Safety Not Guaranteed :: Geçmişin Keşkelerine Dönüş

Daha çok kadınlara hitap eden Seattle adlı aylık bir dergide stajyerlik yapan -daha doğrusu her türlü ayak işlerine bakan- Darius (Aubrey Plaza), babasıyla yaşayan, annesinin -o henüz çok küçükken- öldüğü güne kadar mutlu olduğunu düşünen, ama daha sonra hayatının her dönemini bunalım ve sıkıntılarla anımsayan, hayatla asla barışamamış asosyal bir kızdır..

Derginin patroniçesinin ilginç fikirler aradığı bir yazı işleri toplantısı, bu kızımızın hayatında yeni ve 'parlak' bir 'dönüm' noktası yaratacak gibidir..

Kimseden dişe dokunur bir yazı konusu çıkmaz ama, derginin 'keyif pezevengi' karakterli ve deneyimli elemanı Jeff (Jake Johnson)'in gözüne çarpan şu gazete ilanı, ilgiyle karşılanır:

“Bana zaman yolculuğunda eşlik edecek birisi ARANIYOR. Bu bir şaka değil. Döndüğümüzde, paranız ödenecek. Kendi silahlarınızı getirmelisiniz. Emniyetiniz garanti edilmez. Bunu daha önce sadece bir defa yaptım.”

Altından, bir şaka ya da bir deli zırvalaması çıkması büyük ihtimal olan bu ilandan, en azından ilginç bir röportaj kotarabileceğini düşünen Jeff, biri Darius, diğeri de Hintli ve aşırı çekingen bir ergen oğlan olan Arnau (Karan Soni)'yu stajyer kontenjanından yanına alarak ekibini oluşturur..

Her biri birbirinden farklı ve tuhaf karakterli üçlümüz, ilanın sahibine ulaşmak üzre yola çıkarlar..

Ocean View kasabasında yaşadığını, bir süpermarkette çalıştığını, boş zamanlarında da 'zamanda yolculuk' hazırlıkları yaptığını anladığımız Kenneth (Mark Duplass)'in izini kolayca bulan ekipte, gizemli olduğu kadar paranoyak tavırlı da olan bu adamla yakından ilgilenmek ve amacını öğrenmek görevi, Darius'a düşmüştür..

Bu yolculuğa bir tatil gezisi anlayışıyla yaklaşan Jeff'in asıl amacının, ilk gençliğini yaşadığı bu kasabada bıraktığı ilk aşkıyla yeniden irtibata geçmek olduğunu fark ederiz..

Libido seviyesi hayli yüksek bu dostumuzun diğer bi arzusu da, gençliğini bir 'bakir' olarak boşa geçirdiğini düşündüğü ve bu duruma ondan daha da fazla dertlendiği Arnau'nun -hayırlısıyla- 'milli' olmasını sağlamaktır..

Adeta sırtında ağır bir yük taşırcasına 'bezgin' bir hayat yaşayan Darius için Kenneth -ne olursa olsun- kendisine iyi gelecek gibidir..

Bu her haliyle 'enteresan' adam, ne yaptığını bilmez bir delinin tekiyse -en azından- biraz eğlenmiş olacak; yok eğer, gerçekten bir zaman makinesi sahibiyse, belki de -yaşadığı 'berbat' kısım da dahil- hayatını tamamen değiştirebilecektir..

Kenneth'in de geçmişinde kalan, ama hiç unutamadığı ve müdahale etmeyi düşündüğü bir 'keşke'si vardır..

Yönetmen Colin Trevorrow'un bu ilk uzun metrajı, her yerde iddia edildiği gibi, bir bilim-kurgu değil..

Bir bilim-kurgu unsuru olan 'Zamanda yolculuk' fenomenini -biraz önce değindiğim- insanların 'keşkeler'le yaralı geçmişlerine dönerek, olumlu anlamda müdahale etme hayallerini gerçekleştirebilmeleri bağlamında -son derece naifçe- kullanan, mizahı ve romantizmi kararınca içeriğine yediren, gayet başarılı bir dram..

Bu 'geçmişe dönme' olayı filme öylesine damga vurmuştur ki Jeff'in, eski kasabasına gelerek bir şeyleri yeniden yaşama, aynı mutlulukları yeniden hissetme 'nafile' çalışmalarının, 'Zaman Makinesi' olmadan bir 'zamanda yolculuk' olduğunu kim inkâr edebilir ki..

En hedonist ve çıkarcı biri olarak öyküsünün en 'gıcık' tipi olması gereken Jeff'in bile tuhaf bir sempatiyle sunulup algılandığı filmin, süresi boyunca yaydığı bu iyimserliğin aslan payının, senaryo kadar oyunculuk kaynaklı da olduğunu düşünüyorum..

Oluşturduğu kendine özgü bir atmosfer içinde, küçük-büyük her rolün hakkının verildiği, samimiliği kuşkusuz, iyi bir bağımsız yapım Safety Not Guaranteed..