10.2.16

'Üç Kadın Bin Turna' 13 Şubat'ta Tatavla Tiyatro'da!.

               

Tatavla Tiyatro’nun başarılı prodüksiyonlarından Üç Kadın Bin Turna, yenilenen kadrosu ve rejisiyle yeniden havalanıyor..

74 yaşındaki usta oyuncu Aysan Sümercan’dan, 14 yaşındaki çocuk gelin karakterini bir beden performansı olarak izlerken, kadın olmanın ama en önemlisi de çocuk olmanın bu topraklarda nasıl da unutulduğuna tanık olacaksınız.

Oyun, 13 Şubat Cumartesi 20:30’da

Onlar üç kadın… Dili, dini, rengi, toprağı, zamanı ve mekânı olmayan üç kadın, onları bir araya getiren tek şey var, o da kadın olmak.
Önce sözleri denediler anlatmak için ama  sözler eksik kaldı.
Sonra bedenleriyle denediler yine eksik bir şeyler vardı.
Şarkılar söylediler yetmedi.
Ve en nihayetinde dediler ki; "Bedenimiz ve dilimizle anlattık bu üç kadını.”

Daha önce karşımıza çıktılar. Yolda, okulda, otobüste, manavda, kafede, düğünde, sinemada, barda, pazarda, çarşıda, evimizde... Sustular, susturuldular, susmak zorunda kaldılar.


Biri, babası yaşında adamla evlendirildiği için, biri, yitirdiği evladını aradığı için, biri, güvenilir insanların varlığına inanıp tecavüze uğradığı için...
Bu karşılaştığımız kadınların sadece üçü. Önce turnaların kanatlarına yazıldı umutlar, sonra 3 kadın bedenleriyle söylediler kadına dair sözlerini.
Susmamak için, susturulmamak için, susmak zorunda kalmamak için! “Üç Kadın Bin Turna” kadın için söylenmiş bir beden tiyatrosu!


Tatavla Tiyatro oyuncuları ’’Üç Kadın Bin Turna’’yı şöyle anlatıyorlar:
‘’Üç kadın… Dili, dini, rengi, toprağı, zamanı ve mekânı olmayan üç kadın, onları bir araya getiren tek şey var, o da kadın olmak. Kadın olduğu için daha 14 yaşında 45 yaşında bir adamla evlendirilen kadın… İnsan olmanın esas olduğunu ve hala güvenilir insanların varlığına inandığı için tecavüze uğrayıp öldürülen kadın… Bir gün ansızın ortadan kaybolan evladını bulmak için dipsiz kuyularda ve karanlık gecelerde dolaşan kadın… Sözler eksik kaldı onları anlatmaya, bedenimiz ile denedik yine eksik, şarkılar söyledik yetmedi. Bedenimiz ve dilimizle anlattık bu üç kadını.”



NEDEN BİN TURNA

“Üç Kadın Bin Turna” ekibi tarafından başlatılan kampanya; 2. Dünya Savaşı sırasında kullanılan atom bombasının ardından, radyasyonun etkisiyle lösemi hastalığına yakalanarak yaşamını yitiren binlerce kişiden biri olan küçük Japon kızı Sadako Sasaki’nin iyileşmesi için kağıttan yapılan bin turna kuşundan esinleniyor.
“Bir insan hastalandığında, kâğıttan 1000 turna yaparsa, bunu gören tanrıların, bu kişiyi sağlığına kavuşturacağı” efsanesinden yola çıkan “Üç Kadın Bin Turna” projesi, kadınların daha demokratik, barışçıl ve eşit yaşama koşullarına sahip olmasına dair dilekleri, katlanan kağıttan turna kuşlarının kanadına iliştirirken, 1000 turnanın az geleceği kadar dağlaşmış kadınların dertlerini seyircilerinin de yapacağı binlerce turna ile fısıldıyor.
Umarız bu fısıltı ağacı tiyatro sayesinde şarkı söylemeye başlar ve çocuk gelinler, evlatlarını arayan analar, barış yolculuğunda gelinlikleri kana bulananlar eski bir masal olarak kalır.


Sadako, Pippa, Fadime…
Anne, abla, Aysan, Yeşim, Ayça, Gülnara, Elif, Tuba…
Bugün günlerden Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi…
Ama en çok da Cumartesi!
Hepinize günaydın!
Gün aydın…

Üç Kadın Bin Turna, 13 Şubat Cumartesi 20:30’da Tatavla SAHNE’de  sahnelenecek.
Oyunun biletleri, gişenin yanı sıra Biletix’ten temin edilebilir.


Bilgi için: biletix.com

tatavlasahne.com