük ölçekte kaçırılmayacak bir görsel şölen sunan benzersiz bir global yapım olan Çin Seddi filminde, Doğu’nun ve Batı’nın en iyilerini temsil eden güçlü bir oyuncu kadrosu ve yapım ekibini bir araya getirmiş. 

Heyecanlı macera, yazar ikili Carlo Bernard & Doug Miro (Prince of Persia, The Sorcerer’s Apprentice) ile Tony Gilroy (Michael Clayton, The Bourne Legacy)’un orijinal senaryosundan geliyor. 
Max Brooks (World War Z) ve Edward Zwick & Marshall Herskovitz’in (The Last Samurai, Love & Other Drugs) hikayesine dayanıyor.




Filmin yapımcısı Legendary CEO’su CEO THOMAS TULL (Godzilla, Jurassic World), CHARLES ROVEN (American Hustle, Christopher Nolan’ın The Dark Knight üçlemesi), JON JASHNI (Pacific Rim, Warcraft) ve Legendary Doğu  CEO’su PETER LOEHR (Shower, The Children of Huangshi).  

Dörtlü yapıma sorumlu yapımcılar olan Legendary’den JILLIAN SHARE (Pacific Rim, Warcraft), uzun süredir Roven’ın iş ortağı olan ALEX GARTNER (Warcraft, Get Smart), E. BENNETT WALSH (The Kite Runner, Kill Bill serisi), LA PEIKANG (Warcraft) ve ZHANG ZHAO (Paths of the Soul) ile birlikte önderlik etmiş. 

Projenin ortak yapımcıları tecrübeli Çinli film yapımcısı ZHANG “ER YONG” WANG (The Children of Huangshi, The Postmodern Life of My Aunt), ERIC HEDAYAT (Date Night) ve ALEX HEDLUND (As Above, So Below).  



Filmin mmknmrtb notu :: 

The Great Wall, yani Çin Seddi olan adını görünce, Çin'e dalmaya çalışan kahraman atalarımızla karşılaşacağımızı umduğum; lâkin, Alien'ların atalarıyla müşerref olduğum bir film oldu kendileri..

Tabii bu arada sinemacı arkadaşların o canavarlarla Türkleri işaret etmediklerini de ummak istiyoruz..

Öte yandan, Orta Asya bozkırlarında Matt Damon ve yoldaşlarını da bi ara "hüloooğğğ!!" nidalarıyla kovalayıp ağzını burnunu kıran o atlı ve de tuhaf güruhun, bizimkiler olduğunu tahmin ediyorum..

O değil de.. Avrupalı dostlarımızın çalıp da kaçmayı düşündükleri
-o zamanın savaş şartlarında bir nevi atom bombası tesiri gösterebilecek- barut denen tehlikeli maddeyi, o güne kadar binbir çeşit savaş aracı icat etmiş Çinli kardeşlerimizin silaha dönüştürmeyi hiç akıl etmemiş olmaları, çok ilginçtir doğrusu..

Son tahlilde yorumum şudur: Çinliler işin içine, hayran olunası karizmatik bir Batılı figür sokarlarsa eğer, o film pek bi şeye benzemiyor; halbuki, aynı mevzuyu tamamen kendileriyle ve kendi bildikleri gibi filme çekseler çok daha başarılı olacakları, adeta kesindir..

Bu haliyle vasatı aşamayan The Great Wall'un yönetmeni olan ağbimiz Yimou Zhang, Hero / Ying xiong (2002) gibi bir şaheserin yaratıcısıdır; ben de hatırlatmak isterim..

5   /10






Çin Seddi filminde Damon, İsimsiz Düzen adıyla bilinen seçkin savaşçılardan oluşan gizli bir ordu tarafından esir alınan usta bir okçu ve savaşta yaralanmış bir paralı asker olan William Garin rolünde. 
Kale Şehri denilen çok büyük bir askeri ileri karakolda, insanlığın bugüne kadar inşa edilmiş en büyük savunma yapılarından biri olan Çin Seddi’nin üstündeki doğaüstü güçlerden korumak üzere savaşırlar. 

Garin’e yolculuğunda kılıç savuran kader arkadaşı rolüyle Pedro Pascal (Netflix’te Narcos, HBO’da Game of Thrones) eşlik ediyor. 
Pedro, William’ın silah arkadaşı olan esprili bir İspanyol. 
Garin’e ayrıca iki kez Oscar adayı olan Willem Dafoe (Platoon, Shadow of the Vampire, The Grand Budapest Hotel) da kalenin içindeki karanlık bir mahkum olan ve kendisini uzun zamandır esir tutanların elinden kaçmayı planlayan ve bu arada da en büyük silahlarını yürütmeyi de uman Ballard eşlik ediyor.

Yapımın saygın ve süperstar Çinli kadrosunda Asya’da çok ünlü olan tecrübeli bir oyuncuyla yıldızı yeni yükselen yıldızlardan biri de yer alıyor. 
Hong Konglu ünlü oyuncu Andy Lau (House of Flying Daggers, Running Out of Time, Infernal Affairs), zeki icatlarıyla vatandaşlarının canavar güçleri uzak tutmasına yardım eden, kalenin içindeki bilge simyacı Stratejist Wang rolüyle yönetmen Zhang’le yeniden bir araya geliyor. 
Kendisine yeni çıkış yapan oyuncu Jing Tian (Special ID, Police Story 2013, The Man from Macau) korkusuz savaşçı, kalenin balerin tarzındaki, yer çekimine meydan okuyan, hepsi kadın olan hava savaşçılarından oluşan Turna askerlinin lideri olan Lin Mae rolünde eşlik ediyor. 
Sonradan ileri karakolun tüm askeri grubuna, İsimsiz Düzen’e canavar saldırına karşı komuta ediyor.





Filmde ayrıca yardımcı oyuncular olarak tecrübeli Çin yetenekleri yer alıyor. 
Aralarında tecrübeli oyuncu HANYU ZHANG (Assembly, The Taking of Tiger Mountain), kale askerlerinin komutasını Lin Mae’ye aktaran General Shao rolünde, LIN GENGXIN (Bubu jingxin, The Taking of Tiger Mountain) silahlarını ölümcül bir hassasiyetle ustaca kullanan keskin oklu nişancılardan oluşan Kartallar birliğinin lideri Komutan Chen rolüyle, EDDIE PENG YU-YEN (Jump Ashin!, Rise of the Legend) Kaplanlar birliğinin başında, doğaüstü güçlere karşı kalenin mühendislik ve topçu güçlerinin başında yer alan Komutan Wu rolüyle, XUAN HUANG (Breaking the Waves, The Golden Era) kalenin piyadeleri Geyikler birliğinin başındaki Komutan Deng rolüyle, ZHENG KAI (Çin’deki TV hiti Running Man) Stratejist Wang’in imparatorluk bağlantısı ve siyasi gündemi İsimsiz Düzen’in misyonuyla çelişen Shen rolüyle ve CHEN XUEDONG (Tiny Times 1.0 üçlemesi) kalenin İmparatorluk muhafızlarından biri olan ve imparatorun saltanatı korumak için kendini feda etmeye hazır olan bir asker rolüyle yer alıyor.

Çin Seddi’nde ayrıca Çin’in pop müzik yıldızlarından LU HAN (EXO grubu), korkusunu yenip canavar katliamı sırasında kahraman olduğunu kanıtlaması gereken Ayılar birliğinin generali Shao’nun komutasında mücadele eden asker Peng Yong rolüyle ve JUNKAI WANG (Çin’in TFBOYS grubu lideri), profesyonel anlamda ilk oyunculuk denemesi olarak zamanından önce sınanan 17 yaşındaki kraliyet hükümdarı İmparator rolüyle yer alıyor. 
Oyunculara Lin Mae’nin Turna birliğinin Yüzbaşılarını canlandıran genç Çinli oyuncular YU XINTIAN (Death Is Here 3 & 4) ile Pekin’de Central Academy of Drama’da eğitim alan ve Junkai Wang gibi sinemada ilk profesyonel oyunculuk denemesini yapan LIU QIONG eşlik ediyor.





Epik, fantastik macerada Zhang, kamera arkasında da usta bir ekip toplamış. 
Ekipte iki kez Oscar ödülü almış olan yapım tasarımcı JOHN MYHRE (Chicago, Memoirs of a Geisha); kostüm tasarımcı MAYES C. RUBEO (Warcraft, Avatar); editörler MARY JO MARKEY (Star Wars: The Force Awakens, Star Trek) ve CRAIG D. WOOD (Pirates of the Caribbean üçlemesi, Rango) ile ilk kez Aeroflex Alexa 65 kamera kullanarak filmi 6K çözünürlükte çekerken beyaz perdeye yeni bir özellik taşıyan görüntü yönetmenleri STUART DRYBURGH (The Piano, Once Were Warriors, HBO’da Boardwalk Empire) ve ZHAO XIAODING (ZHANG YIMOU ile 10. İş birliği, ilk çalışmaları House of Flying Daggers olmuş) yer alıyor.  

Bu ekibe beş kez Oscar ödülü almış olan ve Weta Workshop’ı tarafından filmin engin mühimmat deposu tasarlanan RICHARD TAYLOR (The Lord of the Rings üçlemesi) ve hikayenin yırtıcı Tao Tei yaratıklarını yapmak üzere görsel efektler süpervizörü PHIL BRENNAN (Snow White and the Huntsmen, The Wolverine) ve ILM Uzak Doğu VFX süpervizörü SAMIR HOON (Star Trek Into Darkness, Hitman Agent 47) da katılmış. 
Filmin oyuncuları ve teknik ekibi birlikte 25 Oscar ödülüne ve 43 adaylığa sahip. 

Çin Seddi’nin tamamı Çin’de çekilmiş. Dünyanın dördüncü büyük ülkesinde çekilen bugüne kadarki en büyük Hollywood ortak yapımı olmuş. 
Filmin dağıtımını Çin hariç tüm dünyada Universal Pictures üstlenecek. 
China Film Co., Ltd ile Le Vision Pictures, Legendary East ve Wuzhou Distribution, Çin dağıtımını gerçekleştirecekler.



Altta Yatan Ne : Hikayeye Giriş

Çin Seddi, antik Kuzey Çin’de geçiyor. Paralı asker William Garin, savaşta yaralanmış beş savaşçının lideridir. Zenginlik, güç ve zafere aç olan grup, savaşan çöl gruplarından kaçmaktadır. Gruptakilerde biri, Bouchard adındaki bir Fransız, yeni bir silahın bilgisine sahiptir. Kendilerine aradıkları zenginlikleri getirebilecek olan bir patlayıcı toz. Bu barut, o zaman o kadar nadir ve değerli bir efsanevi patlayıcıymış ki savaşın “kutsal kase”si, bazılarının peşinden gitmeye çalışırken öleceği, ölümcül bir hazineye dönüşmüş.

Bir çöl kabilesiyle korkunç bir durumdan güç bela kurtulan gruba bir gece, ücra bir kanyondaki kamp alanında görülmeyen bir düşman tarafından saldırılmıştır. 
Garin ve Tover, arkadaşlarını saldırıda kaybetmeden önce ganimet olarak tuhaf bir manyetik taşla birlikte gruba vahşice saldıran her neyse onun kesilmiş pençesini ele geçirirler. Bu daha önce hiç görmedikleri bir şeydir.

Şimdi sayıları ciddi biçimde azalmış olan iki kişi, Çin Seddi’ne ulaşır ve İsimsiz Düzen denilen bilinmeyen bir savaşçı ordusuna teslim olurlar. 
İsimsiz Düzen, Kale Şehri denilen korunmalı bir ortamda yaşamaktadır. 
Kale Şehri, vatandaşlarını Duvar’ın dışındaki kötü bir şeyden korumak için inanılmaz teknolojiler kullanan hareketli bir askeri ileri karakoldur. 

Esir düştüklerinde zincire vurulurlar ve barikatın arkasındaki üç lider tarafından yönetilen bir mahkemede sorgulanırlar. 
Aralarında İsimsiz Düzen’in (büyük bir ordu, sayıları 100.000’nin üzerinde, renkli üniformalar, hayvan maskotları ve bireysel disiplinlerle beş tabura ayrılmıştır) saygıdeğer komutanı General Shoa, kale vatandaşı, bilim adamı ve tarihçi Stratejist Wang ve beş taburdan biri olan hepsi kadınlardan oluşan Turna birliğini komuta eden kadın savaşçı Lin Mae vardır. 

İkiliyi sadece yaratığın pençesiyle ilgili değil ama Garin’in canavarı öldürmeden önce bulduğu bir şey için de sorgularlar. 
Gizemli mıknatıs taşı, Duvar’ın dışındaki kötü düşmanlarına karşı devam eden savaşlarında kendilerine yararlı olabileceğini düşünen kalenin bilgesi ve bilim adamı Wang’in ilgisini çekmiştir.

Fakat Shao, Tao Tei denilen vahşi türe ait kesik pençeden etkilenir. 
Tao Tei, Jade dağının derinliklerinde yaşayan ve 60 yılda bir ayaklanarak sekiz gün boyunca insanlıkla beslenip insanoğlunun hırslarını cezalandıran antik, efsanevi bir canavar türüymüş.





Tao Tei, üç sıralı saldırı gücü ve telepatik güçleri olan, varlıkları yüzyıllar boyu toplumun genelinden gizlenen, onları hiç görmeyenler ve birebir savaşmayanlar için ise sadece bir efsane ve söylenti olan nesli tükenmekte olan bir türmüş. 
Garin’in savaş ganimetine duyulan ilgi ve merak, bu Çinli savaşçıların insan olmayan bir yaratığın pençesini ilk kez ellerinde tuttukları içinmiş.  
Bir Tao Tei’yi yakın dövüşte öldürebilen birinin gerçekten çok iyi bir savaşçı olması gerekiyormuş. 

Kendilerini sorgulayanlara hemen verecek bir cevapları olmayan Garin ve Tovar, surlu şehirden bir daha asla sağ olarak çıkamayabileceklerini de fark etmişler. 
Kalenin kışlalarında hapsedilmişken, Ballard adında karanlık biriyle arkadaş olurlar. Duvar’ın içinde uzun süredir mahkum olan Ballard, hayatta kalmak ve özgürlüklerine kavuşmak için belki de tek şanslarıdır. 

Ballard, kaleden kaçış planını iki paralı askerle paylaşır ve ayrıca kendilerini esir alanların geliştirdiği güçlü, yeni bir silahtan da söz eder. 
İkilinin bulmak uğruna dünyayı dolaştığı silahtır; barut. 
Ballard’ın planı mı? Düzen’in “Kara Barut”unu çal ve kaleden kaç. Zenginlik uğruna onurunu feda et.

Ballard, Tovar’ı yanına alıp planı şekillendirirken Garin, acımasız bir savaşta Düzen’in saflarını Tao Tei’den savunmasına yardım ettikten ve kahraman bir savaşçı olduğunu kanıtladıktan sonra kalenin savaşçılarının arasındaki fedakarlığı, birliği ve onuru görünce kendi sadakatini sorgulamaya başlar.  
Yaratıklarla çarpışacakları güçlü bir finalde, yaratıklar uzakta belirdiğinde Garin’in bir karar vermesi gerekmektedir; ya paralı askerliği bırakıp Ballard ve Tovar’la kaçacak ya da kendini yüceltecek ve Çin Seddi’nde devam eden saldırılarda İsimsiz Düzen’e katılacak. Bir yandan da bunun bir ölüm kalım tercihi olabileceğini bilmektedir.



Filmin Geliştirilmesi

Legendary Pictures ve Universal Pictures, China Film Co., Ltd. ve Le Vision Pictures ile birlikte, dünyanın en büyük insan yapımı harikalarından birinin ardında yüzyıllardır gizlenmiş canavar tehdidini konu alan bir epik, aksiyon macera filmi Çin Seddi’ni sunar.

Antik Çin’e farklı bir bakışta geçen (M.S. 1100 civarında, Song Hanedanlığı döneminde) hikaye, Çin Seddi’nin Tao Tei (tarihi yazılışı “Taotie”) denilen efsanevi bir Çin yaratığına karşı savunma amaçlı yapıldığını anlatıyor. Tao Tei, her 60 yılda bir Jade dağından büyük ordular halinde insanoğluyla beslenmek üzere gelen Çin mitolojisinde yer alan çirkin ve kötü bir yaratık.

Yapımcı ve Legendary CEO’su Thomas Tull şöyle anlatıyor; “Küçükken annemin muhteşem Çin Seddi’nin uzaydan görülebilen tek insan yapımı eser olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Doğru ya da değil ama ben bunu hiç unutmadım ve canavar filmleriyle ünlü olan bir şirket kurmaya koyulduğumda bu türe olan sevgimin de yer aldığı bir film yapmak istedim.” 

Tull şöyle devam ediyor; “Her zaman bir ülkeyi böyle büyük ve muhteşem bir yapıyı yapmaya zorlayan ve bu kadar önemli olan şeyin ne olduğunu merak ettim. Legendary’de canavarları severiz. Bu yüzden benim tuhaf beynim bir ülkenin bu duvarı canavarları dışarıda tutmak için yaptığı fikri üzerinde çalışmaya başladı.”

Tull, hikaye ve senaryo yazarlarıyla birlikte Çin Seddi filminin fikrini geliştirirken, Orta Çağ’da Asya’da dolaşan ve tüm ufku kaplayan bu muhteşem yapıyla karşılaşan Avrupalı bir asker fikrini sunmuş. 
Paralı asker yaklaşırken kendisine muhafızların saldırıya hazırlandığı söylenir. 

Kariyerinin 25 yılını Çin’de çalışarak geçiren yapımcı Peter Loehr şöyle anlatıyor; “Senaryoyu geliştirme sürecinde Batılı yazarlar gerçekten de Taotie (tarihi yazılışı) adında bir canavar hakkındaki Çin efsanesini keşfettiler. Taotie, Çin’de gerçekten çok biliniyor.”

“’Sahn-hai Jing’ adında 2500 yıl önceye dayanan bir kurgu kitap var. Kitapta farklı türden canavarlara, goblinler ve şeytanlara yer veriyorlar. Tao Tei de onlardan biri. Fantastik ‘Shan-hai Jing’deki ve tarihi kayıtlardaki Tao Tei, açgözlüdür. Hiç durmadan yemek yerler. O kadar çok yerler ki yiyecek hiçbir şey kalmadığında kendi vücutlarını yerler.”

The Dark Knight üçlemesi (Legendary ile birlikte), Suicide Squad ve Batman v Superman: Dawn of Justice gibi gişe rekortmeni filmlerde ve merakla beklenen Wonder Woman ve Justice League filmlerinde görev alan yapımcı Charles Roven, yapımcılar Tull ve Jon Jashni tarafından ekibe getirilmiş. 
Bize filme en başında nasıl dahil olduğunu anlatıyor: “Alex Gartner ve ben projeye Thomas ve Jon tarafından davet edildik. Daha sonra orijinal hikaye gelişimine dahil olduk.”





Roven, Çin Seddi’nin ilgi çeken vaadini anlatıyor; “Hikayemizin geçtiği dönemde Çinliler en büyük toplumlardan biriymiş ve Batı dünyasının hiç görmediği şeyler icat ediyorlarmış. İcat ettikleri barut, filmimizdeki paralı askerleri motive ediyor. Askerler başta sadece kendileri için barutun peşine düşmüş Batılı barbarlar. İnsanlığı korumaya çalışan gizli toplulukla karşılaştıklarında her şeyi yeniden değerlendiriyorlar.”

Yapımcı Jashni, yapım ekibinin geçmiş bir tarihi döneme ve setlerin ölçeklendirilerek yapıldığı eski film yapımı dönemine saygılarını sunmak  amacında olduğunu söylüyor. “Bu yapılar o zaman da şimdi de saygıya ve korkuya sevk etmek için yapılıyor. Duvar’ın iç kısmını pratik bir şekilde anlatmak istediğimizi biliyorduk. Bunu bir saatin içine girmek gibi düşünebilirsiniz. Dışarıdan çok basit görünür ama bu kadar basit görünmesini sağlayan şey epey karmaşıktır. İzleyici başta yüksekliği ve aşılamaz oluşuyla Duvar’ın sadece arkasındakileri savunma amaçlı olduğunu düşünebilir. Onları Duvar’ın aynı zamanda zekice ve beklenmedik yollarla “karşı koyabilmesiyle” şaşırtmak istedik.”  

2012’de Pekin’de Uzak Doğu yapım merkezi Legendary East’i açan ve Pacific Rim’in Çin’de vizyona girişiyle başarı elde eden Tull şöyle anlatıyor: “Sürece başladığımızda Legendary, tam bir Doğu-Batı iş birliğine sahip bir film yapmak istedi. Sadece yerel bir hikaye olmayan, global çekiciliği olan bir hikayeye sahip bir film. Kusursuz yönetmen Zhang Yimou’yu bulduk. Dünyanın en iyilerinde biridir. Bu filmi yönetmesi bizim için büyük bir ayrıcalık.”

Aslında Zhang Yimou, dünyanın en ünlü yapımcılarından biri. İki düzine sinema filmi arasında yönettiği Ju Dou (1990) filmiyle ilk Çin yapımında Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar adaylığı almış.  
Raise the Red Lantern (1991) ve Hero (2002) filmleriyle de iki adaylığı daha bulunmakta.





Kariyerindeki çok sayıdaki zaferden sonra 2008 Pekin Olimpiyatlarının açılış ve kapanış törenlerindeki olağanüstü sahnelerinden dolayı tüm dünyada övgüler almıştır. 
Hayranı ve arkadaşı olan yapımcı Steve Spielberg “Bu yaratıcı dehadan Yeni Milenyumun en büyük gösterisi” demiştir. 
Bu başarı Zhang’e Time dergisinde 2008’de Yılın İnsanı sıralamasında ikincilik getirmiştir.

Akıcı bir Çince’ye sahip olan Loehr şunları söylüyor; “25 yıl önce Çin sinemasını öğrenmeye başladığımda Zhang Yimou’nun ilk çalışmaları benim için öne çıkmıştı. İlk çalışmaları daha sonra gelişerek Hero ve House of Flying Daggers gibi büyük dövüş sanatları efsanelerine dönüştü. Ve tabii çalışmalarından söz ederken Olimpiyatları kim unutabilir?" 

Legendary, bu büyük yapım için yapımcıları düşünürken iki kültürü eşit şekilde bir arada tutma ve bir Çin hikayesini uluslararası izleyicilerin seveceği şekilde anlatabilme yetenekleri olması gerekiyormuş. 
Loehr şunları söylüyor; “Zhang Yimou, doğal bir tercih gibi görünüyordu. Çünkü filmlerinde bunu yapmıştı. Olimpiyatlarda da yaptı. Burada doğal olarak Çin’e ait olan bir şeyi alıp gerçekten muhteşem bir eser yaptı.”

Roven da yapımcıya katılıyor; “Çin Seddi, abartılı bir filmde yer alan tüm ihtişama ve gösterişe sahip. Günümüzün en ikonik yapımcılarından biri tarafından çekildi. Görseller çok hoş, kullandığı renkler muhteşem ve tasarladığı çekimler ister 24 kare, ister slow-motion olsun, birer sanat.”

Yapımcı ayrıca Zhang Yimou’nun hikayeye sinen kültürel iş birliği çizgisini benimsemiş olmasını da takdir ediyor. 
“Yimou’yu bu sinema vizyonuyla, senaryoyu benzersiz bir gösteriye dönüştürdüğünü izlemek unutulmaz bir hatıra. Batının sinema tarzının temelleriyle Çin film yapımını harmanlamak konusuyla çok ilgilenmiş. Burada bunu tümüyle ileten bir malzeme vardı ve yapıma katılmak istediği için heyecan duyduk.”





Yönetmen ekibe katıldıktan sonra Roven, eşsiz bir işbirlikçi olduğunu görmüş. 
Düşünceli görüşleri ve büyüleyici ilhamları Çin Seddi’nin hikayesini hayta geçirmiş. “Roven şunları söylüyor; “Yimou, filmin son görüntüsünde çok katkıda bulundu. Bunun birkaç örneği sis savaşı ile açılışta Çin Seddi’nden uzaktaki zirve sahnesidir. Yimou ile çok güzel bir iş birliği yaptık ve “Doğu’nun Batı’yla buluştuğu” ekibimizle çalışmak heyecan vericiydi.”

Zhang Yimou şunları anlatıyor; “Çin Seddi, milli marşımızda var. Yani tüm Çinlilerin kalbinde taşıdığı ortak şeyi sembolize ediyor. Yani halkımızı, ülkemizi ve tarihimizi. Manevi birçok şeyi ifade etmek için onu kullanırız. Çin’de bulunan hepimiz için Çin Seddi, Çin’in milli ruhunun bir sembolüdür. Her Çin vatandaşında geleneklerimizin ve soyumuzun sembolü olarak yankılanır.”

Yapımcı bunun hikaye için de uygun olduğunu söylüyor. “Filmde Çin Seddi, barışın ve milli ruhun koruyucusu olarak sembolize ediliyor. Senaryonun özel bir hikaye olduğunu düşündüm. Özellikle de Duvar’a farklı bir açıdan baktığınızda. Duvar, ülkemizi istilacılardan korumak amacıyla yapılmış. Bu açıdan bakılınca düşmanın insanlar veya canavarlar olması çok küçük bir fark yaratıyor.

Zhang Yimou için bu sorumluluğu üstlenmek büyük bir gurur olmuş. Şöyle söylüyor; “Bu Çin tarihiyle ve kültürüyle ilgili bir film. Tamamı Çin’de çekildi. Beni en çok çeken de Çin unsurları oldu. Evet, bu bir canavar filmi ama bu filmde yine de kendimi ifade edebileceğimi düşündüm. İlginç temaları ve duyguları olan büyüleyici bir hikaye.” 

Yapımcı Loehr’in filmin düşmanlarıyla ilgili özetini detaylandırıyor; “Taotie canavarı için çok araştırma yaptık. Buna klasik Çin metni ve antik efsanelerin derlemesi olan, Çin’in en eski fantastik romanı “Shan-hai Jing” de dahil. İnsanın açgözlülüğü yüzünden doğmuşlar. İnanılmaz çok yiyorlar. Biz Çinliler bu sözcükleri bugün bile kullanırız. Geleneksel kültürde “Taotie” çok yiyendir. Bu yüzden Çin’deki ziyafetlerle ve yemek davetleriyle bağlantılıdır. Taotie’ın Çin kültüründe kavramsal bir yeri vardır. Taotie, insanın açgözlülüğü yüzünden vardır. Yani insanın en kötü düşmanları. Tao Tei’yi yaratan insanlığın açgözlülüğüdür ve artık insanlara geri tepmektedir.” 





Çin mitolojisine göre canavar korkusu görseli genellikle bronz antik ve tören gemilerinde, hançerlerde ve silahlarda görülür. 
Taown, Hun Dun ve Qiong Qi ile birlikte kötü erdemleri temsil eden öne çıkan Çin şeytanları olan dört arkadaştan biridir.  
Yani Taotie kültürün içindedir hatta Çin paralarında bile yer almışlardır.
Şöyle devam ediyor; “Başlangıç olarak çok fazla gizem taşıyor. Canavarlar hakkında hikaye nedir? Nasıl var olmuşlar? Zayıflıkları nelerdir? İnsanlar onlara karşı kaç yıldır savaşıyor? Bu savaşçılarla savaş sırasında ne tür duygular ve bağlar kurulmuş? Nasıl hayatta kalıyorlar yoksa sonunda ölüyorlar mı? Anlatacak çok şey vardı. Diğer canavar filmlerinden tamamen farklı.”

Zhang Yimou, böyle kültürel bir mihenk taşına odaklanmayı sevmiş. “En önemli olan senaryoydu. Senaryoyu Amerikalılar yazmıştı. Ben de bir Çin bakış açısından önerilerde bulundum. Fikirlerimi hoş karşıladılar ve beğendiler. Revize edildi ve hem Batılılar hem de Çinliler tarafından beğenilecek ve kabul edilebilecek şekle getirilmeye çalışıldı. En zor iş buydu.”

Zhang şunları söylüyor, “Her türün kendi sınırları vardır ve kesinlikle canavar filmleri için de geçerlidir. Kuralları belirlemeniz gerekir. Taotie, bizim hayal gücümüzden gelen antik bir canavar. Bu hikayenin geri kalanı gerçek tarihe dayanan sağlam bir zeminde. Karakterlerimizin doğaüstü güçleri olmasını istemedik. O durumda hiç sınır olmayacaktı. Biz de kesin ve basit ama çok gerçek sınırlar koyduk. Kendimizi gerçekçi bir dünyada konumlandırdık ve dürüst bir hikaye yaptık. Eylemler ve silahlar gibi her şeyi o sınırlar içinde tasarladık. Hikayenin katmanlarına da aynı şekilde yaklaştık.”






Muazzam Bir Çekim : Lojistik Özeti

Çekimler 30 Mart 2015’de Pekin’de devlet destekli China Film Group (CFG) Studios’da başlamış. 
Myhre’nin sanatkarlığına kalenin mahkemelerini barındıran Büyük Salon, simyacının sadece bilimsel deneylerinin değil Duvar’ın ve kalenin de kapsamlı tarihinin yer aldığı Stratejist Wang’in Bilgi Salonu ve İmparator’un yer aldığı ileri karakolun en değerli mekanı olan müsrifçe süslenmiş kırmızı ve altın sarısı İmparatorluk Sarayı gibi, sayıları neredeyse üç düzineyi bulan gösterişli setler de dahilmiş.

Yapımcı Roven, en hoşuna giden anılarından birinin, yapımın Batı ve Doğu ekiplerinin  kusursuz bir iş birliğiyle ne kadar emek harcadıklarını görmek olmuş. 
Şöyle anlatıyor; “Her iki ekip, film yapım yöntemleri kültürel olarak farklı olsa da kendilerini buna adamalarından çok etkilenmiştim. İki ekip de filmin temalarının gerçekten başarılı olması için çalıştılar. İki taraf da birlikte çalışmaktan ve birbirlerinden öğrendiklerinden fayda sağlayacaklarına inandılar.”

Oyuncu kadrosunun CFG Stüdyoları’ndaki 10 haftalık çekimlerine ek olarak yapım ekibi ayrıca bir o kadar daha zamanı üç ücra lokasyonda geçirmiş. 
Birinci lokasyon, bir sahil kasabası olan Huangdao olmuş. 
Çinli Wanda Group (şimdi Legendary’de denetleyici ortaklar) tarafından planlı büyük bir film stüdyosunun mekanı Sarıdeniz’in kıyısındaymış. 
Orada Myhre’nin ekibi Çin Seddi’nin birkaç parçasını inşa etmiş. 
Bunların arasında Zhang’in Haziran ayında bir ay boyunca Pekin’deki CFG Stüdyoları’na dönmeden önce altı haftalık dönemde çeşitli savaş sahnelerini sahnelediği, antik yapının 150 metrelik kopyası da yer alıyormuş.

Temmuz ayında ekip Dunhuang’a geçmiş. 
Gobi çölünün hemen dışında, Gansu ilinde Yadan Jeolojik Parkı’nın 43 santigrat dereceye varan sıcaklıklarında Zhang, ilk olarak Hero’da çalıştığı bir lokasyonda hikayenin ücra bölgelerde geçen ilk sahnelerini oluşturmuş.
Ardından Zhagye’nin Danxia Jeolojik Parkı’na geçmişler. 
Çin’in görkemli dağlarına ev sahipliği yapan mekan, daha önce gezegenin en benzersiz doğal manzaralarından birinde çekilen A Woman, a Gun and a Noodle Shop filmi için kullanılmış. 
Pekin’in 2000 km. kadar kuzeybatısında yer alan bu iki lokasyonda geçirdikleri üç haftadan sonra yapım ekibi temmuz sonunda Çin’in başkentine dönerek, filmin  çekimlerini 7 Ağustos 2015’de CFG’de tamamlamış.






Çin Seddi’ni inşa etmek : Muazzam bir Yapım

Oyuncular, yeşil ekranda filmin canavarı Tao Tei’nin nasıl göründüğünü hayal etmek zorunda kalırken, yapım tasarımcı John Myhre’ın Çin’deki 5 aylık çekimleri boyunca hem stüdyo, hem sahne setlerinde hem de Huangdao’daki mekanda  sahte hiçbir şey yokmuş. 
İki Oscar’lı yapım tasarımcının tasarımları o kadar gösterişliymiş ki oyuncular olağanüstü başarıları karşısında hayrete düşmüş.
Yapımcılar, Çin Seddi’ni izleyicilere adeta bu yekpare yapının üstünde içinde ve etrafında olduklarını hissettirebilecek şekilde beyaz perdeye aktarmak için büyük bir görev üstlendiklerini biliyorlarmış. 

Jashni şunları söylüyor: “Hırslı filmler genelde her şeyin her zaman göründüğü gibi olmadığı fikrini temel alırlar. Çin Seddi geçilmesi gereken bir gerçek ve sembolik bir bariyer. Ama o geçiş ancak büyük bir stratejiyle ve büyük saygıyla başarılabilir. Filmimizin adeta bir eş-oyuncusu olan Duvar’ın Doğu-Batı kültür değişiminin bir benzetmesi olmasını istedik. Sınırlarını geçmek için cesurluk ve kahramanlık gerekir ve bu Duvar’da kesinlikle gözün gördüğünden çok daha fazlası var.”

Loehr şöyle söylüyor; “Bu filmin boyutu inanılmaz. Çin Seddi’miz bir kilometre kareydi. 1950’lerde ve 60’larda, muazzam setlerin standart olduğu Altın Çağ dönemini anımsatıyordu. Çin’de kesinlikle böyle yapmıyorlar. Bu, bugüne kadar Çin’de çekilen en büyük film oldu.” 

Damon şunları söylüyor; “John yaptığı her sette olağanüstüydü. Hepsi inanılmazdı. Umarım projeye dahil olan zanaatkarlar teknik ödüller alırlar; çünkü birkaç departman gerçekten olağanüstü başarılıydı. WETA’nın silahlar konusunda yaptıkları, Mayes’in inanılmaz kostümlerle yaptıkları ve John’un yapım tasarımında başardıkları hayal gücünü zorluyor.”

Myhre, sektörün en büyük onurlarından biri olan Oscar ödüllerini iki kez almış. İkisi de Rob Marshall filmlerindeki, Chicago ve Memoirs of a Geisha filmlerindeki sanat yönetmenliğiyle.  
Ayrıca üç Oscar adaylığı da bulunan sanatçı o başarılarıyla gurur duysa da Zhang Yimou’dan aldığı toplantı telefonunun, kariyerinin en önemli anlarından biri olduğunu söylüyor.





Myhre 2014’deki o anla ilgili şunları söylüyor; “Hayatımın en güzel telefon çağrılarından biriydi. Çünkü eserlerinin büyük bir hayranıyım. Onunla çalışma fırsatı bulacağımı hiç hayal etmemiştim. İşi almasaydım bile yönetmen Zhang’le buluşmak ve iş için uygun olabileceğimin düşünülmesi büyük bir onur. Görsel ustalığı nedeniyle daima benim sinema kahramanlarımdan biri olmuştur.”

Filmin Oscar ödüllü Chicago filminin set dekoratörü ve Myhre’ın uzun süredir iş arkadaşı olan Gordon Sim şunları söylüyor: “Yaratıcı açıdan John ve Zhang Yimou iyi bir ikiliydi. Aynı dili konuşmasalar da birbirlerinin vizyonunu ve filme neler kattıklarını anladılar.”

Myhre şunları söylüyor; “Görüşmeye, projeye seçilirsem yapacaklarım hakkındaki bir görsel sunumla birlikte hazırlıklı bir şekilde geldim. Birkaç hafta sonra dönemin kitap ve görsellerinin de yer aldığı, ekibinin tarih araştırmalarını içeren iki büyük kutu geldi.”

Yönetmen Zhang şunları ekliyor; “John’un tasarımlarından çok memnun kalmıştım. O parlak fikirleri olan bir dahi. Çok araştırma yaptı. Hepimizi etkileyen göz alıcı tasarımlar yaptı.”

Myhre şunları söylüyor, “Çin Seddi, büyük, epik bir film ve baş karakterimiz de filmde çok önemli. Yönetmen Zhang, Çin Seddi’ne çok sadık kalmak istedi. Çok araştırma yaptık. O dönemdeki Çin’e çok sadık kalmak için tasarımın her aşamasında onunla birlikte çalıştım. Çok tutku duyduğu bir konuydu. Tıpkı benim gibi.”





Myhre, hikayenin Song hanedanlığının döneminde geçtiğine işaret ediyor ve şunları söylüyor; “Duvar’la ilgili 12. Yüzyıldan bu yana kalan hiçbir bölümün olmadığını öğrendik. Bu yüzden biraz araştırma yaptık ve Duvar’ın yıllar içinde inşa edilmiş farklı bölümlerine gittik, fotoğraflar ve küçük detaylarının görüntülerini çektik. Ve hemen gerçek Duvar’da olan kahverengi ve kırmızı taşlar yerine daha çok gri taş kullanmak istedik. Bu tercihi yaptık çünkü İsimsiz Düzen’in renkleri olan morlar maviler, altın sarıları ve kırmızılar siyah beyaz zeminde, kahverengi ve kırmızı zemine göre çok daha güzel ortaya çıkacaktı.”

“Çin’deki ekibim duvarı Los Angeles’ta nasıl inşa edeceğimi (prefabrik tuğla tabakalarıyla) anlattığımda bana başka bir gezegenden gelmişim gibi baktı. Ben de onların nasıl inşa etmek istediklerini sordum. Taş ve tuğladan inşa edip aralarını toprakla dolduracaklarını söylediler. Ben de ‘Çin Seddi gibi mi?’ dedim. Yani bizim Çin Seddi’miz, 12 yy’da inşa edilmiş Çin Seddi gibi inşa edildi. Dış mekan Çin Seddi setlerimizde 200.000 tuğla kullandık!”

“Normalde olacağından biraz daha geniş yaptık çünkü farklı aksiyon bölümleri için Duvar’ın üstünde çok fazla atımız vardı. En önemlisi de Duvar’ın içini oyduk. Tıpkı bir uçak gemisi gibi bizim Duvar’ımızın da birkaç katı vardı. Her birinde film boyunca kullanılan farklı silahlar yer alıyordu. Tüm silahlar da Duvar’ın içinde saklanıyordu.”

Myhre, Duvar’ın kale içinde farklı bölümlerini temsil etmek için yapılan çeşitli setleri şöyle anlatıyor; “Duvar’ın üstündeki tüm silahlar, askerlerin her hayvanı için ayrı ayrı tasarlandı ve her silah o hayvanların karakteristik özelliklerini taşıyordu. Tıpkı kostümlerde olduğu gibi. Mesela “Kartal yuvalarının üstünde kartallar var. Turna savaşçılarının kullandığı uçma donanımlarının üzerinde güzel bir turna vardı. Yelpaze gibi açıldığında adeta kuşun tüylerine benziyor.”





“Duvar, savaş moduna girdiğinde taştan tuzak kapıları açılıyor ve Turnalar için uçma donanımları, okçular ve mancınıkçılar için Kartal yuvaları ortaya çıkıyor. Çok heyecan verici. Her şeyi 12. Yüzyılda gerçek olabilecek şeylere dayandırdık. Çinlilerin gerçekten su gücünü kullanarak bu silahlara güç sağladığı fikrini bu döneme taşıdık.” Diye devam ediyor Myhre.

Dış mekan Duvar setleri için Myhre ve ekibi, Pekin’in 800 kilometre uzağında (mekan, 9 milyon nüfuslu ve ünlü Çin birası Tsingdao’nun yurdu olan Qingdao’ya arabayla 45 dakika uzaklıktaymış.) Huangdao kasabasında, Sarıdeniz kıyısında bir arazide dört bölüm inşa etmişler. 

En büyük bölüm yaklaşık 150 metre uzanıyor ve tam olarak 293 konteynerin (12 mt uzunluğunda, 2.4 metre genişliğinde ve 2.6 metre yüksekliğinde) oluşturduğu bir “kanyon”un içinden kıvrılıyor ve beş adet, setten 12 metre yukarıda dev Lego blokları gibi yükseliyormuş. 
Tecrübeli Oscar Gomez’in denetimindeki kaldırma ve tutma ekibi, konteynerlerin üzerine çok büyük bir yeşil perde asarak Myhre’ın Çin Seddi’nin ufukta ve uzaklarda devam etmesi için görsel efektlere bir fon sağlamış. 
Damon buna, bir sinema filmi için kurulan en büyük, dış mekan yeşil perde ortamlarından biri olduğu için, zümrüt balık akvaryumu demiş. 

Myhre, tecrübeli denetleyici sanat yönetmeni Helem Jarvis’le birlikte çalışarak proje için kağıt üzerinde altı düzineden fazla set tasarlamış. 
Bunlardan 28 tanesi sanat departmanı içinde marangoz, boyacı, alçıcı, set dekoratörü ve aksesuarcılar olarak çalışan 600, 700 kişinin kolektif ustalığı altında hayata geçmiş. 

Çin’in büyük abidesinin dış bölümlerinden dördüne ek olarak Myhre’ın yapımdaki başlıca setleri de Çin Seddi’nin iç mekanlarını ve hikayedeki Kale Şehri’ni temsil eden tasarımları da kapsıyormuş. 
Bunların arasında kalenin Büyük Salonu, Stratejist Wang’in Bilgi Salonu, İmparator’un İmprataroluk Sarayı, Ballard’ın mağaramsı “süit”i, İmparatorluk Sarayı’nın tapınağı ve “iç” duvarı da bulunuyormuş. 
İç duvar, Tao Tei ile savaşmak üzere icat edilen antik silahlara güç sağlayan makineleri (türbinler ve su çarkları) içeren dört katlı büyük bir yapıymış.





Myhre, CFG stüdyolarında 12. Sette inşa edilen dev yapı hakkında şunları söylüyor; “İç duvarın tasarımı, yönetmen Zhang’le ilk başta yaptığımız bir sohbette bir anda çıkmıştı. Suyla çalışan, bir dizi farklı katlar olmasını istedi. Taslağını çizdikten sonra ilk katını Duvar’ın tüm mekanizmasına güç sağlayan dev türbinlerle inşa ettik. Kalenin üstünde, Duvar’a su taşıyan bir şelalemiz, tüm çarkları ve dişlileri hareket ettiren dev su çarkları vardı. Bir sonraki katta saldırı başladığında Tao Tei’lerin kafalarını kesmek için duvardan dışarı bıçaklar gönderen arabalar vardı. Bir sonraki katta dev ateş topları fırlatan mancınıklar, sapanlar vardı. Yüzlerce mancınık, Tao Tei’leri bir an için durduran bir ateş duvarı oluşturmak için yüzlerce dev ateş topları atıyordu. En üst katta, dev yaylarla güçlendirilmiş Kartal yuvalarında dev yaylar vardı.”

İç duvar seti, filme alınan son setlerden biriymiş. Yapımın 30 Mart 2015’de CFG stüdyolarında başlamasından yaklaşık 3 ay sonra gerçekleşmiş. 
Yapımcılar Büyük Salon adı verilen sette dört aydan fazla sürecek çekimlere başlamış.  Myhre buna muhteşem set adını vermiş. Setin çevresi tamamen kaplayan “hikayede çok amaçlı kullanılan bir salon. Bazen insanların yemek yediği bir salon olarak, bazen de insanların sorguya çekildiği bir salon olarak kullanılıyormuş. Bu büyük toplantı salonu mahkeme heyetinin William ile Tovar’ı sorgulamak için toplandığı yer.”

Myhre çekim programının ilk iki haftasında çekim yapılan ve yüzlerde Çinli figüranın kullanıldığı üç katlı setle ilgili şunları söylüyor; “Büyük salonda çoğunlukla 500 kişi oluyordu. Balkona ve zemine ek olarak bir tür basamaklı oturum sistemi fikrini düşündüm. Pekin’de Çin’in Yasak Şehri’ne gittiğimde, insanların basamaklarda, her birinin başı diğerinden yukarıda otururken gördüğümde ilham aldım. Düzen, izleyicinin güzel kostümleri ve silahları olan bu insanların hepsini görmesine olanak sağlıyor. Geleneksel olarak veya tamamen Çin’e özgü olmasa da yönetmen Zhang’in beğendiği ve onayladığı bir tasarım oldu.”

Yapı, aynı zamanda Myhre’ın sete birçok önemli görseli, özellikle de canavarları eklemesine olanak vermiş.
 “12. Yüzyılda Tao Tei modelleri ve tasarımları o dönemdeki birçok gerçek objede yer alıyormuş. Biz de bu görseli tahmin ettik ve kalıplara ve sütunlara, basamakların zeminine yerleştirdik. Aslında bu setin ortasındaki dekor da ahşap, el oyması, dev bir Tao Tei idi.” 





Film için tasarlanan bir diğer büyüleyici set de İmparatorluk Sarayı’nda yer alan İmparator’un taht odasıymış. 
Myhre şunları söylüyor; “Hikaye 12. Yüzyıl’da Çin’in Song hanedanlığı döneminde geçiyor. Tüm detaylar o döneme özgüydü. Muhteşem Çinli sanat yönetmenimiz Wang Kuo, tüm ilhamı bu set için kullandı. Filmi ben tasarladım ama Wang Kuo, bu set için övgüleri hak ediyor. Song hanedanlığı mimarisini birebir temsil ettiğini söyleyebilirim. Biraz farklı olabilecek bir şey tahtın arkasındaki ejderha oyması olabilirdi.  Çok teatral ve inanılmaz güzel.”

Wang Kuo’nun etkili olduğu bir başka tasarım da İmparatorluk Sarayı’ndaki tapınak olmuş. 
CFG stüdyolarının 13. Setinde yer almış ve filmin önemli üçüncü bölümünde yer almış. Myhre şöyle anlatıyor; “Tapınak seti daha önce hiçbirimizin kullanmadığı kadar ekstrem bir renk ışığına sahip. Tapınağın etrafı renkli camdan pencerelerle çevrili ve seti aydınlatmak için renkli ışıklar süzülüyor. Yönetmen Zhang’in renkli cam hayali vardı. Bu yüzden o döneme ait renkli camları araştırmaya başladık. Vitray camlarını metal bir kaplamayla bir araya getirilen yeşil, kırmızı ve mavi parçalar olarak düşünürüz. Eski Çin’de renklerin birlikte aktığı cam parçaları yapmışlar. Çok güzel oldu.”

Myhre’ın Stratejist Wang’in Bilgi Salonu tasarımı da 8 sette yer almış ve 28 set içinde en muhteşem set olabilirmiş. 
Karakterin, Garin ve Tovar’a Çin’in büyük tarihi hakkında yaptığı konuşmaya fon olarak kullanılmış. 
Konuşması, aktör Lao’nun üçüncü dilinde ustalıkla gerçekleştirdiği bir konuşma olmuş. Damon’ın da çok beğendiği bir an olmuş.

Myhre, seçkin ama gizemli odayı şöyle anlatıyor; “Stratejist Wang, filmde önemli bir rol oynuyor. Parlak bir zeka, bilim adamı ve mucit. O muhteşem silahları icat eden kişi. Araştırma yaparken 11. Yüzyıl sonlarında, 12. Yüzyıl başlarında Çin’de piramit şeklinde, muhteşem bir gözlemevi yaptıklarını öğrendik. Üstü düz ve yıldızları gözlemlemek için kullanılan ekipmanlar yer alıyormuş. O gözlemevini Wang’in yapmış olacağını düşündük.”





Şöyle devam ediyor; “Setin içi de başka bir fantastik dünyaydı. Bir piramitin içi olması fikrini çok sevdim. Bu yüzden piramitin şeklini vurgulamak istedik. Düz kitaplıklar koymak yerine tüm kitaplıklar odanın şeklini vurgulamak için açılı duruyor ve bir buçuk kat yükseklikte. Ayrıca film için yaptığımız, o dönemde Çin’de elde edilen gerçek bilimsel başarılarla birlikte kullanılan birkaç icat da yer alıyor.”

“Set, Stratejist Wang’in tüm deneyleri için bir bilim laboratuvarı olarak görev yapıyor. Dikkatli bakarsanız 12. Yüzyıl Çin’inde yapılan büyük icatlara bir bakış. Dünyanın ilk sismografını, ilk pusulasını, ilk dönem matbaa makinalarını göreceksiniz. 300 yıl boyunca dünyanın en kesin su saati olan bir su saati modelini göreceksiniz.”

“Ayrıca içerideki kutsal odayı da bizim dünyamızdaki tüm bilgilerle doldurduk. Wang, bin yıl boyunca Çin’de gerçekleşen her olayın arşivini tutmuş. Biz de bunları parşömenler üzerinde resmettik. Yani bir araştırma kütüphanesi. Stratejist Wang’in parşömenleri fikri transparan bir şey içinden çekim yapma fikrine dayanıyordu. Kumaşın içinden çekim yapmaya bayılırım. Zhang de öyle. Bu yüzden Gordon da Çinli set dekoratörümüz Yanmin Sun’la birlikte aylarca, yönetmen Zhang’le birlikte çalışarak göstermek istediği hikayeyi tam olarak anlatan parşömenleri hazırladı. Hem antik Çin’in hem de filmimizin hikayesini görsel olarak anlatan çok güzel, on üç ipek parşömenimiz var.”
Stratejist Wang, bilim adamı, gözlemci ve mucit olmanın yanı sıra aynı zamanda bir arşivci ve tarihçiymiş. 
Hayatı boyunca Tao Tei hakkında bildikleri her şeyi bir tür kasada saklamaktan sorumluymuş. Salonda bir kasa ve mezar duygusu da var. 
Wang, Tao Tei’nin gelişimini, nasıl ortaya çıktıklarını ve İsimsiz Düzen’in onlarla nasıl savaştığını anlatıyor.