10.6.23

Transformers: Rise of the Beasts / Transformers: Canavarların Yükselişi

 



Tüm dünyada sinema izleyicilerini büyüleyen aksiyon geri dönüyor. 

Transformers: Rise of the Beasts / Transformers: Canavarların Yükselişi, izleyicileri Otobotlarla birlikte ‘90’larda dünyayı dolaşan maceraya çıkarıyor. 

Dünya’da Otobotlarla Decepticon’lar arasında devam eden savaşa yepyeni bir Transformer türü olan Maximal’leri tanıtıyor. 

Yönetmenliğini Steven Caple Jr.’ın yaptığı Anthony Ramos ve Dominique Fishback’in rol aldığı film, 9 Haziran’da sinemalarda.




Yıl 1994, hip hop ve Air Jordans çağı ve eski ABD ordusu eri Noah Diaz (Anthony Ramos) ailesini geçindirmek için elinden geleni yapmaktadır. Ama bir fırsat yakalayamaz. Noah bir dizi olay sonunda kendisini esprili ve saklanan üç Autobot dostu Optimus Prime (seslendiren Peter Cullen), Bumblebee ve Arcee’nin (seslendiren Liza Koshy) varlığını rotaya çıkaran Autobot Mirage’ın (seslendiren Pete Davidson) direksiyonun başında bulur.

Bu arada Ellis Adası’ndaki arkeolojik müzede 25 yaşındaki araştırmacı Elena Wallace (Dominique Fishback) bilmeden antik bir heykelin içinde gizli olan bir uzaylı işareti tetikler. Çağrıyı alan Noah ve Autobotlar, tam kötü Terrorcon Scourge (seslendiren Peter Dinklage) ve sürüngen robotik Sweepleri saldırdığı anda gelir. Scourge, akıl almaz bir boyuta ve yıkıcı bir güce sahip bir varlık olan Unicron’u (seslendiren Colman Domingo) çağırma yeteneğine sahip gizemli bir eserle birlikte kaçtığında Noah ve Elena, Autobotlarla güçlerini birleştirerek dünyanın yok edilmesini önlemeye çalışırlar. Ama güçlü Autobotlar bile görevleri sırasında karşılaştıkları, Autobotların kendi Cyberton dünyalarıyla yeniden buluşması için anahtarı ellerinde tutuyor olabilen, şaşırtıcı bir grup robot canavar olan yeni, güçlü Transformers varlıkları Maximallar için hazırlıksızdır. 

Hit film Bumblebee’deki olaylardan sonra geçen göz alıcı, aksiyon yüklü bir sinema deneyimi olan Transformers Canavarların Yükselişi, Transformers mitolojisine beyaz perdede ilk kez şaşırtıcı, yeni canavarları tanıtırken sevilen karakterleri de daha önce hiç görülmemiş bir şekilde yeniden sergiliyor. Tüm dünyadan sinema izleyicilerinin kalplerini ve hayal gücünü yakalayan şaşırtıcı heyecan dolu bu epik macera izleyicileri 1990’ların New York’undan Peru’nun ilkel ormanlarına ve evrenin en ücra köşelerine kadar bir dünya turuna çıkarıyor. 





YAPIM HAKKINDA


Son 16 yılda vizyona giren altı adrenalin yüklü filmde Transformers canlı aksiyon serisi, izleyicileri bilim kurgu türünün en şaşırtıcı robotlarıyla tanıştırdı. Kahraman Autobotlardan şeytani Decepticonlara, vahşi Dinobotlardan yıkıcı Constructionlara kadar bu sevilen dev yaratıklar tüm dünyadan sayısız hayranın hayal gücüne ulaşmış ve 4,8 milyar dolar gişe hasılatına ulaşan küresel bir fenomen olmuştur. Şimdi Transformers Canavarların Yükselişi ile olağanüstü efsane, Transformers canavarlarının şaşırtıcı, yeni bir grubu olan, izleyicileri heyecanlandıracak, 90’ların klasik animasyon televizyon dizisi “Beast Wars: Transformers”ın hayranlarını sevindirecek Maximalları ortaya çıkararak heyecanı yeni bir seviyeye taşıyor.

Film açılırken izleyiciler, uzak bir galaksideki bereketli ve yeşil dünyalarındaki dikkat çekici ve zeki robot canavarlar olan Maximalları ilk kez görüyor.

Aralarında büyük maymun savaşçı Optimus Primal’ın (seslendiren Ron Perlman), yükseklerde uçan Airazor (Akademi® ödüllü Michelle Yeoh), heybetli Cheetor (Tongayi Chirisa) ve zırhlı Rhinox (David Sobolov) da yer alıyor. Ama akıl almaz boyuta ve güce sahip bir ilah olan Unicron (Colman Domingo) minyonlarını Maximalların gezegenini yok etmek üzere gönderdiğinde canlı, metalik organik canavarların yuva diyecekleri yeni bir dünya aramak üzere evrene kaçmaktan başka bir seçenekleri kalmaz.

Yüzyıllar sonra 1994’te Brooklyn’de eski askeri ulaşım teknisyeni Noah Diaz (Anthony Ramos) ve müze araştırmacısı Elena Wallace (Dominique Fishback) gizlice New York’ta yaşayan Autobotların varlığına rastlarlar. Optimus Prime (seslendiren Peter Cullen), Bumblebee, Arcee (Liza Koshy) ve yakında hayranların favorisi olacak olan Mirage (Pete Davidson) ile birlik olan Noah ve Elena kendilerini kötü robot Scourge (Peter Dinklage) ve daha önce ekranda hiç görülmemiş iki yeni, ölümcül Transformers grubuna, Terrorconlara ve Predaconlara karşı epik bir savaşın içinde bulurlar. Tehlikede olan sayısız dünyanın kaderi tehlikedeyken, insanlar, Autobotlar ve Maximalların birleşik güçleri Unicron’un dünyayı yok etmesini önlemek için yeterli olmayabilir.

2018’deki Bumblebee (1987’de geçer) filmde anlatılan olaylardan yedi yıl sonra geçen Transformers Canavarların Yükselişi filmi, nefes kesen aksiyon ile gerçek duyguların kusursuz dengesini sağlamak istiyor.

Yapımcı Lorenzo di Bonaventura şunları söylüyor; “İnsanlar Bumblebee’nin duygu dolu hikayesini gerçekten sevdi ama çekirdek hayran grubun bazıları daha yoğun bir deneyim istedi. O yüzden bu filmi yapmak üzere yola çıktığımızda amacımız duyguyla görkemi birleştirmek ve iki tarafın da birbirine hizmet ettiğinden emin olmaktı. Bu film, Transformers filmlerinin ünlü büyüklüğüne ve Bumblebee’nin ilişkilerdeki samimiyetine sahip. Her yönden gerçekten çok büyük bir deneyim.”



Canavarları Benimsemek


Transformers hayranlarının hem Hasbro oyuncaklarındaki hem de son teknoloji görsel efektlerle beyaz perdede yer alan çeşitli animasyon serilerinde görmeyi sevdikleri şeylerden biri de robot gruplarıdır. Ve bu açıdan Transformers Canavarların Yükselişi bunu sağlıyor.

Di Bonaventura şunları söylüyor. “Bu filmde çok sayıda yeni kahramanı ve kötü karakteri tanıtıyoruz. Daha önce hiçbir filmde görmediğimiz robotlarla dolu. Transformers filmlerinin en güzel yanlarından biri de bu. Olay, Cyberton’da geçmişte olanlarla dayanıyor ve bize evreni keşfedecek bir alan bırakıyor. Bu filmde Maximalları ilk kez karşınıza getiriyoruz.” bir 

İlk olarak çığır açan ve 1996 ile 1999 arasınd aüç sezon yayınlanan bilgisayar animasyonlu TV dizisi “Beast Wars: Transformers”da tanıştığımız Maximallar (namı diğer Canavarlar) ve baş düşmanları Predaconlar kısa sürede en popüler Transformers gruplarından biri olmuş. Animasyon dizisi, 1998’de Animasyonda En İyi Bireysel Başarı dalında prestijli Gündüz Kuşağı Emmy ödülünü almış ve Canavar Savaşları serisine de yol açmıştır. 

Yapımcı Mark Vahradian şunları söylüyor; “Bu filmde Canavarların dünyada Autobotlardan daha uzun süredir var olduğunu öğreneceksiniz. İnsanlığın yükselişime tanık olmuşlar ve sırlarından bazılarını insanlarla paylaşmışlar. O yüzden 1994’te insanlığa karşı henüz Autobotların duymadığı kadar saygı duyuyorlar. Canavarlar insanların erdemli olduğunu biliyorlar ve Dünya’yı korumak için savaşmaya değeceğini düşünüyorlar.”

Vahradian’a göre Maximallar, yapımcılara yeni bir zorluk da getirmiş. “Transformers’ın güzel yanı büyük bir karakter gamı olması. Ama Canavarların mitolojisi başta biraz merak ettiğimiz bir şeydi. Çünkü onlar tamamen farklı bir robot formu. Autobotlar ve Decepticonlardan farklı olarak Canavarların tüyleri ve derileri var. Sadece metal parçaları değiller.”

Sonunda Maximalları beyaz perdeye taşımanın heyecan verici görevi yapımcıların tüm belirsizlerini ortadan kaldırmış ve Transformers macerasında onları da önemli karakterler olarak dahil etme kararı verilmiş. Vahradian, bu konseptte ilerlemeleri konusunda onlara güven veren kişinin Creed II’nin ünlü yönetmeni olan ve bu filmin de yönetmenliğine getirdikleri Steven Caple Jr.’ın olduğunu söylüyor. “Steven, serinin o bölümünde yetişmiş ve çok sevmiş. Yani bir açıdan bize Canavarları benimsememiz için cesaret verdi.”



Motorları Çalıştırın


Hiçbir Transformers filmi, şekil değiştiren ve yerçekimine meydan okuyan hareketler yapan muhteşem arabalar ordusu olmadan tamamlanmış olmaz. Transformers Canavarların Yükselişi’ndeki arabalar müthiş yeni arabalar konvoyunun yanı sıra bilinen favorileri de içeriyor. Vahradian şunları söylüyor; “Tabii ki Bumblebee’yi bir Camaro, Optimus Prime’ı ise bir konteyner kamyonu olarak göreceksiniz ama yeni Autobot karakterimiz Mirage konusunda uzun bir tartışmamız oldu. Muhtemelen filmde en fazla görünen robot ve bence hayranların favorisi olacak.”

Yapımcılar başta Mirage’ı Ferrari olarak düşünse de daha sonra Lamborghini yapmayı düşünmüş. Sonunda Porsche 911’in mükemmel seçim olacağına kara vermişler. “Akla gelen hemen her arabayı düşündük ama bir Porsche’u hiç düşünmedik. Ve bu tür bir Porsche’un robot formuna dönüştüğünü gördüğünüzde çok özel olacak. Yuvarlak hatları ve güzel tasarımıyla Mirage’ı gerçekten ön plana çıkaracak.”

Caple, Mirage için neden bir Porsche seçildiğini anlatıyor. “Aslında Michael Bay’in Bad Boys filmine bir gönderme. O film, benim Porsche ile ilk tanışmamdı ve gördüğümde ‘Olamaz. Will Smith çok havalı bir araba kullanıyor!” Demiştim. O yüzden o şekilde bir gönderme yapmak eğlenceliydi.”

Arabaların çoğu 90’ların bir tür nostaljisiydi. Son derece nadir Nissan Skyline da buna dahil. “O arabayı bulmak çok zordu. Yollarda hala çok az sayıda var ve onları kiralayıp Nightbird’ün karakteri olarak kullandık. Bu filmde gerçekten tüm arabaları maksimum derecede zorladık. Gerçek anlamda tekerlekleri düşene kadar! İnsanlar bunu beğenecek.




Ormanın İçine


Transformers filmini yapmak her zaman büyük bir maceradır ve çoğunlukla filmde yer verilecek muhteşem mekanlar arayışıyla dünyada seyahat etmeyi gerektirir. Seride önceki bölümler izleyicileri Stonhedge ve Mısır’ın Büyük Piramitleri gibi ikonik bölgelere götürdü. Görkemli üçüncü bölüm olan Transformers Canavarların Yükselişi için yapımcılar benzersiz bir boyutta, ölçekte ve muhteşemlikte mekan bulmak için kendilerini zorlamışlar. Başta Tanzanya’daki sönmüş bir volkan olan Kilimanjaro dağını düşünmüşler. Ama sonunda Güney Peru’daki 15. Yüzyıl Inca kalesi Machu Picchu’yu seçmişler.

Vahradian şunları söylüyor; “Hikayede, geleneksel kostümler giyen yüzlerce insanın olduğu ve robotlarımızın da onların arasına karıştığı büyük festival sahnesini düşünmeden edemedik. Bu yüzden Peru’ya gitmek istedik. Öncelikle de daha önce hiç kimsenin orada bunun gibi büyük bir film çekmediği için.”

 Ortalama bir yapım genelde görüntü almak ve sonra da o görüntüleri bir stüdyoda oyuncuların önlerinde durduğu LED ekranlara yansıtmak için ikinci bir ekibi yabancı mekana gönderirken Transformers Canavarların yükselişi ekibinin hepsi çekim için Peru’ya gitmiş.

Tüm film ekipmanlarını nakletmek aylar süren lojistik planlama ve nakliye gerektirmiş. Vahradian şunları söylüyor; “Çok zor bir işti çünkü Peru’da tekno vinçler falan yok ve o yüzden de her şeyi Mexico City’den ve başka yerlerden getirmek zorunda kaldık. Ayrıca birçok sahne çektiğimiz Machu Picchu ve Peru şehri Cusco çok yüksek rakımlarda. O yüzden de tüm ekip ve oyuncular için fiziksel olarak da zorlayıcıydı.”

Aynı duyguları paylaşan di Bonaventura da şunları söylüyor; “Peru’nun bu tür film yapımında kullanılmamasının neden, destek sistemlerinin olmaması. Bu yüzden de birçok bilinmeyenle karşılaşıyorsunuz ve bir ormanda çekim yaparken bu hiç de kolay değildir.”

Dünyanın en güzel ve ikonik tarihi mekanlarından birine eşsiz bir erişimi olan yapımcılar zamanlarının büyük bölümünü Machu Picchu’da geçirmiş. Mekanı baştan sonra dronlarla ve özellikle burada çekim yapmak için geliştirilmiş uygulamalı kamera donanımlarıyla çekmişler. Vinç ya da dolly sisteminin kullanılması yasak olduğu için bir robot Stedicam geliştirilmiş ve üzerine bir kamera yerleştirilen bir vinç gibi kullanılmış. 

Mekanda çok fazla çekim yaptıkları için VFX süpervizörü Brozencih’e göre Macchu Picchu’nun neredeyse bilgisayarda üretilmiş hiçbir görüntüsüne gerek kalmamış. “Dron ekibi özellikle çok iyi iş çıkardı ve bize filmde göreceğiniz çok güzel görüntüler verdi. Genel olarak bence çekimlerde Machu Picchu’nun hakkını verdik ve bundan dolayı da sonunda hiçbir şeyi değiştirmedik.”

Sonunda Transformers Canavarların yükselişi ekibi birinci çekim ekibiyle Peru’da altı hafta çekim yapmış. Ayrıca ikinci ekip de iki hafta daha çekim yapmış ve yerel halktan gördükleri coşku olağanüstüymüş. Di Bonaventura şunları söylüyor; “Transformers’ın özel yanlarından biri de bu. Tüm sınırları aşıyor. Ben dünyayı dolaştım ve hayran tabanının ne kadar derin olduğunu görmek her zaman dikkat çekicidir. Bu filmlerin büyük bir küresel izleyici kitlesine hitap ettiğini hatırlatır.”

Ramos için Peru ormanlarında ve Machu Picchu’da çekim yapmak bir ilham olmuş. Oyuncu şunları söylüyor; “İlk gittiğimizde bölgeyi dolaştık ve rehberimiz son yüz yıl boyunda Inca halkının var olduğunu ve inşa ettikleri hiçbir şeyin savaş için kullanılmadığını söyledi. İnşa ettikleri her şey dostluk ruhuyla birbirini desteklemiş. Herkesin belli bir görevi varmış ve her şey hayatı korumak ve başka insanlara hizmet etmeyi amaçlamış. Yani bu mekanın çok özel olduğunu çok açık ve robotların ve insanların birbirleriyle bir olmayı keşfettikleri yer olması çok mantıklı.”



Transformers Karakter Tanımları


MAXIMALLAR


İsim: Optimus Primal.

Unvan: Maximalların lideri, Transformers robotlarının kahraman canavar grubundan.

Uğrak Yeri:  Machu Picchu, Peru ormanları.

Dönüşüm: 4 metre boyunda, metalik gümüş renkli gorile, yumrukları iri kaya parçaları boyutundadır.

Genel Davranış: Optimus Primal’ın bilge yeşil gözleri çok fazla fedakarlık görmüş ve nazik doğasını yansıtıyor. Ama altta gerektiğinde salınmak üzere bekleyen bir öfke saklı. Yani belki de dikkatli olmalısınız.

Son Amaç: Yeryüzünde canavarlar olarak kimliklerini gizleyerek yaşayan Primal ve Maximallar, uzun yıllardır galaksilerde savaştıkları bir kötünün geri dönmesine karşın her zaman tetikte ve dikkatliymiş.

Savaş Yetenekleri: Gürleyen bir canavar moduna dönüştüğünde, sınırsızlığı gerçekten gözlemlemek gereken bir şeydir. Primal’ın kükremesi, düşmanlarını yollarında durdurmaya yeter ve devasa yumruklarından bir darbe yerin bile korkuyla sarsılmasına neden olur.


İsim: Cheetor.


Unvan: Maximal savaşçısı.

Uğrak Yeri: Ormanda evinde ama yarışmak için engin bir çölü sever.

Dönüşüm: Cüssesini yalanlayan bir zarafet ve atletiklik ile küçük bir kamyon boyutundaki bir çita.

General Davranış: Cheetor, kendisini tehlikenin kendisini asla yakalayamayacağı birinin özgüveniyle taşır. Bu da daha çok dünyanın en hızlı hayvanıyla cüsseli, dünya dışından Cybertronian. 

Son Amaç: Tüm Maximallar gibi Cheetor da evreni en büyük tehditten korumak konusunda hiddeti hala devam eden, efsanevi bir savaşta önemli bir rol oynuyor.

Savaş Yetenekleri: Süpersonik bir karaltı olan Cheetor, Transformers canavarlarının en hızlısı. Hızı, dev pençeleriyle birleştiğinde düşmanlarını daha onun geldiğini görmelerinden önce indirebilir.


İsim: Airazor.


Unvan: Maximal izci.

Uğrak Yeri: Airazor yerde gezmez, havada süzülür. Gökyüzü onun hakimiyet alanıdır.

Dönüşüm: Ağzı açıkta bırakan kanat genişliği, ölümcül duruşu ve gücüyle bir gök doğan.

Genel Davranış: Tek başına hareket etmekten korkmayan ve desteksiz uçmaya hazırlıklı olarak tehlikenin içine uçan Airazor, cesur, vakur savaşçıdır. Keskin görüşü ve müthiş donanımıyla yerdeki Maximal dostlarına istikrarlı bir konfor sağlar.

Son Amaç:  Hem ekibinin hem de dostlarının tedbirli bir koruyucusu, Maximalların hava keşif uzmanı hangi düşman olursa olsun her zaman ilk savunma hattında yer alır.

Savaş yetenekleri: Şahin modu, Airazor’a yüksek uçuş ustalığıyla birlikte güçlü gagasından yıkıcı ateş yağdırmak gibi şaşırtıcı saldırı yetenekleri verir. 


İsim: Rhinox.


Unvan: Maximal savaşçısı.

Uğrak Yeri: Kabul edelim, Rhinox’u nerede bulursanız orada geziyordur.

Dönüşüm: Devasa bir metalik gergedan -  3600 kg. büyük bir güç.

Genel Davranış: Rhinox, savaş alanı dışında zeki, uyarlı ve düşüncelidir. Savaş alanında bacakları olan bir koçbaşıdır. Bu senaryodaki en iyi tavsiye mi? Yolunda çekilin. Hemen.

Son Amaç: Son derece sadık ve gerek geçmişten gerek gelecekten olsun Maximallara zarar vereceklere karşı her zaman çok dikkatlidir.  Rhinox, Maximalların amacı olan galaksideki hayatı ne pahasına olursa olsun korumak için her şeyiyle tehlikeye atılmaya hazırdır. 

Savaş Yetenekleri: Şaşırtıcı gücü ve eşsiz fiziğiyle tanımlanan Rhinox bir kez harekete geçti mi durdurulması imkansızdır. Maximal tehditleri sadece etkisiz bırakmakla kalmaz, onları yok eder.




AUTOBOTLAR


İsim: Optimus Prime.


Unvanı: Kahraman Autobotların efsanevi komutanı.

Mevcut Durumu: Kendi Cyberton dünyasından tam yedi yıldır uzak düşen Optimus halen New York’ta yaşamaktadır.

Dönüşüm: Parlak, kırmızı, hoş, gümüş grisi aksamı olan bir 1987 Freightliner FLA kamyon.

Genel Davranış: Dayanıklı, korkusuz ve düşünceli Optimus Prime, savaşta kaybettiği tüm Autobotların çok fazla olduğunu düşünür. Geride kalanların hepsini ve açıkça aralarında yaşadıkları insanları korumaya kararlıdır.  

Son Amaç: Decepticon tehlikesi ve her tür kötü mutasyon, onsuza dek etkisiz hale gelene kadar ve Autobotları eve dönene kadar durmayacaktır.

Savaş Yetenekleri: Optimus Prime savaş moduna geçtiğinde cephedeki en muhteşem ve en güven verici manzaralardan biri olur. Sol yumruğu bir Ioan Blaster’ı, sağ yumruğuysa Energon Kılıcı’dır ve zaferleri efsanevidir.


İsim: Bumblebee.


Unvan: Autobot izci.

Mevcut Durum: İnsanlara arkadaşlık kurmasıyla ünlü olan Autobot şimdi insanların arasında isimsiz kalmaya zorlanır.

Dönüşüm: Siyah ve sarı bir 1970 Chevrolet Camaro, şimdi sağlam bir off road modeline yükseltilmiştir. 

Genel Davranış: Bumblebee açık, iyimser, ebedi bir maceraperest. Araba telsizinden sohbet ederek robotlarla ve insanlarla arkadaşlık kurar. Ama eğlenmek ve şakalar yapmak bu cesur Cybertonlu’yu daha az savaşçı yapmaz. Savaşta yanınızda olmasını isteyeceğiniz ondan başka biri yoktur.

Son Amaç: Arkadaşlarının yanında olmak ve herkesin iyiliği için sonuna kadar savaşma ihtiyacı ile hareket ederç Optimus Prime ve Autobotlar Bumblebee’ye canlarını teslim edebileceklerini bilirler.

Savaş Yetenekleri: Bumblebee, güvenlilir bir Autobot’tur ve tüm gücüyle savaşır. Görev ya da zorluk ne olursa olsun her zaman en iyi performansını sergiler.


İsim: Arcee.


Unvan: Autobot keskin nişancı.

Mevcut Durum: Optius Prime’ın peşinden Dünya’ya gelen Arcee gerekinceye kadar dikkat çekmemek konusundaki emirlerini sabırla yerine getirmiş Daha fazla beklemesine gerek olmayabilir.

Dönüşüm: Parlak, koyu pembe ve beyaz Ducati 916 motosiklet.

Genel Davranış: Arcee, kararlı vahşilik ve agresif hareketlerle savaşır. Ama savaş alanında ve dışında belki de en çok keyif aldığı şey ne pahasına olursa olsun savunacağı yakın dostlarıyla münakaşa etmektir. 

Son Amaç: Autobot arkadaşları gibi Arcee de özgürlüğün ve kamu yararının yorulmak bilmeyen bir savunucusudur. Kendi kaderlerini belirlemek için tüm duyarlı varlıkların haklarını korumaya adanmıştır.

Savaş Yetenekleri: Arcee motosiklet modunda çevik ve keskin hareketleriyle şaşırtır. Ama aynı zamanda dövüş uzmanlığı olan doğuştan avcı ve seçkin bir keskin nişancıdır ve çift namlulu bir Ion Blaster’ı vardır.


İsim: Mirage.


Unvan: Autobot savaşçı.

Mevcut Durum: Mirage, hoşuna gidenden çok daha uzun bir süre boyunca bir yeraltı otoparkında kapalı kalmıştır. Bu Autobot gizlenme konusunda pek de iyi değildir.

Dönüşüm: Gri 964-Gen Porsche 911.

Genel Davranış: Mirage, alt mod kıvrımları kadar pürüzsüzdür. Ama aynı zamanda sınırları zorlamaktan ve test etmekten mutlu olur ve otoriteye meydan okumaktan korkmaz.

Son Amaç: Havalı, sakin, rahat ve belki de biraz burnu havadadır.  Ama bunun sizi onun holografik illüzyonları gibi kanırmasına izin vermeyin. Mirage doğru olanı yapmaya gerçekten inanır ve arkadaşlarına herhangi bir zarar gelmesine asla izin vermez.

Savaş Yetenekleri: Mirage, hiçbir şeyi yeteneklerini göstermekten daha fazla sevmez. Özellikle de dikkat çekebiliyorsa. Gözlerinizin önünde çoğalma yeteneğiyle insanları bir anda kuyruğundan atabilir.


Name: Wheeljack.


Unvan: Usta Autobot tamircisi.

Mevcut Durum: Güney Amerika’da saklanan Wheeljack, Optimus Prime’dan yeniden toplanma çağrısını alır. Anında oraya gider.

Dönüşür: Kahverengi krem rengi bir 1970 Volkswagen Otobüs.

Genel Davranış: Robot melsketaşları gibi doğal bir üstünlüğü olmayabilir ama Wheeljack’in orijinalliği ve teknik bilgisi kendisine Autobot arkadaşları arasında sonsuz bir saygınlık kazandırmıştır.

Son Amaç: Wheeljack, insanlığı Autobotları dünyalarından takip ederek bizim dünyamıza gelen Decepticon tehlikesinden korumaya, ayrıca gezegenimizi tehdit eden savaşı bitirmeye ve böylece kendi gezegenlerine barış içinde dönmeye adamıştır.

Savaş Yetenekleri: Bu Autobot, tam üç kat tehlikedir. Deha bir mucit, usta bir tamirci ve yılmaz bir bilimadamı olan Wheeljack ekibin önemli bir parçasıdır.


İsim: Stratosphere.


Unvan: Autobot nakil uçağı

Mevcut Durum: Gerçek anlamda ayakları yere basar ama aksiyona uçmak için hazır venazırdır.

Dönüşüm: C130 Hercules’ün bedeninin C-17 Globemaster III’ün kanatlarının, C-5 Galaxy’nin kokpitinin ve Antonoz An-225’in kuyruğunun askeri yeşil yekpare bir karışımı.

Genel Davranış: Uzun yıllardır devam eden hizmetinde herşeyi görmüş göklerin kralı olan Stratophere, Autobot takımının aksi ve temkinli üyesi.

Son Amaç: Statosphere’in muazzam boyutu, Autobot takımının hepsini devasa kargo bölümünde taşıyabileceği anlamına gelir ve onları en çok ihtiyaç duyulan yere nakletmek için her zaman hazırdır.

Savaş Yetenekleri: Stratosphere yerde, Autubotların en çeviği olmayabilir ama havada vazgeçilmez ve şaşırtıcı bir güçtür, arkadaşlarını uçuşa savaşa bırakır ve en yüksek irtifalı koruma ateşini sağlar. 



TERRORCONLAR


İsim: Scourge.


Unvan: Terrorcon lideri. Ve evrenin en korkulan avcısı. Uyarıldınız.

Tehdit Seviyesi: Terrorconlar, en kötü kabuslarından gelirler. Scourge de onların en vahşisidir.

Dönüşüm: Canavar görünümlü bir 1994 Peterbilt 359. Havaya kara dumanlar salan dört egzozu ve korkunç, ağza benzeyen bir ön ızgarası vardır. 

Genel Davranış: Acımasız, kurnaz, hain. Scourge ne pahasına olursa olsun kaçınılması gereken gaddar, son derece güçlü bir oyuncu.

Son Amaç: Scourge binlerce yıldır, binlerce dünyada gerçekleştirdikleri ve arkalarında kargaşa ve enkaz bıraktıkları yok etme.

Savaş Yetenekleri: Uyumsuz vücut bölümlerinin dehşet veren bir koleksiyonu olan Scourge vahşi, acımasız ve en kötüsü de sabırlıdır. En büyük Autobot avlama makinesi olarak dev elektrikli pençesi ve yıkıcı bıçağı neredeyse sonraki hedefi olacak kadar şanssız olan herkes için kesin bir kıyamet demektir. 


İsim: Nightbird.


Unvan: Terrorcon ninja.

Tehdit Seviyesi: Hedeflerini korkutucu bir yetenekle katleden en iyi katil.

Dönüşüm: Simsiyah Nissan Skyline GTR R33, uygun gölgeli, mat bakır aksamlı.

Genel Davranış: Diğer Terrorconların yöntemleri acımasız ve tehditkarken Nightbird’ü düşmanı için ürkütücü yapan şey gayretsiz uzmanlığıdır.

Son Amaç: Nightbird, Scorge’e sadık bir şekilde hizmet eder ve kana susamış takımının berbat amaçlarına ölümcül gücü ve amacıyla hizmet etmek için varlığını sürdürür. Yaklaşımı Terrorcon liderinden daha ölçülü olsa da uygulamasında onun kadar tehlikelidir.

Savaş Yetenekleri: Çift katana ve kurbanlarına ölümcül, sessiz darbelerle saldırma yeteneğiyle donanmış Nightbird, çok geç olana dek geldiğini anlamayacağınız bir düşmandır


İsim: Battletrap.


Unvan: Elit Terrorcon gözcüsü ve infazcısı.

Tehdit Seviyesi: Kargaşa için özel olarak yapılmış bir makine.

Dönüşüm: Kan portakalı ve siyah GMC. Arka vinci, yendiği düşmanlarının karkaslarını götürmeye de yarar.

Genel Davranış: Tehditkar, acımasız, kana susamış olan Battletrap evrene gelen en kötü ve rezil avcı ekibinin bir parçası olmaktan gurur duyar.

Son Amaç: Tüm Terrorconlar gibi Battletrap da karanlık güçlere, Decepticonlardan bile daha insan dışı bir kötülüğe hizmet eder. Görevleri yok etmek, yöntemleri de varlıkları kadar kabus gibidir ve yaptıkları işte azimli bir şekilde etkilidir.

Savaş Yetenekleri: Battletrap, savaşın içselliğinden ve öfkesinden keyif alır. Scourge tarafından kendisine iletilen emirleri hevesle yerine getirir ve cezaları sevinçle uygular.




İLAH


İsim: Unicron.


Unvan: Gezegen tüketici

Tehdit Seviyesi: Tekrarlayalım - Unicron dünyaları yer ve her zaman açtır.

Dönüşüm: Unicron, sindirdiği ekosistemlerinin enerjisini, çoklu evrenin en sınırsız gücü olmak için kullanır. Tam olarak iyi bir güç de değildir.

Genel Davranış: Kötülüğün vücut bulmuş hali olarak Unicron’un en anlayışlı lider olduğunu söyleyebiliriz. Terrorconların keşfettiği gibi herhangi bir görevinde başarısız olursanız kötü bir bedel ödersiniz. 

Son Amaç: Unicron’un ana fonksiyonu, kaos ve enkaz getirmektir. Scourge’ü ve Terrorcon ekibini uzayda ve zamanda bir portal açacak olan bir anahtarı bulmak üzere göreve göndermesi iğrenç planlarının sadece başlangıcıdır.

Savaş yetenekleri: Unicron, o kadar büyük bir ilahtır ki başka dünyaları ve üzerlerindeki tüm hayatı tüketebilir.


Filmin mmknmrtb notu:   55   /100