Bir Hollywood yönetmeninin
yalnızca çektiği son film kadar başarılı sayıldığının
farkında olan Alfred Hitchcock (Anthony Hopkins), bunca tecrübesine
karşın, kendisinden sitayişle söz ettirecek yeni bir filme
başlamanın arayışı içinde, huzursuz günler
geçirmektedir..
En büyük yardımcısı olan
karısı Alma (Helen Mirren)'nın farklı tekliflerine karşın,
okuyup da çok beğendiği, Robert Bloch'un son romanı
Psycho'yu çekmekte kararlıdır..
Fakat bunu gerçekleştirmek hiç
de kolay olmayacaktır..
Projenin tamamını onaylamayan yapımcı
şirket ve özellikle banyoda çekilecek meşhur cinayet
sahnesini sansürlemeye kalkışan ilgililerle kendi üslubunca
mücadele eden Hitchcock, evini bile ipotek ettirip bütçeye
katkı sağlayarak, kafasına koyduğu proje için gerekli
onayı almayı başarır..
Bundan sonra ilk işi Pscyho romanının piyasadaki tüm kopyalarını toplatmak olur; ki böylece herkes, bu ilginç ve korkunç öyküyü ilk önce kendi filminden öğrenmiş olacaktır..
Bundan sonra ilk işi Pscyho romanının piyasadaki tüm kopyalarını toplatmak olur; ki böylece herkes, bu ilginç ve korkunç öyküyü ilk önce kendi filminden öğrenmiş olacaktır..
Gerilim ve korku türünün en büyük ustası sayılan ünlü yönetmen Alfred Hitchcock'un, kendisi kadar şöhretli filmi Psycho (Sapık)'nun çekim süreci kadar, yönetmenin bu zaman zarfında vuku bulan iş ve özel hayatındaki gelişmelerine de odaklanan yapımı, ilk uzun metrajını çeken Sacha Gervasi yönetmiş..
Stephen Rebello'nun 'Alfred Hitchcock
and the Making of Psycho' adlı kitabının kaynaklık ettiği filmi
başarıyla çekip çeviren Anthony Hopkins'in, Hitchcock
kadar, Süleyman Demirel'e de benzediğini söylemek
zorundayım..
Psycho'nun halka ilk gösterildiği salonu lobiden dinleyerek filmini izleyen yönetmenin, seyircinin gerilimli sahnelerde çıkardıkları nidaları, bir orkestra şefi misali yönettiği o neşeli sekansı unutmak mümkün değil..
Öte yandan Hitchcock'un, kendisini
aldatmasa da buna ramak kalan karısına sinirlenmesi ve onun
fazlasıyla samimi erkek arkadaşını kıskanması da ilginç
ayrıntılardan biriydi..
Esprilerini, iğneleyici laflarını
hiç bir muhatabından esirgemeyen, 'asık suratlı ama neşeli'
bu adamın hayatından bir kesit sunan bu film, öyle olağanüstü
şeyler anlatmıyor belki ama, kendisini zevkle izlettirmesini de iyi
biliyor..
Nevi şahsına münhasır tarzıyla, anlatıcılık da yapan Hitchcock, Pscyho'dan üç yıl sonra çekeceği The Birds'ün sinyalini, finalde omzuna konan bir kargayla simgeliyor gibidir..
Yönetmen: Sacha Gervasi
Senaryo: John J. McLaughlin, Stephen
Rebello (kitap)
Tür: Biyografi, dram
Oyuncular: Anthony Hopkins, Helen
Mirren, Scarlett Johansson
Yapım: ABD, 2012, 98'
3.5 / 5
3.5 / 5