24.11.14

İtalyan Sinemasıyla Randevu



İstanbul’un kültür takviminde artık sağlam bir yer edinmiş olan İtalyan Sinemasıyla Randevu etkinliği bu sene de gazeteci ve sinema eleştirmeni Maurizio Di Rienzo tarafından oluşturulmuş en yeni İtalyan filmlerinden bir seçkiyle perdelerini açıyor.

Beş senedir İstanbul İtalyan Kültür Merkezi ve Istituto Luce Cinecittà tarafından İtalya Büyükelçiliği ve İstanbul İtalya Başkonsolosluğu destekleriyle düzenlenen İtalyan Sinemasıyla Randevu etkinliğinin açılışı 28 kasım 2014 tarihinde CineMajestik’te, Türkiye’de ilk kez gösterilecek olan Edoardo Winspeare’in yönetmenliğini yaptığı “Tanrının Merhameti” filmiyle başlayacak.

Gösterimde bir Ferzan Ozpetek filmiyle adını duyuran oyuncu Barbara De Matteis de hazır bulunacak.

Hem konusunun aktüelliği hem de dramatik yapısıyla bu yılın en çok konuşulan filmleri arasında yer alan Tanrının Merhameti, küresel ekonominin her şeyi değiştiren gücüyle karşı karşıya gelen, ait oldukları ev ve toprağa son derece bağlı dört kadının ekonomik krize karşı verdikleri mücadeleyi anlatırken mutluluğun gerçek kaynağı üzerine küçük bir hikaye sunuyor.


Son derece Akdeniz kokan bir film olup, Akdenizi ve eski kültürünü yaşatacak ve varoluşun karanlığını ışığıyla aydınlatacak bir film.


Film 2014 Berlinale’de Panorama bölümünde gösterildi.

İtalyan Sinemasıyla Randevu 2014 programında yer alan diğer filmler üzerine kısa bilgiler: 

Asia Argento (aktris, yönetmen, yetenekli yazar) tarafından yönetilen ve uzun zamandır merakla beklenen Beni Anla, Cannes, Tokyo, Abu Dhabi ve New York sonrasında nihayet İstanbul’da.

Duygusallığı, tutkuyu, göz ardı edilmiş bir çocukluğu konu alan film, 9 yaşında tatlı mı tatlı, annesi ile babası arasındaki mücadelede itilmiş, kakılmış minik Aria’nın hikayesini anlatıyor.
Bencil ebeveynler rolünda ise uluslararası sinema dünyasından iki ünlü isim: Charlotte Gainsbourg ve Gabriel Garko yer alıyor.
Filmin Türkiye’de gösterim hakları Mars Film tarafından alınmış olup, önümüzdeki aylarda salonlara dağıtılacaktır.


Mafya Sadece Yazın Öldürür, İtalyan Senatosu Başkanı Pietro Grasso tarafından bugüne kadar yapılmış en iyi İtalyan filmi olarak nitelendirilmiştir.
2014 yılı David di Donatello Ödüllerinden Altın Küre’ye kadar pek çok festival ve organizasyondan ödülle dönmüştür.
İtalyan TV’sinin ünlü sunucusu, yönetmen, yazar ve oyuncu Pif’in (Pierfrancesco Diliberto) ilk uzun metrajlı filmi olup, eğendirip duygulandıran bir filmdir.
Film bir mafia üyesinin belediye başkanı olarak seçildiği gün doğan bir çocuğun duygusal ve medeni eğitimini kahramanımızın gerçekçi bir fenomen olarak mafya ile ilgilenme konusundaki inadını aktarmaktadır.
Filmin Türkiye’de gösterim hakları Sinema TV tarafından alınmış olup, önümüzdeki günlerde SinemaTV kanalında gösterime girecektir.


Bir Altın Çocuk, İtalyan sinemasının usta yönetmenlerinden, efsanevi yönetmen Pasolini’nin ortak senaristliğini yapmış ve filmografisinde sayısız eser bulunan Pupi Avati’nin son filmi.
Usta yönetmen bu son filminde  baba oğul arasındaki iletişimsizlikte dibe vurmayı anlatıyor.
Sharon Stone  ve Cristiana Capotondi’nin varlıklarıyla daha da bir değer kazanan filmde tüm hikaye başrol oyuncusu Riccardo Scamarcio üzerine kurulmuş.
 Dramatik ve beklenmedik sonuçlar, bize duyguların gerçek çekirdeğini korumanın hiç de kolay bir iş olmadığını, altın çocuk tarafından ödenecek bedelin, çok ağır olduğunu bize söylemekte.

İstediğim Zaman Bırakırım ya da dahiler suçluya dönüşürse.
Son yıllarda TV dizileriyle de ünlü olan Sydney Sibilia’nın yönettiği sıradışı drama “İstediğim Zaman Bırakırım” bir drama motifine odaklanıyor ve üniversiteden atılan 36 yaşındaki dahi araştırmacı ve bilgisayar kurdu Pietro Zinni’nin o güne kadar kurulmamış, eşsiz bir suç çetesi oluşturmak için eski meslektaşlarına ulaşmasını konu alıyor.
İstediğim zaman bırakırım, geçici iş gibi sosyal bir konuya el atmanın yanı sıra oldukça zekice kotarılmış Amerikan tarzı çağdaş bir sinema örneği olarak karşımıza çıkıyor.


Nicolò Massazza ve Iacopo Bedogni’den oluşan MASBEDO ikilisinin filmi olan Yokluk,  eşsiz bir sinema deneyimi sunuyor.
Venedik Film Festivalinde de gösterilen film,  “Eksiklik” teması üzerine altı kadın karakterle sunulan sessiz bir doğaya gömülmüş dört çeşitleme.
Video sanatçısı olan iki sanatçı, önceki işleriyle önemli festival ve bienallere katılmıştır.
Eserleri Avrupa’da çok önemli kamu ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır.

Hainlik, Bonifacio Angius filmi olup, şahıslara değil de içinde yaşadıkları dünyaya ait vahşet duygusunu ele alan bir film.
Çıplak gözle ayırt edilmeyen kötü bir dünya ve ne seçeceğini bilmeyen bir insanlık için anlaşılması oldukça zor olan bir gerçeğe bürünüyor.
Film insanı normal duygular beslemeye iten işsizlik ve adam kayırmanın yaygın olduğu Sardunya’nın küçük bir yerindeki hayatı anlatıyor.
Film Lokarno 2015 yarışma bölümünde yer almıştır.