Dokuz yaşındaki Maya Kowalski, 2016 yılında Johns Hopkins Çocuk Hastanesi'ne kaldırıldığında, hiçbir şey ne onu ne de ailesini yaşayacakları şeye hazırlayamazdı.
Tıbbi ekip onun nadir görülen hastalığını anlamaya çalışırken Kowalski'leri birbirine bağlayan temel gerçekleri sorgulamaya başladı.
Maya, kızlarını eve getirmek için çaresiz kalan iki ebeveynine rağmen bir anda eyalet gözetimi altına alınarak ailesinden uzaklaştırılır.
Kowalski ailesinin kendi ağzından anlatılan hikayesi, çocuk sağlığına bakış açınızı sonsuza kadar değiştirecek.
Yazının bundan sonrası spoiler içerdiğinden, filmi izlemeye niyetiniz varsa eğer, daha sonra okumanız önerilir..
Belgeselin başlarında ben de hastanenin bakışına -ya da yalanına- tabi olarak suçlunun anne olacağını ve film boyunca, kızını hasta edecek kadar kaçık bir kadının 'dehşet verici' içyüzünü göreceğimizi sanmıştım; ama olay, tam tersi bir yöne evrilince resmen hayal kırıklığı yaşadığımı itiraf etmeliyim..
'Münchausen by Proxy Sendromu' denen; bir çocuğun bakımından sorumlu olan bir 'canavar' yetişkinin -çoğunlukla da annesinin- çocukta hastalık belirti ve bulguları yaratarak, onu gereksiz tıbbi uygulamalara maruz bırakması olarak tanımlanan bir çocuk istismarı türünden bahsediyorum..
Yok yani, bu sandığım durumdan zevk alacak kadar adi biri değilim; ama, anne olacak bu kadın bana hiç güvenilir gelmedi yahu!.
Göründüğü tüm sahnelerde, her haliyle ruh hastası belirtileri gösteriyordu ki galiba bu nedenle kadının intiharı bile beni pek etkilemedi..
Bu olayı, masum ve çaresiz bir annenin değil de, -devletin araya girmesiyle- kızını bir daha göremeyecek ve ona bir daha kötülük yapamayacak bir deli kadının intiharı olarak okumak da bence gayet mümkündü..
Ya da şöyle söyleyeyim; korku ve gerilim filmlerinin 'onulmaz' bir hastası olarak bütün bunları ben, müsait bi tarafımdan uyduruyordum..
Hastane ve bu vaziyetten nemalanan diğerleri sütten çıkma akkaşıktır demiyorum ama; belgeselin, iki çocuğuyla ortada kalan babanın gözünden ve sözünden anlatılması, karşı tarafa ve hastaneye hiç söz hakkı vermemesi ya da verememesinin, özümü hafiften işkillendirdiğini de ekleyeyim..
Bu arada, önceleri bitkin ve yürüyemez haldeki 'hastalıklı' kızımızın, annesi öldükten hemen sonra -mesela milli pasörümüz Cansu Özbay'dan bile- daha sağlıklı ve besili bir duruma gelmesine ne demeli peki?.
Yoksa, tüm aile fertlerinin yıllarca devam eden yoğun dualarından sıdkı sıyrılan Tanrı, sonunda dayanamayıp da bir mucize mi gerçekleştirdi?.
Take Care of Maya / Maya'ya İyi Bakın
Yönetmen: Henry Roosevelt
65 /100