On yıllarca, 'Liberal' maskeli bir vahşi kapitalizmin elinde çarçur edilen; ekolojik, ekonomik ve demografik eşikleri çoktan aşılmış İstanbul'umuzun daha da karanlık görünen geleceği için bir ağıt..
Kentin değişimi kadar, değişimin
altındaki dinamikleri de sorgulayan belgesel, gecekondu
yıkıntılarından göğü delen kulelere, mağdur
mahalleliden mağrur müteahhite dek kamerasını doğrultarak,
uyuyanları ya da seyirci kalanları tepki göstermeye ve olan
biteni sorgulamaya davet ediyor..
Büyük İstanbul Kıyıcısı
Adnan Menderes'in (Belgesel -zerafet göstererek- böyle bir
niteleme yapmıyor; bu ünvan benden!) tarihi yarımadanın
içinden otoyol geçirmek gibi ölümcül
projelerine de değinen film, daha sonra Demirel'in devraldığı, bu
uygarlık yıkım misyonunun artık R.Tayyip Erdoğan'da olduğunun
müjdesini -üzülerek- verir..
TOKİ'nin, kenti ve kentlileri -yerleşim açısından olduğu kadar- sınıfsal olarak ayrıştırmak için de, iktidar tarafından bir araç olarak kullanıldığının altını çizen belgesel, ilk başta İstanbul'un üçte ikisi olarak ayrılmış doğal akciğerinin, yapılan boğaz köprüleriyle üçte bire düştüğünü, şimdi de yapılması neredeyse kesinleşmiş üçüncü köprüyle de tamamen sıfırlanarak, resmen boğulacağını birilerine anlatmaya çalışıyor, ama ne fayda!.
Anlatımını oldukça sade ve herkesin anlayabileceği bir dille yapan, hafifçe müdahale edilerek çarpıcılığı arttırılmış mükemmel görselliğini, gayet başarılı animasyon ve harikulade müziklerle destekleyen Ekümenopolis, soğuk mimari detayların arasına korkunç para hırsının zifiri karanlığını ve pis kokusunu olduğu kadar, masum insanın sıcaklığını da yedirmeyi başarmış, mükemmel bir belgesel..
Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir
Yönetmen: İmre Azem
Tür: Belgesel
Yapım: Türkiye-Almanya, 2012, 88'
4 /5
4 /5