
Gerçi topluluğun, buna eşdeğer ya da daha güzel denebilecek birçok parçalarının olduğunu kabul etmekle birlikte, onlarla ilk bu parçayla tanışmam ve de videosunun çarpıcılığından olsa gerek; One, Metallica'nın en sevdiğim parçasıdır..
1971 yapımı Johnny Got His Gun isimli, 'sağlam' bir savaş karşıtı filmin görüntüleriyle kotarılmış bir videoya sahiptir..
Filmin hikayesini özetlersek: Birinci Dünya Savaşı'na katılmak üzere 'Johnny askere gider'.. Savaşın son günü feci şekilde yaralanır (Kolları, bacakları kopar; görme, işitme ve koku alma yetisini kaybeder), kendi deyimiyle, bir et yığını olarak bir hastane odasına tıkılır..
Film, onun, rüya ile gerçek arasında gidip gelen günlerini işler..
Videosunda yer alan film pasajları, müziği kesintiye uğratır gibi oluyorsa da, -öte yandan- sözlerle çok uyumlu görüntüler ve konuşmalar parçanın gücünü olağanüstü arttırıyor..
Müziğinin mükemmelliği ve gücü karşısında susmaktan başka elimden bir şey gelmeyen parçalardandır kendisi; hele videosunu izlerken her defasında tüylerim ürperir.. Ne diyeyim ki dostum sana başka..
One (Türkçe mealiyle)
i can`t remember anything
hatırlayamıyorum hiçbir şeyi
can`t tell if this is true or dream
söyleyemem bu rüya mı gerçek mi
deep down inside i feel to scream
içimin derinliklerindeki çığlığı duyuyorum
this terrible silence stops me
bu korkunç sessizlik durduruyor beni
now that the war is through with me
şimdi savaş benim içimde
i`m waking up i can not see
uyanıyorum ama göremiyorum
that there is not much left of me
pek bir şey kalmadığını benden geriye
nothing is real but pain now
acıdan başka hiçbir şey gerçek değil şimdi
hold my breath as i wish for death
nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
oh please god, wake me
oh lütfen allahım, uyandır beni
back in the womb its much too real
bu çok daha gerçektir rahmin içindeyken
in pumps life that i must feel
hayatı hissetmeliyim kalbim atarken
but can`t look forward to reveal
ama sabırsızlıkla bekleyemem açıklamak için
look to the time when i`ll live
yaşayacak olduğum zamana bakarım
fed through the tube that sticks in me
bana bagli bir tüp besliyor beni
just like a wartime novelty
tıpkı bir savaş yeniliği gibi
tied to machines that make me be
bağlı olduğum cihazlar yaşatıyor beni
cut this life off from me
bu hayatı benden söküp alın geri
hold my breath as i wish for death
nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
oh please god, wake me
oh lütfen allahım, uyandır beni
now the world is gone i`m just one
şimdi dünya yok, ben tek başımayım
oh god, help me
oh allahım, yardim et bana
hold my breath as i wish for death
nefesimi tut ben dilerken ölmeyi
oh please god, wake me
oh lütfen allahım, uyandır beni
darkness
karanlık
imprisoning me
beni hapsediyor
all that i see
tek gördüğüm
absolute horror
saf korku
i cannot live
yaşayamıyorum
i cannot die
ölemiyorum
trapped in myself
kendimde hapsoldum
body my holding cell
vücudum zindanımdır
landmine
kara mayını
has taken my sight
görüşümü aldı
taken my speech
konuşmamı aldı
taken my hearing
duymamı aldı
taken my arms
kollarımı aldı
taken my legs
bacaklarımı aldı
taken my soul
ruhumu aldı
left me with life in hell
beni cehennemde yaşar bıraktı