27.8.17

Despicable Me 3 / Çılgın Hırsız 3


Illumination’ın filmleri dünya çapında fenomen haline geldi. Çılgın Hırsız, tüm dünyada bilinirken sadece Minyonlar %95 farkındalık yarattılar.
Farklı, komik, özgün karakterlerle ünlü olan stüdyonun arasında tüm zamanların en iyi altı animasyon filminden ikisinin de bulunduğu 4,7 milyar dolar hasılat yapan filmleri her yaştan ve kültürden izleyicileri yakalamıştı.

2016’da, son dönemde Fast Company tarafından dünyanın en yenilikçi şirketlerinden biri ilan edilen Illumination, tüm dünyadan izleyicileri yakalayan iki orijinal film sunmuştu.
Geçtiğimiz yaz Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı, ABD tarihinde en iyi orijinal film açılışını gerçekleştirmiş; aynı şekilde övgüler alan Noel filmi Şarkını Söyle de Toronto Uluslararası Film Festivali’nde en iyi orijinal film açılışını yapmıştı.

Şimdi, sinemaseverlere Çılgın Hırsız’ı ve 2013 ve 2015’in en büyük animasyon filmleri olan Çılgın Hırsız 2 ile Minyonlar'ı ulaştıran Illumination, Gru, Lucy ve sevimli kızları Margo, Edith ve Agnes ile Minyonların hikayesine Çılgın Hırsız 3 filmiyle devam ediyor.



İnsanlığı tehdit eden son kötüyü ele geçirmekte başarısız olduktan sonra Kötü Karşıtı Birliği’nden kovulan Gru, kendisini büyük bir kimlik krizinin ortasında bulur.
Ama gizemli bir yabancı ortaya çıkar ve Gru’ya uzun zaman önce kaybettiği ikiz erkek kardeşinin haberini verir.
Kardeşi, ikizinin çılgın adımlarını umutsuzca takip etmek isterken kötü olmanın ne kadar iyi bir his olduğunu yeniden keşfedecektir.

Steve Carell (The Big Short, The 40-Year-Old Virgin) sadece Gru rolüne geri dönmekle kalmıyor aynı zamanda ikinci bir rolü, Gru’nun uzun zaman önce kaybettiği ikizi Dru rolünü de üstleniyor.
Kristen Wiig (Bridesmaids, The Martian), süper ajan Lucy rolüne dönerken; Emmy, Tony ve Grammy ödülleri olan Trey Parker (South Park, The Book of Mormon) da yeni kötü karakter Balthazar Bratt’i seslendiriyor.
Bratt, 80’lerde canlandırdığı kötü TV karakterine takıntı yapmış eski bir çocuk yıldızdır. Gru'nun bugüne kadarki en zorlu ve komik düşmanı olan Bratt, Hollywood’u yıkmak üzere ortaya çıkmıştır.

Yönetmenler Pierre Coffin (Despicable Me serisi, Minyonlar) ve Kyle Balda (Minyonlar, Dr. Seuss’ The Lorax), ortak yönetmen Eric Guillon (Minyonlar ve Çılgın Hırsız serisinin yapım tasarımcısı ve karakter tasarımcısı), idari yapımcı Chris Renaud (Despicable Me serisi, Dr. Seuss’ The Lorax, The Secret Life of Pets), yazarlar Cinco Paul & Ken Daurio (Despicable Me serisi, Dr. Seuss’ The Lorax).
Yapımcılar Illumination’ın kurucusu ve şirketin on yıl önceki kuruluşundan itibaren Illumination’ın bütün filmlerinin başında yer alan Chris Meledandri ve uzun dönemli yapımcı arkadaşı Janet Healy.




Rollerine geri dönerek oyuncu arkadaşlarına katılanlar ise Gru ve Lucy’nin en büyük kızı Margo rolüyle MIRANDA COSGROVE (TV’de iCarly, Crowded), ortanca çocukları Edith rolüyle DANA GAIER (The Ice Cream Truck) eski patronları Silas Ramsbottom’ı ve Dru’nun kahyasını seslendiren STEVE COOGAN (Philomena, The Secret Life of Pets) ve Gru’nun her zaman hayal kırıklığına uğramış olan annesi rolündeki Oscar ödüllü JULIE ANDREWS (Mary Poppins, The Sound of Music).
Ekibe yeni katılanlar; en küçük kızları Agnes rolüyle NEV SCHARREL ve Silas’ın hırslı halefi Valerie Da Vinci rolüyle JENNY SLATE (Obvious Child, The Secret Life of Pets).

Illumination’ın ana yaratıcı ekibindeki görevlerine geri dönenler arasında editör CLAIRE DODGSON, yapım tasarımcı NATHALIE VANCAUWENBERGHE, karakter tasarımcı CARTER GOODRICH (bu görevler için kendisine Guillon eşlik ediyor), animasyon editörleri BRUNO DEQUIER ve JULIEN SORET, sanat yönetmeni OLIVIER ADAM, bilgisayar grafikleri süpervizörleri BRUNO CHAUFFARD ve FRANK BARADAT, besteci HEITOR PEREIRA ve tema müzikleri ve orijinal şarkılarıyla seriye bir kez daha imzasını atan 11 Grammy ödüllü PHARRELL WILLIAMS yer alıyor.

HİKAYEYE GİRİŞ

Illumination ve Universal Pictures’ın gişe rekortmeni Çılgın Hırsız, uluslararası izleyicilere süper kötü Gru ile yaramaz Minyonlarını tanıtmıştı.
Yetim kızlar Margo, Edith ve Agnes’ın babası olduktan sonra başta ayı çalmak için kötü bir planın parçası olan Gru sonunda hayatından suçu çıkarmış ve Süper Kötü’den Süper Baba’ya dönüşmüştür.

Çılgın Hırsız 2’de Gru, Kötü Karşıtı Birliği tarafından eski bir kötü olarak yeteneklerini kullanarak kötüler kötüsünü adalete teslim etmesi için göreve alınmıştır. Hayatında aşkı hiç düşünmeyen Gru kendini süper ajan ortağı Lucy’ye aşık bir halde bulmuştur. Hep bir anne istemiş olan kızlarını sevindirerek Lucy’ye evlenme teklif etmiştir.

Minyonlar’da (2015’de Çılgın Hırsız serisinin ön bölümü olarak vizyona giren) sevimli, sarı yaratıkların kökenini öğrendik ve Kevin, Stuart ve Bob’un kendilerine kötü bir lider bulmak için komik bir şekilde yanlış yönlendirilerek genç Gru’ya nasıl ulaştıklarını izledik. Yaramaz üçlü Temmuz 2020’de Minyonlar 2 filmiyle geri dönecek.

Bu yaz Çılgın Hırsız 3’te Gru ve yeni eşi Lucy insanlığı tehdit eden son kötüyü, ‘80’li yıllarda kalmış, o yıllarda hızla ünlenen eski çocuk TV yıldızı Baltahazar Bratt’i ele geçiremezler.
Sonuç olarak Kötü Karşıtı Birlik’in yeni patronu tarafından küçük düşürülür ve işten kovulurlar.
Minyonlar, Gru’nun bu fırsatı kullanarak suç hayatına döneceğini ummaktadırlar ama Gru, kötülüğü bıraktığını söylediğinde Minyonlar işi bırakır ve kendi başlarına ilerlerler. Gru’ya karşı ayaklanmayı başlatan Minyon Mel yeni liderleri olur. Bu arada ayaklanma sırasında tesadüfen orada bulunmayan iki Minyon Jerry ve Dave, hikaye boyunca Gru ve ailesiyle kalır.

Gru, kovulduktan sonra başarısız hisseder ve bir sonraki adımını bulmak için uğraşır. Tam dibe vurmuş gibi görünürken yabancı biri ortaya çıkar ve Gru’ya uzakta yaşayan babasının öldüğünü ve uzun zaman önce kaybettiği Dru adında ikiz bir erkek kardeşi olduğunu ve onunla tanışmayı çok istediğini söyler.
Bu bilgiyle çok şaşıran Gru, annesiyle yüzleşir ve annesi gerçekten ikizleri olduğunu itiraf eder. Çocuklar doğduktan kısa bir süre sonra boşanan Gru’nun anne ve babası birbirleriyle bir daha hiç konuşmayacaklarına yemin etmişler ve yollarını ayırırken ikisi de çocuklardan birini almışlar. Annesi tabii ki Gru’ya kendisinin ikinci sırada seçim yaptığını da söyler.

Bir erkek kardeşi olmasından dolayı heyecanlanan Gru, Lucy ile kızları alarak babasının yaşadığı yer olan Freedonia’ya ikiziyle tanışmaya gider. Ancak Dru’nun her yönden kendisinden daha iyi olduğunu görür. Gru kel, insanları sevmeyen ve yeni bir işsizken, Dru’nun muhteşem, gür saçları, doğal bir sevimliliği vardır ve babasının büyük servetini ve domuz çiftliğini miras almıştır.
Gru, kısa sürede aşağılık duygusuna kapılır ama bu Dru’nun gizli arzusunu açıklamasından çok öncedir. Dru, babasının izinden gitmek ve dünya standartlarında bir kötü olmak istemektedir. Dru, babası ona hiç inanmadığı için temel kötü eğitimini almamıştır ve hayatının rüyasına ulaşıp aile mirasını sürdürmesi için Gru’nun yardımına ve bilgisine ihtiyacı vardır.

Gru, ele geçmeyen Balthazar Bratt’ı sonunda yakalamak için erkek kardeşiyle ortak olup babasının ileri düzeyde sofistike, kötü aygıtlarını kullanabileceğini fark ettiğinde, ikiziyle ittifak yapmayı kabul eder. Ama bu ittifak, gecikmeli bir kardeş rekabetiyle ciddi bir şekilde sınandığında, Bratt, Gru’nun bugüne kadarki en zorlu rakibi olduğunu kanıtlarken, kardeşler kısa süre içinde kendilerini boylarını aşan işlerde bulurlar.




Çılgın Hırsız 3’ün Geliştirilmesi


“İlk filmde Gru, ebeveyn olmanın nasıl bir şey olduğunu ve koşulsuz sevginin ne olduğunu keşfetti; ikinci filmde Gru’nun aşık oluşunu inceledik. Şimdi Gru’nun işinden kovulduğu için yaşadığı kimlik kriziyle ve aynı zamanda yeni bulduğu kardeşiyle yaşadığı kardeş rekabetini keşfetmesiyle başlıyoruz.”
- Chris Meledandri

Hem orijinal hikayeler hem de sevilen klasiklerin uyarlamalarını yapma misyonuyla kurulan Illumination, hem tatlı hem de yıkıcı özellikleri bir arada taşıyan çok boyutlu ve farklı karakterler geliştirmesiyle bilinir. Yaramaz tuhaflıkları sık sık iyi niyet ve masumiyetle dengelenir ve sevimli ve bağ kurulabilir olmalarını sağlar. Aynı şekilde Çılgın Hırsız serisi de şirketin tanımlayıcı bir özelliği olmuştur.

Chris Meledandri, Çılgın Hırsız 3’e iki amaçla girişmiş. “Biri izleyicilerin sevdiği öğelere saygılarını sunmaktı. İkincisi ise filmin dinamiğini oluşturan yeni, taze deneyimler ve karakterler yaratmaktı.” Diyor. “Çılgın Hırsız filmleri başarılı oluyor çünkü bir yandan geniş, komik ve eğlenceliler, bir yandan da merkezde devam eden duygusal bir çınlama yer alıyor. Karakterler nedeniyle çınlamaya devam ediyorlar. Minyonların sevimliliği izleyicileri sevindiriyor. Gru, eskiden bir kötü olmasına rağmen onu yine de son derece bağ kurulabilir buluyoruz ve her durumda başarılı olmasını istiyoruz.”

Çılgın Hırsız 3’te Gru, hiç bilmediği bir aileyi keşfediyor. Meledandri şöyle devam ediyor; “Filmler hikaye açısından genelde baş kahramanın engelleri aşmasını konu alır. Şaşırtıcı ve sevindirici olması gereken bunu nasıl yaptıkları ve bu arada neler olduğudur. Ben özellikle ekibimizin giderek yakın hissettiğimiz karakterlere doğru nostaljik bir çekim yaratmayı ve bu yeni öğelerin her biriyle bir keşif algısı sunmayı başardı.”

Daurio, yazar ortağı Paul ile birlikte 20th Century Fox’taki günlerindeki Dr. Seuss’ Horton Hears a Who! Filminden beri Meledandri’yle işbirliği yapıyorlar. Yazar Meledandri ile Healy’nin kendilerini sadece bu dünyanın mizahını ortaya çıkarmakla değil aynı zamanda kardeşlerin tekrar bir araya gelişiyle birlikte hikayeye duygusal bir yön katmaları için cesaretlendirdiklerini söylüyor.
Daurio şunları söylüyor; “Gru’ya kendisini çılgına çevirecek birini daha vermenin ve kendi amacını merak etmesini sağlamanın çok iyi bir fikir olacağını düşündük. Dru, tekrar kötüler arasında olma ihtimaliyle ilgili Gru’yu heyecanlandırıyor. Çok ‘Hadi ama… Sadece tek bir soygun. Bu bizim kanımızda var. Bunu yapmamız gerekiyor” tarzında.




Paul, serinin uzun soluklu yıldızının yeni bir ses rolünü üstleneceğini düşünmüş. “İlk düşüncemiz Gru’nun uzun zaman önce kaybettiği bir ikiz erkek kardeşi olmasıydı. Steve’in kendisine karşı rol yapması çok iyi bir fırsat olacaktı.”

Meledandri şunları söylüyor; “Gru’nun erkek kardeşine kapıyı açtığımızda çok fazla hikaye anlatı alanı oldu. Dru’nun yaratılışı bir ana fikre ulaştı. Kişilik ifadeleri Gru’ya benzeyen ama her yönden onun tama tersi olan birini bulacaktık. Bu da amacı tanımladı.”
İkiziyle buluşmanın heyecanı kısa sürede biter ve Gru, orta yaş bunalımını daha da karmaşık hale getiren kardeş rekabetini deneyimler.

Seriye eklenen bir başka karakter de Balthazar Bratt. Eski bir süper kötüdür ve TV dizisi iptal edildikten sonra Hollywood’u yok etme planları yapmaktadır. Bratt, kısa bir süre için çocuk yıldız olduğu 80’li yıllara takıntılıdır ve bu hayal kırıklığını hiç atlatamamış, izleyicilerini kendisini terk ettikleri için hiç affedememiştir.
Meledandri şunları söylüyor; “Cinco ve Ken’in Bratt için fikrini duyduğumuzda 80’lerden unutulmuş bir çocuk yıldızın üzüntüsü ve mizahıyla bağ kurduk. Gitmek için çok mükemmel bir yön. Kötüler, filmlerimizin her birinde önemli rollerdir. Gru’ya, Lucy ile kendisine gerçekten meydan okuyan ve aynı zamanda komedi açısından da layık bir rakip vermeniz gerekir. Gru çok eğlenceli ve hareketli biri ve karşısına çok düz bir kötü koyarsanız karakter ortadan kaybolur.”

Meledandri, Gru’nun yeni düşmanın Illumination’ın bugüne kadar yarattığı karakterler arasında en sevdiği olduğunu kabul ediyor. “Balthazar Bratt çok orijinal ve komik bir kötü. Hayranlarının artık ona değer vermediği gerçeğini atlatamıyor ve motivasyonu, kendisine sırtını dönen dünyadan intikam almak ve bunu çocukluğundaki TV karakterinin yetişkin versiyonu kılığında yapmak. Bu tuhaf fikri alıp Trey’in sesini de eklediğinizde filme yepyeni bir bakış açısı getiriyor. Tasarım, ses, görkemli animasyon; bu performanstaki fark sıra dışı. Bu olağanüstü bir gruba, gördüğüm en iyi animasyon performanslarından birini başarmış bir ekibe övgüler sunulması.”




Paul, doğal olarak Bratt’in ucuzluğuna eşlik edecek bir slogana ihtiyacı vardı. “80’li çocuk yıldızların çoğunun unutulmaz sloganları vardı. Tıpkı ‘Sen neden bahsediyorsun Willis?” gibi insanların belli bir diziyi tanımlama şekliydi. Balthazar'ınki ‘Ben kötü bir çocuğum!’ olmuş ve bugün de kullanıyor.

Serinin 4. filminin başında yer alan yönetmen Pierre Coffin, Çılgın Hırsız 3 için Minyonlar’da birlikte çalıştığı yönetmen Kyle Balda ile ve Iluumination’ın uzun soluklu yapım ve karakter tasarımcısı olan ve Edward Gorey ile Charles Addams’ın eserlerinden ilham alan tasarımlarla Çılgın Hırsız filmlerinin görünümünü belirleyen ortak yönetmen Eric Guillon ile işbirliği yapıyor.

Meledandri ortak yönetmen ve yönetmenler hakkında şunları söylüyor; “Eric olağanüstü bir tasarımcı. Yaptığımız bütün filmlerde karakterleri ve ortamları yarattı. Ayrıca bir hikayeci gibi düşünüyor. Bir imge çizdiğinde genelde imge karakterin yerini alıyor ve çok net bir hikaye anlatıyor. Aynı şekilde Pierre de sadece Minyonların sesi ve ruhu değil aynı zamanda olağanüstü bir sanatçı ve film yapımcısı. Başta bizi Kyle ile tanıştırdı. Kyle Çılgın Hırsız’da baş tasarımcıydı ve bir sahnenin oluşturulmasından ortaya çıkan film yapımına bir netlik getiriyor. Çok özel bir yapımcı ve Pierre’le muhteşem çalışıyor.”

Coffin şunları söylüyor; “Filmlerin aralarındaki zamanda karakter modellerini geliştirebildik. Gru, baba olduğu için biraz yumuşatıldı. İlk tanıştığımız sert, süper kötü değil. Ama yine de çılgın bir yanı var. Lucy, son derece tarz ve animasyonu zorlaştırsa da her daim hazır olan eşarbı onu tanımlıyor. Margo bu bölümde çok daha anlamlı ve anlaşılır. Edith'in yaramazlığı çok daha kurnazca ve Agnes hayal ettiğimizden çok daha sevimli.”

Balda, aynı anda birçok iş yapıldığı için üç yönetmen olmasının avantajlı olduğunu söylüyor. “Oyunculuk, sinematografi ve hikaye gelişimiyle aynı anda yapılıyor. Birkaç yönetmen, yaratıcı süreçteki görevleri bölmemize olanak veriyor. Pierre animasyon sürecinde ve hikayede çok yer alıyor. Eric daha çok görsel konseptlerle ve karakter tasarımlarıyla ilgili. Ben resimli hikaye çizimine ve kurguya odaklanıyorum.”




Daurio, cingöz ajanın bekar süper ajandan yeni bir eş ve anneye dönüşümünü anlatıyor. “Bu Lucy için yeni bir bölge. Maceracı biri ve onu anne olmanın dışında hiçbir şey korkutmuyor. Lucy’yi ilk kez nasıl ele alacağını bilmediği bir durumda görüyoruz ve üvey anne olarak yeni rolünü canlandırmasını izlemek eğlenceli.”

Tıpkı Lucy’nin yeni aile dinamiklerine uyum sağlaması gibi, büyük kızları da zorluklar yaşıyor. Daurio şunları söylüyor; “Margo, diğer kızlara annelik yapmaktan şimdi anne rolüne bürünecek olan kendi annesinin olması aşamasına geçiyor. Bu da Margo ile Lucy arasında biraz çatışmaya neden oluyor. Bu yolculuklarını izlemek ilginç.”

Büyük ablaları, Freedonia’lı genç bir domuz çiftçisini reddederken Edith ve Agnes da kendi hikayelerini yaşıyorlar. Küçük kardeşi Freedonia ormanlarında yaşadığı söylenen ele geçirilemez bir tek boynuzluyu bulmak için yola çıkarken Edith de şüphe içinde ona katılır. Ama efsanenin doğru çıkması durumunda şöhret ve zenginlik için sosyal medyada bir video paylaşmaya hazırdır.

Hiçbir Çılgın Hırsız bölümü, herkesin sevgilisi yaramaz yandaşlar olmadan tamamlanmış olmaz. Her yeni filmde yeni Minyon rol arkadaşlarıyla tanışıyoruz. Çılgın Hırsız 3’te Gru’ya karşı ayaklanma başlatan ve kendi başlarına darbe yaparken Minyonları yönlendiren Minyon Mel’le tanışıyoruz. Balda şöyle anlatıyor; “Saf Minyon tarzında sonunda başları dertleri giriyor ve hapse atılıyorlar. Ezik takım olarak başlıyorlar ama sonunda mahkumların korktuğu, hapishanenin büyük patronları oluyorlar.”
Yine de Gru ile Minyonların birbirlerini özlemedikleri ve barışmadıkları bir dünya hayal etmek imkansızdır.
“Sonunda Minyonlarla Gru’nun birbirlerine ihtiyaçları olduğu düşüncesi pekiştiriliyor.”

Karakterler  

Meledandri, sinema salonundan ayrılırken filmin hayallerimizde yaşayıp yaşamayacağını filmdeki karakterlerle olan ilişkinin belirlediğine inanır.

Gru (Steve Carell) aniden Kötü Karşıtı Birliği'ndeki işinden kovulmuş ve onuru zedelenmiştir. Uzun zaman önce kaybettiği Dru adında ikiz erkek kardeşi olduğunu öğrendiğinde ailesini erkek kardeşiyle tanıştırmak üzere, Dru ülkenin en büyük domuz çiftliğini miras aldığı kırsal Freedonia kasabasına götürür. Freedonia'ya geldiklerinde Gru, Dru'nun gür, doğal saçlarını ve her konuda kendisinin tamamen tersi olduğunu öğrendiğinde hemen kardeş rekabetine kapılır. Fakat dışarıdan kusursuz görünen Dru, kardeşinden dünyanın gördüğü en büyük soyguna yardım etmesini istediğinde Gru, "ağabey" rolünü üstlenir ve kötülüğe yeniden dönüşü özgüvenini geri kazandırır.
Sevimli, zengin, efsanevi, gür, sarı saçları olan Dru (Steve Carell), her yönden Gru'nun tam zıttıdır. Kendisi neşeli biridir ve canının istediği her şeyi yapabilir görünür. Aile geleneği olan dünya çapında bir kötü olmak dışında. İkizinin o alanda çok daha başarılı olduğunu bildiği için Dru, Gru'yu bir soygun daha yapmaya ikna eder. Ama ikizler birlikte daha çok zaman geçirdikçe biz de Dru'nun sattığı cakasının altında kardeşi Gru tarafından kabul edilmek için çocuksu bir istek olduğunu görmeye başlarız.

Kocası Gru'yu savunduğu için Kötü Karşıtı Birliği'ndeki işini kaybeden Lucy (Kristen Wiig), işkolik enerjisini üç kızlarının kusursuz annesi olmaya yönlendirir. Güvensizliğini yıkıcı bir optimizm ve heves gösterisine sahip bu rolle gizler. Gru, Freedonia'da bir erek kardeşi olduğunu duyurduğunda valizini ilk hazırlayan o olur. Kızları yerel peynir festivalinde kendisine katılarak Freedonia kültürünü kucaklamaları için cesaretlendirir. Ama Edith ile Agnes'i kaybettiğinde ve ardından Margo'nun kasabadan tuhaf bir çocukla kazara nişanlanmasına neden olduğunda Lucy'nin iyi niyetli çabaları sadece bir felakete neden olur.

Çocuk dahi… suçlu beyin. Balthazar Bratt (Trey Parker), 80'lerin TV programı Evil Bratt'in eski çocuk yıldızıdır. Dünya hakimiyetine meyleden bir çocuk kötüyü canlandırmıştır. Yani ergenliğe geçene kadar ve sonra dizi birden iptal edilir. Kıyafet tarzı ve saç kesimiyle eskiye takılı kalan Bratt, TV'de canlandırdığı kötü karaktere takıntı yapmıştır ve karşılığında kendisine sırt çeviren dünyadan aynı intikamı almak istemektedir. Ölümcül Keytar'ı ve patlayıcı sabır küpleriyle silahlanan Bratt, dizinin son bölümünde yer alan, dünyanın sonunu getiren olayları yeniden yaratmaya ve Hollywood’dan intikam almaya çalışarak Gru'nun bugüne kadarki en zorlu düşmanlarından biri olduğunu kanıtlar.

Margo (Miranda Cosgrove), Margo, Gru'nun en büyük kızıdır. Ergenliğin tüm sıkıntılarını yaşamaktadır. Ama yine de üç kız kardeşin içinde en sorumlu olandır ve ailesine her zaman öncelik verir. Güçlü protestolarına rağmen Margo, Lucy tarafından geleneksel Freedonia dansına katılmaya zorlanır. Sonunda kazara yerel bir çocukla neredeyse nişanlanır. Başta yeni annesinden utanan ve öfkelenen Margo ile Lucy’nin arasındaki bağ, Lucy’nin kendisine destek vermesi sonucunda ile arasındaki bağı güçlendirir.

Edith (Dana Gaier), Gru'nun hilebaz ortanca kızıdır. Her zaman yeni bir plan peşindedir. Şimdi Dru amca tarafından cesaretlendirilmiştir.  Dru'nun hiçbir şeyden kuşkulanmayan kahyası Fritz'e  yaptığı şakaları arasında saf kalpli Agnes'in tek boynuzlu bulma macerasına eşlik etmeyi kabul eder. Nadir bulunan bir mitolojik yaratık videosunun kendisini inanılmaz zengin yapacağının veya en azından yeni eşek şakasının masraflarını karşılayacağının farkındadır!




Agnes (Nev Scharrel), Gru'nun en küçük kızı, masum ve kendi çıkarlarını düşünmeyen biridir. Gru ve Lucy'nin işlerini kaybettiklerini öğrendiğinde ailesine yardım etmek için elinden geleni yapar. Buna garaj satışında pelüş tek boynuzlusunu satmak da dahildir. Başta Freedonia'ya gidip Dru amcayla tanışmak için hevesliyken yakındaki ormanda gerçek tek boynuzluların yaşıyor olabileceğini duyduğu zaman heyecanı artar. Gru, en küçük kızını hayal kırıklığı yaşamaktan korumak ister ama sonunda ona masalların gerçek olmadığını söyleme cesaretini bulamaz. Böylece "sadece saf kalpli bir genç kız" tek boynuzluyu bulabilir diyen yerel efsaneye uyan Agnes hayatının hayalini gerçekleştirmek için yola koyulur.

Gru'nun muz sever Minyonları (Pierre Coffin), artık Kötü Karşıtı Birliği'nde çok gizli bir ajan olmayan ve kötü yollara dönmekle ilgilenmeyen bir efendiyle, test edecek hiçbir süper aygıt veya kargaşa olmadan kalmışlardır.
Mel yönetimindeki Minyonlar, isyan ederek kendi yollarına gitmeye karar verirler. Yolculukları onları Hollywood, Kaliforniya'daki bir film stüdyosuna götürür. Ortalığı birbirine katıp polisin dikkatini çekmelerinden sonra kazara bir şarkı yarışması programının setine girerler ve sahne almak zorunda kalırlar. Minyonlar daha sonra izinsiz girme suçuyla tutuklanır ve hapse atılırlar.
Gru olmadan hayatta kalmanın düşündüklerinden daha zor olduğunu fark eden çete eski patronlarıyla yeniden bir araya gelmeye karar verir. Fakat Gru'nun da çılgın Balthazar Bratt ile yüzleşmek üzere olduğundan haberleri yoktur.




Bu arada Gru, mücadeleyi kazara kaçıran Minyonlar Dave ve Jerry'ye evin tüm işleyişinin sorumluluğunu verir ve Freedonia yolculuğunda kendisine eşlik ederler. Başta Freedonia domuzlarına binmekten ve Edith ile birlikte, kahya Fritz'e işkence etmekten Jerry ve Dave, kısa sürede Freedonia hayatından sıkılır ve kötülük yolundan tam olarak çıkmadığını öğrendikleri Gru'ya katılmak için heyecanlanırlar.
Gru’nun Annesi (Julie Andrews) altın yıllarını görkemli havuzunda hoş İtalyan eğitmenlerden yüzme dersleri alarak geçirmektedir. Gru, hiç bilmediği ikiz erkek kardeşiyle ilgili kendisiyle yüzleştiğinde annesi gıpta ederek Gru'nun ilk günlerinin detaylarını anlatır; Gru'nun babasıyla ayrıldıklarında her biri bebek oğullarından birini alarak yetiştirme konusunda anlaşırlar ve bir daha birbirlerini hiç görmeyeceklerine söz verirler. Annesinin söylediği gibi ikinci sırada seçim yaptığı ortadadır.

Silas Ramsbottom (Steve Coogan) Kötüler Karşıtı Birliği'nde Lucy ve Gru’nun İngiliz patronudur. Gru’yu alanındaki eski süper kötü özelliklerinden dolayı işe almıştır. Şimdi Kötü Karşıtı Birliği’nin in iri yarı başkanı, ofisten bir anda alınmış ve yerine daha genç ve hırslı biri getirilmiştir.

Valerie Da Vinci (Jenny Slate), Valerie, Silas'ın yerine geçen genç ve hırslı halefidir. Beceriksizliğe sabrı çok azdır. Gru ve Lucy, Bratt'i yakalamada başarısız olunca Valerie, Kötü Karşıtı Birliği'ndeki ilk gününde herkese örnek teşkil etmeleri için onları cezalandırır. Diğer ajan arkadaşlarının önünde onları küçük düşürür ve işten kovar.

Dr. Nefario, kendisini kazara karbonitte dondurmayı başarmış, kendisini tuzağa düşürerek Gru'nun ihtiyacı olan zamanda faydasız olmuştur.
Fritz (Steve Coogan) Dru’nun her zaman sabırlı ve genelde rahatsız edilen Alman kahyasıdır. Dru’nun evcil hayvanı Kyle’ın bacağından ısırması ya da Edith ve Gru’nun Minyonları Dave ve Jerry’nin eşek şakaları gibi tuhaflıklarla karşılaştığında bile sakin, aklı başında, terbiyelidir.

Clive (Andy Nyman), Clive, TV dizisi EVIL BRATT'teki robotik kötü yardımcıdır. Onca yıldır Bratt'e sadık kalmıştır ve ister soygunları için bir 80'ler müziği olsun ister hayranları tarafından unutulan, yaşlanmış çocuk yıldızın egosunu okşamak olsun, Bratt'in her ihtiyacı olduğu anda yanında olmuştur.



Filmin Oyuncu Kadrosu

Illumination, başarının anahtarının yaratıcı güçlerinin eşsiz yetenekleri olduğuna inanmıştır. Çılgın Hırsız 3, önceki bölümlerdeki dünya standartlarındaki bu yetenekleri geri getiriyor ve ayrıca seriye beklenmeyen yeni oyuncuları da ekliyor.
Steve Carell, Gru’yu seslendirmeye başladığından bu yana eski süper kötüyü kendi ailesinin bir parçası olarak düşünmeye başlamış. Carell’ın role kendini adaması tüm oyuncu ve teknik kadro tarafından hissedilmiş. Carell ile Dr. Seuss’ Horton Hears a Who! Filmindeki günlerinden beri birlikte çalışan Meledandri şunları söylüyor; “Steve sadece oyuncu olarak çok sevilen biri değil aynı zamanda komik, yaratıcı ve dört dörtlük bir sanatkar. Oyunculuk becerisi çok iyi. Doğal bir yetenek gibi görünse de hiç tesadüfi bir şey değil. Daha önce bir oyuncu olarak Steve’den daha dikkate değer bir yaratıcı ortakla çalışmamıştım. Yazılı sözcüklere saygı gösteriyor. Ama Gru’nun mimarı kendisi olduğu için kayıtlarda kendi karakterini ve kendi sesini katması için onu cesaretlendiriyoruz. Gru’nun gelişmeye devam edişini tanımlamak onun sorumluluğunda.”

Carell şöyle anlatıyor; “Çılgın Hırsız’da Gru baba oldu. Çılgın Hırsız 2’de evlendi. Ailesi katlanarak büyüdü ve Kötü Karşıtı Birlik’in üyesi oldu. Çok şey oldu ama o yine de kötüler dünyasına biraz çekildiğini hissediyor.”

Eric Guillon’un görsellerinden ilham alan Carell, Gru’ya on yıl kadar önce meraklı bir Doğu Avrupalı aksanı vermişti. Benzer şekilde Guillon’un Dru için tasarımları da Carell’ın Gru’nun ikiz kardeşi için yaratacağı karakter ve sesle ilgili bilgi sağlamış. Carell şunları söylüyor; “Dru’nun neye benzeyeceğini gördüğümde o noktadan yola çıktım. Gru’ya çok benziyor ve vücut tipleri aynı ama farklı hareket ediyorlar. Yine de birkaç tane çok belirgin istisna var. Çok fazla sarı saçı var ve modaya uygun giyiniyor. Ses, Gru’nun alt egosunun bulunduğunu düşündüğüm kişiden geldi.”

Filmin yönetmenleri Carell’ın özellikle aynı kayıt seansında hem Gru (Daha derin, alaycı ve daha sistemli bir ses) hem de Dru (daha hafif, daha canlı ve neşeli sesler) için farklı sesleri yakalama yeteneği karşısında etkilenmişler. Balda şöyle anlatıyor; “Dru ve Gru’nun birlikte olduğu birçok sahne var ve Steve ikisini de seslendiriyor. Karakterde kalmak için başta bütün Gru repliklerini okuyordu. Sonra da farklı bir duygu verebilmek için bütün Dru repliklerini okuyordu. Bir ona bir diğerine geçişini izlemek büyüleyiciydi.”

İkizler doğumda ayrılmış olsa da Carell tek paylaştıkları şeyin genetik olduğuna işaret ediyor. “Gru, Lucy ile kızları, erkek kardeşiyle tanıştırmak için uzaklardaki bu topraklara getirdiğinde Dru, Gru’nun benzer bir versiyonu gibidir. Neşeli, komik, son derece canlı ve coşkuludur. Hepsi Gru’nun hiç sahip olmadığı şeylerdir. Yine de izleyicilerin de keşfedeceği gibi kardeşler bildiklerinden çok daha fazlasını paylaşmaktadır. Başta zıt bir karakter gibi görünen aslında hiç de öyle değildir.”




Kusursuz bir seslendirme gerektiren bir başka yeni karakter de Balthazar Bratt. Bir zamanlar erken ergenliği yüzünden TV dizisi iptal edildikten sonra alay edilip dışlanan Bratt, zafer dolu günlerindeki her şeye takıntı yapmıştır. Şimdi eski rolünün kötü özelliklerini taşıyan Bratt, etrafını 80’lere ait her şeyle çevrelemiş, dizinin aygıtlarını ve araçlarını intikamını almak için yeniden yaratmaktadır.
Karakter, klasik Illumination tarzında sadece gülünçlükleriyle olduğu kadar entrikalarıyla da tanımlanıyor.
Carell şunları söylüyor; “Balthazar Bratt, çocuk oyuncu kişiliğini de kötü kişiliği gibi taşımaktadır. Ayrıca saçma bir çılgınlığı da vardır ve 80’lerin öğelerini kötülüğünün bir parçası olarak kullanmaktadır. Çiğnediği çiklet son derece etkili bir silah olur. Vatkalı omuzları olan mor kıyafetler ve paraşüt pantolonlar giyer. İnsanları dans dövüşleriyle alt eder.”

Bratt’ı canlandırmak üzere Guillon’ın farklı karakter tasarımlarına aşina olan Trey Parker getirilmiş. Parker daha önce kendi yazmadığı büyük ilgi göreceği düşünülen bir animasyon filminde hiç seslendirme yapmamış. İlk kayıt seansı sırasında ilk defa kendisi dışında bir yönetmeni olduğunu söylemiş.
Meledandri, Bratt rolünü tanımlarken Parker’ı önemli bir işbirlikçi olarak görmüş. “Trey, zamanımızın en iyi seslendirme sanatçılarından biriydi. Kelimenin tam anlamıyla “çizgi film tarzında” ve geniş bir tanımlanmış karakter getirdi. Ama aynı zamanda hassas ve amacı olan bir karakter. Bu filmden bu karakterin neden öyle olduğunu anlayarak çıkıyorsunuz. Trey, inanılmaz komik olma yeteneğine sahip. Ama siz gülerken sizi güldüren şeye de önem veriyorsunuz. Bunu somutlaştırabiliyor ve size gösterebiliyor. Hissediyorsunuz.”

Bratt’i geliştirirken ekip, çocukluğunun hayaletleriyle mücadele eden başka biriyle karşılaştığında Gru’ya ne olacağını göstermiş.
Balda şunları söylüyor; “Trey, kendisini fazla ciddiye alan berbat bir karakter olan Balthazar Bratt’in sesiyle çok eğlendi. Trey, 80’lerde takılı kalmış bir karaktere neredeyse hemen büründü. Animasyon sanatçısı olduğu için bir karakter için ne tür bir enerjiye ihtiyaç olduğunu çok iyi biliyor. Dinamik ve enerjik performanslar gerektiğinde çok güçlü performans sergiledi.”

Gru’nun ailesinin özüne döndüğümüzde dünyadaki en yetenekli süper kötüye geliyoruz; Lucy’ye. Gru’nun eşi olarak rolüne geri dönen Kristen Wiig, hikayenin aile ilişkilerinin zorluklarından çekinmemesini seviyor. Lucy, tanıştıklarında Gru’dan daha özgür olsa da kızlarda, Minyonlarda ve Gru’da istediğini hiç bilmediği bir yakınlık bulmuş. Wiig şöyle anlatıyor; “Bu film bir araya gelen bir ailenin hikayesini anlatıyor. Üvey anne olmanın nasıl bir şey olduğunu ve çocuklarla ilişkinizi çözmeyi gösteriyor. Lucy’nin verdiği mücadelenin gösterilmesi hoşuma gitti. Özellikle de çocukların izleyeceği bir filmde. Elinden geleni yapıyor. Anne olarak nasıl olması gerektiğini düşündüğünü izlemek eğlenceli.”




Bu Wiig’in Çılgın Hırsız serisine ikinci dönüşü. Rol arkadaşları gibi o da yaratıcı ortamın özgür olduğunu düşünmüş. “Herkes çok yardımcıydı. Doğaçlama yapmam ve kendi tarzımı denemem için beni cesaretlendirdiler. Özgür hissetmenize neden oluyor. Bu da çok güzel çünkü her zaman böyle olmuyor.”

Carell, rol arkadaşlarının yeteneklerini övüyor; “Kristen’ın komik olmadığı bir zaman yoktur. Her zaman iyidir. Saturday Night Live’dakiler için bir sahne iyi olmayı veya başarılı olmayı hak etmiyorsa bile eğer sahnede Kristen varsa her zaman başarılı olur. Böyle birine güvenirsiniz ve ne yaparsanız yapın emin ellerde olduğunuzu bilirsiniz.”

Çılgın Hırsız serisinin yıldızı, kendisinin serinin hayranı olduğunu düşünen tek kişi değil. Serinin başrol aktrisi hakkında Meledandri şunları söylüyor; “Kristen kötü replik okuması mümkün olmayan ender seslendirme sanatçılarından biri. Çekici, hoş ve Lucy’ye çok şey kattı. Bu muhteşem, ilginç karakteri Kristen’ın sesi olmadan düşünemiyorum. Birbirlerinden ayrılmaz oldular. Filmlerimizin merkezinde olan ve Gru’ya aşık, güçlü kadını yarattı ama aynı zamanda aksiyon için her zaman hazır.”

Gru ve Lucy’nin en büyük kızı Margo’yu bir kez daha karakterine hayran olan Miranda Cosgrove canlandırıyor. Şunları söylüyor; “İlk Çılgın Hırsız filmine 13 yaşındayken başladım. Şimdi 23 yaşındayım. Margo’yla birlikte büyümeyi çok sevdim. Bana çocukluğumu hatırlatıyor.”

Wiig gibi Cosgrove da Çılgın Hırsız 3’e döndüğü için çok heyecanlıymış. “Bu filmdeki aile dinamiğini seviyorum. Çılgın Hırsız 2’nin sonunda Gru ve Lucy evlendiler. İzleyiciler şimdi ikisinin birlikte hayatlarını ve Lucy’nin kızlarla olan ilişkisini görebilecek. Margo, başta Lucy’ye çok zor anlar yaşatıyor. Ben de birbirlerini tanıma süreçlerinden ve birbirlerini sevmeyi öğrenmelerinden keyif aldım.”




Cosgrove’a 2010’da genç bir kız olarak başladığı rolünü tekrarlayan beyaz perdedeki ortanca kız kardeşi Dana Gaier tekrar eşlik ediyor. Şimdi üniversite yıllarında olan Dana, Edith’in bulaşıcı özgür ruhunu ve eğlenceli mizahını korumuş. Edith’in durumunu üçlünün en asisi ve yaramazlığa her zaman hazır olan olarak ifade ediyor. Özellikle de Minyonlarla birlikte Fritz’i taciz etmek ya da You Tube zengini ve ünlüsü olmak için planlar yapma konusunda.

Son olarak Çılgın Hırsız 3’ün yapım ekibi Agnes rolü için Nev Scharrel’i kadroya almış. Meledandri bu karakterin Illumination’ın yıkıcıyı dengelemek için her zaman bir tatlılık olması gerekir düşüncesine örnek olduğunu söylüyor. “Üç kız izleyicilerin kalbini hemen kazandı. Örneğin Agnes’ın tek boynuzlulara karşı inanılmaz bir tutkusu var. Ama Gru ile Lucy’nin işten kovulduklarını öğrendikten sonra hemen bir garaj satışı düzenliyor ve en büyük, en sevdiği, pelüş tek boynuzlusunu satıyor. Endişesi aşırı olsa da anlaşılabilir.”

Yapımcılar Scharrel’ın Agnes’a tamamen büründüğünü görmüş. Daurio şöyle anlatıyor; “Nev, meraklı bir çocuk ve bu karakterinde de var. Doğallığını hissetmek çok eğlenceliydi. Kayıt stüdyosunda gerçekten koşuşturuyor ve sonra bir anda yerine geçip repliğini okuyordu. Sonra yine duvarlarda sekmeye dönüyordu.”




Gru’nun çekirdek ailesinin son insan üyesi, yine rolüne Çılgın Hırsız filmiyle başlayan efsanevi Oscar ödüllü Julie Andrews tarafından canlandırılıyor. Gru’nun annesi emekliliğinde hoş İtalyan eğitmenlerden yüzme dersi almakla meşgul olmadığı zamanlarda uzun zaman önce kaybettiği bir erkek kardeşi olduğunu ağzından kaçırıyor. Ne yazık ki annesine göre boşanmada yanlış ikizi almış.

Gru’nun Minyonlarını bir kez daha Coffin seslendiriyor. Hem sadık kalan birkaç Minyon’u hem de kendi başlarına ayrılan çoğunluğu. Paul, yapımın en sevilen anlarından birini, Coffin’in ekibe Minyonların kabataslak çizilmiş, NBC yetenek yarışması sırasındaki müzikal “Gilbert ve Sulivan” sahnesini hatırlıyor. “Resimlik hikaye taslağını ilk gördüğümüzde Pierre bütün sesleri kaydetmişti. Gördüğüm en komik şeylerden biriydi. İnsanların filmde bu sahneyi izlemesi için çok heyecanlıyım.”
Illumination gözü pek Steve Cogan’ı Kötü Karşıtı Birlik’in başı Silas Ramsbottom rolüyle geri geliyor. Tabii emekli olana ve yerine Valerie Da Vinci adlı yeni bir süper ajan gelinceye dek. Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı ve Minyonlar filmlerinde rol alan Coogan aynı zamanda Dru’nun sadece patronunun antikalıklarını çekmek zorunda kalmayıp şimdi Freedonia köyünde fırtınalar estiren Gru’nun sadık Minyonları ve üç küçük kızı da çekmek zorunda kalan soğukkanlı kahyasını da seslendiriyor.
Valerie’yi, Çılgın Hırsız serisine yeni katılan, Evcil Hayvanların Gizli Yaşamı’nda rol çalan kaniş Gidget rolüyle Dr Seuss’ The Lorax filminde Ted’in Annesi gibi rolü gibi önceki Illumination hitlerinde seslendirme yapan Jenny Slate canlandırıyor. Valeri, ilk iş olarak, Balthazar Brat’le ilgili büyük hatalarından sonra Gru ile Lucy’yi işten kovmak olur.




Tasarım ve Animasyon 

Meledandri ve Healy, Illumination’ın filmlerinin dünya çapında ulaşılabilir olmasıyla gurur duyuyorlar. Healy şunları söylüyor; “Chris’le Çılgın Hırsız üzerinde çalışmaya başladığımızda bu filmlerde küresel bir hassasiyet olması önemliydi. Şu anki Illumination Mac Guff’ımız 30 yıldır Paris’te bulunan ve muazzam bir kuruluş olan Mac Guff Ligne’den geliyor. Her gün kapımızdan giren yetenekler karşısında hayrete düşüyorum. Animasyon ekibimiz de bütün filmlerimizde Fransız kültüründen benzersiz bir şekilde yararlandı.”

Çılgın Hırsız’da yer alan herkes, serinin Buster Keaton, Charlie Chaplin, Peter Sellers ve Rowan Atkinson’ın fiziksel komedisinden ilham alan Fransız animasyonundan etkilendiğini biliyor. Coffin şunları söyledi; “Bu esinlenmelerle, resimli ve çizgi romanlarla büyümüş olmanın bu filmin görünümü üzerinde çok güçlü bir etkisi var.”

Şirketteki görevine Çılgın Hırsız filminde ortak editör olarak başlayan Claire Dodgson üçüncü kez Illumination editörü olarak görev alıyor. “Bu filmde işbirliği yapan çok kişi vardı ve inanılmaz, gelişen bir bayrak yarışı gibiydi. Animasyonda filmi üç ya da dört kez kurgulama şansınız olur. Çünkü ilk önce resimli taslak olarak kurgularsınız. Birçok farklı aşamadan geçer ama aslında canlı aksiyonla aynıdır. Çünkü önemli olan her zaman hikaye ve karakterlerdir. Biz de canlı aksiyon editörlerinin sorduğu soruları soruyoruz.”

Sürecin mükemmel olması için ekip her altı ile sekiz haftada bir filmin tamamını izliyormuş. Dodgson şöyle anlatıyor; “O gösterimlerden sonra bir sahneye bakıp bizimle duygusal bir bağ kurup kuruyor mu, diğer hikayeleri destekliyor mu ya da heyecanı devam ettiriyor mu yoksa filmi yavaşlatıyor mu diye konuşuyorduk. Olabileceğinin en iyi halinde olmasını sağlamak için her şey yapılıyordu.”

Dodgson Carell’ın Dru’nun sesini bulduğunu anı hatırlıyor. “Birçok seans yapmıştık. Sonra ben geri dönüp Steve’in sesiyle oynadığı ikinci kaydını dinledim. Kayıt ortasında bir kahkahadan çıkıyordu. O gün sadece aylaklık ettiğini söylese de çok sıcak ve samimi bir yanı vardı. Yönetmenlere ve Steve’e tekrar dinletebildim ve “Burada bir şey var.” dedim. Sadece bu içsel neşe bile Gru için kusursuz bir engeldi. Dru’nun sesi, Steve’in kahkahasından çıktı ve karakteri sardı.”




Guillon, Dru’nun görünümünü buldukları süreci anlatıyor; “Zıtlıklarla oynayan, sarı saçlı ve beyaz kıyafetli olan son versiyonun ilk tasarımlarından biriydi. Ondan sonra farklı seçeneklere yöneldik. Ama sonunda Dru’nun karakter olarak daha çok tanımlandığı ilk tasarıma döndük.”

Kel Gru’nun ilk görüşte kıskanmasına yol açan Dru’nun saç tasarımı konusunda çok fazla olasılık varmış. Ortak yönetmen şöyle devam ediyor; “Ama en zor yanı Dru’nun başının şekliydi. Alnı olmayan bir kafada nasıl bir saç kesimi yaratabiliriz? Ben ortada bir kısımda yarı uzun saç fikrini buldum. Biraz kötü ama Dru’ya ergen görünümü veriyor.”

Yönetmen Julien Soret şunları söylüyor; “Sadece kıyafetleri değil Dru’nun duruşu da önemli. Gru daha kambur. Dru daha dik duruyor. Her zaman gülümsüyor ve grafik kalitesi açısından Dru’yu, Gru’yu yang’ının yin’i yaptık. Animasyonda daha enerji dolu ve çılgın bir karaktere yöneldik. Bize Fransa’nın güneyindeki, elleriyle ve kocaman bir gülümsemeyle konuşan insanları hatırlatıyor.”

Guillon, Balthazar Bratt için 80’lerin müziğini, modasını ve saç tarzlarını incelemiş. “Google’da 80’lerin saç modelleri diye araştırırsanız farklı tarzlarla ilgili bir fikir edinirsiniz. İşin zor yanı onları bir araya getirmeye çalışmaktı. Bratt’in dik saçlarını seçtim ve birkaç nedenden dolayı üstten düz kestim. Grafik açıdan radikal ve kare. Tıpkı Grace Jones tarzı gibi. Ben küçükken ona hayrandım ve görsel olarak güçlü biridir. Jean-Paul Goude’nin (Jones’un uzun süreli çalıştığı kişi) hayranıyım. Diğer seçenek ise 80’lerden komik Fransız şarkıcı Desireless idi.”

Yaratıcı ekip karakterlere Meledandri’nin deyişiyle “sizi duygusal olarak sezdirmeden etkileyen” küçük detaylar eklemiş. Guillon Bratt’in tasarımında bunun nasıl uygulandığını anlatıyor; “Daha yaşlı görünmesi için kel bir nokta yaptık. Bir zayıflık işareti ve bağ kurulabilir yönü oldu. Bıyıkları ise karakterini güçlendirdi ve ifadelerini destekledi.”




Guillon şöyle anlatıyor; “Bratt, 80’ler tarzında. Tıpkı Gru’nun Gotik, Vector’un ise tam bir inek olması gibi. Keytarı 80’lerin sembolü bir müzikal enstrüman ve aynı zamanda gizli bir silah. Sabır Küpü, grafik olarak dönemin sembolü. Çiklet, havalı bir duruş veriyor. Clive, robot yardımcısı ve diğer detaylar ve dokular da bu öğelerin etrafında dönüyor.”

Sıra Minyonları herhangi bir sahnede canlandırmaya geldiğinde seslendirme sanatçılarının diğer odada olmasının çok yardımı olmuş. Soret şöyle anlatıyor; “Ne zaman bir fikir bulsak Pierre ‘Tamam, siz işinizi yapın. Ben yeni bir sesle geleceğim’ der ve aynı gün sesi alırdık. Bize her çekimde yeni fikirler verdi ve bu da yeni sesle animasyon yapmamıza yardımcı olurdu. Bütün ekibin süreçte çok akıcı olmasını sağladı.”

Coffin, yaklaşık on yıldır Minyonları seslendiriyor ve oyuncular ve teknik ekip yönetmenin Minyonlara sürekli yeni bir şeyler katmasından büyüleniyorlar. Healy şunları söylüyor; “Biraz beklenmedik bir seslendirme ya da tanıdık geldiğini düşündüğünüz bir kelime de olsa bu doğru. Basit sarı bir şekil, kocaman gözler, gözlükler ve çocukların giydiği tulumlarla hoş bir şekilde canlı tasarımlarıyla seslendirme bir arada gidiyor. Evrensel olarak ilgi çekmeye devam ediyorlar ve izleyicilerin onları bizler kadar kucaklamasından gurur duyuyoruz.”

Özellikle bir Minyon’a benzersiz bir ilham (ve saç çizgisi) vermiş: Gru’ya karşı ayaklanmayı yöneten Minyon Mel. Guillon şunları söylüyor; “Birkaç yıl önce Chris Meledandri için bir doğum günü kartı tasarladım. Chris’i Minyon olarak çizdim ve Mel için de doğum günü kartındaki tasarımı ve saç kesimini kullandım.”

Meledandri görünümüne ilham verdiği karakterle ilgili şunları söylüyor ve Çılgın Hırsız 3’te en sevdiği sahnelerden bazılarının Minyonların hapishanedeki sert adamlara dönüştükleri sahneler olduğunu itiraf ediyor. Mel, başlangıçta Gru’ya karşı bir mini isyanı yöneten sinir bozucu bir elebaşı. Gru’nun işinden kovulduğunu öğrenince hepsinin kötülüğe geri dönmesi gerektiğini düşünüyor ve iki Minyon dışında hepsini gitmeleri için cesaretlendiriyor. Gru’nun yanındaki bir sorun olarak başlıyor ama sonunda büyük bir bağ kuruyorlar.”




Çılgın Hırsız 3’ün Müzikleri


Meledandri, film yapımının kelimeler, performans ve müziğin bir araya gelmesiyle tanımlandığını düşünüyor; “Üçüne de sahip olursanız sizi saran ve film boyunca taşıyan benzersiz bir deneyim yaratabilirsiniz.”

Çılgın Hırsız 3’ün müzikal kısmında besteci Heitor Pereira’nın muhteşem müziği ile 11 Grammy ödüllü Pharrell Williams’ın eşsiz şarkılarının sinerjisi yer alıyor. İkili, Çılgın Hırsız filmlerinin hepsinde birlikte çalıştılar.
Meledandri şöyle anlatıyor; “Bir duyguyu aktarabilecek notayı bulmak konusunda yorulmak bilmiyorlar. Başından itibaren amaç hikayeyi ve duyguları geleneksel bir müzikle anlatmaktı. Heitor da bu konuda ve Pharrell’dan gelen şarkılarla ustaca bir iş çıkarıyor.”

Pereira şöyle anlatıyor; “Pharrell tüm gücüyle geri döndü. Şarkıları yazıyor. Ben de zamanımı besteye adıyorum. Daha sonra müzikle besteyi sanki yaratıcı süreçte hiç ayrılmamışız gibi bir araya getiriyoruz.”

Çılgın Hırsız 3’te toplam 8 Williams şarkısı var. Birkaçı serinin önceki bölümlerinden tekrarlanıyor ama beş tanesi bu film içim özel olarak hazırlandı. Meledandri şunları söylüyor; “Çılgın Hırsız filmini düşündüğümde Pharrell şarkılarının kattığı farklılık aklıma geliyor. Lucy’nin kızları uyuturken söylediği bir ninniyse o duyguyu tanımlayan son derece güzel bir müzik oluyor. Minyonlar hapisten kaçıyorlarsa o sahneye seriyi oluşturan enerjiyi, eğlenceyi ve kişiliği katan bir müzik oluyor. Heitor ile Pharrell’ın müzikleri yaparken birlikte çalışması hiç şüphesiz hikaye anlatımımız için de çok farklı bir eser ortaya çıkardı.”

Pereira, Illumination ve Çılgın Hırsız serisiyle olan ilişkisini şöyle anlatıyor; “Her filmde Gru ve Minyonların tekrarlarında yolculuk yaptım. Her bölümde her birine farklı bir tutumla yaklaştım. Gru’ya, Minyonlara ve Lucy’ye daha renkli ve daha müzikal olmama olanak verdikleri için sonsuz teşekkür ederim.”




Bestecinin Çılgın Hırsız 3 için sesleri yeni karakterlerin kişiliklerine özel bir şekilde kullanması gerekmiş. “Balthazar Bratt kesinlikle beni 80’lere ait enstrümasyon seçmeme yöneltti.”
Bu sesler Pereira’nın daha modern tarzını destekleyen büyüleyici öğeler olmuş. “Günümüzde müzik, sadece müzik notalarıyla ilgili değil. Seslerle ilgili. Film müziğinin en güzel yanlarından biri de bir ses yaratmak için herhangi bir şey kullanmanıza olanak veriyor olması. Çılgın Hırsız 3 için sadece gitarlar ve birleştiriciler kullanmadım, ayrıca çılgın sesler ve melodiler de programladım.”

Balda, Çılgın Hırsız 3’te 80’lerin en iyi referanslarından bazılarının müzikte yer almasından keyif alıyor. “Baltazar ile Gru’nun dövüş sahnesinde, Van Halen’in “Jump” şarkısı çalıyor. Ünlü animasyon klibinden dolayı bizim için anlamı olan bir başka 80’ler şarkısı da “a-ha’nın “Take On Me” şarkısı."

Daurio şunları ekliyor; Herkes bu filmden o şarkıları mırıldanarak çıkıyor. Heitor’un müziği her zaman mükemmeldir ve bütün filme katkı sağlar. Şimdi hepimizin ebeveynlerinin büyürken dinlediği müziklerle birlikte bence müzikal anlamda serinin en iyisi olacak.”

Meledandri bir başka beklenmedik müzik işbirliğinden bahsediyor. “Pharrell bana gelip Trey’in (Parker) şarkılarımızdan birini söylemek isteyip istemeyeceğini sordu. Birkaç gün için bir kayıt stüdyosuna girdiler ve görsel bir jenerik sahnesi için bir düetle çıktılar. Olağanüstü.”

Universal Pictures sunar bir Chris Meledandri Yapımı: Çılgın Hırsız 3, oyuncular Steve Carell, Kristen Wiig, Trey Parker, Pierre Coffin, Miranda Cosgrove, Steve Coogan, Jenny Slate, Dana Gaier ve Julie Andrews.
Orijinal şarkılar ve film müzikleri Pharrell Williams; beste Heitor Pereira.  Çılgın Hırsız 3’ün editörü Claire Dodgson; yapım tasarımcı Nathalie Vancauwenberghe.
Çılgın Hırsız 3’ün ortak-yönetmeni Eric Guillon, idari yapımcısı Chris Renaud.
Filmin yazarları, Cinco Paul & Ken Daurio.
Yapımcılar Chris Meledandri, p.g.a., Janet Healy, p.g.a., ve yönetmenler Pierre Coffin & Kyle Balda.
© 2017 Universal Studios.  


Filmin mmknmrtb notu:  6  /10