Yetişkinliğe adım attığında hayaletleri görmeye başlayan Defne, annesinin hayaletini bulma umuduyla Side Antik Kenti'ne gider.
Bu fantastik yolculuk, radikal solcu Hüseyin, pavyon şarkıcısı Nazife ve Antik Çağ’dan bir rahibeyle birlikte bambaşka bir boyut kazanır.
Yönetmen: Emine Yıldırım
Senaryo: Emine Yıldırım
Oyuncular: Ezgi Çelik, Barış Gönenen, Selen Uçer
Yapımcılar: Selda Durna, Dilde Mahalli, Emine Yıldırım
Görüntü Yönetmeni: Barış Aygen
Kurgu: Selda Taşkın
Tür: Komedi, Dram, Fantastik
Yapım Yılı: 2024
Süre: 112 dk
İthalat & Dağıtım: Bir Film
Ölmüş ama ölüm şekliyle, onu öldürenlerle, geride bıraktıklarıyla, kısacası bir zamanlar var olduğu dünya ile hesaplaşmasını yapamamış, bu nedenle de arafta kalakalmış ölümlülere dair, draması fantastik bir ağıt..
Özellikle Defne'de Ezgi Çelik ile hayaletlerde Barış Gönenen ve Selen Uçer'in performanslarıyla parladığı Gündüz Apollon Gece Athena; ölümün tüm acısına, beraberinde getirdiği yoğun hüzne karşın, güldürünün nefes aldırıcı ve sağaltıcı etkisini hiç ihmal etmeden; araftaki ölülerin arasına kattığı ve onlarla hemen hemen aynı hesaplaşmanın derdindeki Defne/Daphne'nin, Pamphylia bölgesindeki arayışını anlatıyor..
Yetimhanede büyümüş Defne, onu doğurup da ortada yapayalnız bırakan ve öldüğünden de emin olduğu annesini -hayaletleri görme ve onlarla konuşabilme yeteneğini kullanarak- arayıp bulmaya kendini adamış; feleğin tokatını henüz daha bebekken yemiş birinin 'doğallığıyla' da oldukça sert mizaçlı ve nobran bir kadındır..
Bu arayış boyunca karşılaştığı ölüler ve ölümlülerle yaşadıkları, paylaştıkları, Defne'yi yavaş yavaş olgunlaştıracak, daha yumuşak ama daha güçlü bir kadına dönüştürecektir diye düşünüyorum..
Adını görür görmez, arkeolojik bir belgesel gibi davranarak kendini ve seyircisini mitolojiyle boğacak endişesi taşıdığımı inkâr edemeyeceğim film, tüm bu önyargılarımı -çok şükür ki- yerle bir etti..
Güncelle antik tarihi, iliğimize kadar işlemiş gerçeklerle -örneğin Cumartesi Anneleri'yle- 'hayali hayaletleri' gayet doğal bir akış içersinde ve yetkin bir biçimde buluşturan; özgün öyküsünü mitolojinin engin evreninde yoğurarak güçlendiren senarist-yönetmen Emine Yıldırım'ın senaryoda ne denli başarılı olduğunu Kusursuzlar zaten ortaya koyduğundan bu pek de sürpriz olmadı, ama yönetmenliğinin de en az onun kadar kusursuz olduğunu görmek ise memnuniyet vericiydi..
81 /100