2.7.18

T.İ.M


Serdar Yıldırım, özel kuvvetlerde yüzbaşı olarak görev yapmaktadır. 
Hain bir pusuya düşürüldüklerinde 16 askerini kaybeden yüzbaşı, telsizleri kapatarak izinsiz bir operasyon düzenler. 
Bu yaptığı onun görevden alınmasına neden olur. 

Daha sonra Serdar Yıldırım’a gizli bir görevde çalışması teklifi yapılır. 
Asker ve polislerden oluşan özel bir timin başına geçmeyi kabul eden Serdar, tim ile birlikte şehit olan silah arkadaşları, aileleri ve ülkeleri için çetin bir mücadeleye girer.
  
Şehit ve gazi olmuş asker, polis, korucu, sivil ve nice kahramanlara adanmış olan T.İ.M filmi, 2015 yılı sonlarında proje çalışmalarına başlanmış, kadrosu tamamen genç ve gönüllülerden oluşan, büyük emekler harcanarak hazırlanan bir sinema filmi projesi olarak dikkat çekiyor.


Yapımcılığını genç ve başarılı iş adamı Serdar Atacan / Turan Film' in yaptığı T.İ.M filminde, yönetmenlik koltuğunda başarılı kısa metraj filmleri ile adından söz ettiren Onur Yiğit, görüntü yönetmenliğinde Türk Sinemasının usta isimlerinden Ercan Durmuş yer alıyor. 

Senaryosu Serdar Atacan, Emre Uzun, Barış Can Sağır ve İsmet Müstecep tarafından, 1 yılı aşkın bir sürede hazırlanan filmin post prodüksiyon aşamasında, alanında birçok başarıya sahip ödüllü isimler görev aldı.

Şiddetin ortasında hayatta kalmaya çalışan askerlerin hikayesini anlatan filmde Serdar Atacan, Emre Uzun, Barış Can Sağır, Hatice Kalit, Adem Muriç gibi genç yeteneklerin yanı sıra Selahattin Bel, Vural Yayan, Kahraman Tayfur, Miraç Sevsay, Fercan Bay ve Melike Balçık gibi oyuncular da bulunuyor. 
Filme ayrıca Beşiktaş Kadın Basketbol takımı kaptanı Esra Erden Atacan da rol alıyor.

T.İ.M filmi, 29 Haziran Cuma günü gösterime girdi.






Filmin mmknmrtb notu ::

Filmin basın gösterimini yaptılar ve beni de çağırdılar sağolsunlar; ön yargılı olmadan, iyi-kötü ayrımı yapmadan film izleyen ve bu yüzden de bazı sinema yazarları tarafından sürekli kınanan ben de gittim izledim bu filmi..
İzledim de.. ne yazayım şimdi?. asıl mesele işte bu!.

Bazı filmlere yaptığım gibi, bunun hakkında da hiçbir şey yazmadan, notumu verip geçecektim; ama insan bazen de tutamıyor işte kendini..

Az önce -sinema yazarı arkadaşları da bir nevi itham ederek- 'ön yargı' dedim ama bu yanlış aslında.. bazı filmleri, görmeden de -hele ki fragmanını da izlediyseniz eğer- değerlendirip, oldukça kesin bir hükme varmanız pekala mümkündür; tıpkı bu 'kordela' gibi..




Şaka değil- adı resmen 'Üst Akıl' olan bir adet 'dış mihrak' şahsın da boy gösterdiği T.İ.M'e, yine bu yıl izlediğimiz, daha profesyonel görünümlü Bordo Bereliler: Afrin'in amatör hâli, diyebiliriz..

Evet, 'amatörce' bir istek var ama -sinema bilgisini zaten geçtim- belli ki yeterince para, imkân falan namevcut..

Tamam birader her şeyi anladım da, illaki de böyle Hollywood-vari bir savaş-aksiyon filmi çekmeye sizi zorlayan şu motivasyonu, doğrusu hiç anlayabilmiş değilim..

Seni harekete geçiren, bendini aşmaya kalkıştıran, milli hislerin ise eğer, o zaman siyasete atılıp nutuk at ya da manzume yaz, makale yaz, ne bileyim kitap yaz falan ama film çekme; zira sinema, böyle bir şey değil!.




Ya da biraz 'küçük' düşün be kardeşim; olmayan becerin ve teknolojinle sadece komik görünen muharebe sahneleri çekmeye çalışacağına, şu harlı hamasetini biraz dizginleyip, bunca savaşın yuvalarına ateş düşürdüğü ülke insanının her gün yaşadıkları acıların küçük, naif ama 'gerçekçi' hikâyelerini anlat..

Neden hep fukara çocukları ölüyor da, onlara öl emrini veren kodamanların çocukları şahane bir hayat sürüyor diye kendine sor mesela..
Ölüm haberini vermek üzere tam teçhizatlı olarak şehidin evine gelen Devlet'e, şehit olan o askerin ailesinin (Filmde şehit olan, rütbeli bir subaydı üstelik!) neden o derme çatma gecekonduda oturduğunun da hesabını sor mesela..




Biraz ağır oldu, biraz da zor geldi di mi arkadaşım?.
Hem öyle bir film yapsan eğer, sinema bulamazsın ki göstermeye, şimdiyse -gördüğüm kadarıyla- tüm salonlar emrine amade..

Haklısın dostum.. iyisi mi sen yine devam et malum edebiyata: Vatan Millet Sakarya!.

2   /10