12.6.22

Jurassic World Dominion / Jurassic World: Hakimiyet



Bu yaz, iki nesil ilk kez bir araya gelirken, Jurassic Devri'nin destansı sonunu deneyimleyin.

Tüm dünyayı kapsayan cesur, doğru zamanında ve nefes kesici yeni bir macera olan Jurassic World Dominion / Jurassic World Hakimiyet’te Chris Pratt ile Bryce Dallas Howard’a Akademi® ödüllü Laura Dern, Jeff Goldblum ve Sam Neill eşlik ediyor.

Jurassic World’ün mimarı ve yönetmeni Colin Trevorrow’dan gelen Hakimiyet, Nublar’ın yok edilmesinin dört yıl sonrasında geçiyor. 

Dinozorlar artık tüm dünyada insanlarla birlikte yaşıyor ve avlanıyor. 

Bu hassas denge, geleceği yeniden şekillendirecek ve insanların artık tarihin en korkunç yaratıklarıyla paylaştıkları gezegeni uç yırtıcılara bırakıp bırakmayacaklarını belirleyecek.



Universal Pictures ve Amblin Entertainment’tan Jurassic World Hakimiyet, değeri 5 milyon doların üstünde olan seriye keşfedilmemiş topraklar, hiç görülmemiş dinozorlar, tehlikeli aksiyon ve şaşırtcı görsel efektler getiriyor.

Filmde yer alan yeni oyuncular DeWanda Wise (She’s Gotta Have It), Emmy adayı Mamoudou Athie (Archive 81), Dichen Lachman (Agents of S.H.I.E.L.D.), Scott Haze (Minari) ve Campbell Scott (İnanılmaz Örümcek Adam 2). 



Filmde rolünü tekrarlayan oyuncular arasında Dr. Henry Wu rolüyle BD Wong, Franklin Webb rolüyle Justice Smith, Dr. Zia Rodriguez rolüyle Daniella Pineda ve Barry Sembenè rolüyle Omar Sy yer alıyor. 

Jurassic World Hakimiyet’in yönetmeni Colin Trevorrow, 2015’de 1,7 milyon dolar global hasılat yaparak rekor kıran Jurassic World’ü yönetmişti. 




Senaryo yazarları Emily Carmichael (Battle at Big Rock) & Colin Trevorrow. 

Hikaye yazarları Derek Connolly (Jurassic World) ve Trevorrow, uyarlanan karakterlerin yaratıcısı Michael Crichton. 

Jurassic World Hakimiyet’in yapımcıları, serinin ünlü yapımcıları Frank Marshall p.g.a. ile Patrick Crowley p.g.a. İdari yapımcılar efsanevi, serinin Akademi® ödüllü yaratıcısı Steven Spielberg, Alexandra Derbyshire ve Colin Trevorrow.

Universal Pictures ve Amblin Entertainment sunar, Perfect World Pictures iş birliğiyle, bir Colin Trevorrow filmi olan Jurassic World Dominion / Jurassic World: Hakimiyet, 10 Haziran'da sinemalarda..



Yönetmen: Colin Trevorrow

Senaryo: Emily Carmichael & Colin Trevorrow

Hikaye: Derek Connolly & Colin Trevorrow, uyarlanan karakterlerin yaratıcısı Michael Crichton  

Oyuncular: Chris Pratt, Bryce Dallas Howard, Laura Dern, Jeff Goldblum, Sam Neill, DeWanda Wise, Mamoudou Athie, BD Wong, Omar Sy, Isabella Sermon, Campbell Scott, Justice Smith, Scott Haze, Dichen Lachman, Daniella Pineda

Yapımcılar: Frank Marshall p.g.a, Patrick Crowley p.g.a.

İdari yapımcılar: Steven Spielberg, Alexandra Derbyshire, Colin Trevorrow

Tür: Epik Aksiyon Macera


Filmin 'kamera arkası' görüntüleri:

 



Sonsuza Dek Değişen Bir Dünya : Jura Devri’nin Sonu


Jurassic World filmlerinin çığır açmasıyla, tüm rekorları kırmasıyla ve global kültüre ve sinemaya neredeyse hesaplanamaz etkisiyle hiçbir film serisi bilim alanında Jurassic serisinin yaptığından daha doğrudan, daha derin, daha kalıcı bir etki bırakmamıştır. 

Steven Spielberg’ün 1993’teki ilk Jurassic Park filminin ardından paleontoloji bir daha hiç eskisi gibi olmayacaktı. Filmin paleontoloji danışmanı Edinburgh Üniversitesi Paleontoloji ve Evrim Profesörü Stephen Brusatte şunları söylüyor; “Jurassic Park, onlarca yıldır paleontolojinin başına gelen en önemli şey. Çünkü o film, bir nesil için dinozorları hayata döndürdü dinozorları daha önce hiç gösterilmediği gibi gösterdi. Toplumun dinozorlarla yeniden ilgilenmeye başlamasına neden oldu, birçok gencin paleontolojiye girmesine neden oldu. Alana daha çok para aktarılmasına yol açtı. Daha fazla üniversitenin dinozor dersi açmasını ve müzelerin dinozor sergileri yapmasına yol açtı. Hala bundan faydalanıyoruz. 

Dünyanın bir yerinde birilerinin ortalama haftada bir yeni bir dinozor türü bulduğu paleontolojinin altın çağındayız.  Bu durum on yıldan fazladır devam ediyor çünkü bunlar Jurassic Park nesli paleontologlar.”


Jurassic park nesli. Deyiş, ümit vaat eden paleontologları aşıyor ve birçok nesli kapsıyor. Michael Crichton’ın karakterlerine dayanan Jurassic Park ve Jurassic World filmleri neredeyse 30 yıldır son 29 yılda bir sinema salonunun eşiğinden giren her insana hayret, şaşkınlık, dehşet, heyecan ve neşe getirmiş. 2015’te seriyi Jurassic World’le yeniden tutuşturan ve o günden beri serinin mimarı olan yapımcı Colin Trevorrow’ın rehberliğinde ve serinin uzun soluklu yapımcıları Frank Marshall ve Patrick Crowley ile birlikte filmler neredeyse dünyadaki tüm ülkelerin kültürel DNA’sına işlenmiş.

Colin Trevorrow şunları söylüyor; “Bu filmlerle otuz yıldır kamp ateşi başında anlattığımız hikayenin birkaç bölümünü paylaşıyorum. Bu, Steven Spielberg ile Michael Crichton’ın birlikte yarattıkları dünya. Ben de Jurassic World Yıkılmış Krallık'ın yönetmeni J.a. Bayona, yazarlar ve çalışan herkesle birlikte üç filmin koruyucusu olma şansını elde ettim. Steven’a kendisinin ve iş birliği yaptığı kişilerin başlattığı bu hikayeyi, yeni neslin anlatmaya devam etmesine olanak verdiği için minnettarım.”


Jurassic World Hakimiyet, 30 yıllık eşsiz hikayenin sonu. Tasarımıyla daha önceki hiçbir Jurassic filmine benzemiyor. “Üçlemenin ortasında her şeyi değiştiren sarsıcı bir olay var. Dinozorlar adadan alınıyor ve daha büyük bir dünyaya bırakılıyor. Bunun sonuçlarını inceleyebilmek muhteşem bir fırsat. Jurassic World Hakimiyet, doğal dünyanın gücüne saygı duymamız için gereken fırsatla ilgili. Başarısız olursak biz de dinozorlar gibi yok olacağız. Biz sadece 2015’de Jurassic World’le başlayan hikayeyi bitirmiyoruz, 1993’te Jurassic Park’la başlayan hikayeyi de bitiriyoruz. Bu, anlatmak için efsanedeki tüm karakterlerin olması gereken bir hikaye.”

Film ilk kez Nublar Adası’nda değil de tüm dünyada geçiyor. Tarihte ilk kez serinin tüm bölümlerindeki karakterler, Jurassic Park’tan Dr. Ellie Sattler rolüyle Laura Dern, Dr. Ian Malcolm rolüyle Jeff Goldblum ve Dr. Alan Grant rolüyle Sam Neill, Jurassic World’den Owen Grady rolüyle Chris Pratt ve Claire Dearing rolüyle Bryce Dallas Howard ekranda bir araya geliyorlar ve 1993’ün Jurassic Park’ında rol alan ve şimdi de Jurassic World filminde de rol alan Dr. Henry Wu rolünde BD Wong’a katılıyorlar. Trevorrow için bu karakterler serinin bunca yıldır başarısının nedeniymiş. “bu karakterler zengin, drama da insani ve gerçek. Bu filmin en iyi versiyonu dinozorlar olmadan başarılı olanıdır.” 


Bu iki oyuncu kadrosunun birleşimi uzun zamandır planlanmış. Trevorrow şunları söylüyor; “Üçlemeyi Jurassic Park’tan karakterleri getirecek şekilde tasarladık. Jurassic World’de izleyiciyi aynı zaman diliminde olduğuna inandırmak için BD Wong vardı. Sonra Yıkılmış Krallık’ta Ian Malcolm’ı getirerek insanlara Malcolm’ın olaylara çok dikkat ettiğini gösterdik. Hakimiyet’te miras kadro da Claire ve Owen’la eşit olarak yer aldı. Onları bir tür denetimci, ebeveyn rolü için getirmedik. Onları gerçek, samimi ve korkunç bir maceraya getirdik.”

Yapımcı Frank Marshall: “Colin, bu karakterler ve bu dünya hakkında derin bilgiye ve anlayışa sahip. Bu da senaryonun her sayfasında ve filmin her karesinde görülüyor. Tüm dünyadan izleyicilerin deneyimlemesi için sabırsızlanıyoruz.” Diyor.

Hakimiyet’te seriye ilk kez, Trevorrow’ın ortak senaryo yazarı olarak, 2019’da Jurassic temalı kısa film Battale at Big Rock’ı yazan Emily Carmichael da katılmış. Hakimiyet hikayesini Jurassic World ve Yıkılmış Krallık yazarı Derek Connolly’yle birlikte oluşturan Trevorrow şunları söylüyor; “Emily Carmichael’la New York’ta The Book of Henry’yi çekerken tanıştım. Emily, Sundance’te müthiş bir kısa film yapmıştı. İzledikten sonra onu aradım. Hikaye anlatımını ve fikirlerini yakın buldum. Bu muhteşem kariyer yazar olarak başlamış. Bu da benim stüdyoya gidip birlikte çalışmak istediğim senaryo yazarı bu, diyebilmemi sağladı. Hikayeyi yazdıktan sonra çok yoğun olan Derek ve ben bunun yeni bir ses ve bakış açısı getirmek için bir fırsat olduğunu düşündük. Steven Spielberg’e ve stüdyoya Emily’yle birlikte çalışmamı destekleyip desteklemeyeceklerini sordum. Herkes kabul etti ve ondan sonra başladık.”


Carmichael için her düzeyde heyecanlı bir deneyim olmuş. “Harikaydı. Jurassic Park’ın farklı karakterlerinin sesini öğrenmek sürecin en heyecanlı kısımlarından biriydi. Ian Malcolm’ın “Iıh” ve “aa”larından Henry Wu’nun resmi konuşma tarzına kadar karakterlerin sözcükleri seçimini dinledim. Dr. Wu, başka birinin kullanacağı yerde bağlaç kullanmaz. Claire samimi. Ellie, canlı ve coşkulu ama bunu unutuyoruz çünkü aynı zamanda çok da sert. Genç karakterimiz Maise Lockwood ise hayata gelmeye başlıyor. Her karakterin konuşmasını, sözcükleri seçimini dinlemek ve repliklerini yazmak bir yazar olarak benzersiz ve çok heyecan vericiydi.” 

Senaryonun yapısı iki farklı hikaye çizgisinden oluşmuş. Biri Owen Grady, Claire Dearing ve Maisie Lockwood (Isabella Sermon) ile, diğeri de Dr. Ellie Sattler ve Dr. Alan Grant ile. Sonunda ikisi de Dr. Ian Malcolm, Dr. Henry Wu ve Kayla Watts (DeWanda Wise) ve Ramsey Cole (Mamoudou Athie) gibi yeni karakterler birleşecek ve güçlü ve tek bir hikayeyle ilerleyecek. Marshall şunları söylüyor “Colin, Emily ve Derek gerçekten öngörülmeyen bir şeyi başardılar. Bugüne kadar insanlar ve dinozorlar ayrıydı. Şimdi dünyamızın bir parçası oldular. Farklı jenerasyonlardan bu iki karakter grubunu doğal ve pürüzsüz bir şekilde bir araya getirmek müthiş ve güçlü bir başarı.”


Trevorrow, yapımcı arkadaşları vizyonlarına güvendiği için minnettar olmuş. “Universal ve Steven Spielberg, filmin oluşturduğumuz yapısına çok inandılar. Birbirine yaklaşan ve üçüncü bölümde birleşen iki hikayemiz var. Epik, sürükleyici bir hikaye. Bence tüm karakterleri tatmin edici biçimde onurlandırıyor. Sonunda bir araya geldiklerinde patlıyor.”

O patlayıcı birleşim (ve yeniden birleşim) Biosyn olarak bilinen gizemli ve güçlü biyo-teknoloji şirketinin, Dolomite Dağları’nın geniş vadisinde yer alan çok gizli yerleşkesinde oluyor. Biosyn, çığır açan genetik modifikasyonla dış dünyada ekinleri zararlı böceklerden ve hastalıklardan koruyan ve kendini dünyadaki açlığı çözmeye adamış, faydalı bir şirket olarak görülüyor. Şirket, dünyadaki serbest dinozorları toplamak ve bu güvenli vadideki merkeze, onları güvenli bir şekilde incelemek üzere getirmek üzere bir anlaşma yapmış. Ama araştırmalarının amacı ve niyeti kötü. Boş bir Barbasol kutusunu dinozor embriyolarının sözde kaçakçısı olan Dennis Nedry’ye verirken görmüştük. Biosyn şirketi genetik mühendis olarak Dr. Henry Wu’yu, şirketin dahi filozofu olarak da Dr. Ian Malcolm’ı görevlendirmiş. Farklı nedenlerle Owen Grady, Claire Dearing ve Kayla Watts ile Dr. Ellie Sattler ve Dr. Alan Grant’ın da yolları Biosyn Vadisi’ne düşüyor ve birlikte Biosyn’in yaptığı işin aslını ve gezegen için sarsıcı sonuçlarını keşfediyorlar.

Lewis Dodgson’ın geri dönüşü ve iki nesil kadronun bir araya gelmesi yapımdaki herkes için hem heyecanlı hem de etkileyici olmuş. Hakimiyet’in setindeki oyuncuların ve ekibin çoğu için film, hayatlarında ve kariyerlerinde şiirsel ve önemli bir tamamlanma anı olmuş. Seriye 2015’in Jurassic World filmiyle katılan yapımcı Patrick Crowley şunları söylüyor; “İnsanlar bir filme genellikle çocukken gördükleri önemli bir film nedeniyle giderler. Sette sorun, çoğu kişi onları neyin motive ettiğiyle ilgili cevaplar verecektir. Bizim setimizde daha çok film işine girmelerinde ilham kaynağının Jurassic Park olduğunu söylerler. Sonunda istediklerinin olması  çok güzel. 30 yıl sonra çocukken kurdukları hayali bire bir yapma fırsatını yakalamışlar.”



KARAKTERLER


Owen Grady : Chris Pratt


Jurassic World üçlemesi boyunca dinozor davranışı uzmanı Owen Grady, dikkat çekici bir şekilde gelişti. Chris Pratt şunları söylüyor; “Jurassic World’de Owen biraz asi. Kahramanlığının doruğundaydı ve aşkı yakınında tutuyordu. Yıkılmış Krallık’ta onu biraz sorumluluk alırken görmeye başlıyoruz. Şimdi Hakimiyet’te ise mecburiyetleri var. Bir baba ve koca. Tedbiri elden bırakıp eskisi gibi çılgınlıklar yapamaz çünkü ona güvenen daha çok insan var. Sadece kendisinin dışında, kendi macera anlayışının ötesinde yaşayacağı bir amacı var ve sevdiklerini güvende tutmak için umutsuzca çabalıyor.”

Hakimiyet’te Owen’ı gördüğümüzde o ve Claire Dearing (Bryce Dallas Howard), Maisie’yi güvende tutma çabasıyla Maisie Lockwood’la (Isabella Sermon) birlikte ücrada yaşıyor.

Aile başarılı bir şekilde gizlilik içinde başarıyla yaşasa da Maisie, biraz delirmeye başlıyor. Pratt şunları söylüyor “Şehre gitmek, keşfetmek ve kanatlarını açmak istiyor. Ama Owen ve Claire kimliğinden ve varoluşunun eşsiz doğasından dolayı bilim için değerli bir hedef olduğunu ve bu dev şirketlerin ondan kâr elde edebileceğini biliyor. O yüzden asıl amaçları onun barınmasını ve korunmasını sağlamak.”

Serideki zamanına bakınca Pratt, rol arkadaşı Bryce Dallas Howard ile kurduğu ilişki için minnettar. Pratt şöyle söylüyor; “Bryce çok iyi bir partner oldu. Ondan daha iyi bir film eşi bulamazdım. Çok iyi, düşünceli ısrarcıdır. İlk günden itibaren onunla çalıştığım için minnettardım ve bu seride bu karakterleri artık bir daha oynamayacağımızı düşünmek üzücü. Ama kesinlikle onunla son çalışmamız olmayacak. Birlikte tekrar çalışacağız.”

Pratt, yıllar önce Jurassic World serisine katıldığında karakterinin veya hikayenin nereye gideceğini bilmiyormuş ve kesinlikle Jurassic Park’ın miras kadrosuyla birlikte rol almayı beklemiyormuş. “Benim için bunun bir parçası olmak çok önemliydi. Sam, Laura ve Jeff’ten destek göreceğimizi umdum. Meşaleyi bize verdiklerinde yaptıklarımızdan memnun olduklarını umdum. Sanırım serinin bu final kutlamasında rol almaları da yaptıklarımızdan mutlu olduklarının en büyük göstergesi.”

Pratt, Universal’in ve film ekibinin yapım için katı Covid protokolleri oluşturması ve uygulaması hakkında şunları söylüyor; “Pahalı ve yapıma yepyeni bir departmanın eklenmesini gerektiriyordu. O dönemde ‘Gerçekten mi? Yapıma mı dönüyorsunuz? Güvenli olduğuna emin misiniz?’ dediler. Ben de ‘Dinleyin, bunu yapabilecek bir sektör varsa o da sinema sektörüdür’ dedim. Bir şeyin yapılması için kaynağı, iradesi, tutkusu ve zorunluluğu olan biri varsa film ekibidir. Bence tüm protokolleri yapan ve herkesin güvenliğini sağlayabilen ilk film yapımlarından biri olmamız insan ustalığının bir göstergesi.”

Jurassic World ile şimdiki zaman arasındaki sekiz yıl içinde sayısız olay olmuş ve Pratt, bu üçlemenin sonuna götüren her deneyim için minnettar. “Onca yıldır birlikte, insanların aşık olmasını, evlenmelerini, bebeklerin doğmasını izlemek gibi yaşadığımız her şeyi düşününce biraz duygusallaşıyorum. Güzellikler oldu, travmalar yaşandı ve birbirimizin hep yanında olduk. Şimdi de bir dönemin sonu ve bir açıdan üzücü ama aynı zamanda çok güzel.” 


Claire Dearing : Bryce Dallas Howard


Ortağı Owen gibi Claire Dearing de Jurassic World üçlemesi boyunca dönüşmeye ve değişmeye devam etmiş. Bryce Dallas Howard şöyle söylüyor; “Claire çok ilginç, farklı ve atipik bir kahraman. Her filmde başka bir yolculuğu oluyor. Onunla Jurassic World’de ilk karşılaştığımızda bir kötünün tüm özelliklerine sahipti. Paraya önem veren bir idareciydi. Ama o filmin sonunda dönüştürücü bir deneyimden geçiyor ve dişil gücüne adım attığını ve kullandığını görüyoruz. Yıkılmış Krallık’ta çok ileri gidiyor ve aslında biraz bakış açısını kaybediyor. Miyop ve artık değerlerine uygun tercihler yapsa da belki de büyük resmi düşünmüyor. Yıkılmış Krallık, kendi bilincini kullanmakla ilgiliydi ve bu felakette rolü giderek büyümeye devam ediyor. Şimdi ise Hakimiyet’te değerleriyle uyumlu ve hayatında neyin önemli olduğunu biliyor. Nasıl fark yaratacağını biliyor. Ama başkalarında yarattığı travmanın suçluluğunu yaşıyor ve bunu onarmak için bir sorumluluk duyuyor.”

Dallas Howard, Trevorrow’ın üçleme hakkında başından itibaren net bir vizyonu olduğunu söylüyor. “Colin aynı zamanda karakterlerimizi sahiplenme konusunda çok güçlü ve bu harika çünkü Chris muhteşem, yaratıcı bir hikayeci. İlk iki filmde Chris birçok fikirle geldi. ‘Triceratopların arkasında sanki bir filin arkasındaymış gibi bisiklete binen bir çocuk görmek istiyorum.’ gibi şeyler söyledi. Çok sayıda detaylı fikri vardı ve ben de hepsini yazmaya ve Chris’in ve setteki herkesin iki film boyunca bahsettiği tüm fikirleri listeledim. Yıkılmış Krallık’ı bitirdikten sonra belgeyi Colin’e gönderdim ve Hakimiyet’in senaryosunu okuduktan sonra bazı fikirlerim serpiştirilmişti. Bu fikirler önceden ele alınmış mıydı kim bilir ama iki türlü de senaryonun son halinin oluştuğunu görmek son derece iş birlikçi göründü. Bir oyuncu olarak bu süreçte yer almak büyük bir ayrıcalık.”

Jurassic World’ün yapımının başlarında Dallas Howard Pratt’le arasında gerçek bir ortaklık olduğunu biliyormuş. “Karakterlerin ötesinde ve süreç boyunca aralarında bir elektrik var. Hikaye ve karakterlerimiz için mümkün olan, ortak bir vizyonumuz var. Birlikte çok eğlendik. Her zaman harika ortaklar olduğumuzu söyleyeceğim çünkü gerçekten çok eğlendim ve Chris gezegendeki en komik insanlardan biri.”

Dallas Howard’ın, Jurassic World serisinde çalışmak konusunda minnettar olduğu konulardan biri de çok feminist bir yanı olması. “Başladığı zamanı düşünürseniz tüm dinozorlar dişi. Dişi gücünün idealleştirilmiş halleri. Doğada en vahşi hayvan açık ara annedir. Herhangi bir hayvan türünde yavrusunu koruyan bir anneden daha vahşisini göremezsiniz. Bu filmde de bunu görüyorum.”

Trevorrow ekliyor; “Claire’in kızını koruma güdüsü filmin duygusal merkezini oluşturuyor. Senaryo yazarları yaşamak için riskler yaratıyor. Dünyanın sonu geliyor ve bu yüzden önemsemeniz gerekiyor. Ama bir annenin çocuğunu korumak için yapacaklarını görmek bizim yaratabileceğimiz her şeyden çok daha derin.”


Dr. Ellie Sattler : Laura Dern

İzleyicilerin Jurassic Park’ta Dr. Ellie Stattler’la ilk tanıştıklarından yaklaşık 30 yıl sonra Laura Dern ikonik paleobotanikçi rolüne geri dönüyor. ”Colin, bana karakterimin geri döneceği konusunda birkaç ipucu verdi. Steven Spielberg de resmi olarak arayıp Ellie Sattler’ın birkaç arkadaşla birlikte geri döneceği fikrine nasıl bakacağımı sordu. Bu fikirle çok heyecanlandım. Sanırım hepimizin yeni bir benlik algısıyla, hayatında ve işinde ilerlemiş olarak geri dönmesini hepimiz istedik. Colin’e ve seriye olan tutkusuna hayranım. O, Steven, Frank Marshall, hepsi Ellie, Alan ve Ian hakkında çok koruyucuydu ve onların geri getirilme şekilleri özellikle ilgimi çekti.” 

Ellie’ye Jurassic Park’ta ayrıca miras karakterlerden Dr. Ian Malcolm (Jeff Goldblum) ve Dr. Alan Grant (Sam Neill) da eşlik ediyor. Malcolm Biosyn’de verdiği bir seminer sırasında Alan ve Ellie ona rastlıyor. Dern şunları söylüyor; “Hakimiyet’te Ellie ile karşılaştığımızda paleobotanikçi olarak tüm çalışmalarını tamamlamış ve iklim değişikliğiyle ilgilenmeye başlamış. ABD’de ekinleri azaltan çekirge sürüleri olduğunu keşfeder. Dahi paleontolog Alan Grant’ın da görüşünü almak ister. Sam, Jeff ve ben bu filmdeki ilk sahnemizi çektikten sonra Colin üçümüzün monitördeki fotoğrafını Steven Spielberg’e göndermiş. Sonra Steven’dan bir mesaj aldım. Bizi bir arada görünce gözlerinin dolduğunu söylüyordu. Çok özeldi.”


Film, Covid 19 pandemisi sırasında yapıldığı için kadro hep birlikte bir otelde kalmış. “Bir tür topluluk ve aile bilinci oluştu. Hafta içinde ve hafta sonları prova yapmamıza ve iş konuşmamıza olanak verdi. Hikaye anlatımını daha yoğun bir şekilde düşünebildik. Genelde mekana gidersiniz, çekime başlamadan önce birlikte birkaç yemek yersiniz, o kadar. Bunda her hafta sonu birlikteydik. Neredeyse her akşam birlikte yemek yedik, birlikte spor yaptık, yürüyüşe gittik, bisiklete bindik, birbirimizin ailelerini tanıdık. Birlikte zaman geçirmek ve güvenli ve rahat bir ortamda topluluk olmak bir armağandı.”


Dern, Jurassic Park’ı yaptığında onun ve yönetmen Steven Spielberg için Ellie’nin feminist bir kadın aksiyon kahramanı olması önemliymiş. Ne yazık ki filmin yapıldığı dönemde bu pek yaygın değilmiş ama Dern o zamandan bu yana daha yaygınlaştığı için memnun. Şunları söylüyor; “Steven ve benim için karakterin dişiliği, gücü, isteği konusunda dengeyi bulmamız önemliydi. Şimdiyse Hakimiyet’in senaryosunda bunu karakter tanımında kurgulamamız gerekmiyor. O Ellie Sattler ve bence insanlar hemen bunun Steven’ın Jurassic Park’ta karakter için oluşturulmasına yardım ettiği her şeyi kapsadığını anlıyor. ‘Çok sevimli ama aynı zamanda güçlü. Feminen ama cesur.’ gibi özür dileyen bir tanımı olmak zorunda olmaması heyecan verici. Onun yerine o bir aksiyon filmindeki herhangi bir erkek karakter gibi. Sert, karmaşık, komik ve güçlü olacağını düşünebilirsiniz. Bence bu Jurassic World’deki tüm kadın karakterler için geçerli. Colin, karakterlerinin aynı oranda insani ve kahramanlıkla dolu olmasında çok kararlıdır.”


Dr. Ian Malcolm : Jeff Goldblum


Jurassic World yıkılmış Krallık’ta küçük bir rol için Dr. Ian Malcolm rolüyle dönen Jeff Goldblum, hayranların favorisi matematikçi olarak bu kez Jurassic World’deki rol arkadaşları Laura Dern ve Sam Neil’la yeniden bir araya geliyor. “Ian, Ellie ve Alan’ın birlikte kişisel, entelektüel ve çevresel olarak bitirilmemiş işleri olduğu ortaya çıkıyor. Ortak kaderlerinin ve miraslarının tamamlanması gerekiyor. Sadece onların tamamlayabileceği ve eşsiz bir şekilde takdir edebilecekleri üçlü bir grup olarak bir şey yaşamışlar. Aralarında sonsuza dek bir bağ var. Şimdi onlarla karşılaştığımızda havada bir esinti olur ve sanki “Önünüzde büyük olaylar var dikkatli olun.” Der gibidir. Çekimler sırasında Laura ve Sam’le tekrar zaman geçirmek, çok çalışmak ve birlikte çalışmak cennetten bir armağandı. Üçümüz sürekli şarkı söyledik. Rüya gibiydi!”


Hakimiyet’te Malcolm, kaos teorisine devam ediyor. “Kendisini çalışmaya adamış, bu arada istenmeyen sonuçlar olur. Hayatın son derece öngörülmez olduğunu fark etmiştir ve riskli bir macera olabilir ama aynı zamanda karşı konulmaz derecede nefistir.”


Trevorrow, Goldblum ve Malcolm’un paylaştığı bakış açılarındaki benzerliklerden bahsediyor; “İnsanlığın kaderinin yeni neslin ellerinde olduğu düşüncesi Jeff Goldblum için önemli. Malcolm, genetik gücün sorumluluğunu ve bunu elinde tutmanın tehlikesini dile getirebiliyor. O gücün temsil ettiği her şeyi ifade ediyor. Sadece tedavi etmediğini aynı zamanda sebep olduğunu da söylüyor. Gıda tedariğini koruyabilir ama yok edebilir de. Bu karakterler gezegenimizin geleceği ve bizim burada var olabilme yeteneğimiz için mücadele ediyor. Bu hikayede hayatın dinozorların ilk burada olduğu zamanlardan beri tehdit edilmediği şekilde tehdit altındayız. İnsan yapısı bir ekolojik felaket ve yok olmamıza sebep olabilir.”


Goldblum’un deyişiyle Trevorrow, liderliğin gerçek özelliklerini taşıyor. “Karakteri çok iyi ve prensiplerine çok sadık. Ona tamamen güvenmenizi çok kolaylaştırıyor. Çok güzel şapkalar takıyor. Ona Bartholomew Cubbins derim. Çok iyi, çok cömert, çok iş birlikçidir! Tüm oyuncuların fikirlerine hep açıktır, tatlıdır, temkinlidir, odak ve tat ilhamıdır ve asla tek bir gün bile izin almaz! 10 hit film yönetmeninin Herkül gücündedir!”



Dr. Alan Grant : Sam Neill


Geri dönen miras kadroyu tamamlayan Sam Neill, paleontolog Dr. Alan Grant rolüyle dönüyor. Şunları söylüyor; “Uzun zaman önce bir başka Jurassic filminin işaretleri vardı. Geri dönmekle ilgiliydim ama tereddüt ediyordum çünkü sadece bir konuk oyuncu olmaktan fazlasını istiyordum. Dönecekse Alan Grant’a hakkını vermek istiyordum. Kısa süre sonra Alan’ın varlığının hikaye için çok önemli olduğu belli oldu ve ben de ilgilendim. Hakimiyet yolculuğu, davet edildiğim için çok mutlu olduğum sıkı bir yolculuktu.”

Neill, Hakimiyet’i Dern ve Goldblum’la birlikte çektiği için heyecanlıymış. “Jurassic Park’ta çalışırken çok eğlenmiştik. Birlikte çok şey yaşamıştık. 90’ların başında çekim yaparken Kauai’ye bir kasırga gelmişti ve bizi neredeyse öldürüyordu. Tüm setlerimizi yıkmışı ve filmi tamamlamak için Los Angeles’a dönmek zorunda kalmıştık. Yani dostluklarımız zorlayıcı ve çaba gerektiren bir deneyimle oluşmuştu. Tıpkı 2020’de dünyanın yaşadığı zorluklar gibi. İşte orada yine doğal bir felaket yaşadık ve biz yine eskisi gibi bağlandık. Çok iyi bir dostluğumuz ve mizahımız var ve bize çok şey yaşattık. İkisi beni, benim yaşımdaki mantıklı biri için çok fazla güldürüyorlar.”


Jurassic Park hayranları, Alan ve Elllie’nin bunca yıl sonraki ilişkisinin durumunu merak ediyorlar. “Allan, bazılarına aksi ve korkutucu gelebilir ama aslında kendini koruma içgüdülerine rağmen yumuşaktır. Alan ve Ellie’nin Jurassic Park’ta yürümemesinin nedeni Elie’nin çocuk yapmaktaki kararlılığı, Grant’ın ise hiç ilgisi olmamasıydı. Ellie, başını bir çatı altına sokup yerleşik yaşamak isterken bir şehirde yaşayıp çocukları okula bırakma fikri Alan için büyük bir lanetti çünkü elleriyle çalışmayı ve doğada olmayı sever. İlişkilerinin en büyük çatışması buydu. 

Ellie ve Alan, Hakimiyet’te tekrar bir araya geliyor. Alan’ın yine tehlikede olup olmamasıyla ilgisi olabilir ya da olmayabilir. Ellie için her zaman bir meşalesi vardır ve en büyük pişmanlığının Ellie’nin hayatından kaçıp gitmesine izin verdiğini düşünüyorum. Grant, suçlu hissediyor çünkü iyi idare edememiş ve kendisi için biraz üzülüyor. Bununla birlikte Alan Grant’ın kendisini bir kez daha ateş hattında bulma nedeninin Dr. Ellie Sattler’la ilgisi büyük.”


Peki Grant, bir aileyle uğraşmadıysa Jurassic Park’taki olaylardan bu yana neler yapmış? Neill şunları söylüyor; “Alan, ilk üçlemeden güç bela sağ çıkmıştı. Ondan sonra belki dünyaya sırt çevirip normal bir hayat yaşamaya çalışmış, muhasebeci olmuştur. Belki hafta sonları golf oynuyor olabilir. Ama Grant’ın bunlarla mutlu olacağını sanmıyorum. Tek bildiği ve sevdiği şey keşif. Dinozorları seviyor ve haklarında bilmediğimiz hala çok şey var. Alan bazı şeyleri bulsa bile keşfedilecek çok şey olduğunu bilir.”


Trevorrow, Neill, Dern ve oyuncu kadrosundaki arkadaşlarının Hakimiyet’teki karakterleri şekillendirmekteki rolleri önemlidir. Trevorrow şunları söylüyor; “Laura, karakterinin bu filmdeki bazı repliklerini yazdı. Sam de öyle. Bizim sürecimizde Emily Carmichael’la benim aşmak istediğimiz ama Laura ya da Sam’in yapabildiği biçimde söyleyemediğimiz bazı doğal anlar geliyor. Bu film daha zengin bir deneyim çünkü tüm oyuncularımız önemli fikirlerini kendi tarzında ve kendi yoluyla ifade etti.”


Neill, Trevorrow’un yönetmenlik tekniklerini ve dikkatini takdir ediyor. ”Abartmak istemiyorum ama Colin’e adeta aşık oldum. Bir yönetmenden isteyebileceğiniz her şeye sahip. Hevesi, enerjisi ve sınırsız iyimserliği örnekti. Oyuncuları, bu filmleri ve yönetmenliği çok seviyor. İlk olarak 2019’da Sitges Film Festivalinde İspanya’da tanışmıştık. Bulaşıcı iyimserliğini ve hevesini o zaman fark etmiştim ve bana bu deneyim ve filmle ilgili birçok umut vermişti.”




DİNOZORLAR


Animatronik süpervizörü John Nolan ve yaratık efektleri tasarımcıları film için 27 dinozor yaratmış. 10 tanesi daha önce hiçbir Jurassic filminde görülmemiş.


Blue

Blue, her zaman sürünün lideri olmuş ama bu kez kendinden birini, Nublar Adası’nda karşılaştığı ormanlardan çok daha tehlikeli bir ortamda koruyor, öğretiyor ve liderlik yapıyor. Blue’nun genetik klonu, tehlikeli kaçak avcılar tarafından tehdit altında kalınca Blue, küçüğü korumak için harekete geçer. Beta tehlikedeyken hiçbir şey Blue’dan kurtulamaz. Tehlikede olduğunu düşünürse Owen Grady bile Blue ile olan bağına güvenemez.


Beta

1.20 boyunda bebek bir yırtıcı olan Beta, annesi Blue’nun ayna görüntüsü ve ikiz klonudur. Hızlı ve çevik ama titrek bacaklarıyla biraz sakar olan Beta, Sierra Nevada’nın karlı tepelerinde, Owen Grady ve Claire Dearing’in yetiştirdiği, yakınlardaki, 13 yaşındaki Maisie ile de dost olur ve avlanmayı ve hayatta kalmayı öğrenir. Sakin ve huzurlu çevreye rağmen sadece kendi hayatının da ötesinde çıkarımları olan kötü bir avın hedefi haline geldiğinde Beta, bu ortamın göründüğünden daha tehlikeli olduğunu hızla öğrenir.

 

T.rex

Nihai uç yırtıcı geri geldi ve bir kez daha bir savaşta asla geri çekilmediğini kanıtlıyor. Aralarında bugüne kadar yaşadığı en şiddetli yırtıcıdan birinin de bulunduğu, iki, büyük, yeni türle kendisine meydan okuyan bir savaşta bile T.rex savaşmadan çekilmeyi reddeder ve tüm zamanların en büyük et oburu olarak unvanını korur.


Dilophosaurus

Orijinal Jurassic Park’ta, Nublar Adası’ndan dinozor embriyolarını çalmaya çalışan Dennis Nedry’ye saldırdığından beri görmediğimiz Dilophosaurus, Jurassic World Hakimiyet’te seriye intikam almak için geri dönüyor. Dilophosaurus, Erken Jura döneminden bir teropoddur ve adının anlamı, başındaki parlak renkli kanatlarından dolayı çift sorguçlu kertenkele anlamına gelir. Dilophosaurus’un Jurassic filmleri için yaratılan versiyonu sadece 1.20 metredir ama küçük yapısı, onu Biosyn Vadisi’ndeki diğer etoburlardan daha az ölümcül yapmaz. Kıvrak, yılanvari hareketleriyle ve oyuncu görünen ruhuyla avının peşindeyken gülümser gibi bile görünebilir. Ama bir anda bu ölümcül yırtıcı ortaya çıkabilir ve canlı, renkli boynunun kıvrımını açar, tıslar ve kurbanına ölümcül, siyah bir zehir tükürür.


Giganotosaurus

Geç Kretase döneminde yaşamış bir teropod olan Giganotosaurus, bilinen en büyük kara etoburdur. Bu devasa uç yırtıcı, “dev güneyli kertenkele” anlamına gelen adının anlamını veriyor. T.rex’ten daha büyüktür ve ağırlığı 13500 kiloya, boyu 13 metreye, hızı saatte 15 metreye kadar çıkabilir. Devasa, keskin omurgalı katil olan Giganotosaurus, Biosyn Vadisi’ndeki her şey, herkes ve hatta T.rex için bile en aşılmaz tehdittir. Savaş boyası gibi postu, devasa boyutları ve gücüyle Giganotosaurus, durdurulamaz ve yoluna çıkan her şeyi yok eder.


Therizinosaurus 

Adının anlamı “tırpan kertenkele” olan Therizinosaurus, Kretase döneminde yaşayan ot obur bir teropoddur. Yarım metrelik boynu, beysbol sopası büyüklüğündeki devasa, keskin pençeleriyle bilinen hayvanların en uzunudur. Gri, siyah tüylü bu dinozorun 10 metre boyunda ve 5 ton ağırlığında olduğunu tahmin ediliyor. Neyse ki muhtemelen onu görmeden önce sesini duyarsınız. İçgüdüsel tıslaması ve çığlıkları Biosyn Vadisi’nde yankılanır. Ot obur olmasına rağmen Therizinosaurus’un her şeyi yırtma yeteneği, her türlü potansiyel yırtıcı için gerçek bir tehdit olmasına neden olur.


Quetzalcoatlus

Adını Aztek tüylü yılan tanrısından alan Quetzalcoatlus, Geç Kretase döneminden bir pterosaur ve bilinen en büyük uçan hayvanlardan biri. Kabaca Cessna çağı boyundadır ve gelişmiş, dişsiz pterosaurlar ailesi olan, genelde sıra dışı bir şekilde uzun ve sertleşmiş boyunları olan Azhdarchidae ailesindendir. Kanat genişlikleri yaklaşık 10 metre, ağırlıkları 200 kilo kadar olan bu devaza yaratık, Biosyn Vadisi göklerine hükmeder.


Atrociraptors 

Arkanı kolla Blue. Şehre yeni bir yırtıcı sürüsü geldi. “Vahşi hırsız” demek olan Atrociraptorlar, Kretase döneminden dört yırtıcıdan oluşan, vahşi bir et obur sürüsü. Velociraptor’dan biraz büyük olan ama aynı oranda ölümcül olan Atrociraptor, yaklaşık 2 metre boyunda ve 15 kilo ağırlığındadır. Bu zayıf, ölümcül safkanlar, kokuyla öldürmek üzere eğitilmiş ve hız için modifiye edilmiştir. Owen Grady ve Barry Sembene’nin ilk Jurassic World’deki araştırmasının tehlikeli bir sonucu olarak insan alfalarının onlara söyledikleri yere saldırmak üzere eğitilmişlerdir. Dört ölümcül yırtıcı; Ghost, Stripe, Tiger ve Red, adlarını belirleyici renkli çizgilerinden alır. Kendilerinden kaçmanın imkansız olduğu bu yırtıcılar hedefleri Owen Grady ve Claire Dearing olsa bile emirle öldürmeye hazırdır. 


Pyroraptor

Adı “ateş hırsızı” anlamına gelen Geç Kretase döneminde muhteşem, dehşet verici ateş kırmızısı tüylü dinozordur. Küçük, kuş gibi bir teropottur ve iki ayağının da ikinci parmağında büyük, eğri tırnağı vardır. Pryroraptor’un 2.5 metre boyunda ve 35 kilo ağırlığında olduğu tahmin ediliyor. Parlak kırmızı tüylerle kaplı olan Pyroraptor, avını Biosyn’in farklı arazilerinde ve iklimlerinde takip eder. Sık ormanlardan karla kaplı dağlara kadar gizli hareketleri bu ölümcül yırtıcının hedefini buz tutmuş bir gölün altındaki buzlu sularda bile avlanmasına, kurbanlarının üstteki çatlaktan düşmesini beklemesine olanak verir. 


Dimetrodon

Adının anlamı “İki boy diş” olan Dimetrodon, yere yakın, timsah benzeri bir sürüngen. Sırtında kendi boyundan üç kat büyük olan büyük, tırtıklı bir yüzgeci var. Çoğu Dimetrodon türleri, 15-40 santim arasında değişen boylardadır ve 30 ile 250 kilogram arasında ağırlığındadır. Kulakları tırmalayan çığlıkları neredeyse sağır edicidir ve Biosyn Vadi’sindeki yeraltı kehribar madenlerinde kahramanlarımızın peşine düşer.


Lystrosaurus

Adı kürek kertenkelesi anlamına gelen Lystrosaurus, kabaca bir domuz boyutundadır ve yüzü vahşi bir bulldogu hatırlatır. Bir çift uzun dişinin ve ön ayaklarının, arka ayaklarından daha güçlü olduğu düşünülür. Yani bu yapılı ot obur sürüleri ilk bakışta düşünebileceğinizden çok daha güçlüdür. Karaborsada şiddetli bir rakip olan Lystrosaurus, genelde rakibini tek bir hızlı ısırıkla yenebilir.




Ek Dinozorlar


Juvenile Nasutoceratops 

Oviraptor (Yeni) 

Allosaurus

Carnotaurus 

Genç Baryonyx: Spinosaurusun kuzeni. Baryonyx , vahşi ve kötü bir yırtıcıymış ama keskin dişleriyle balık yemeyi tercih edermiş.

Parasaurolophus: ördek gagalı, ot obur, nazik bir dev. Bilim insanlarının nasıl ses çıkardığı konusunda iyi bir fikre sahip olduğu az sayıdaki dinozorlardan biri. Tubaya benzeyen pes sesli körük gibi.

Mosasaurus 

Pteranodon

Apatosaurus

Dreadnoughtus (Yeni): Dreadnoughtus, ot obur devasa, uzun boyunlu, şiş göbekli bir dinozor. Brachiosaurusun kuzeni olan Dreadnoughtusun ağırlığı Boeing 737 kadardır.

Composgnathus

Microceratus (New)

Juvenile Stigymoloch

Juvenile Carnotaurus

Dimorphodon

Moros intrepidus (Yeni)

Iguanodon (Yeni) 

Gallimimus

Brachiosaurus

Stegosaurus

Triceratops

Nasutoceratops

Sinoceratops

Ankylosaurus



Dinozor Yaratımı ve Geçmişi


Stephen Brusatte, filmin paleontolog danışmanı ve Edingburgh Üniversitesinde profesör. Filmde yer alan tüm dinozorlar gerçek hayatta var olmuş ve Brusatte tarafından onaylanmış.

Animatronik yaratıkları eklemek Trevorrow’un başından beri amacıymış ve daha da önemlisi dinozorlara olan tutkusunu paylaşan kişilerle çalışmak istemiş. Animatronik süpervizörü John Nolan’la ilk toplantısında tek bir soru sormuş; “Dinozorları sever misin?” Hepsi buymuş. Ultra hayran olan Nolan kısa süre sonra hayalinin işini almış. 

Trevorrow, üçüncü filmde dinozorların olabildiğince doğru olması konusunda kararlı olunca tasarım ekibiyle birlikte dinozorların davranışları, duruşu, ortamı ve bazılarının kötü ve vahşi bir yırtıcı olan pyrorapter gibi tüylü olup olmadıkları konusunda Brusatte ile çalışmış. 

Serideki önceki sahnelerinden dolayı belli bir şekilde görünmesi gereken dinozorlar sadece T.rex ve Dilophosaurus olmuş. Tasarımcılar diğer karakterlerle önceki filmlerden tamamen farklı bir şey yapabilirmiş çünkü dinozor bilgisi o zamandan beri çok ilerlemiş.

Dilophosaurus, izleyicilerin tamamen uygulamalı yaratık olarak görecekleri tek dinozor. Hiçbir görsel efekt dublörü veya yedeği yokmuş. 

Bu, uygulamalı olarak yapılan dinozor olan Dilophosaurusun, onu oynatan 11-12 kişi sayesinde fiziki olarak yürüdüğünü göreceğiniz ilk film. 

Dilophosaurusun Jurassic Park’taki yapışkan, fırlayan tükürüğünü yapmak için teknisyenler Ultra Slime, kek, gıda boyası, su, genelde fast food milkshakelerinde kullanılan bir kıvam arttırıcı olan methylcellulose içeren bir karışım kullanmışlar.

İlk fosil tüylü dinozor iskeleti 1996’da Çin’de bulunmuş. İki tür, tüylü Tyrannosaur keşfedilmiş ve Brusatte, korunmuş, tüylü bir T.rex’in bulunmasının da an meselesi olduğunu düşünüyor. Trevorrow, ilk toplantılarda tasarım ekibine üçüncü Jurassic filminin unutulmazının tüylü dinozorlar olacağını söylemiş.

Gerçek dinozorlar, akılsız, yavaş hareket eden, gri renkli kertenkeleler değilmiş. Çok daha enerjik, zeki, renkli ve kuş gibilermiş. Yeni filmde görülen imaj da bu.

Gerçek dinozorlar canlı renklerdeymiş. Bazıları beyaz, kahverengi, siyah, kırmızı tüylüymüş. Bazıları kamuflaj desenli ya da gölgeli tonlara sahipmiş. Bazılarının kuyruğunda rakun gibi halkalar varmış.

Dinozorların gerçekteki haliyle Jurassic filmlerindeki görünümleri arasındaki farklılık filmlerde bilim insanlarının dinozor DNA’sındaki eksiklikleri doldurmak için kurbağa gibi modern hayvan DNA’sı parçalarını kullanmış olmalarıdır. 

Dinozorların yaratımındaki kamera arkası gelişmelerden biri de derilerine şeffaflık veren ve tüyleri tutturmak için kusursuz olan silikon kullanımı olmuş. 

Başkan John Nolan’ın ekibi, Industrial Light and Magic sanatçılarının tüylü yaratığın nasıl hareket edip görüneceği konusunda bir fikir edinmesi için sadece bir pyroraptor kafası yapmış. Ama Trevorrow, Nolan’ın yaptığı işten çok etkilenmiş ve sonunda filmde yer alabilecek tam animatronik bir pyroraptor kafası yapmışlar. 

75 santim uzunluğunda tam animatronik çekirgeler de yapılmış.


Filmin mmknmrtb notu:   50   /100