12.1.24

L'amour et les forêts / Narsistle Aşk

 


Blanche, Grégoire ile tanıştığında ideal eşini bulduğunu düşünür. 

Tutkuyla birbirlerine bağlanırlar, aynı eve çıkar, birlikte Blanche’ın ailesinden uzağa taşınırlar; artık yeni bir hayata başlamışlardır. 

Ama zaman geçtikçe Blanche kendini bu son derece sahiplenici ve tehlikeli adamın pençelerinde bulur.

Grégoire’ın görünüşteki sakinliğinin altında hasta ruhlu, karanlık, her şeyi kontrol ettiğini düşünen bir canavar yatmaktadır.



Éric Reinhardt’ın aynı adlı romanından Valérie Donzelli ile L’Événement / Kürtaj filminin yönetmeni Audrey Diwan tarafından sinemaya uyarlanan L'amour et les forêts / Narsistle Aşk / Just The Two Of Us, ilk kez Cannes Prömiyer bölümünde izleyici karşısına çıktı.




Yönetmen: Valérie Donzelli

Senaryo: Valérie Donzelli

Oyuncular: Virginie Efira, Melvil Poupaud, Dominique Reymond, Romane Bohringer, Virginie Ledoyen

Yapımcı: Alice Girard

Görüntü Yönetmeni: Laurent Tangy    

Kurgu: Pauline Gaillard

Müzik: Gabriel Yared

İthalat:  Bir Film  

Dağıtım: Başka Sinema

2023 | Dram | 105' | Fransızca

 




Bay ve Bayanlara Son Uyarımızdır!



Her ay en azından bir film -değişik biçimlerde de olsa- benzer konuyu işler, ve bunun üzerine bendeniz de -üşenmediğim zamanlar- herkese aynı şeyleri öğütler dururum: Bay ve bayan arkadaşlar, evlenmeyiniz!. Mümkünse sevgili bile olmayınız; zira son tahlilde, ü-zü-le-cek-si-niz!!

Bu film özelinde de aynı şeyleri söylemeye geldim; çünkü söylediklerimden hiç ders alınmıyor, güzelim Blanche hanımın yaptığı gibi aynı hatalar aynen tekrar ediliyor, yıllarınız, gençliğiniz resmen çürüyüp gidiyor..




Fransızca öğretmeni Blanche, deniz kenarındaki evlerinde, sevgili annesi ve ikiz kızkardeşiyle mutlu ve huzurlu bir yaşantı içindeyken Grégoire adlı yakışıklı olduğu kadar da sevgi dolu, bankacı bir adamla tanışır, sevişir, ilerlemiş yaşının hissettirdiği 'evde kalma' korkusunun da baskısıyla evlenir..

Fransız, Türk farketmez- erkeklerin % 97,7'sinin tüm kişilik özelliklerine sahip Grégoire efendinin 'ideal erkek' maskesi düşmekte çok gecikmez  (Siz filmin Türkçe adına bakmayın, adam bildiğiniz 'normal' erkek); çocuklarının da doğmasıyla herifin -karısına yönelik- ne sevgisi, ne saygısı, ne hoşgörüsü, ne de inceliği ortada kalacaktır..

Hem psikolojik hem de fiziksel olarak 'boğulma' aşamasına gelen Blanche'ın pek de bi seçeneği kalmamıştır..




Böylesine sıradan bir senaryoya, ondan da kötü bir finale sahip bu filmi kurtaran faktör, bu sıralar 'Made in France' filmlerde sık sık karşımıza çıkan Virginie Efira oluyor..
Blanche'ı ve onun ikiz kardeşi Rose'u başarıyla canlandıran güzelimizin  çabası da bir yere kadar etkili oluyor ve L'amour et les forêts, vasata anca ulaşabiliyor.. 

Son olarak, söz hakkını size bırakıyorum ve tabii siz de hemen soruyorsunuz bana: 
İyi güzel de ağbicim, evlenmeyelim, sevgili de olmayalım da ne yapalım şu üç günlük dünyada, kendimizi mağaraya mı kapatalım?.

Ve işte sorunuza yanıtım: 
Eğer filmi izlerseniz, kendisiyle tanışacaksınız; ormanın ortasındaki bir evde ikâmet eden bir adam var ve bu adam, internetten bulup evine davet ettiği kadınlarla aşk/seks hayatını şahane bir biçimde idame ettiriyor.. 
Demek istediğim, aynısı olmasa da buna benzer bir yaşantı içinde olabilirsiniz.. 




Partnerine ne kal diye yalvaran, ne de git diye zorlayan, sadece "İstediğin zaman git, istediğin zaman gel, sana her zaman kapım açık." diyen; kadınlara, hiçbir evlilik ya da sevgililikte bulamayacakları nezaketi, saygıyı, sevgiyi ama aynı zamanda sonsuz özgürlüğü sunan bu adamın yer aldığı sekans bu filmin de tek ilgi çekici ve anlamlı kısmıydı..

Size yine söz hakkı doğduğunun farkındayım: 
Bir kadın olarak; ormanda yaşayan böylesine güzel bir adamı nasıl bulacağım, bulsam da nasıl güveneceğim?.
Bir erkek olarak; resmen kıskandığım bu herif gibi -yan gelip yatılan- bir düzeni nasıl ve nerede kuracağım, kursam da evime bir Fransız güzelinin düşeceğinin bi garantisi var mıdır?.

El cevap: 
İnsaf yahu!. Adama bak, benden bi de Fransız güzeli garantisi istiyor, tövbe tövbe..
Arkadaşlar ben size, illaki ormanın ortasında eviniz olmalı, tek kaynağınız internet olmalı falan demiyor, sadece sizi ufaktan uyandırırken naçizane bir yol gösteriyorum, gerisi size kalmış; lütfen her şeyi de benden beklemeyin, bu yolda çaba gösterin..

'French kiss' olmayan bir biçimde öpüyorum hepinizi..

50   /100