20.8.15

'MADIMAK Carina’nın Günlüğü' 25 Eylül’de Vizyonda!.



Kalanlar Ölenler İçin Şiir Yazarlar...

Ulaş Bahadır'ın yazıp yönettiği, Sivas katliamını Hollandalı Carina Cuanna’nın gözünden anlatan ‘MADIMAK Carina’nın Günlüğü" 25 Eylül’de seyircisiyle buluşacak...

Sivas Katliamı’nın tek yabancı kurbanı olan ve Madımak Oteli’ne kadar varan yolculuğunun hikayesi pek bilinmeyen Hollandalı Carina Cuanna’nın tuttuğu günlüklere bağlı kalınarak anlatılan ‘MADIMAK Carina’nın Günlüğü’  adlı uzun metraj film vizyon için gün sayıyor.

Carina Cuanna, 1993 yılında ‘Türk kadınının aile içi rolü ve çevre ile ilişkileri’ üzerine olan bitirme tezi için Hollanda’dan Türkiye’ye gelmiş ve 2 Temmuz’da Madımak Oteli’nde yanarak can vermişti.

Ulaş Bahadır’ın yazıp yönettiği, geçtiğimiz Ağustos ayında çekimlerine başlanan ‘MADIMAK Carina’nın Günlüğü’nün oyuncu kadrosunda şu isimler yer alıyor: Carina’nın Alman oyuncu Denise Ankel tarafından canlandırıldığı filmde, şair Metin Altıok rolünde Altan Erkekli, Behçet Aysan rolünde Mustafa Alabora, Hasret Gültekin rolünde ise Umut Kurt var.


Dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’i ise Erdal Tosun canlandırıyor.
Filmde ayrıca Füsun Demirel, Rıza Akın, Meray Ülgen, Bahar Selvi, Selin Yiğit, Ulaş Bahadır, Perihan Ünlücan, Özge Ertem Artvinli, Serkan Genç ve Koray Tarhan da rol alıyor.



MADIMAK CARİNA’NIN GÜNLÜĞÜ

Hikaye: Carina Cuanna, Hollanda vatandaşı, Antropoloji bölümü öğrencisi 22 yaşında genç bir kadındır.
‘’Türk Kadını’nın Toplumdaki Yeri’’ konulu bir tez hazırlamak üzere Haziran 1993'de Türkiye’ye gelir. Arkadaşı Maryze de Hollanda’da yaşayan Türk kadınları üzerine araştırma yapacak, beş ay sonra ellerindeki verileri karşılaştırarak tezi hazırlamış olacaklardı.


Yabancılar şube Türkiye görevlisi Rahmi Bey ile tanışıp, konuyu anlatırlar.
Ailesi ile görüşen Rahmi Bey Carina’yı Ankara’ya ailesinin yanına yönlendirir.
Daha önce ailenin de Hollanda’da yaşaması sebebiyle hemen uyum sağlayarak güzel vakit geçirmeye başlarlar.
Bir kaç gün sonra ailenin yeğenleri Yasemin ve Asuman kardeşlerle tanışır.
O günlerde iki kardeş yaklaşık on gün sonra Sivas’ta yapılacak 4.Pir Sultan Abdal Etkinlikleri için hazırlık yapmaktadır.
Carina, Yasemin ve Asuman’ın çalışmalarını merak ederek zamanının büyük bölümünü onlarla geçirir. Notlar alır insanlarla görüşmeler yapmaya başlar, her şey istediği gibi gitmektedir.


Beklenen gün geldiğinde Carina arkadaşları ile birlikte Sivas’a gider. 1 Temmuz günü Sivas’a ulaşırlar, Carina fotoğraflar çeker, etkinliğe katılan insanlarla tanışır.
Ertesi gün şehirde gergin bir hava oluşur. Bir grup kökten dinci Aziz Nesin’in etkinliğe katılmasını bahane ederek ayaklanma başlatır.


Önce festival alanına, sonra valiliğe oradan da etkinlik için gelenlerin konakladığı Madımak Oteli’ne yürürler.
Saatlerce süren gerilimin ardından  giderek artan kalabalık  oteli ateşe verir.
Uzun süre devam eden  can pazarında ülkenin okuyanı, yazanı, gazetecisi, sanatçısı, aydınları ve tek suçu Türkiye’yi sevmek olan Hollanda’lı misafir Carina Cuanna yanarak yaşamını yitirir.



KÜNYE

Yazan-Yöneten: Ulaş BAHADIR
Oyuncular: Denise Ankel, Füsun Demirel, Rıza Akın, Umut Kurt, Erdal Tosun, Altan Erkekli,Mustafa Alabora, Meray Ülgen, Bahar Selvi, Selin Yiğit, Ulaş Bahadır, Perihan Ünlücan, Özge Ertem Artvinli, Serkan Genç, Koray Tarhan...
Yapım: Gökkuşağı Film
Dağıtım: Pinema
Vizyon Tarihi: 25 Eylül 2015





YÖNETMEN GÖRÜŞÜ

MADIMAK Carina’nın Günlüğü, sosyal sorumluluk projesi olarak kaleme aldığım bir senaryodur.
Her yıl 2 Temmuz’da hepimizin katliam sonrasındaki sürecine şahitlik ettiğimiz, bitmek bilmeyen bir beklentinin ürünüdür. Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizin geleceğini tayin edecek olan, aydınlarımızın, yazarlarımızın, sanatçılarımızın ülkeyi emanet etmekle övündüğümüz çocukların gözleri önünde saatlerce bir otele hapsedilmesine ve yakılarak öldürülmesine bir sitemdir.
Dünyanın pek çok yerinde katliamlar, ölümler yaşandı. Ne yazık ki hala yaşanmakta, gel gelelim ki ‘’Madımak’’ katliamının Yahudi soykırımından sonra dünya üzerinde bir benzeri daha yoktur.
Projenin senaristi ve yönetmeni olarak hedeflediğim en büyük şey insanların bu filmle vicdanlarını, duygularını, durduğu yeri tekrar sorgulamalarıdır. Bu yüzden filmi Carina Cuanna’nın gözünden anlatmayı daha doğru buldum. Çünkü Carina ülkemizde geçirdiği hayatının son 10 gününde bize dair çok net, çok güzel tespitlerde bulunmuş, kısa zaman içinde misafiri olduğu aileye bir evlat, tanıştığı akranlarına iyi bir dost olabilmiştir. Bu film aracılığı ile insanlara bir kez daha ‘’neden?’’ sorusunu sormak umudundayım.