9.12.22

Kurak Günler

 


Emre, Yanıklar kasabasına yeni tayin olmuş çiçeği burnunda bir savcıdır. 

Bekleyen işlere büyük bir ciddiyetle sarılan Emre, başta belediye başkanı Selim Bey olmak üzere kasaba eşrafı tarafından büyük bir saygıyla karşılanmıştır. 

Ancak bu hoş karşılamaya rağmen ilk günden itibaren bazı tuhaflık ve gerginlikler yaşanır. 



Belediye başkanlığı seçimleri yaklaştıkça kasabadaki gerginlik iyice artar. 

Emre, siyasi çekişmelerde taraf olmak istemese de ona karşı yükselen homurtular, onu yavaş yavaş kasabanın muhalif gazetecisi Murat'a yaklaştırır ve genç savcı kısa süre sonra kısır bir döngüye sıkışıp kalır.

Kurak Günler, bir süredir kuraklık sorunuyla boğuşan Yanıklar kasabasına yeni atanan genç savcı Emre ile belediye başkanı Selim ve avukat oğlu Şahin, yerel gazeteci Murat ve kasabanın eşrafı arasında yaşanan çekişmeleri konu alıyor.




Kurak Günler, 9 Aralık'ta sinemalarda..


Yazan & Yöneten: Emin Alper

Oyuncular: Selahattin Paşalı, Ekin Koç, Selin Yeninci, Erol Babaoğlu, Erdem Şenocak, Sinan Demirer, Nizam Namidar, Ali Seçkiner Alıcı, Eylül Ersöz

Tür: Dram

131 dk



Filmin mmknmrtb notu ::


"İçki tüm kötülüklerin anasıdır." sözünün gereğini yapmayarak, rakı şişesinde balık olmaya azmetmiş insanların başına neler gelebileceğini, gencecik bir cumhuriyet savcısını bile kötü yollara düşürebileceğini anlatan ibretlik bir film bu..

Bu bir şakaydı tabii..


İllaki içki şişesinin içinden vaziyete bakacak olursak eğer, benim şu anda uydurduğum "İçki tüm kötülüklerin aynasıdır." sözü, filme daha bi cuk oturuyor sanki.. 

"Zaten buna ezelden teşne olan halkı kolayca kandırarak iktidarı ele geçirenler, insanları koyun sürüsüne çevirmeyi, kaynakları sömürmeyi sürdürürken; bu arada doğanın mahvolması, nesillerin yok olması falan umurlarında bile olmayacaktır." gerçeğini net bir biçimde ortaya koyan film; güçlerini 'ölümcül' bir zulüm silahına dönüştüren muktedirlerin, karşılarında konumlanan tek engel olarak gördükleri -polisi, savcısı ve yargıcıyla- adalet mekanizmasına da çökerek iyice semirmelerine dikkat çeker.. 



Kendileri gibi düşünmeyenlere, biat etmeyenlere yaşama hakkını bile çok gören bu zalimlere, halk ve hak düşmanlarına kim ya da kimler dur diyebilecektir?

Bu soruya verilecek yanıt pek net değildir, olumlu bir yanıt verebilmek de pek mümkün değildir; ama sonuç ne olursa olsun, bu gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunanlarla mücadele etmekten, onlara direnmekten başka bir seçenek de yoktur..

Öte yandan, hatırlamak ve umudu diri tutmak da şarttır; ki, gecenin en karanlık ânı, şafağa en yakın ânıdır!.


85   /100



1 yorum:

  1. Adsız15.12.23

    Bu kadar kötü film olur. Gereksiz ve zaman kaybı. Filmde konu yarım bırakılıyor ve öylece bitiyor

    YanıtlaSil