2.9.22

Beast / Canavar




Bazen, çalıların hışırtısı gerçekten bir canavardır.


Idris Elba (Hızlı ve Öfkeli, Hobbs ve Shaw, The Suicide Squad) bir baba iki genç kızının bozkırda kendilerini devasa bir aslan tarafından avlanırken buldukları, heyecanlı, yeni gerilim filminde rol alıyor.

Elba, Dr. Nate Daniels’ı canlandırıyor. 

Dr. Nate Daniels yeni dul kalmış ve karısıyla ilk tanıştıkları yer olan Güney Afrika’ya dönüyor. 



Uzun süre önce planlanan gezide kızlarıyla birlikte eski bir aile dostu ve vahşi hayat biyoloğu Martin Battles’ın (Sharlto Copley, Russian Doll series, Malefiz) yönettiği bir doğal hayat alanına gelirler. 

Ama yaraları sarmak üzere başlayan yolculuk, kana susayan, kaçak avcılardan kurtulmuş, insanları artık düşman olarak gören ve peşlerine düşen bir aslandan kurtulmak için korkunç bir mücadeleye dönüşüyor. 



Iyana Halley (Sessiz Kalma, This is Us dizisi), Daniels’ın 18 yaşındaki kızı Meredith’i, Leah Sava Jeffries (Rel dizisi, Empire dizisi) 13 yaşındaki kızı Norah’ı canlandırıyor.

İçgüdüsel, deneysel yapımcı Baltasar Kormákur, Everest ve Universal Pictures’ın 2 Guns and Contraband filmlerinin yönetmeninden gelen Beast / Canavar filminin yapımcıları Girls Trip, Zor Biraderler serisi ve ABD gişelerinde 1 numaradan açılan Night School, No Good Deed ve Think Like a Man gibi on filmin yapımcısı Will Packer, Will Packer Productions’ın başkanı James Lopez ve Baltasar Kormákur. 

Jaime Primak Sullivan’ın orijinal hikayesinden filmin yazarı Ryan Engle (Rampage Büyük Yıkım, Non-Stop) idari yapımcılar Jaime Primak Sullivan ve Bernard Bellew.



Beast / Canavar, 2 Eylül'de sinemalarda..


Yönetmen: Baltasar Kormákur

Yazarlar: Ryan Engle

Yapımcılar: Will Packer, James Lopez, Baltasar Kormákur

İdari Yapımcılar: Jaime Primak Sullivan, Bernard Bellew

Oyuncular: Idris Elba, Sharlto Copley, Iyana Halley, Leah Sava Jeffries





HİKAYE

İnsana ve canavarın karşı karşıya olduğu hikayeler, en az hikayelerin kendisi kadar temel, heyecanlı ve kalıcıdır. Yunan mitolojisinden Theseus ile Minotaur, Perseus ile Medusa, Moby Dick, Denizler Altında 20.000 Fersah gibi ünlü romanlar ve tabi ki Jaws, King Kong, Anakonda, Jurassic Park ile Stephen King’in Cujo filmleri gibi. 
İdari yapımcı Jaime Primak Sullivan, gişe rekortmeni filmlerin yapımcısı Will Packer’ı “Aslan ile Cujo” filmi yapma fikriyle aradığında Packer hemen kabul etmiş. “Olağanüstü bir fikir olduğunu düşündüm. Hangi hikaye olacağını, karakterlerin kim olacağını, hepsini kiminle bir araya getireceğimize karar vermemiz gerekiyordu. Ama Aslan ve hayatta kalma mücadelesi olan gerilim filmi beni heyecanlandırdı.”
Packer ve yapımcı James Lopez, karakterleri ve hikayeyi, Primak Sullivan’ın sürükleyici önermesi etrafında inşa etmek için 2018’deki hit gerilim filmi Breaking In’de birlikte çalıştıkları senaryo yazarı Ryan Eagle’a yönelmişler. 





Senaryo 


Senaryo, bir babanın ailesini koruma mücadelesini konu alan büyük, aksiyon dolu bir gerilime dönüşmüş. Packer şunları söylüyor; “Canavar, kızlarıyla duygusal olarak zor bir durumda olan bir babayı konu alıyor. Afrika kıtasına adım atmadan önce tehlikede olan bir aile. Bir baba ve iki kızı annelerinin kanserden ölümünden sonra bir dönüşüm yaşıyorlar. Acı çeken, hayal edilemeyecek bir şey yaşayan bir aileniz var ve olasılık dışı şartlar bir araya gelerek onları bu aslanın yoluna çıkarıyor. Şimdi ölümcül bir tehlikedeler ve hayatları için savaşmak zorundalar.”

Senaryo geliştirme sürecinde aslanların kaçak avcılarla yaşadığı ölüm kalım savaşlarını keşfetmişler ve ona da hikayede yer vermişler. “İnsan açısından, imkansız bir durumda kalanların hayatları için savaştıklarını, bu tehditten kurtulmak için her şeyi yaptıklarını düşünüyorsunuz. Ama aynı zamanda aslan için de bir kendini koruma sınavı var. 
Avcılar sürünün diğer üyelerini öldürerek alfa aslanlardan başıboş aslanlar yaratıyorlar. Bu film aynı zamanda başıboş bir aslının gerçek düşmanı, biz insanları keşfettiğinde neler olduğunu da ele alıyor.”

Packer ve Lopez’in büyük bir aksiyonu çekebilecek ama aynı zamanda hikayenin derin duygusal alt metnini de yakalayabilecek bir yönetmene ihtiyaçları varmış ve İzlandalı, ünlü yönetmen Baltasar Kormákur’a teklif etmişler. Kormákur, filmin önermesinden ve vaadinden etkilenmiş. Aslında bu filmin çocukluğundan beri yapmak istediği film olduğunu düşünmüş. “Ben bir hayvanseverim. Kırlarda atlarımla dolaşırım. Çocukken bile Afrika aslanlarının resimlerini keserdim. Anneme Canavar’ı söylediğimde eski bir defteri çıkardı ve ‘Bu filmi yapma nedenin bu olabilir.’ Dedi.”

Konuşmalarının başından itibaren Packer, Lopez ve Kormákur için, Idris Elba’nın canlandırdığı baba, Dr. Nate Daniels’la başı boş aslan arasında bir final savaşı yapmak önemliymiş. Kormákur şunları söylüyor; ”Benim fikrim tek bir çekim olarak yapmaktı. Çok zor olacağını biliyordum. Filme sığması gereken büyük bir aslana ihtiyacımız vardı. Her anda Idris’in vücudunun aslan tarafından taşındığını, parçalandığını ve fırlatıldığını görmeliydik. VFX’in en zoru olacağını biliyordum. Ama gerçekçi ve acımasız olması için aslanın ve Idris’in karakterinin gerçekçi olması gerek. İkisi arasındaki herhangi bir etkileşimin çok iyi düşünülmüş ve adeta ikisi arasında koreografisi yapılmış bir dans gibi olmalıydı.”

Film yapımcıları ayrıca, filmi gerçeğe bağlamak ve dehşetin dayanılmaz bir şekilde gerçekçi hissedilmesini sağlamak için filmi Güney Afrika’da çekmeye karar vermişler. Packer şunları söylüyor; “Baltasar bu film etrafında enerji yaratma konusunda muhteşem bir iş çıkardı. Tehlikedeki bir ailenin olacağını biliyorduk ve Güney Afrika’nın derinliklerinde çekim yapmak gibi çok özel bir karar verdik. Bu yeşil ekran değil. ABD’deki bir şehrin ortasındaki stüdyoda çekilmedi. Size orada olduğunu hissettiren geniş çekimler yapabilmek için ortamda çekmek istedi.” 
Ayrıca Kormákur, izleyici de filmin deneyimi içine almak, bize de ekranda izlediğimiz karakterler gibi sıkışmışlığı ve dehşeti hissettirmek istemiş. Şunları söylüyor; “Aslan her zaman karakterlerin bakış açısından görülüyor. Her zaman onlara doğru geldiğini görüyorsunuz. Kesip atamıyorsunuz. Karede kalıyorsunuz. Bütün büyük aksiyon sahnelerinin öyle yapılmasını istediğimi biliyordum. Bu, şüpheyi ve bu durumda kalmanın heyecanını arttırıyor.”

Packer, Kormákur’un inancından ve adanmışlığından etkilenmiş. Şunları söylüyor; “Baltasar’ın ‘Bu dünyanın içindeki izleyiciye götürebileceğim bir vizyonum var.” Deme şekli. Çekimde Bakış Açısı tekniğini kullanmaya karar verdi. Uzun çekimler kullanıyor ve siz de bir bakış açısında oluyorsunuz. Gerçekçi kılıyor. Bu filmde tamamen Baltasar’a özgü bir kinetik enerji var. Balt şunları söylüyor; “O anın içindeymiş gibi hissetmenizi istiyorum. O gerilimin somut olmasını istiyorum. Kamera hareket ettiğinde sizin de hareket etmenizi istiyorum. Nate başını çevirdiğinde kamera da çeviriyor. Kameranın döndüğü ve aslanın arkada olduğu, sizin de dönüp ‘Arkamızda ne var?’ diye düşündüğünüz anlar var.”
Film boyunca bu aslanın sadece önce insanlar saldırdığı için saldırdığı çok açık. Duygu ve aksiyon yüklü heyecanları için Canavar ayrıca tasarımıyla da bize dünyamızın vahşi hayvanlarını ve yerlerini korumanın ve saygı göstermenin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Filmin başı boş aslanı bunları yapmadığımız zamanı temsil ediyor ve doğa bize karşılık veriyor.







KARAKTERLER


Dr. Nate Daniels : Idris Elba


Idris Elba’nın canlandırdığı Dr. Nate Daniels, Bozkırdan karısıyla birlikte ABD’de yeni bir hayat kurmak için ayrılmış olsa da Güney Afrika çocuğudur. Bozkırın yabani güzelliklerini hayal eder ve iki kızı Meredith ve Norah’yla birlikte merhum karısını anmak üzere ülkesine döndüğünde nihayet döngüyü tamamladığını hisseder.
Nate, kızlarını doğdukları andan itibaren bildiği verme şekliyle ve tüm varlığıyla sevmiş. Ama karısıyla ilişkisi yürümemiş ve ayrılmaları gerektiğini anlamışlar. Karısına kanser teşhisi konulunca ellerini başkalarını iyileştirmek için kullanan doktor en sevdiği insanı kurtaramamış. Şimdi doğa koruma alanında, kendilerine rehber olacak sadece içgüdüleriyle kalmışken, kızlarının yaşaması için hayatta kalmalıdır. Eğer bu olacaksa Meredetih ve Norah’nın ona tekrar güvenmeyi öğrenmeleri gerekmektedir.
Yapımcı Will Packer’la geçmişi 2007’nin This Christmas ve 2009’un Obsessed, filmlerine dayanan Elba, senaryoyla ilgilenmiş ve ilham almış. “Will ve ben ikimiz de bizi zorlayan projeleri severiz. Bu senaryoyu bana getirdiğinde ‘Gerçekten mi Will? Tamam. Bunu yapıyoruz…’ dedim. Daha önce gerilim filmleri yaptık ama bu farklı bir dünyaya adım atıyor. Aşırı heyecanlıydı ve senaryo sadece iyi değildi aynı zamanda tatmin ediciydi. Bu film kolektif olarak bir araya geldiğimizden daha da iyi oldu. Baltasar, zaten iyi olanın üzerine ekledi ve zenginleştirdi. Benim için kolaydı.”
İzleyicilerin deneyimlemesi için çok heyecanlı. “Bence bu bir ilk. Daha önce kötü karakterlerin canavar veya hayvan olduğu filmler izledik. Bizim kahramanlarımız da kovalanıyor ama bu film gerilimle aile dinamiklerini bir araya getiriyor. Gerilim yolculuğu durmuyor.”

Meredith “Mare” Daniels : Iyana Halley


Iyana Halley’nin canlandırdığı ve ölmüş annesi gibi yetenekli bir fotoğrafçı olan Meredith, babasının verdiği ve tutmadığı sözler görmüş. 18 yaşındaki kız, annesinin kanserden ölüşünü, umutsuzluk içinde izlemiş ve Nate’e bir daha asla güvenmeyeceğine yemin etmiş. Babası ailelerini koruyacağına yemin etmiş ve bu yemini hem doktor hem de baba olarak tutmadığını görmüş. Güney Afrika aile seyahatini de gönülsüzce kabul etmiş çünkü annelerini, onun için kutsal olan ülkesinde onurlandırmayı ummuş. Ama aslan kendilerine saldırmaya başladığında Meredith’in de öfkesine ve kaybına tutunmakla ölümcül tehlikeden çıkmaları için rehberlik edecek olan babalarına güvenmek arasında bir seçim yapmaya zorlanıyor.
Meredith’in ilk başta babasına karşı olan soğuk yaklaşımı, Halley’in yönetmen Baltasar Kormákur’la birlikte incelediği derin bir acıyı saklıyor. “Balt, Mare gıcık değil. Sadece depresif çünkü çok şey yaşıyor, dedi. Bu da karakteri daha çok geliştirmeme yardımcı oldu. O sadece annesinin ölümüyle ve aile hayatıyla başa çıkmaya, babasıyla olan ilişkisini düzeltmeye çalışan bir genç. Çok güçlü bir iradesi var ama yine da babasına saygı duyması ve o ilişkinin kız kardeşiyle birlikte de yürümesini sağlaması gerekiyor.”
Zorda kaldığında ise babası kadar cesur biri. Daniels’ın aile dostu, yabani hayat biyoloğu Martin Battles (Sharlto Copley) çalılıkta yaralandığında aslan hâlâ yakınında olduğu için Martin, aileye telsizle uzak durmalarını bildiriyor. Nate, Martin’in isteğine uyduğunda Meredith kızıyor ve Martin’i kendisi ulaşmak istiyor. Halley şunları söylüyor; “Mare babasının yeterince çaba göstermediğini düşünüyor. Ona annesinin öldüğü ve babasını elinden geleni yapmamakla suçladığı zamanları hatırlatıyor. Martin’in acı çektiğini ve yardıma ihtiyacı olduğunu bildiği için harekete geçiyor ve yanına gidip kurtarmaya çalışıyor. Ona göre Martin, annesiyle ilgisi olan biri, annesinin çocukluk arkadaşı. Yardım etmek istiyor çünkü annesinin de öyle yapacağını biliyor.”

Norah Daniels : Leah Jeffries 


Leah Jeffries’in canlandırdığı, annesinin zarafetine ve babasının zekasına sahip olan 13 yaşında Norah, ablası Meredith’in tam zıddı ve Meredith’le babaları Nate arasında sık yaşanan gerilimi yumuşatmak için mizahı ilk kullanan kişi. Meredith’ten küçük olsa da ebeveynlerinin evliliğindeki zorlukları Meredith’ten daha iyi anlıyor gibi görünüyor ve bunun sonucu olarak da annesinin ölümünden dolayı babasını suçlamıyor.
Aile, araçlarında mahsur kaldığında ve başı boş bir hayvan tarafından avlanmak üzere olduklarında Norah, ailesinin kaçışı için çok değerli biri olduğunu kanıtlayacak. 
Jeffries için Güney Afrika’da, özellikle de kırsal Limpopo bölgesindeki koruma alanında çekim yapmaya hayran olmuş. Şunları söylüyor; “Çok fazla tepe ve dağ vardı. Her şey çok güzeldi. Özellikle de gün batımı. Koruma alanına gittiğimde güneş tam dağın üstündeydi. Dağa çıktığımda güneş dağın içindeydi ve çok güçlü görünüyordu. Sanki iki dağ güneşi tutuyor gibiydi. Fotoğraf çektim mi emin değilim çünkü odaklanmakla çok meşguldüm. Çok güzeldi.”
Jeffries, ayrıca çekimlerin ilk haftasında kamera önündeki babası ve ablasıyla da yönetmenleri Baltasar Kormákur’un isminin de yer aldığı bir hip hop şarkısının da yardımıyla bağ kurmuş. “Bay Elba bir anda geldi ve ‘Yo Ben karabiberim. Ben tuzum. Balt’la filmler yaparım!’ dedi. Sonra Iyana da katıldı ve o da aynı sözleri söyledi. İkisi de bana rap yaptırmaya çalışıyordu. Utangaç olduğumu söylemiyorum. Sadece önce havaya girmem gerekiyor.”





Martin Battles : Sharlto Copley


Sharlto Copley’in canlandırdığı Martin Battles, Nate Daniels’a kardeşi kadar yakın biri. Koruma alanının müdürü, yabani hayat biyoloğu ve ateşli bir kaçak avcı karşıtı olan Martin, anavatanı olan Güney Afrika’da tek bir yaklaşımla hayatta kalmış; insanlar, doğayı yenemez. Asla.
Koruma alanında yabani hayatı korumakla uğraştığı yıllarda Martin, daha önce hiç Daniels ailesiyle birlikte karşılaştıkları gibi acımasız bir öfkeyle insanlara saldıran bir aslan görmemiş. Aslanın hayatta kalma ihtiyacının ötesinde kendi alanını gasp eden, sürüsünü katleden insanlardan intikam alma isteği içinde olduğunu düşünüyor.  
Yönetmen Baltasar Kormákur, Güney Afrikalı Martin Battes’a rol vermeyi çok istemiş ve rolü kabul ettiğine memnun olmuş. Şunları söylüyor; “Birkaç yıl önce Sharlto’ya District Nine’da rastladım ve muhteşem olduğunu düşündüm. Oyunculuğundaki yabanilikten çok etkilenmiştim.” Kormákur, bu tür bir korkusuzluğun Copley’in Framestore tarafından görsel efektler dünyasına taşınan göz alıcı aslanlar arasında oyunculuk yapabileceğine işaret ettiğini düşünmüş ve haklı da çıkmış. “İlk çekimlerden birinde aslanı gördüğünüzde Martin gidip sarılıyor ve hepsi tek bir çekimde yapıldı. Buna bu aslanların gelmesi ve ona doğru gitmesi de dahil. Çekimleri birleştireceğimizi düşünmüştük ama ‘Hayır, hepsini en iyi ışıkta çekeceğim.’ diye karar verdim. Gördüğünüz tam bir çekim ve hepsi dört buçuk dakika sürüyor.”

Kees : Martin Munro 


Adamları bozkırı yasa dışı avlanma alanlarına dönüştürmüş olan acımasız, ahlaksız Hollandalı “avcı” Kees, Martin Munro (Warrior)'yu canlandırıyor. Kees, Güney Afirakı paralı ekibinin düşünce yapısını bozmuş, halklarının ve kabilelerinin Beyazlar’dan özgür ve bağımsız olması için gereken bir iş yaptıkları konusunda onları kandırmış. 
Kıtada katliam yaptığı yıllar boyunca devasa, başı boş aslan gibi hiç böyle vahşi, kurnaz ve yılmaz bir hayvanla karşılaşmamış. Aslan Kees’in yaptığı her hareketi hissediyor. Kibirli, kuruntulu ve kendi gücüyle sarhoş olan Kees, bu nefret dolu aslanı tek başına yenebileceğine inanıyor. Yanılıyor.






BAŞIBOŞ ASLAN

Baobab ağaçlarının uzaktaki korusunda, maymunların, antilopların, ağaç yılanlarının, çitaların ve fillerin aşağısında yer alan göçebe aslan, kurbanlarının gece yarısının örtüsünde avlıyor. Sürüsünü, içgüdüsel olarak ne pahasına olursa olsun koruması gereken aslanlar kaçak avcılar tarafından katledilmiş. Artık tek başına, onları öldüren hayvanı avlıyor, insanları.
Canavar filmindeki başı boş aslan bir araba uzunluğu kadar boyu, futbol topu boyutundaki pençeleriyle devasa. Bozkırın en kral hayvanı şimdi, aynı zamanda en ölümcül hayvanı. 
Aslan, son teknoloji CGI kullanılarak yaratılmış ve tasarım ve çekim açısından önemli zorluklara yol açmış. Yapım sırasında oyuncuların ve yapımcıların görsel referans olarak aslanın fiziken temsiline ihtiyaçları olmuş. Yönetmen Baltasar Kormákur şunları söylüyor; “Çoğu zaman bize anı vermek üzere gri tişörtlü, iri bir dublör kullandık. Aslanımızın kafası kadar kocaman bir şapkası vardı. Bu da bize aslanın ne yapıp ne yapamayacağı konusunda referans sağladı. Sonra temiz olması için onsuz çekim yaptık. Bir sahnenin tamamını yaparken bu daha da tuhaf oluyor. Artık aslan yok ama bir aslana tepki veriyorsunuz.”

Ama Kormákur bu deneyimi sevmiş. “Bana alet kutuma koymak için başka bir alet verdi. Enrik Pavdeja’yla (Hurassic Park Yıkılmış Krallık) birlikte çalıştım. Müthiş bir görsel süpervizördür ve animatör ekibi Framestore’dan. Hem sette hem de bir yıla yakın filmin post prodüksiyonunda çalıştılar.” 
Yapımdakilerin hepsi aslanın özellikle saldırıya uğrarken nasıl olacağının dinamiklerine odaklanmışlar. Idris Elba şunları söylüyor; “Baltasar ve ben, referans olarak neredeyse soyu tükenmiş olan dev Berberi aslanından bahsettik. O şey arabaya vurduğunda arabanın hareket ettiğini hissedebiliyorsunuz. Sıradan bir aslan değil. Bu aslan devasa. Bir arabanın diğerine çarpması gibi. İzleyiciye aslanın ölçeğini ve gücünü hissettirmek için çok zaman harcadık. Aynı zamanda son derece zeki ve hesaplı bir yırtıcı.”
Kerry Greg (Yenilmezler Ultron Çağı) yönetimindeki dublör ekibi, yaratıklarla, görsel ve ses efektleri departmanlarıyla yakın çalışarak dövüşlerin sonuna kadar bir aslanla insan arasındaki gerçekçi bir dövüş olması için çalışmış. Nate Daniels ile aslan arasındaki son karşılaşma Güney Afrika’nın Kuzey Cape bölgesinde çekilmiş. Yapım o kadar kuzeydeymiş ki neredeyse artık Güney Afrika’da değillermiş. Kormákur şunları söylüyor; “Nambiya sınırındaydı. Bazı çekimlerde hem Güney Afrika’yı hem de Nambiya’yı görüyorsunuz.”

Aslanların insanlarla etkileşime girdiği hiçbir sahne gerçek aslanlarla çekilmemiş.

Çekimlerde hiç aslan kullanılmamış. 

Gerçek aslan görüntüleri sadece görsel referans amaçlı kullanılmış. 

Ana aslan ve diğer aslanlar daha önce hiçbir filmde kullanılmamış olan, son teknoloji, modern görsel efektlerle yapılmış. 

Bu filmin yapımında kesinlikle hiçbir hayvana zarar verilmemiş.






MEKANLAR

Canavar, Güney Afrika’da Limpopo eyaletinde, Kuzey Cape ve Cape Town’da çekilmiş. Yapımcı James Lopez şunları söylüyor; “Bu bölgeye bu boyutta bir yapım getirebildiğimiz için gururluyuz. Böyle bir yapımın bu bölgedeki insanlar üzerindeki etkisini ilk elden gördük. Hikâye, bir koruma alanında geçiyor ve çekim yapmak için farklı mekanlar hakkında görüştük. Güney Afrika listede birinci sıradaydı. Güney Afrika’daki film sektörü güçlü. Buradaki topraklara dokununca, bölgeyi keşfedince ve Güney Afrika’nın film camiasının neler sunabileceğini görünce doğru kararı verdiğimizi biliyorduk.” 
Ayrıca çekim yapılan doğal ortamları korumak istemişler. Nate Daniels’ın (Idris Elba) suvattaki bir sahnesi için yapım ekibi gerçek bir suvat yapmış ve böylece hayvanlar tarafından kullanılan suvatı rahatsız etmemişler. Yapım tasarımcı Jean-Vincent Puzos ve ekibi suyu getirmiş, ağaçların ve kayaların olduğu bir alan düzenlemiş. Bu da suya kusursuz bir çizgisi olan son derece büyük bir göl gibi bir ayna efekti vermiş.
Yönetmen Baltasar Kormákur için Güney Afrika’nın “Hollywood” versiyonunu değil de gerçekçi bir Güney Afrika sergilemek önemliymiş. Nambiyalı kostüm tasarımcı Moira Anne Meyer, Güney Afrika’da yaşıyor ve köylülerin ve kaçak avcıların özgün gardıroplarına zengin, kültürel referanslar getirmiş. 
Canavar filminin oyuncu kadrosu farklı ülkelerden gelse de yapımcılar için yardımcı oyuncuların çoğunun Güney Afrika’dan olması önemliymiş. Lopez şöyle söylüyor; “Filmde bazı Venda dili duyacaksınız. Filmin çekildiği Güney Afrika’nın kuzeydoğu bölgesinde konuşulan yerel dillerden biridir. Ayrıca gerçek şehir ve lokasyon isimlerini kullandık. Oyuncu kadrosu, lehçe ve köyün mimarisi konusunda onurlandırdık. Bunların hepsi de hikayeye sadık kalarak yapıldı.”

Güney Afrikalı oyuncu kadrosunda yer alanlar; LIYABUYA GONGO, DANIEL HADEBE, THAPELO SEBOGODI, CHRIS LANGA, MDUDUZI MAVIMBELA, CHRIS GXALAB, TAFARA NYATSANZA, RONALD MKWANAZI, NALEDI MOGADIME and THABO RAMETSI. 


GÜNEY AFRİKA’DAKİ KAÇAK AVCILIĞIN GEÇMİŞİ

Güney Afrika’nın korumalı milli parkları ve diğer yerlerdeki yabani hayatta kaçak avcılık devam eden bir kriz.

Güney Afrika’nın Orman, Balıkçılık ve Çevre Bakanlığı’na (DFFE) göre 2019’da 2014’den fazla kaçak avcılık aktivitesi olmuş. Bu sayı, 2020’de 1573’e çıkmış ve bu da kısmen pandemi nedeniyle kaçak avcıların hareketliliği kısıtlandığı için olmuş.

Asya’nın bazı kesimlerinde aslan kemikleri, pençeleri ve dişleri genellikle kaplan kemikleri olarak pazarlanıyor ve kaçak avcılar için oldukça kârlıdır.

2019’da üreticilerin kafeste aslan yetiştirmesi, uzuvları için öldürmeleri veya turistlerin spor olarak kafeste yetiştirilmiş aslanları avlanabilmesi için “yasal avlar”da kullanmaları hâlâ yasakmış.

Yüzyıl önce Afrika’da 200 binden çok aslan yaşıyordu. Bugün 20 binden azlar. %90 azalma var.

Bugün 26 Afrika ülkesinde aslanların soyu tükenmekte ve bölgelerinin %95’inde ortadan yok olmuştur.


Filmin mmknmrtb notu :: 


Karakterlerini dramatik bir geçmişle ete kemiğe büründürme çabası, bilgisayar mamulu aslanların handiyse kusursuzluğu ve -aslanlı dövüşlerin komikleşen abartısı bir yana- korkuyla karışık gerilimli sahnelerle yarattığı tüm etkileyiciliğine karşın bu filmin gizleyemediği hınzırca şu art niyet o kadar belirgin ki: "Kanka, kocaman bir aslanın 'canavar' olduğu, insanları parça pinçik yaptığı, sonunda da layığını bulduğu bir film projem var, ama biliyosun durumlar eskisi gibi değil, doğaseverlere, hayvanseverlere rağmen böyle bir işe kalkışamayız, alimallah canımıza okurlar, filmlerin sonuna 'Bu filmin yapımında kesinlikle hiçbir hayvana zarar verilmemiş' yazısını keyfimizden koymuyoruz. Ama şu kardeşin bi yolunu buldu, yani günah keçisini buldu: Kaçak avcılar! Onlar vahşice aslanları öldürür, aslanlar da.... nasıl? Heh hheh hee.." 

58   /100