10.2.18

Güzel Adam Süreyya


Süreyya bir İstanbul delikanlısıdır. Eyüp’te doğmuş, Zeytinburnu’nda büyümüştür. 
Cağaloğlu’nda matbaada çalışmış sonra kendini Yeşilçam’da bulmuştur.
Beşiktaşlıdır. Çok sevdiği dayısı onu Beşiktaşlı yaptığında henüz 8 yaşındadır.

Semt takımlarında kalecilik yapar.
1970’li yıllarda Beşiktaş zor dönemler yaşarken Süreyya da hayatının en zorlu dönemini yaşar. Kendisi bunu: “Böyle bir hayat işte, yaşadığımız şeyler hep acı dolu” diye tarif eder. 

Futbolcu olarak formasını giymeyi hayal etmediği Beşiktaş’a malzemeci olarak girmeyi hayal eder. 
Bu hayalinin peşinden koşar. Sonrası malum, Güzel Adam Süreyya..

Yönetmen Gökçe Kaan Demirkıran Beşiktaş’la iç içe geçmiş bir yaşam hikayesini bizlere sunuyor. Bunu yaparken, kendisi de Beşiktaşlı olduğu halde, farklı bir açıdan yaklaşmaya çalışıyor.



Süreyya çok hızlı değişen iki olgu olan şehir ve futbolun içinde, geçmişi simgeleyen ve günümüzde, kaybolduğunu, unutulduğunu düşündüğümüz bazı değerlerin temsilcisi olarak karşımıza çıkıyor.
Güzel Adam Süreyya bunu Beşiktaş tarihinin önemli isimlerinin tanıklıklarıyla ifade ediyor ve Süreyya’nın, endüstriyel futbol çağının tam kalbinde yalın bir insan olarak, Beşiktaş’ın değerleriyle birlikte, nasıl simgeleştiğini gösteriyor.

Güzel Adam Süreyya, Fikret Orman, Metin Tekin, Ali Gültiken, Feyyaz Uçar, Les Ferdinand, Gordon Milne, Ricardo Querasma gibi bir çok önemli futbol insanını konuk ediyor.
Filmin seslendirmesini ise Yılmaz Erdoğan yaptı.



Beşiktaş…Bir çocukluk rüyasıdır. Gençlik ateşidir yandığın. Kırlar düştüğünde saçlarına hüzün gibidir. Şeref ve Hakkı gibi eski zaman insanıdır ve senin Sebatındır. Sevdiğin kadar sevildiğin yerdir.  O çivili ayakkabıları giyince kocaman görünen çocuklarla sevinmek ve gerektiğinde ağlamaktır. Beşiktaş… Bir parçada Süreyya’dır. Malzemeci Süreyya’dır.

Beşiktaş'ın takımlar üstü ismi Süreyya Soner üzerinden değişen futbol ve kent meselesine değinen belgesel Güzel Adam Süreyya, 9 Şubat'ta sinemalarda gösterime girdi.





Filmin mmknmrtb notu ::

Yukarıda okuduğunuz üzre 'filmci' arkadaşlar, bu belgesele ve onu izleyenlerin hissedebileceklerine dair hemen her şeyi pek güzel özetlemişler aslında..

Tıpkı Süreyya gibi, 'dayı etkisi'yle Galatasaraylı olmuş -ama asla fanatik bir taraftar ya da futbol manyağı olamamış- biri olarak bu film hakkında -fazladan- ne diyebilirim?.

Yukarıda yazılanlara kesinlikle kefil olabilirim bak..
Filmin en acayip şeyinden ya da kahramanının en dikkat çekici özelliğinden de bahsedebilirim belki; Türkçe'den başka dil bilmeyen Süreyya'nın, Les Ferdinand, Gordon Milne, Ricardo Quaresma, Pascal Nouma gibi, takımın gelmiş geçmiş tüm yabancılarıyla kurabildiği 'kadim' dostluğun, samimiyetin sırrı neydi acaba?.
Bu sırrı, konunun muhatapları, yâni Süreyya'nın bu ecnebi dostları bile açıklayamıyor ki; aralarında oluşan bu sevgiden, 'dilsiz muhabbet'ten onlar da şaşkınlar sanki..

Malzemeci Süreyya'nın hayatını anlatırken, Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün ve İstanbul'un ve de İstanbullunun -o döneme tekabül eden- tarihi gerçeklerine, önlenemez değişimine, mütevazı ama daima özlenecek o eski güzelliklerine de vurgu yapan Güzel Adam Süreyya, Beşiktaş taraftarının illaki görmesi gereken, takım tutmayanları ise sinemadan Beşiktaşlı olarak uğurlayabilecek güce sahip, tıpkı kahramanı gibi, 'içli' bir belgesel..




Güzel Adam Süreyya


Yönetmen: Gökçe Kaan Demirkıran
Metin Yazarı: Gökçe Kaan Demirkıran
Seslendirme: Yılmaz Erdoğan
Özgün Müzikler: Evren Karakul
Yapım: FilmDeney
Dağıtım: Kurmaca Film
Dil: Türkçe
Süre: 110 Dakika
Ülke: Türkiye

 /10