17.10.08

Tropic Thunder / Tropik Fırtına


Başta Tugg Speedman (Ben Stiller), Kirk Lazarus (Robert Downey Jr.), Jeff Portnoy (Jack Black) olmak üzere Hollywood'un bir grup -film icabı- ünlü starı, Vietnam Savaşı konulu bir film çekmek üzere, Vietnam'ın tropikal ormanlarında bir araya gelirler..

'Film içinde film' çevirecek bu Hollywood yıldızlarını bize 'hatırlatmak' amacıyla, onların önceki filmlerinden fragman görüntüleriyle başlayan Tropik Fırtına; gerçek Hollywood filmlerine yaptığı göndermelerle oluşturulmuş işte bu sahnelerle de, kahkaha fırtınasını başlatır..

Birbirinden kaprisli ya da -rahatlıkla- manyak denebilecek bu oyuncular, bir araya gelseler de (Problemin nedeni aslında tam da budur) müstakbel filmin kotarılması zor görünmektedir..


Oyuncuların sorunlu özel hayatları, prodüksiyonda yaşanan problemler ve bütün bunlarla başa çıkma kabiliyeti göstermekten uzak, otorite ve de yönetme özürlü bir yönetmenle, işler iyice durma noktasına gelmiştir..





Çaresiz yönetmen, filmin senaryosunun uyarlandığı kitabın da yazarı olan, 'Dört Yaprak' lakaplı Vietnam gazisinin (Nick Nolte) -akıllara ziyan- fikrini (Sonradan onun da foyası çıkacaktır ya) uygulamaya karar verir..
Bu fikre göre; kaprisleri illallah dedirten yıldızlarımız, çevresine patlayıcılar ve kameralar yerleştirilmiş ormanın ortasına bir yerine –kendilerine bir bilgi verilmeden- bırakılacaklardır.. Böylece, hem onlara güzel bir ders verilmiş; hem de, gerçeğe çok yakın görüntülerle, film -bi şekilde- çekilmiş olacaktır.. 

Ne yazık ki- bu şeytani plan; ne oyunculara, ne yönetmene, ne de filme bir hayır getirir.. 

Hiç hesapta olmayan gelişmeler ve sakarlıklarla, film, çekilemez hale gelse de; şimdi artık, asıl filmin, yani Tropik Fırtına’nın, gelişip, coşma zamanıdır..





Bu film, egoları tavan yapmış oyuncularla; onların menajer ve film yapımcılarıyla olan tuhaf ilişkileriyle; bütün bu hengamenin altında kalan zavallı yönetmenlerle -acımasızca- dalga geçen, bir Hollywood taşlaması..

'Ciddi' filmlerle 'sulu' bi şekilde dalgasını geçen yapıtlara, hep mesafeli olmuşumdur.. Hele ki bu filmler, etkilendiğim, başarılı bulduğum eserlerle alay etmeye kalkışmışlarsa, hiç gözüme görünmesinler..
Ben Stiller'ın, hem yazarlık, hem yönetmenlik, hem de oyunculuk yaptığı bu film, taşıdığı kaba güldürü özellikleriyle, ilk bakışta, o hiç hazzetmediğim, sulu ZAZ komedileri izlenimi uyandırmakta..
Oysa Tropik Fırtına, bir yandan, saçmalığı -bence de- tartışma götürmez, Rambovari filmlerle dalgasını geçerken; asıl eleştirel vurguyu, Hollywood Sineması'nı oluşturan sisteme -cesurca- yönelterek; benzerlerinden farklı bir yol izliyor.. Üstelik de, diğerlerine göre, 'bol kahkaha' garantili olarak..
 






Bu oldukça iyi ve zekice kotarılmış komedi filminin başarısında en büyük payı, oyunculuklara ayırabiliriz.. 

Ben Stiller'e diyecek lafımız yok; ama, 'osurukçu' bir ailenin bütün fertlerini tek başına oynayarak şöhretini perçinlemiş, uyuşturucu müptelası bir oyuncuyu canlandıran Jack Black; beyaz olduğu halde, bir filmdeki siyahi rol için ameliyatla rengini değiştirmekten bile kaçınmamış, gerçek hayatı bile sinema gibi yaşayan bir aktörü canlandıran Robert Downey Jr, unutulmaz bir oyunculuk sergiliyorlar..
Yine de, son olarak, tanınmasını zorlaştıran ağır bir makyajla, -kısa ama çarpıcı- film stüdyosu başkanı rolünde, kelimenin tam anlamıyla döktüren Tom Cruise'u da anmadan geçmeyeyim..


4   /5