15.12.14

Yağmur Kıyamet Çiçeği :: Aşk Devrim Trabzon ve Kanser



Onur Aydın’ın 'Yağmur-Kıyamet Çiçeği' kitabından aynı isimle beyazperdeye aktarılan filmde, farklı yaşamların iç içe girmiş hikayesi anlatılıyor.

Tarihin en büyük felaketlerinden biri; Çernobil Faciası! 
Çernobil'in kahramanları ve kurbanları.. 
Trabzonspor ve unutulmaz bir futbol sezonu 1996.. 
Ve Kazım Koyuncu.. 

Farklı yaşamlar, ortak kader, tek bir öykü.. 
Aşk, fedakârlık, acılar, mutluluklar, umutlar ve ölümler.. 

Yağmur Kıyamet Çiçeği, tarihin en büyük felaketlerinden biri olan Çernobil’den sonra hem Rusya, hem de Türkiye’de değişen, yitirilen yaşamları ve değerleri ele alıyor. 

Çernobil’den sonra eşini kanserden kaybeden ve sonrasında oğlunun da kanser olduğunu öğrenip tedavisi için Trabzon’a gelen ve burada Şenol’la tanışan Elena’nın hikayesi.


Elena’yla tanıştıktan sonra O’na  ilk görüşte aşık olan, Trabzonspor’da oynama hayaliyle yaşayan ve aşkından dolayı şike teklifini de kabul eden Şenol’un imkansız aşk hikayesi.




Trabzonspor’un 1995-1996 futbol sezonunda şampiyonluğa koşarken son maçta kaybedilen şampiyonlukla yıkılan bir yuva ve intihara giden bir amigonun dramı. Ahmet’in hikayesi..

Ve Kazım Koyuncu.. 
Şarkıları ve kişiliği ile milyonların gönlünde yer eden ve ölümüyle herkesi yasa boğan kişi. 



Bir Karadenizli olmasının yanı sıra tutkulu bir Trabzonspor taraftarı olan Kazım’ın çocukluğundan başlayan öyküsü, bizi bir Anadolu çocuğunun tüm masumiyetiyle içine alır. 
Kazım Koyuncu’nun düşünceleri, çocukluk aşkı Seher’den memleket sevdası yüzünden vazgeçişi ve Çernobil  mağduru olarak yıllar sonra kanserden aramızdan ayrılışı.  




Ben Sana Doyamadım Doysun Kara Topraklar

Trabzon'u, Kazım Koyuncu'yu, 'Nataşa' gerçeğini, Trabzonspor ve Çernobil üzerinden anlatmaya çalışan, kahramanı ve de olayları yoğun bir film bu..

Aslında yönetmen, bu 'zengin' senaryoyla iki ayrı film yapabilir; böylece, çok daha rahat ve iyi işlenmiş iki güzel filmle karşımıza çıkabilirmiş..


Hatta ortak başlığı 'Çernobil' bile olabilecek bu filmlerden biri, iki ayrı dünyadan iki gencin büyük aşkıyla kesişen, bir futbol, daha doğrusu bir takım, bir renk aşkına dair olurken; diğeri de, siyasi mücadelenin müzikle birleştiği, dört dörtlük bir Kazım Koyuncu filmi olabilirmiş..


Kazım Koyuncu demişken, duruma şöyle bir açıklık getirmek gerekiyor sanki..
Hakkında daha önce yazılıp çizilenlerden edindiğim izlenimin tersine, 'bir Kazım Koyuncu filmi' değil bu..
İçinde Koyuncu'nun da bulunduğu, Türkiye'nin rezil politikacılarının da bir eseri olan, Trabzon'un hüzünlü bir dönemini işlemeye soyunmuş ve bunu belli bir oranda da başarabilmiş; bu arada, tam anlamıyla bir 'güzel insan' abidesi olan Devrimci sanatçımızın anısına, gereken saygıyı da göstermiş bir yapım..


Öte yandan, filmin bazı problemlerine değinmeden de olmaz tabii..
Belki psikopat, ama ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin asla intiharı düşünemeyecek bir karakter çalışması yapılarak ortaya konmuş ve Devrim Saltoğlu tarafından pek de güzel  canlandırılmış o amigonun akıbeti -en nihayetinde- filmin bütününe zarar verebilecek kadar hatalı bir seçim olmuş..
Yani şunu demek istiyorum; bu adam, sırf içini ferahlatmak için gider anasını, babasını keser, yine de kendisini öldürmez..


Aynı şekilde, sırf öyküler arası bağlantıyı sağlamak için, bu amigoyla, Kazım Koyuncu'nun kız arkadaşını evlendirmeye kalkışmak da, filmin diğer sorunlarından biri..
O değil de, 'ilgili' herkesin -elinden geldiğince- Karadeniz şivesiyle konuştuğu filmde, resmen Rum şivesi kullanan Altan Erkekli, bize ne demek istiyordu acaba?.


Yerli bir yapım için halledilmesi en zor işlerden biri olduğunu, daha önceki bir sürü örnekten gayet iyi bildiğimiz, 'maç ve tribün enstantaneleri' gibi kalabalık ve de hareketli sahnelerin neredeyse kusursuzca kotarılması, bu filmin beni oldukça şaşırtan, önemli bir özelliği oldu..


Sonuçta, ilk filmini çeken bir yönetmen olarak Onur Aydın'ın, her anlamda ve her açıdan zorlayıcı olması muhtemel bu işin altından, fazla hasar almadan çıkabilmiş olmasını değerli buluyor; Türk Sineması'nın bu türden, yani ne idüğü belirsiz büyük sermayelerden bağımsız olarak hayata geçirilmiş, ciddi ve samimi işlerini gönülden destekleyen biri olarak, kendisini kutluyorum..



Yağmur Kıyamet Çiçeği

Yönetmen- Senarist: Onur Aydın
Oyuncular: Engin Hepileri, Elena Viunova, Erkan Kolçak Köstendil, Devrim Saltoğlu, Altan Erkekli, Sevtap Özaltun, Settar Tanrıöğen, Devrim Yakut, Sait Genay, Rıza Sönmez, Hüseyin Avni Danyal, Serap Aksoy, Ruhi Sarı, Ayhan Eroğlu, Yiğit Adalı, Ceren Hamzaoğlu.
Yapım: 2014, Türkiye,


  3 / 5