9.8.19

Dora ve Kayıp Altın Şehri


2000 yılında Nickelodeon’daki ilk gösteriminden itibaren keşifleri, hem ebeveynleri hem de çocukları sevindiren, ikonik Latin öncü, uluslararası çapta sevilen kahraman Kaşif Dora’nın ilk sinema filmi olan Dora and the Lost City of Gold / Dora ve Kayıp Altın Şehri, beyaz perdede hayat buluyor.

İlk canlı aksiyon macerasında artık 16 yaşında olan Dora (Isabela Moner) anne babasını tehlikeli hazine avcılarından kurtarmak için Amazon ormanlarında bir sefere çıkıyor ve bir yandan da bugüne kadar karşılaştığı en korkunç zorlukla yüzleşiyor; lise!

Hayatının pastoral ilk yıllarını zoolog olan annesi Elena (Eva Longoria) ve arkeolog babası Cole (Michael Peña) ile birlikte yağmur ormanlarını keşfederek geçiren Dora, yeryüzündeki en öngörülemeyen yaratık olan Amerikan genciyle yüzleşmeye hazırlanmak adına hiçbir şey yapmamıştır.

Abuelita’sı (Adriana Barraza) ve kuzeni Diego (Jeff Wahlberg) ile birlikte kalmak üzere şehre gönderilen Dora kendini yabani hayattaki yeteneklerinin kendisine çok az faydası olduğunu gördüğü bir kara tahta ormanında bulur.




Doğa Tarihi Müzesi’ne yapılan bir okul gezisi cesur gezgine tanıdık bir alan gibi görünür. Ta ki üç arkadaşıyla birlikte üç kişilik bir hırsız grubu tarafından kaçırılıncaya kadar.
Anne babasının ve tarihin en zengin arkeolojik buluşu olabilecek Parapata’nın, antik Kayıp Altın Şehri’nin izini sürmesini isterler.
Peru’ya götürülen Dora ve arkadaşları, haydutların elinden, ormanda yaşayan gizemli Alejandro Gutierrez (Eugenio Derbez) tarafından kurtarılır. Dora ve maymun yardımcısı Boots (Danny Trejo seslendiriyor), anne babasını kurtarmak ve yüzyıllarca yıllık medeniyetin ardındaki sırrı çözmek için bilinmeyene doğru bir yolculuğa çıkar.

2000 yılında ilk kez yayınlandığında oldukça başarılı olan “Kaşif Dora” ABD’de ve neredeyse 36 farklı dilde 14 yıl boyunca devam etmiş. Ayrıca popüler video oyunları, VHS/DVD derlemeleri ve devam serisi “Dora ve Arkadaşları Şehirde” ve ödüllü dizi “Koş Diego Koş!” da başarılı olmuştur. Toplam 15 Gündüz Kuşağı Emmy ödülü adaylığı olan Kaşif Dora’ya Imagen Kurumu ve Televizyon Eleştirmenleri Birliği tarafından da ödül verilmiştir. Dizi ayrıca medyada seçkin başarı ve övülmeye değer kamu hizmetine verilen yıllık prestij ödülü 2003 Peabody ödülünü de almıştır.




Dora ve Kayıp Altın Şehri’nde Isabela Moner (Instant Family, Transformers: The Last Knight) başrolde oynuyor.
Uluslararası oyuncu kadrosunda ayrıca Latin Amerikalı süper star Eugenio Derbez (Overboard, How to Be a Latin Lover), Michael Peña (Ant-Man and the Wasp, Crash), Altın Küre adayı  Eva Longoria (“Desperate Housewives,” Overboard), Jeff Wahlberg (Don’t Come Back From the Moon, Future World), Nicholas Coombe (“Spy Kids: Mission Critical,” Midnight Sun), Madeleine Madden (“Picnic at Hanging Rock,” Tidelands), Temuera Morrison (Aquaman, Moana) ve Meksika sinemasının en ünlü iki oyuncusu Isela Vega (Bring Me the Head of Alfredo Garcia, The Deadly Trackers) ve Oscar adayı  Adriana Barraza (Babel, Amores Perros) da rol alıyor. Filmde Danny Trejo (Muppets Most Wanted, Heat) ve Oscar ödüllü Benicio Del Toro (21 Grams, Traffic) sesleriyle yer alıyor.

Filmin yönetmeni 11 Emmy adaylığı bulunan James Bobin (Muppets Most Wanted, Flight of the Conchords), hikaye yazarları Tom Wheeler (Puss in Boots, The Lego Ninjago Movie) ve Nicholas Stoller (The Muppets, Muppets Most Wanted), senaryo yazarları Nicholas Stoller ve Matthew Robinson (The Invention of Lying, The Power Inside).

Paramount Pictures, Paramount Players ve Nickelodeon Movies sunar Dora ve Kayıp Altın Şehri Walden Media ve MRC iş birliğiyle, yapımcı Kristin Burr (Christopher Robin, Sweet Home Alabama).
Görüntü yönetmeni 6 Goya ödülü bulunan Javier Aguirresarobe, A.S.C. (The Others, Thor: Ragnarok).
Yapım tasarımcısı Oscar ödüllü Dan Hennah (Lord of The Rings ve Hobbit üçlemeleri).
Kostüm tasarımcısı Rahel Afiley (The Muppets, “Flight of the Conchords”).
Editör Mark Everson (Paddington, Paddington 2).
İdari yapımcılar John G. Scotti (Muppets Most Wanted, Alice Through the Looking Glass), Julia Pistor (The Spiderwick Chronicles, Nacho Libre) ve Eugenio Derbez.





YAPIM HAKKINDA

Ağustos 2000 tarihinde, Nickelodeon, hayal gücünü tetikleyen, ince düşünülmüş problem çözümleri ve dil yeteneklerini tek bir sevimli pakette bir araya getirdiği animasyon dizisi “Kaşif Dora” ile çocuk televizyonunda devrim yarattı. “Blue’s Clues” ve “Little Bear” gibi eğlenceyle eğitimi birleştiren Nickelodeon programlarının sadık izleyicilerinden ilham alan programın ortak yapımcıları Valerie Walsh ve Chris Gifford, kanala, okul öncesi yaştaki heyecanlı küçük bir kızın ve hayvan dostlarının, çocukları da onlarla birlikte çözmeye teşvik eden maceralarını konu alan bir animasyon dizisi teklifini götürmüş. Gifford şunları söylüyor; “Amaç, her bölümde farklı keşfe gönderilen klasik kahraman yolculuğuydu.”

Gifford, programın dikkat çekici ve uzun soluklu başarısının farklı çevrelerden gelen çocukların ilgisini çeken ve okul öncesi yaştakilere İspanyolca’nın temellerini ulaştıran benzersiz bir yaklaşımdı. Kanalın yöneticileri teklifi duyduktan sonra ABD’de İspanyol kökenli nüfusun arttığı bir dönemde Latin kültürlerinin farklılıklarını sergileme fırsatı olarak kullanmayı düşünmüşler. Her bölümde kültürel unsurlar ve biraz İspanyolca kelime bilgisi yer alırken Dora da hayallerin ötesindeki dünya çapında bir maceraya başlıyordu.




Konsepti işlemek ve kültürel özgünlüğü olan bir karakter yaratmak için kanal, İspanyolca bilen ve Latin danışmanlığı yapan birkaç kişiyi görevlendirmiş. Aralarında Küba doğumlu olan ve Boston’da yetişen yazar ve yapımcı Leslie Valdes de yer alıyormuş. Şunları söylüyor; “Amaç, ikinci dil öğrenmeyi çekici kılmak ve çift dilli olmanın gurur duyulacak bir şey olduğunu göstermekti. Önemli olan sadece İspanyolca öğretmek olmasa da sayısız ebeveyn Kaşif Dora’nın çocuklarının İspanyolca kelime bilgisini geliştirdiğini düşünüyor.”

Şimdi de Dora, maymun dostu Boots, dizideki diğer arkadaşları ve yepyeni yüzlerle birlikte beyaz perdeye geliyor. James Bobin’in yönettiği Dora ve Kayıp Altın Şehri bütün aileyi eğlendirmeye yetecek kadar gizem, şüphe, heyecan ve kahkaha içeren büyük bir macera. Bobin şunları söylüyor; “Dora, 20 yıldan sonra bir TV karakteri olmanın ötesine geçti. Tüm dünyada ilgi çeken kültürel bir simge.”

Diziyi yıllarca kendi çocuklarıyla birlikte izleyen Bobin, eğitim unsurlarının ve zeki kelime oyunlarının yıllar boyu tüm dünyada sevilmesini sağladığını belirtiyor. “Program Dora’nın hikayesi ve Boots ile Arakçı’yla olan hayatını konu alıyor. Çok küçük, basit ve küçük çocukları hedefliyor. Karakteri alıp, çizgi filmi 4 yaşındayken izlemiş ve şimdi 24 yaşına gelmiş kişilerden bugünün küçüklerine, onların ebeveynleriyle büyükanne ve büyük babalarına kadar herkese hitap etmesini istedim. Sonuçta, 11 ve 6 yaşındaki çocuklarımla birlikte izleyebileceğim bir aile filmi.  Onlar benden farklı nedenlerden dolayı sevebilirler ama hepimiz keyif alabiliriz.”




Dora Büyüyor


Dora ve Kayıp Altın Şehri, izleyicilere orijinal dizinin sevilen birçok yanını korurken Dora’nın 16 yaşındaki halini sunuyor.  Yapımcı Kristin Burr şunları söylüyor; “Dizinin daha küçük çocuklar için eğlenceli olan interaktif doğasından bir kısmını ekledik ve tabii ki bazı İspanyolca öğeler de var.”

Dora, genç bir kız olarak da hala altı yaşında olduğu gibi cesur, özgüvenli ve iyi kalpli bir kız. Bobin şunları söylüyor; “Ama maymunlar dışında hiç arkadaşı olmadığı için sosyal yönü biraz zayıf. Dora karakterini çizgi filmdeki haliyle aldık, onu 16 yaşına getirdik ve sudan çıkmış balığa döndüğü bir Amerikan lisesine koyduk. O aynı şekilde davranıyor ama genellikle sonuçları komik oluyor.”

Doğada büyümesine yardımcı olan özgürlük, meraklılık ve dürüstlük gibi yönleri okul yemekhanesinde dışlanmasına neden oluyor. Burr şunları söylüyor; “Günümüzde gençler, sosyal medya algısıyla kendilerinin çok fazla farkında oluyorlar. Ama Dora dünyayı ekrandan değil de kendi gözleriyle deneyimliyor.”

Cesur kız, lisede yağmur ormanlarındaki evinin ortamından çok uzakta. Kuzeni Diego, sosyal becerilerinden utanıyor, sınıf arkadaşları ona gülüyor ve okulun alfa kızı Sammy, zekasının yarattığı rekabete sinir oluyor.

Burr şöyle anlatıyor; “Daha önce hiç kendi yaşıtlarının etrafında olmamış. Hiç okul zili duymamış. Her şey yeni ama o değişimden korkmayan bir karakter. Değişimi kucaklıyor ve yeni şeyleri deneyimleyip anlamak için heyecan duyuyor. Bu, hepimizin bir şeyler öğrenebileceği bir ders.”




La Exploradora


Genç oyuncu Isabela Moner, Bobin kendisiyle tanıştığı andan itibaren Dora için güçlü bir aday olmuş. Şipşak Aile, Transformers 5 Son Şövalye, Sicario 2 Askerin Günü gibi filmlerdeki rolleriyle Hollywood’da yıldızı yükselirken rol için gereken hem duygusal hem de fiziksel becerilere sahipmiş. “Tahmin edebileceğiniz gibi birçok kişiyi gördüm. Ama Isabela muhteşemdi. Aklımda hiç şüphe yoktu. Dora’nın aksiyon sahnelerini perçinleyen bir yeteneği var ama aynı zamanda muhteşem bir kalbe sahip. Isabela, bütün filmi götüren bir güç.”

Burr, Moner için “yaptığı her işte %100 iyi olan insanlardan biri. Doğaçlama yapabiliyor. Komedi ve dram oynayabiliyor. Şarkı söyleyebiliyor. Dans edebiliyor. Çok atletik. Dora’ya izlemesi çok keyifli olan bir masumiyet katıyor.” diyor.
Moner, projeye Dora’nın genç olduğu düşüncesiyle gelmiş ama senaryonun karakter için çok net bir yol çizdiğini söylüyor. “Dora çocuk değil, yetişkin değil. Daha komik, daha içten ve biraz daha sakin.  Ben dördüncü duvarı da zeki bir şekilde yıkıyorum. Aksiyon kamerasıyla konuşuyorum.”
Uyum sağlamanın hayatta önemli olduğu bir zamanda herkesten çok farklı olan genç kız, anne babasının verdiği tavsiyenin en basiti olduğunu kısa sürede öğreniyor; “Sadece kendin ol.” Dora, nasıl uyum sağlayacağını bilse bile şehirli sınıf arkadaşlarına uyum sağlayamayacaktı. Hayvanlar, bitkiler, mevsimler, kültürler hakkındaki engin bilgisini getiriyor ve etrafındaki dünyayı incelemeye devam ediyor ve hatta lisesindeki öğrencilere “yerli halk” diyor.

Moner şunları söylüyor; “başka biriymiş gibi davranmayı bilmiyor. Herkesin sadece Instagram için yaşıyormuş gibi göründükleri bu dünyada Dora kim olduğunu gerçekten biliyor. Bence bu herkes için ve özellikle de dünyaya ne sunacaklarını çözmeye çalışan benim yaşımdakiler için önemli bir ders.”

Bobin, bu proje için mükemmel bir yönetmenmiş. Sadece çocukları sayesinde karakteri iyi bildiği için değil aynı zamanda içten gelen çocuk gibi düşünebilme yeteneğinden dolayı. Moner şöyle anlatıyor: “bence çocukluğa çok değer verdiği için. Saf neşeyi ve masumiyetini seviyor. Bu da senaryoda ve filmde görülüyor.”

Film çekilirken sadece 17 yaşında olan Moner, oyuncu arkadaşlarına göre bir profesyonellik sembolüymüş. Dora’nın üzerine titreyen büyükannesi Abuela Valerie’yi canlandıran Adriana Barraza rol arkadaşı hakkında şunları söylüyor; “O kadar genç olduğunu inanamıyorum. Çok olgun ve güzel bir ruhu var. Her şeyi ilk görüşte yorumlayabiliyor. O Dora!”

Moner’nin annesi Perulu ve o yüzden hem İngilizcesi hem de Latin köklerine olan yakın bağları nedeniyle İspanyolcası çok akıcı. Oyuncu şunları söylüyor; “Bu film için daha iyi bir zamanlama olamazdı. Bu maceranın parçası olduğum için onur duydum. Amerikan ana akım kültürünün bir parçası olan böyle bir filmde olmak çok önemli. Çok sayıda çocuğun ve yetişkinin, kökleriyle gurur duymasını sağlayacak.”




Yetişkinler


Dora’nın anne babası Elena ve Cole’u Latin oyuncular, Tehlikeli Takip’teki rolüyle Independent Spirit Ödülü adayı olan Michael Peña ile hit dizi Desperate Housewives’daki rolüyle birçok Altın Küre ödülüne aday olan Eva Longoria tarafından canlandırılıyor.
Bobin şunları söylüyor; “İkisi de sete kendi mizahi yaklaşımlarını getirdi. Michael ve Eva doğaçlamada çok iyi ve bu benim için önemliydi. Bir şeyler denemek her zaman keyiflidir ve filme çok fazla enerji kattılar.”
Dora’nın ebeveynleri maceraperest akademisyenler ve kızlarını da korkusuz, dirençli ve becerikli bir şekilde yetiştirmişler. Ormandaki hayatları Dora’yı kendine yeten, etrafındaki dünyaya karşı hassas biri yapmış. Ama Elena ve Cole, en önemli ve en tehlikeli seferlerine çıkarken kızlarını korumaya karar vermişler ve ormanın dışındaki dünyayla başa çıkacağını umarak onu kuzeniyle birlikte yaşaması için şehre göndermişler.

Peña, Dora’yı çok iyi tanıyormuş çünkü oğlu da dizinin hayranıymış, Kaşif Dora oyunları ve hem İngilizce hem İspanyolca kitapları varmış. “Dora, bir açıdan bir süper kahraman. Çok iyi bir hikaye ve ana karakter Latin. Yani bu fırsatı kaçırmam mümkün değildi.”
Korkusuz bir kaşif olmanın yanı sıra bir bilim insanı ve akademisyen olan Cole’un da şehirde hayatta kalma becerileri biraz paslıymış. Oyuncu şöyle anlatıyor; “Çocuğuna ne yapacağını tam olarak söylemeden yol göstermeye çalışıyor. Hayat deneyimi sınıfla ve ormanla sınırlı. Yani söyleyeceği pratik bilgisi çok kısıtlı. Ama kızını elinden geldiğince büyük şehrin tehlikelerine karşı uyarmaya çalışıyor.”
Peña, en iyi senaryoların kendisine karakteri için doğaçlama yapma ilhamı verenler olduğunu söylüyor. “Bunda mizah ve biraz da anne baba dramı bulmak istedim. Ekipteki herkes bunu istiyordu ve çok eğlenceli şeyler yaptık. Örneğin Cole, Dora’ya “Çılgın partilere gitme” gibi eski moda güvenlik ipuçları veriyor.
Moner, öyle anların setteki herkes için çok komik olduğunu söylüyor. “Doğaçlamasını duymak için bütün gün sette kalıyordum.”




Meksika’nın Pilsen adlı bölgesinde yetişen Chicago’lu Peña, filmin verdiği kendin olman için mücadele etme mesajının her kesimden gençler için önemli olduğunu söylüyor. “Bence muhteşemdi. Hepsi kalplerini dinlemeleri gereken bir durumda olan kaşifler. En önemlisi de bu.”
Bobin’in geçmişteki çalışmalarını Muppets ve Alice Harikalar Diyarında Aynanın İçinden gibi hayal gücünden ilham alan projelerini bilmek oyuncuya hikayenin ne kadar iyi anlatılacağı hakkında güven vermiş. Şunları söylüyor; “Kristin Burr bir süredir bu proje üzerinde çalışıyordu. James yönetmen olarak hikayeye tutkulu bir şekilde geldiğinde zamanlama mükemmeldi. Çocukları hedef alan ama yine de çok katmanlı olan müthiş filmler yapmış. Set, beklediğimden daha keyifliydi. Bir grup çocuğun ve çocuk gibi davranan yetişkinlerin olduğu bir filmi yönetmek için hikayeye çok iyi hakim olmanız gerekir. Ona fikirler sunmamıza izin verdi ama her şeyi bağlamında tuttu.”

Peña, Monar’ın karakterin özünü yakalayabilme yeteneğinden etkilenmiş. “Dora’yı kesinlikle tanıyacaksınız. Isabela’nın rolüne bağlılığı müthişti. Biraz eski tarz Indiana Jones macerası gibi bir duygu verdi. Setler ve efektler gerçekten orada olmayı istemenize neden oluyor.”

Longoria, Dora’nın ilk başladığı zaman yaşadığı yer olan Teksas, Corpus Christi’deki İspanyol kökenli toplum üzerinde yarattığı etkiyi hatırlıyor. “O dönemde çizgi film izleme çağımı geçmiştim ama yine de bende ve toplumumda büyük bir etki bıraktı. Bir ana akım televizyon programında bizi temsil etti. Senaryoyu ilk aldığımda şöyle düşündüm, Kaşif Dora canlı aksiyonda mı? Nasıl yapacaklar? Dora’nın 16 yaşındaki versiyonun görmek çok hoşuma gitti. Ama Kaşif Dora’nın dünya çapında ulaştığı yerden haberim yoktu. İnsanlar tüm dünyadan beni arayıp ‘Dora’da mı oynuyorsun?” diye sordular. Beyaz perdede, canlı aksiyon filminde izleyecekleri için çok heyecanlıydılar.”

Yeniden Peña ile çalışacağını bilmek Longoria için bir artı olmuş. İkili 2014 Western dram filmi Hudut’ta karı koca rolünü canlandırmıştı. “Michael’ın da olduğunu söylediklerinde ‘Ben de varım!’ dedim. Hudut, çok ciddiydi. O yüzden pek eğlenceli ya da esprili değildik. Bu kez bu iki araştırmacıyı canlandırırken çok eğlendik. İspanyol kökenli iki başarılı anne babayı canlandırmak heyecan vericiydi.”
Peña, Longoria’nın Dora’nın annesini canlandırmak için mükemmel bir oyuncu olduğunu söylüyor. “Bitmek bilmeyen bir enerjisi ve kahkahası var. Onunla birlikte rol yapmanın en zor yanı bir çekimi hiç gülmeden bitirmeye çalışmak. Birkaç kere kıkırdıyorduk. Bu, kattığı enerji açısından iyi bir şey ama bazen disiplini korumak zorlaşıyor.”




Longoria’ya göre yapımcılar, Dora karakteri için oyuncu seçiminde çok iyi bir iş çıkarmışlar. “Isabela, karakterin ruhunu taşıyor. O da hayat konusunda meraklı. İyi, cömert, yetenekli, akıllı. Dora’nın dizideki tüm özelliklerine sahip. O kadar genç yaşta o kadar deneyimli bir oyuncu bulmak zordur. Performansını tam duygu ve heyecanla gerçekleştirdi ve çok güzeldi. O bir film yıldızı!”
Longoria orman manzaralarının izleyicilere heyecan vereceğini söylüyor. Sadece aksiyon nedeniyle değil aynı zamanda eğlenceye katılmak isteyecekleri için. “Bence çekici olmasının bir nedeni de bu. Herkes bu yolculuğa katılmak isteyecek. Kayalara tırmanmak, zehirli kurbağayı bulmak, geçitten atlamak isteyeceksiniz. Bu macera bütün aile için. Hem heyecan hem de duygu dolu.”

Latin Amerika’da oyuncu, senaryo yazarı, yönetmen ve yazar olarak başarı kazanan Eugenio Derbez, Variety dergisi tarafından eğlence sektörünün en etkileyici İspanyol kökenli erkeği unvanını almış. Önemli Alejandro Gutierrez karakterini canlandıran Derbez, sadece oyunculuk yapmıyor aynı zamanda filmin idari yapımcılarından biri. Film için yaratılan bir karakter olan Aljandro, Dora ve arkadaşlarını kendilerini tutsak eden kişilerden kurtarıyor ve Cole ve Elena’yı bulma seferlerinde gençlere eşlik ediyor. Yol boyunca filmin en komik anlarından bazılarını da yaşatıyor.
Burr şunları söylüyor; “hem sözel hem de fiziksel çok fazla komedi katmanı var. Eugenio da bir fiziksel komedi dehası. Bütün fiziksel komedi bölümlerimizin kurbanı oldu. Bataklık kumuna saplanıyor. Örümcek ağlarına yakalanıyor. Bir kütüğün içinde tepeden aşağı yuvarlanıyor. Bu çocuklara sürekli olarak dikkatsizce yenik düşüyor.”

Bobin şunları ekliyor; “Eugenio, muhteşem bir komedyen ve harika bir oyuncu. Onu Alejandro karakteri olarak çok sevdik. Çok eğlenceli. O ve Isabela birlikte çok iyi çalıştılar ve onları izlemesi çok keyifliydi.”
Derbez, çocuklarının televizyon dizisini izleyerek büyüdüklerini söylüyor. O yüzden Dora ona hep gerçek bir insan gibi gelmiş. “Bu karakteri herkes kadar iyi tanıyorum ve seviyorum. Dora’yı oynamak için Isabela’dan daha iyi birini düşünemiyorum. Muhteşem biri. Ama Dora’nın farklı bir versiyonu ve bu filmi sadece çocuklar için değil gençler ve yetişkinler için ilginç kılan da bu.”




Liseye Hoş Geldiniz


Uzun süreli Dora hayranları, serinin en unutulmaz karakterlerinden biri olan Kuzen Diego’nun döndüğünü görmekten mutlu olacaklar. James Franco’nun karşısında rol aldığı bağımsız filmler Don’t Come Back From the Moon ve Future World’deki yardımcı oyuncu rollerinden sonra Hollywood’daki ilk büyük rolünde Jeff Wahlberg tarafından canlandırılıyor.

Film başladığında Dora ve Diego, 6 yıldır en iyi arkadaşlar. Ama Diegp ve anne babası büyük şehre geri dönüyor ve Dora da onu kaybedeceği için endişe ediyor. Burr şunları söylüyor; 10 yıl sonra lisede Diego’nun yanına gittiğinde Diego’nun en büyük endişesi utanç oluyor. Dora ise onun tam zıddı. Hiçbir şeyden utanmıyor. Bu da filmin ilk sahnelerinde çok fazla çatışma yaratıyor.”

Şehir, Diego’yu değiştirmiş. Dora için de hayal kırıklığını saklaması çok zor. Bobin şunları söylüyor; “Çocukken hayvanlar hakkında her şeyi biliyordu. Şimdi ise kapalı mekanda güneş gözlüğü takan biri. Diego’yu diziden hatırlıyorsanız lise sahnelerinin başında Dora’yla çok iyi arkadaş olmasa da onu sevmek istiyorsunuz. O yüzden oyuncunun doğal olarak sempatik olması gerekiyordu. Karakterin davranışına rağmen seveceğiniz birini bulmam gerekiyordu. Jeff de gerçekten başarılı oldu.”

Wahlberg, Dora ve Diego’yu küçükken her sabah kız kardeşiyle birlikte izlediklerini hatırlıyor. Şunları söylüyor; “Dora kızlar ve erkekler için her zaman çok olumlu, güçlü bir rol model oldu. Film boyunca köklerine sadık kalıyor. Bu projenin bir parçası olmaktan heyecan duydum. Ama esas muazzamlığını henüz anladığımı sanmıyorum. Belki insanlar beni gerçek hayatta Diego diye çağırdıklarında anlayacağım.”

Dora Diego’nun evine geldiğinde Diego lise sahnesindeki yerini ispatlamak için çok çabalıyor. Tuhaf kuzeninin geliş yoluna engel oluyor. Oyuncu şunları söylüyor; “Bence sadece havalı olmaya ve yerini bulmaya çalışıyor. Ama Dora gelince ve tamamen doğal davranınca üzerinde çabaladığı her şeyi bozuyor.”




Wahlberg, çoğu zaman sınırlı cep telefonu hizmeti olan ücra orman setlerinde kaldıkları Avustralya’daki çekimlerde rol arkadaşlarıyla samimi olmuş. Şöyle anlatıyor; ““Nick, Maddie, Isabela, Eugenio ve ben çoğu zamanı birlikte geçirdik. Aramızda o kadar çok şakalaştık ki sadece birbirimize bakıp gülüyorduk. Isabela ve annesi beni gerçekten kanatları altına aldılar ve ailem gibi hissettirdiler. Evden ilk kez bu kadar uzaklaşmıştım ve sadece oraya gitmek bile başlı başına bir maceraydı.”

Moner, rol arkadaşıyla tanıştığı anda neredeyse aileden biri gibi hissettiğini söylüyor; “Mark Wahlberg amcayla iki filmde birlikte çalışmıştım. Jeff’i tanımıyordum. Mark’ın Dominikli bir yeğeni olduğunu bilmiyordum. Daha sonra bana gelip yeğeniyle birlikte çalışmanın nasıl gittiğini sordu. Jeff çok tatlı biri. Ailesini seviyor ve bu konuda onu çok iyi anlıyorum.”

Wahlberg, boş zamanının çoğunu görsel efektler departmanında süreci anlamaya çalışarak ya da Bobin’in yönetmenliğini izleyerek ve film yapımının farklı bir yanını görerek geçirmiş. Ama en sevdiği kısmın oyuncu arkadaşlarını izlemek ve onlardan bir şeyler öğrenmek olduğunu söylüyor. “Michael Peña, Eva Longoria ve Eugenio Derbez gibi efsanevi Latin oyuncularla çalışıyordum. Bu işi çok uzun zamandır yapıyorlardı. Komikler, hızlılar ve birlikte elektrikleri çok iyi. Onlarla birlikte çalışmak çok keyifliydi.”
Şunları ekliyor; “Bu, evrensel bir hikaye. Ama Latin toplumunun bu şekilde temsil edildiğini görmek çok önemli. Bu, sadece bizim için bir şans değil, bu kültürün ne kadar kapsamlı olduğunu öğrenecek olan insanlar için de bir şans. Umarım başarılı olur.”

Filmde Diego ve Dora’nın sınıf arkadaşı olan iki, yeni karakterle tanışıyoruz. Sammy, her şeyi bilen, çok başarılı ve okulu yönetmek isteyen bir çocuk. Randy ise Dora’dan hoşlanan, dışlanmış bir inek. İkisi de Dora’nın kaçırılma komplosuna yakalanıyor ve üçü birden Amazon yağmur ormanlarında mahsur kalıyorlar.”
Avustralya’da yeni çıkış yapan bir oyuncu olan Madeleine Madden, Sammy’yi canlandırıyor. Üç takımda birden oynayan bir sporcu, öğrenci birliği başkanı, hep A alan bir öğrenci ve Dora’nın okulda aniden ortaya çıkışıyla birlikte gıcık oluyor. Bobin şunları söylüyor; “Standartların dışında, herkesin ötesinde zeki görünen birini istemiştim. Ama Sammy aynı zamanda Dora’yı da tehdit olarak görüyor. Çünkü daha önce hiç onun gibi biriyle karşılaşmamış. Dora ve Sammy sonunda özel bir bağ kuruyorlar çünkü birbirlerinin zekasını fark ediyor ve saygı duyuyorlar.”

Sidney’de yaşayan Aborjin bir oyuncu olan Madden, lise öğrencisini canlandırmak için kolaylıkla Amerikan aksanına geçmiş. “Sammy Moore, biraz gergin ve ormanda çözülmeye başlıyor. O yüzden onun kötüye gittiğini görmek çok komik. Senaryoyu okuduğumda beni asıl çeken mizah oldu. Kesinlikle beklediğimden daha sofistike. Bence herkesin keyif alacağı bir film.
Madden, Dora’nın karakter olarak kültürel öneminin farkında. Küçük kızlar, özellikle de benim rengimdeki genç kızlar için muhteşem bir rol model. Film, genç olmak, büyümek, arkadaş edinmek ve olduğun gibi davranmak konularına değiniyor.”

Avustralyalı oyuncu Nicholas Coombe tarafından canlandırılan Randy, okulda her zaman görünmez olan ama Dora’da gerçek bir arkadaş bulan tipik bir inek öğrenci. Bobin şöyle anlatıyor; “Bence Nick çok komik biri. Randy biraz ilgisiz biri. Okulda popüler olmadığını biliyor ve bunu umursuyor. Ama bu konuda bir şey yapacak kadar değil. Dora’dan hoşlanıyor çünkü ilginç ve onun gibi dışlanmış biri.”

Coombe, video oyunlarına takıntılı Randy’nin içine kapanmayı öğrenmiş. “Dehşete kapılsa bile doğru olanı yapmak istiyor. Randy’nin Dora’yla olan ilişkisi bir gün Dora’nın kendisini tanıtmasıyla başlıyor. Bu Randy için sıra dışı bir deneyim. Ortak ilgi alanlarının olduğunu fark ediyorlar. Randy ilk kez bir arkadaşı olduğu için heyecanlanıyor. Dora’ya abayı yakıyor ve sonunda bu macerada birlikte yer alıyorlar.”
Coombe, Kaşif Dora dizisiyle büyüdüğünü söylüyor. Çok fazla kişiye etki etti. Çok fazla çocuğun yeni şeyler öğrenmesine yardımı oldu. Randy’nin deyişiyle “Tam bir klasik.”




Dora’nın Dünyası


Oyuncu kadrosunda iyi bilinen birkaç Latin oyuncu da yer alıyor. Klasik eğitim almış, Babil’deki rolüyle Oscar adayı olan Meksikalı oyuncu Adriana Barraza ve Meksika sinemasındaki seçkin kariyerine 1960’larda başlamış olan Isela Vega da yer alıyor. Los Angeles doğumlu Danny Trejo ve Puerto Rica’lı Benicio Del Toro da kadroya katılmış. Ama izleyiciler onları konuşmaya başladıkları ana kadar tanımakta zorlanacaklar.
Boots ve Arakçı, ikisi de animasyon dizisinin temel kahramanları ve yapımcılara bazı lojistik zorluklar yaşatmışlar. Dora’nın en iyi dostu Boots (Trejo) bir maymun ve kendisine dadanmış düşmanı Arakçı (Del Toro) bir tilki. Bobin onları gerçekçi bir formda yeniden yaratmaya karar vermiş ve görsel efektler süpervizörü Andy Brown’a ikisini de 3D foto gerçek biçimde yeniden canlandırmasını istemiş.

Yönetmen ve yapımcı daha önce Trejo ile birlikte oyuncunun Muppets Aranıyor’daki kötü karakterlerden birini canlandırması sırasında çalışmışlar.  Burr şunları söylüyor; “Onunla çok iyi vakit geçirdik. Genelde ağır karakterleri oynuyor ama süper komik ve huysuz sesi sevimli, küçük maymunun keyifli bir zıddı.”
Brown, Boots’un uzun süredir hayranların favorisi olduğunu söylüyor. “Birçok kişi ona ve Arakçı’ya bağlanmış. Bizim görevimiz dizinin 2D tasarımını alıp canlı aksiyona uyan 3D versiyon yaratmaktı. Ve sonuç epey sevimli. James, karakterlerin inandırıcı olması konusunda çok titiz. O yüzden gerçek maymunlardan referans aldık. Özellikle de Orta ve Güney Amerika’nın birçok bölümünde çok yaygın olan, ağaçlarda yaşayan bir tür olan kapuçin maymunlarından.
Brown şöyle devam ediyor; “Boots’un renginin aynı olması konusunda çok titizdik. O yüzden gri tüyleri, sarımsı göbeği ve sarı uçlu kuyruğu var. Ağız ve burun kısmı oldukça büyük. Başının üstünde üç tüyü var. Çok sevimli bir karakter. İki bacağının üstünde yürüyor. O yüzden foto gerçek bir maymun olmasına rağmen aynı zamanda bir karakter.”

Del Toro, Bobin’e göre büyük bir zevke sahip olan Arakçı tilkiyi canlandırıyor. “Benicio, çok iyi, çok eğlenceli ve kötü karakter olma konusunda da çok iyi. Aynı zamanda gerçekten komik. Her zaman seslendirmeye yaklaşımında yeni fikirleri ve yöntemleri olur. Karakteri çok başarıyla seslendirdi. Aynı zamanda hafif tilkiye benzer bir görünümü de var. Bu da bir şekilde karakteri hayata geçirmede yardımcı oldu.”
Burr şunları ekliyor: “Arakçı’yı Benicio’dan başka kim oynayabilirdi? Sevimli bir hırsızı nasıl oynayacağını iyi biliyor. O ve Isabela daha önce birlikte Sicario 2 Askerin Günü’nde rol almış. O yüzden ona ilk ulaştığımızda bu konuyu Isabela’yla özel olarak görüştü.”




Kayıp Bir Şehir Bulmak


Dora ve Kayıp Altın Şehri'nin yapımına 6 Ağustos 2018’de başlanmış. Filmin tamamı Avustralya’da Gold Coast’ta, özellikle de kıtanın doğu kıyısında Queensland eyaletinde, Brisbane’in güneyinde ve 4 aylık çekimler boyunca yapımın genel merkezi olan Village Roadshow Stüdyoları’nda çekilmiş.

Bobin, oyuncu kadrosu kadar kapsamlı bir teknik ekip oluşturmuş. Şöyle anlatıyor; “Ben İngiliz’im. Yapım tasarımcımız Dan Hennah, Yeni Zelanda’lı. Görüntü yönetmeni Javier Aguirresarobe, İspanyol. Yapım ekibinin oldukça uluslararası bir yapısı vardı. Bu da çok güzel, çünkü Dora uluslararası. Dizide ve filmde dil, kültürel değişimler önemli ve bu karma ırklar ve kültürler gerçek dünyayı yansıttı.”

Deneyimli Avustralya mekan sorumlusu Duncan Jones, Dora’nın ormandaki evini, Diego’yla birlikte liseye gittiği şehri ve Peru’daki Parapata’ya giden yolu bulmak için aylarca araştırma yapmış. Şunları söylüyor; “Güneydoğu Queensland şaşırtıcı bir şekilde Güney Amerika mekanlarına kolaylıkla ulaşılacak miktarda yağmur ormanlarına sahip. Stüdyolardan kısa bir mesafe uzaklıkta Avustralya’daki en iyi yağmur ormanlarından bazıları bulunuyordu. Büyük çoğunluğu özel mülk. O yüzden genellikle güzel ve el değmemiş, doğal arazilerden oluşan insanların arka bahçelerindeydik.”
Burr’a göre mekanlar filme görsel bir derinlik ve doğal bir güzellik vermiş. “Çekimleri Avustralya’da yaptık çünkü büyük olmasını istedik. Çok yakın mesafelerde egzotik hayvanların yer aldığı gerçek ormanlar olmasını istedik. Muhteşem yapım tasarımcımız Dan, stüdyolarımızda da birçok mekan için ikna edici olan dünyalar yaratmış.”

Hennah, filmin görünümündeki başarıyı görüntü yönetmeni Aguirresarobe ile paylaşıyor. “Javier, sanat departmanı yönünden ve aslında her yönden çok büyük bir keyif. Tasarımcı şunları söylüyor: “Işıklandırma ve güzel bir film yapmak konusundaki fikirleri olağanüstü. Elimizden geldiğince çok şeyi yarattık. O da her şeyi güzel görünecek şekilde ışıklandırılmasını sağladı. Bu tür bir hayal dünyasını çekmek için daha iyi bir görüntü yönetmeni düşünemezdim.”
Yapımcıların çizgi diziyi hayata geçirmekteki ilk önceliği zapt edilemeyen enerjisini yakalamak olmuş. Hennah şunları söylüyor; “Çok fazla ana renk ekledik. Bazı şekiller de biraz abartılı. Bazıları çok normal, çok gündelik. Ama hikayenin ince hayali mistik yönünü, biraz acayip oluşunu ve çok fazla enerjisi olduğunu hiç unutmadık.”




Tasarım ekibinin yaptığı en etkileyici setlerden bazıları Avrupalıların El Dorado olarak bildiği Parapata’daki setler olmuş. Yüzlerce yıldır gizemli olan Parapata’da Inkaların, zorba istilacıların getirdiği muazzam değerli taş, altın ve baharat depolarının olduğu söylenir.  Ama filmde şehrin hala canlı olduğuna, yağmur ormanlarında gizlendiğine ve yabancılardan güçlü ruhlar tarafından korunduğuna inanılıyor.”
Bobin şunları söylüyor, “Ben aksiyon ve macera dünyasındaki film setlerinde büyüdüm. O filmlerin bir tarihi temeli vardır ve bu hikayenin başlangıcı da gerçeğe dayanıyor. Kayıp şehri arayış 16'ncı yüzyıldan beri devam ediyor ama henüz bulunamadı.”
Amazon ormanlarının ve dağlarının içinde gizlenmiş bir medeniyet fikri gerçek olabilir diye belirtiyor. Antropologlar dünyada kendi köylerinin dışında hiçbir irtibatı olmayan 100 veya daha fazla kabilenin olduğunu tahmin ediyor. Birçoğu yerleşimcilerin zulmünden kaçmak için kendilerini kasıtlı olarak izole etmişler.

Jones, Hennah ve ekibi, mekan kaşifleri tarafından belirlenen muhteşem yabani manzaraları desteklemek için gizemli Parapata tapınağını ve iskeleti 28 ton çelikten oluşan antik, mekanik bir yeraltı su yolu olan Bulut Mağarası’nı ve dışında da muhteşem bir orman inşa etmiş. Hepsi Güney yarımkürenin en büyük stüdyosu olan Village Road Stüdyoları’nda yapılmış.
Hennah şöyle anlatıyor; “Parapata kapılarından geçtikten sonra şehrin ana caddesine geliyoruz. Yolun sonunda Parapata tapınağı var. Dora ve arkadaşlarının kısa sürede fark ettiği gibi Inkalar’ın büyüleyici altın rezervlerini korumak için bubi tuzakları var. Bir şeyin üstünde durabilir, bir şeye dokunabilir ya da yanlış kolu çekebilirsiniz ve her şey çok kötü bir şekilde ters gidebilir.”

Film, Dora’nın ormanın derinliklerindeki evinde başlayıp orada bitiyor. Mekanı bulmak Jones’un en zor görevi olmuş. Şöyle anlatıyor; “Village Roadshow Stüdyoları’nın sadece 10 dakika ötesindeki bir yeri bulmadan önce Kuzey Queensland’ın ortasından New South Wales’ın ortasına kadar her yeri taradık. Başlangıçta talimat, bir arazide, belki suya küçük bir iskelesi olan bir ev yapmaktı. Ama Dan ve James’i Coomera Nehri’ndeki bu mekana getirdiğimizde orası oldu. Dan’in tasarım yaklaşımıyla çok iyi örtüştü.

Hennah, mimari tarih hayranı ve bu da Kayıp Şehir’e ve Dora’nın görkemli orman evine yansımış. Bobin şunları söylüyor; “Dan’le uzun yıllardır çalışıyorum ve beni dehasıyla şaşırtmayı hiç bırakmıyor. Bu konudaki fikri de Amazon’da nehrin otoyolunuz olduğuydu. O yüzden Queensland’deki bir nehrin kıyısında, ayaklıklar üzerine güzel bir ev inşa etti. Ücra mekan Dora’nın macera duygusunu temsil ediyor. Çok güzel görünüyordu ve tam da Dora’nın hayalinizde yaşadığı yerdi.”

Hennah, ev için klasik Avustralya tasarımlı Queensland evini ormanda inşa etme, uyarlama fikrini sunmuş. Ahşap ve oluklu saçtan yapılan Queensland evlerinin geniş verandaları ve yüksek tavanları yarı tropikal iklim için mükemmel. Uzun, yaz öğleden sonralarında ferahlık ve muson yağmurlarında koruma sağlıyorlar.

Coomera Nehri’nin kıyısında, insan yapımı bir yolda inşa edilen bungalov, su seviyesinin sabit olduğu bir kolda yapılmış. Hennah’nın inşaat ekibi nehir yatağına, su seviyesinin altında 20 sütun yerleştirerek aynı anda 200 oyuncunun ve teknik ekibin ağırlığını kaldırabilecek bir yapının temelini oluşturmuşlar.
Hennah, evi Dora’nın anne babasının dünyanın dört bir yanına yaptıkları yolculuklarda toplamış oldukları objelerle dolduran set dekoratörü Kathryn Lim ile birlikte çalışmış. Seçme objeler Hennah’ya göre tarihlerini sergiliyormuş. “Evi bir arkeoloğun, bir zooloğun ve 6 yaşında bir kızın sığınağı. Amazon ormanlarında ihtiyacınız olabilecek her şeyin depolandığı yer olması gerekiyordu. Kathryn beklentilerin ötesine geçti ve Avustralya’da Gold Coast’tan ve ötelerinden muhteşem parçalar buldu.”
Lim’in keşifleri arasında Meksika servis altlıklarının dikilmesiyle yapılan örtüler, bir sandığın içinde yapılmış olan Boots’un yatağı, Asur koruyucu tanrısı olan insan başlı boğa ya da aslan gövdeli ve kuş kanatlı lamassu heykeli, Türk cam eşyaları ve Dora’nın entomolojiye olan ilgisinden ilham alınan kelebeklerin ve tarantulaların yer aldığı ölü böceklerden oluşan bir koleksiyon yer alıyormuş.

Lim, kendisine 6 yaşındaki bir kızın yatak odasında neler isteyeceğini sormuş. Şöyle söylüyor; “Queenslander tarzı bir oyuncak bebek evi gördüm. Oranları Dan’in tasarladığı eve çok benziyordu. Ama içi oldukça farklıydı. O yüzden Dora’nın orman evinin içindekine benzer mobilyalar yaptık. Biraz bizim evdekine benzeyen bir çatı ekledik.”

Lim’in diğer ürkütücü görevi ise Dora ve okul arkadaşlarının kaçırıldığı büyük müzeyi giydirmekmiş. Ekip, Brisbane’de kapatılmış olan Eski müzedeki bir sergi salonunu almış ve yapım ekibi büyük, iki katlı binada bir gün geçirmiş. Balina iskeleti, doldurulmuş kutup ayıları ve aslanların olduğu bir “doğa tarihi” sergisi yapmış ve bu tür bir müzede bulunabilecek “antika” eserlerle süslemiş.


Genç Dora’yı Giydirmek


Sıra daha büyük yaştaki Dora’yı giydirmeye geldiğinde kostüm tasarımcı Rahel Afiley, ilham almak için TV dizisine başvurmuş. İlk sahnede Dora pembe tişörtü ve turuncu şortuyla görülüyor. Afiley birkaç farklı görünüm tasarlamış olsa da klasik Dora kıyafetinden fazla uzaklaşmamış.

Afiley, Temiz ve yeni versiyonlarla başlayıp Dora ve arkadaşlarının yaşadığı maceraları yansıtan farklı yıpranma seviyelerinde 40’tan fazla versiyon hazırlamış. Şöyle anlatıyor; “Kıyafetlerinde renk uyumu yaratmaya çalışmadık. Ama elimizden geleni yapmaya çalıştık. Çok büyük değişiklikler yapmadığımıza eminim. Ama yaptıklarımız Dora’nın 16 yaşındaki haline uygundu. Ayakkabılara çok dikkat ettik. James ve ben Palladium hayranıyız. Anında macera ve keşif diye bağıran klasik bir bot tasarımıdır. Görünüm için olduğu kadar güvenlik açısından da dayanıklı bir şey istedik.”

Animasyon dizide Dora’nın kıyafetlerinde her zaman karakterle örtüşen bir aksesuar olur. İnsan biçimindeki sırt çantası; Çanta.  Filmin önemli sahnelerinden birinde Çanta konuşuyor. Bu, TV dizisindeki bir sahneye gönderme yapıyor. Özel eşyanın tasarımı deneyimli aksesuar ustası Gillian Butler’dan gelmiş.
Hennah şunları söylüyor; “TV dizisindeki çizgi çantanın iki gözü ve kocaman, gülümseyen bir ağzı vardı ve konuşuyordu. James’le sadece animasyon bir çanta yapıp yapmayacağımızı konuştuk. James, çantanın gerçek hayattan bir obje olduğunu ve canlandığını düşündü. O yüzden çizgi yüze benzeyen gerçek fiziksel özellikleri olan bir şey yapmaya çalıştık. Gillian, son derece iş birlikçi bir süreçte yüzlerce çanta tasarımı yaptı.”




Gelecek


Dora, neredeyse 20 yıldır çığır açan animasyon TV dizisinin kahramanı ve yenilmez ruhu ve olumlu değerlerinden dolayı seviliyor. Yapımcılar Dora ve Kayıp Altın Şehri filminin gelecek nesillere ilham vermeye devam eden bir hikayenin sadece ilk bölümü olacağını umuyorlar. Burr şunları söylüyor; “Bu tempolu, ilham veren bir kadını güçlendirme filmi. Genç bir Latin kadın rol alıyor. Bunun için daha iyi zamanlama düşünemiyor. Aynı zamanda güçlü bir kadın baş kahramanı olan büyük, eğlenceli bir aile macerası. Bence izleyiciler çok sevecek.”

Yapımcı en büyük maceranın kendini bulmak değil kendin olmak olduğunu söylüyor. “Günümüzdeki çocuklar için sadece uyum sağlamak bir hayatta kalma egzersizi. Neyse ki bizim Dora’mızın çok iyi hayatta kalma becerileri var. Akıllı. Tatlı, masum ve hayat dolu. Ve kendisini hiç savunmuyor. James bu tür bir masum karakteri sunma konusunda gerçekten mükemmel. Karakterlerle eğleniyor ama onlarla asla alay etmiyor. En ufak bir alaycı yönü yok. Saf neşe ve saf sevgi var.”

Bobin, olumlu mesajlarla, karizmatik karakterlerle ve heyecanlı kahramanlıklarla dolu olan Dora ve Kayıp Altın Şehri filminin klasik bir macera hikayesi olduğunu söylüyor; “Dora’nı annesinin ona söylediği gibi, dünya keşfedilmeyi bekliyor. Dışarı çık ve arkadaş edin. Gerçek keşif budur. Bu, Dora ve tüm izleyiciler için önemli bir mesaj. Yalnız kalmak, özgüvenli olmak çok güzel ama aynı zamanda dünyada başka insanlar da önemli. Filmdeki yolculuğu, arkadaşlıkla nasıl değiştiğini anlatıyor. Hem kendin olup hem de başkalarından bir şey öğrenebilme, yeni çevreye kendinden bir şey katabilme fikrine bayılıyorum. Gerçekten harika.”




Dora and the Lost City of Gold / Dora ve Kayıp Altın Şehri


Yönetmen: James Bobin
Hikaye: Tom Wheeler ve Nicholas Stoller
Senaryo: Nicholas Stoller ve Matthew Robinson
Oyuncular: Isabela Moner, Eugenio Derbez, Michael Peña, Eva Longoria, Adriana Barraza, Temuera Morrison, Jeff Wahlberg, Nicholas Coombe, Madeleine Madden ve Danny Trejo
İdari Yapımcılar Julia Pistor, Eugenio Derbez, John G. Scotti
Yapımcı Kristin Burr, p.g.a.
Süre: 1 saat 40 dakika

Filmin mmknmrtb notu:   4   /10